Aydos Yaylası'nda Koyunlara Yayla Tıraşı

Aydos Yaylası'nda Koyunlara Yayla Tıraşı

Hayvanlarını otlatmak için Aydos Yaylası'na çıkaran yaylacılar, daha iyi gelişmeleri için koyunlarını kırkıyor.

 

Ankara'nın Çubuk ilçesinde Aydos Dağı'nın eteklerinde hayvancılıkla uğraşan yaylacılar, koyunlarını serinlemesi ve daha iyi gelişmesi için kırkıyor.

Her yıl ilkbaharda, geçim kaynakları olan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarıyla zorlu yolculuğa çıkan aileler, yılın yaklaşık 7-8 ayını bin 800 rakımlı Aydos Yaylası'nda geçiriyor.

Doğal kaynak suları, bol oksijenli havası, yemyeşil çayırları ve ormanıyla göz kamaştıran yaylada, doğayla iç içe yaşamını sürdüren yaylacıların mesaisi, sabahın erken saatlerinde başlayıp gece geç saatlere kadar sürüyor.

Yaylacıların hayvanlarının serinlemesi ve daha iyi gelişmesi için yapılan kırkma işlemi, renkli görüntülere sahne oluyor.

Besicilerin sıcak havaya rağmen büyük özenle yaptığı kırkım işlemi gün boyu sürüyor.

Yaylada besicilik yapan 50 yaşındaki Rıza Yıldız, kendini bildi bileli hayvancılıkla uğraştığını belirterek, bu nedenle ömrünün büyük kısmının yaylada geçtiğini söyledi.

Yıldız şöyle devam etti:

"Hayvancılık çok sayıda insanla yapılabilecek bir iş. Haliyle bu işler yaş ilerledikçe zor oluyor. Çalışacak elemanın olmayınca çok zor oluyor. Tabii günümüzde elaman bulmak çok zor. Çalıştırmak için yabancı uyruklu kişileri buluyoruz. Onlar da birkaç ay çalışıp gidiyorlar. Çocuklarımız yapmak istemiyor ama biz severek yapıyoruz. Zaten sevmeden bu işleri yapamazsın."

Aydos Dağı'nın hayvancılık açısından çok verimli olduğuna işaret eden Yıldız, "Bu bölgenin her yerinde besicilik olur. Burası biraz soğuk iklim ama keçi de koyun da çok iyi beslenir burada." dedi.

Yıldız, koyun ve keçilerin yaylada mutlaka kırkılması gerektiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Önce koçları ve kısır hayvanları kırkıyoruz, sonra koyunların, daha sonra bu yıl doğan kuzuların kırkımını yapacağız. Günde 10 ile 15 hayvanı ancak kırkabiliyoruz. Kırkma hayvanın hem daha iyi gelişimini sağlıyor hem de sıcak havalarda oluşabilecek hastalıklara karşı önlem almış oluyoruz."

- Koyunların yünlerinden yatak yapıyorlar

Hayvanlardan kırktıkları yünleri ise isteyenlere sattıklarını ifade eden Yıldız, "Koyunların yünlerinden kadınlarımız yatak yapıyor, elde edilen iplikleriyle halı, kilim ve benzeri dokuma ürünleri yapılıyor. Yün çok sağlıklıdır. Eskiden çok talep görüyordu, şimdi ise yaşlı insanlar buna daha çok önem veriyor." diye konuştu.

Ankara'nın Çubuk ilçesinde Aydos Dağı'nın eteklerinde hayvancılıkla uğraşan yaylacılar, koyunlarını serinlemesi ve daha iyi gelişmesi için kırkıyor.

Her yıl ilkbaharda, geçim kaynakları olan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarıyla zorlu yolculuğa çıkan aileler, yılın yaklaşık 7-8 ayını bin 800 rakımlı Aydos Yaylası'nda geçiriyor.

Doğal kaynak suları, bol oksijenli havası, yemyeşil çayırları ve ormanıyla göz kamaştıran yaylada, doğayla iç içe yaşamını sürdüren yaylacıların mesaisi, sabahın erken saatlerinde başlayıp gece geç saatlere kadar sürüyor.

Yaylacıların hayvanlarının serinlemesi ve daha iyi gelişmesi için yapılan kırkma işlemi, renkli görüntülere sahne oluyor.

Besicilerin sıcak havaya rağmen büyük özenle yaptığı kırkım işlemi gün boyu sürüyor.

Yaylada besicilik yapan 50 yaşındaki Rıza Yıldız, AA muhabirine, kendini bildi bileli hayvancılıkla uğraştığını belirterek, bu nedenle ömrünün büyük kısmının yaylada geçtiğini söyledi.

Yıldız şöyle devam etti:

"Hayvancılık çok sayıda insanla yapılabilecek bir iş. Haliyle bu işler yaş ilerledikçe zor oluyor. Çalışacak elemanın olmayınca çok zor oluyor. Tabii günümüzde elaman bulmak çok zor. Çalıştırmak için yabancı uyruklu kişileri buluyoruz. Onlar da birkaç ay çalışıp gidiyorlar. Çocuklarımız yapmak istemiyor ama biz severek yapıyoruz. Zaten sevmeden bu işleri yapamazsın."

Aydos Dağı'nın hayvancılık açısından çok verimli olduğuna işaret eden Yıldız, "Bu bölgenin her yerinde besicilik olur. Burası biraz soğuk iklim ama keçi de koyun da çok iyi beslenir burada." dedi.

Yıldız, koyun ve keçilerin yaylada mutlaka kırkılması gerektiğine de dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Önce koçları ve kısır hayvanları kırkıyoruz, sonra koyunların, daha sonra bu yıl doğan kuzuların kırkımını yapacağız. Günde 10 ile 15 hayvanı ancak kırkabiliyoruz. Kırkma hayvanın hem daha iyi gelişimini sağlıyor hem de sıcak havalarda oluşabilecek hastalıklara karşı önlem almış oluyoruz."

- Koyunların yünlerinden yatak yapıyorlar

Hayvanlardan kırktıkları yünleri ise isteyenlere sattıklarını ifade eden Yıldız, "Koyunların yünlerinden kadınlarımız yatak yapıyor, elde edilen iplikleriyle halı, kilim ve benzeri dokuma ürünleri yapılıyor. Yün çok sağlıklıdır. Eskiden çok talep görüyordu, şimdi ise yaşlı insanlar buna daha çok önem veriyor." diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.