Av.İbrahim TAŞKESTİ

Av.İbrahim TAŞKESTİ

Hakkımızı Aramayı Biliyor muyuz ?

            İlçemizin ve ülkemizin güncel meseleleri ile ilgili kişisel kanaatlerimizi paylaşmakla birlikte bazen de günlük hayatta karşılaşılan bazı hukuki sorunlara ilişkin pratik bilgiler aktarılmasının faydalı olacağını düşünmekteyiz.  

T.C. Anayasasının temel niteliklerinden biri “hukuk devleti” ilkesidir. Hayatımızın her alanına nüfuz eden yürürlükte olan yasa maddelerini ve hukuk kurallarını bilmemek şüphesiz mazeret kabul edilmemektedir.

 Bu nedenle bu yazımızda sahip olduğumuz yasal haklarımızı arama hususunda bize yardımcı olacak, çok önemli bir hakkımız olan  “Bilgi Edinme Hakkı Kanuna” ilişkin açıklamalar yapmak istiyoruz.

Bu haktan nasıl yararlanabiliriz?

Başvuru şekilleri, dilekçeler ve takip edilmesi gereken yollar bu yazımızın konusunu teşkil edecektir. 

         24 Ekim 2003 tarihinde yayımlanmak sureti ile yürürlüğe giren 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunu"nun amacı Kanunun 1. maddesinde “Bu kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektir”olarak tanımlanmıştır.

 

Başvuruda bulunabilecek kişiler gerçek ve tüzel kişiler olmakla, bilgiden anlaşılması gerekenin, “Kurum ve kuruluşların sahip oldukları kayıtlarda yer alan bu Kanun kapsamındaki her türlü veriyi” kapsadığı belirtilmiştir. 

Bilgi Edinme Hakkına istinaden bu haktan yararlanmak isteyen kişinin yapması gereken en önemli iş, başvuru şeklidir. Başvuru şekli ve istenilen bilgi ve belgenin ne olduğu ve niteliği açık bir biçimde izah edilmeli, müracaat eden kişinin, açık kimliği, adresi ve imzası da yer almalıdır. Bütün Kamu Kurum ve Kuruluşları tarafından bu amaçla bilgi edinme servisleri kurulmuş olup internet ortamında başvuru imkânı da bulunmaktadır.

 

Örneğin;  bir kamu kurumundan hizmet alırken veya mesleğimizi icra ederken hakkımızda istemediğimiz olumsuz bir işlem yapıldığını öğrendik, vatandaş olarak yasal haklarımızı arayacağız,  ancak ayrıntılı bilgi ve belgelere sahip değiliz.

 

Böyle bir durumda bilgi edinme kanunundan yaralanarak hakkımızda tesis edilen işlem hakkında o işlemi tesis eden kurumdan ayrıntılı olarak bilgi-belge isteyebiliriz. Başvuru dilekçemizde talep ettiğimiz bilgi ve belgeyi açıkça belirtmemiz gereklidir.

 

Bununla birlikte, bazı bilgi veya belgeler gizlilik dereceli ya da açıklanmasında sakınca bulunmasından dolayı, talepte bulunana verilmez. Ancak bu durumun da başvuruda bulunan kişiye açıklanması gerekmektedir.

 

Müracaat üzerine kurum ya da kuruluş 15 gün içerisinde, başvuran kişiye dönme zorunluluğundadır.

 

         Başvuruda bulunan kişinin talep etmiş olduğu bilgi veya belge kişiye iletilmediği takdirde, müracaatta bulunan kişi yargı yoluna gitmeden önce, tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Bilgi Edinme Kuruluna itirazda bulunmalıdır.

 

Kurul ise itiraz üzerine kararını 30 gün içerisinde verir. Kurulun görevi, Bilgi Edinme Başvurusuyla ilgili yapılacak itirazları değerlendirmek, kurum ve kuruluşlar için bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermekle sınırlandırılmıştır.

 

Sonuç olarak bireylerin kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında idari makamlara başvuruda bulunabilmelerı ve kendileri veya faaliyet alanlarıyla ilgili konularda bilgi edinme haklarını kullanabilmeleri, eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde demokratikleşmeyi ve saydamlığı gerçekleştirmeyi amaçlayan,  bireysel hak ve özgürlüklere duyarlı, sosyal hukuk devleti anlayışının en temel niteliğidir.

Bu yazı toplam 876 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar