Dini Sorulara Cevaplar

                                                 

Gelecek haftadan itibaren inşallah dini sorularınıza cevap vermeğe çalışacağım. Din, hayatı anlamlı kılan, faaliyetleri bir düzene koyan ve insanın ruh-beden bütünlüğünü sağlayan önemli bir kurumdur. Yeryüzündeki dinlere ve değişik inanç biçimlerine baktığımızda her din mensubu kendisini o dinin esas ve prensiplerine bağlı hisseder ve bu bağlılıktan mutluluk duyar.

Biz, Müslümanlar olarak, tek bir dini Hak kabul ediyoruz. O da İslam"dır.İslam, bütün peygamberlere gönderilen tevhid (=tek Allah"a iman) inancının ortak adıdır. Kur"an"a göre biz diğer din mensuplarına fert ve toplum olarak İslam"ın güzelliklerini göstermekle yükümlüyüz. Diğer din mensupları da Hak dini araştırmakla yükümlüdür. Bu bakımdan dinimizle ilgili bilgilerimiz çok sağlam olmalıdır.

İslam, İman, İbadetler, Ahlâkî Esaslar, Muameleler (=Hukukî-beşerî ilişkiler) ve Ukûbat (cezalar) olmak üzere beş bölümden oluşur. Bu bölümlerin hepsi Kur"an"da yer almıştır.

İslam"ın amacı insanlara dünya ve ahiret saadetini kazandırmaktır. Hükümler bu amaçla konulmuştur. İnsanlara zararlı olan şeyler haram kılınmış, faydalı olanlar helal kılınmış ve emredilmiştir.

Helal-Haram hükümleri konulmasının beş temel gayesi vardır: 1.Dini korumak 2. Canı korumak, 3. Malı korumak, 4. Aklı korumak, 5. Namus ve Şerefi korumak.

Şöyle diyebiliriz: Dine, cana, mala, akla, namus ve şerefe zarar veren, onları ihlal eden her şey haram, bunları koruyan ve geliştiren her şey farz (emir) dir.

Akıllı ve ergin (baliğ) olan erkek ve kadına mükellef (sorumlu) denilir. Onbeş yaşını tamamlamış Müslüman erkek ve kız çocukları hükmen mükellef sayılıp, dinin emir ve yasaklarını öğrenmekle, namaz kılmakla, oruç tutmakla, kızlar örtünmekle, zengin iseler zekat vermek ve hacca gitmekle yükümlüdürler. Tabii, Ana-Babaya itaat, diğer insanlara zarar vermemek, çalışmak, yalan dedikodu ve gıybetten uzak durmak genel ahlakİî esaslardır ve farzdır.

Dini bir meseleyi öğrenmek ve uygulamak niyetiyle sormak salih bir ameldir, sevaplı bir iştir.  Bu bakımdan dini soru soracak kimsenin bazı önbilgilerinin olması gerekir.

Mükellefin yapması gereken ve yapmaması gereken hususları öğreten ilmin adı Fıkıh"tır. Fıkıh, kelime olarak, bilmek, anlamak ve kavramak demektir. Terim olarak, dini-amelî bir hükmü delillerine (kaynaklarına=Kur"an Sünnet İcma" ve Kıyas) dayanarak bilmektir.Fıkhın İslami ilimler arasında önemli bir yeri vardır. Buna İlm-i Hal (mükellefin içinde bulunduğu durum ve şartlara göre bilmesi gereken hususların ilmi) denir. Kısaca Fıkıh, İslam Hayat Bilgisidir.

Mükellefin yapması gereken fiillerin (ef"al-i mükellefin)  sekiz  hükmü (sonucu) vardır: Farz , Vacip, Sünnet, Müstehab, Mübah, Mekruh, Müfsid, Haram

Farz, Allah"ın mükelleften hem lafız olarak (sübut bakımından) hem de mana olarak (delâlet bakımından) kesin olarak yapmasını istediği şeydir.

Vacip, Allah"ın mükelleften sübut bakımından kesin fakat delâlet bakımından kesin olmayan bir tarzda yapılmasını istediği şeydir.

Sünnet Allah Resulünün söz fiil ve onayından oluşan ve mükelleften yapmalarını istediği şeydir.

Müstehab, Yapılması dinen güzel olan bir iş (sünnet)tir.

Mübah, yapılıp yapılmaması eşit olan yani yapana sevap, yapmayana ceza olmayan fiildir.

Mekruh, Yapılması kesin bir delille yasak olmadığı halde hoş görülmeyen, Sünnete aykırı olan bir iştir.

Müfsid, Başlanmış olan bir dini-hukuki fiili bozan onu hükümsüz kılan bir söz/eylemdir.

Haram, Allah"ın mükelleften kesin olarak yapmamalarını istediği  şeydir..   

 

 

Bu yazı toplam 781 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar