Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

YATIRIMCIYA “DUR” DEMEK,ÇUBUK’UN GELECEĞİNE “DUR” DEMEKTİR...

Festival Değerlendirme Toplantısı’nda Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç tarafından söylenen bazı sözler, bazı çevrelerce çarptırılarak, amacı dışına saptırıldı.
Bu sözler bazı çevrelerce de,: “Yatırımcıyı dışlayan yaklaşım, kalkınma hedefleriyle çelişiyor” şeklinde algılanmaya sebep oldu. 

Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Turşu ve Kültür Festivali’ne hazırlık kapsamında yapılan değerlendirme toplantısında, Çubuk Belediye Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç’ın, Turşu yatırımcısına karşı sarf ettiği sözler çarptırılarak başka bir yatırımcı olarak algılanmış ve bunun üzerinden eleştirilerin odağı haline getirilmiştir.

Oysa Belediye Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç toplantının bir yerinde , “Bursalı bir İşadamı makamıma gelerek Çubuk’ta bir Turşu Fabrikası kuracağım” diyerek benden yardım ve destek istedi. Ben bu teklife karşı çıktım ve şiddetle reddettim” dedi. 

Bu açıklamanın meali; Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç, yatırımcıya değil, Çubuk’ta Turşu Fabrikası kurmak isteyen Bursalı İş adamına şiddetle karşı çıkmıştır. 

Bursalı işadamı Kılıç’,”Ben Çubuk’ta bizim yöremize ait ‘Gedelek Turşusu’nun fabrikasını kuracağım” deseydi. Başkan Yardımcısı Kılıç” şiddetle karşı çıkar mıydı?

Buradaki yatırımcı herhangi bir yatırımcı değil, Çubuk Turşusu ile ilgili yatırım yapmak isteyen bir yatırımcı. Oysa Çubuk Turşusu, Çubuk’a has, ‘Coğrafi İşaretli’ bir turşudur.

Başkan Yardımcısı Kılıç,Bursalı iş adamına Turşu Fabrikası için izin verseydi. Bu iş adamı belki de bir müddet sonra, memleketine gidip orada ‘Çubuk Turşusu’nun fabrikasını kuracaktı.

O zaman Çubuk Turşusu’nun bir özelliği kalır mıydı?

Aynı şekilde bir Amerikalı, Çubuk’a gelse ve Başkan Kılıç’a, ”Ben ilçenizde Coca Cola’nın fabrikasını kuracağım” dese, Başkan Kılıç “şiddetle karşı çıkar mıydı?

İlçeye büyük bir yatırım gelmiş, neden karşı çıksın? 

En önemlisi de Çubuk Turşusu’nun patenti sadece Çubuk’a ait. Çubuklu üreticiden başka bir üreticiye bu patent hakkı verilemez. 

Bursalı işadamı, Çubuk’ta “Gedelek Turşusu”nun üretimini yapabilir. Buna da kimse karışamaz. Ama denetlenir. Neden mi? Acaba bu isim altında Çubuk Turşu’sunun imalatını mı yapacak?diye...
 
Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç’ın gösterdiği tepkiyi İlçe de kim olsa gösterirdi.
Bir de madalyonun öbür tarafını çevirelim.
Çubuklu bir yatırımcı kalksa Bursa’ya gitse, orada Belediye Başkanı’na çıksa ve dese ki; Ben burada bir ‘Gedelek Turşusu Fabrikası’ kuracağım” dese, Bursa Belediye Başkanı bizim yatırımcıya izin verir mi?

İşte bu yüzden Belediye Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç’ta, Bursalı iş adamının teklifine  “şiddetle karşı” çıkmıştır.

Nasıl ‘Çubuk Turşusu’ Çubuk’un Coğrafi İşaretli turşusu ise, 

‘Gedelek Turşusu’ da Bursa’nın Coğrafi İşaretli turşusudur.  
   
Başkan Yardımcısı Lokman Kılıç’ın, Çubuk Turşusu üretmek isteyen Bursalı yatırımcıya karşı gösterdiği “şiddetli tepki”, turşu üretimi değil de sanki başka bir ürün üzerine yatırım yapmak isteyen iş adamına gösterilmiş bir tepki gibi algılanmış olup; Başkan Kılıç, eleştiri yağmuruna tutulmuştur. 

Lokman Başkan, bazı çevrelerce de “Yatırıma karşı mı geliniyor?” şeklinde eleştiri oklarının hedefi haline getirilmiştir.
İlçe Çubuk’un geleceği, bireysel kırgınlıklara, kişisel önyargılara feda edilemez.

Yaşadığı yere bir yatırımcının gelmesini kim istemez?
YATIRIMA DEĞİL GELİŞİME ENGEL..

İlçeye gerçek bir yatırımcının gelmesini engellemek tabii ki hoş karşılanmaz bir tutumdur.

Yıllardır İlçe kamuoyunda “Çubuk'ta iş imkânı yok, fabrika yok, yatırımcı gelmiyor” denilirken, şimdi ilçeye gelen bir yatırımcıya karşı çıkılması derin bir çelişki olarak görülüyor.

Bir yatırımcının şahsi ya da siyasi gerekçelerle dışlanması, başka yatırımcıların da ilçeye gelmesini zorlaştıracaktır.

Bu nedenle yatırımcılar arasında; Dil, din, cins, ırk, siyasi görüş, mezhep ayrımı yapılamaz.

FESTİVAL İLE TANITIM, YATIRIMLA DA KALKINMA OLUR..

Tabii ki;Uluslar arası Turşu ve Kültür Festivali, İlçemizin tanıtımı açısından önemli bir organizasyonudur.

Ancak sadece tanıtım yetmez. Çubuk’un gerçek kalkınması, üretimle ve istihdamla olur.
Yatırımcıyı reddetmek; gençlere, esnafa ve iş arayanlara sırt dönmektir.

Belediyelerin asli görevi yatırımcıyı korkutmak değil, onlara yol açmak ve destek olmaktır.

Çağrım Net: İlçeye Sahip Çıkmak, Girişimciye Destek Vermekten Geçer...

Çubuk’un potansiyeli büyüktür. Ama bu potansiyeli harekete geçirmek için cesaret, vizyon ve işbirliği gerekir.

Birlikte kalkınmak istiyorsak; küçük hesapları değil, büyük hedefleri konuşmalıyız.
Bugün gelen yatırımcıya sahip çıkılmazsa, yarın gelen olmaz.
 
Çubuk’un geleceği bireysel kırgınlıklara, kişisel önyargılara feda edilemez. .
 
AKYURT’UN GELİŞMESİNDE FEDAİ YAĞCI GERÇEĞİ...
 
Ankara’nın en hızlı büyüyen ilçelerinden Akyurt’un gelişmesinde.( 1977 – 1980  ve 1989 – 2004)  yılları arasında 4 dönem Belediye Başkanlığı yapan Fedai Yağcı’nın inkar edilemeyecek büyük bir katkısı olmuştur.

Akyurt eski Belediye Başkanlarından Fedai Yağcı, İmar çalışması ve dumansız sanayinin Akyurt’a getirilmesinde önemli işler yapmış, Akyurt’un durdurulamaz büyümesinin önünü açmıştır...

Görev yaptığı ilk yıllarda yöreye gelmek isteyen yatırımcılara ait işletmelerin alt yapısını yaptıran Başkan  Fedai Yağcı, yatırımcılardan ilk etapta % 10 Akyurtlunun işe girme sözünü almış, bu sayı zaman içerisinde % 100’lere kadar çıkmıştır. Sonuçta ise kazanan Akyurt İlçesi ve Akyurtlu olmuştur. 

Hala İlçemizde; Askerden gelen gençlerimiz, üniversite mezunlarımız (makine mühendislerimiz, harita mühendislerimiz, bilgisayar yazılım mühendislerimiz ve hatta 2, 3 üniversite mezunu, 2-3 dil bilen gençlerimiz hala boş geziyor...

Bugün İlçemiz zenginlerinden ülkemizin diğer il ve ilçelerine gidip yatırım yapan hemşerilerimiz yok mu?
 
O il ve ilçelerdeki yetkililer de bizim bazı yöneticilerimiz gibi yapsalardı. O hemşerilerimiz orada uzun yıllar kalabilirler miydi?
 
Bilakis gittikleri yerlerde baş tacı oluyorlar...

Akyurt örneğinde olduğu gibi bizde ilçeye gelen yatırımcılara (zararlı bir icraatta bulunmadıkları müddetçe),   her türlü yardım ve desteği verirsek; hem İlçemize ve hem de ülkemize en büyük hizmeti vermiş oluruz. Böylece Allah katında da büyük sevap kazanırız. 

Yüce Peygamberimiz,“Sizin hayırlınız insanlığa faydalı ve yararlı olanınızdır” buyurmuşlardır.

15 KÖY VE 326 İŞLETMEYİ AKYURT’A KAPTIRDIK...
 
Bir zamanlar Çubuk İlçesi’ne bağlı bir nahiye iken, 9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olan Akyurt’a 15 köy ile birlikte 92 büyük ölçekli, 234 küçük ve orta ölçekli olmak üzere 326 işletmeyi  Akyurt’a kaptırdık.
 
Şimdilerde Akyurt’ta yaklaşık 500 fabrika var. Bu fabrikalarda gençlerimize reva görülen
 
Milletvekili ve bakan torpilli bulup, işe girenler Çubuklulara reva görülen işler ise; Temizlikçilik, askıcılık, getir-götürücülük gibi işler reva görülüyor. En büyük unvan ise “güvenlikçilik” oluyor

Neden acaba hiç düşündünüz mü? 
 
Sakın ha, yanlış anlaşılmasın, yukarıda bahsettiğim işleri kesinlikle küçümsemiyorum.
 
Gerçi işin iyisi, kötüsü olmaz. İş, iştir;Yeter ki eve ekmek götürecek bir iş  olsun...
 
Gençler bu işlere, milletvekili, bakan ve yüksek bürokrat referansı ile sahip oluyor.

Bize bağlı bir nahiye iken 9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe olan ve bizi fersah fersah geçen
Akyurt’ İlçesi dumansız sanayide öncü olmaya devam ediyor...
 
SİRKELİ NAHİYESİ İLE 8 KÖYÜMÜZÜ DE PURSAKLAR’A KAPTIRDIK...
 
1893 yılında bize bağlı bir köy iken 1987 yılında belde, 2008 İlçe olan Pursaklar’a, Sirkeli nahiyemiz olmak üzere 8 köyümüzü kaptırdık.
 
Böyle gider ve sahip çıkamazsak; Yıldırım Beyazıt Üniversitesi başta olmak üzere, zaman içerisinde Yenice-Yazır arasında yer alan  mahalleleri de Pursaklar’a kaptırabiliriz. 

AMAÇ “YAŞANABİLİR BİR ÇUBUK İÇİN” EL ELE VERMEK OLMALIDIR...
 
Belediye başkanlarımızın görevi; yaşanabilir bir ilçe tesis etmektir. İlçemizde tabii ki güzel şeylerde yapıldı ve yapılıyor da.. Ama yeterli değil. Taş üstüne taş koyan herkese teşekkür ediyorum.
 
En önemli eksiklerimizden başlayarak tek tek sorunları halkımızla birlikte gidermeliyiz. Altyapı, doğalgaz gibi temel sorunlarımız hala devam ediyor.. 

Tarihi, turistik ve yeşil alan konusunda Ankara’nın sayılı ilçerinden biriyiz. Ama bu değerlerimize yeteri kadar sahip çıkamıyoruz.
 
Neden mi? Hep kendi doğrularımızı yapıyoruz. Halkımızın ve düşünürlerimizin fikirlerine hiç rağbet etmiyoruz.

Yeşil alanlarımız oldukça fazla ama yeterince yararlanamıyoruz...
Dünyaca ünlü Karagöl’ümüzde; Bungalov evler yaparak daha da güzelleştirebiliriz.

Kaybolmaya yüz tutmuş ve harabeye dönüşmüş Çubuk 2 Barajı’nın Baraj havzasının (çanağının) alüvyonlu toprağını temizleyip tekrar su tutmasını sağlayarak, eski haline dönüştürebiliriz.

Özellikle Kavak Dağı, Karaçam, Yeşilkent (Ahurköy), Hacılar arasındaki Kanyonu, Aydos Yaylası, Ay Kayası, Yıldırım Evci Göleti, Yaylak Göleti, Kışlacık Yaylası ve Göleti, Yıldırım Elören ve Yıldırım Aydoğan Yaylaları gibi doğa harikalarını turizme kazandırabiliriz.
 
Kent Merkezi’nde  60’a yakın park yaptık. Halk buralara fazla ilgi göstermiyor. Buraları aktif hale getirip, şu sıcak Yaz günlerinde daha geniş kitlelerin hizmetine sunabiliriz.

Spor salonumuz, futbol sahamız bugün ihtiyacımızı karşılamıyor. Gençlik Merkezi nüfusumuza göre yeterli değil..
 
Sanayi Bölgesi ihtiyaçlara cevap veremiyor.
 
Havaalanı idari yönden bize bağlı ama, yeterince faydalanamıyoruz. Akyurt bizden daha fazla yararlanıyor.
 
Türkiye’nin en büyük ‘Polis Meslek Yüksek Okulu’nu Akyurt’a kaptırdık.
 
Otonomi gibi çok büyük projeleri Akyurt’a kaptırdık. 
 
Melikşah Olimpik Yüzme Havuzu’nun harabeye dönüşmesine göz yumduk. Buranın sıcak suyunu Akyurt’taki büyük otellere kaptırdık. Oteller kullanıyor...
 
Termal açıdan da öne atılmak için bu önemli bir fırsattı. Ama kullanamadık...  
 
Çubuk’ta ikamet eden; Havasını teneffüs eden, suyunu içen ve ekmeğini yiyen herkes Çubukludur.
 
Bizler Çubukluyuz. Hepimiz birbirimizi tanırız. Burada başlayan hayatımız burada sona erecek. 
 
Önemli olan Belediye başkanı, başkan yardımcısı, belediye meclis üyesi olmak değil, Çubuk’a hizmet etmektir... 
 
Makamlar gelip-geçicidir. Siz makam sahipleri göreviniz bitince de bizlerin içinde olmaya devam edeceksiniz. Tabii ki halkın içinde gezecek yüzünüz ve yatırımınız olursa...
 
Bunun içinde;

Bıkıp usanmadan çok çalışmanız,
Büyük-küçük, zengin-fakir, partili-partisiz ayrım yapmamanız,
Gece-gündüz demeden halk için çalışmanız gerekmektedir.
 
 “Büyümez.” “Gelişmez.” dedikleri Akyurt’a bir de bugün bakın. Akyurtlu,.Uğraştı, didindi, Akyurt ilçe oldu. 
 
Akyurt bu gidişle yarın il de olur. Milletvekili bile çıkartır...
 
Yeter ki hedeflerinizi büyük tutun... 
 
ÇUBUK NE YAPTI?
 
İlçemizde genel olarak; “Babası oğlunun, kardeş kardeşin iyi olmasını istemediği” bir zihniyet hâkim...
 
Genel olarak kimse kimsenin iyi olmasını istemiyor. Uzayan kol bizden olsun demiyor.
 
Ankara Savaşı’ndan bugüne (2025-1402) = 622 yıldır iki yakamız bir araya gelmedi. Bu zihniyetle de değişecek gibi değil...
 
İlçede tabii ki çok iyi insanlar da var. Ama biz bunlara sahip çıkamadık. Çıkmak isteyenlerin de önü kesiliyor... 
 
20.bin oyu ve 33.bin nüfusu olan Kızılcahamam 3 milletvekili çıkartabilirken, 70 bin oyu 100 bin nüfusu olan İlçemizde neden bir milletvekili veya bir bürokrat çıkartamıyoruz. Üstelik yıllar önce Ankara’nın; Aydınlıklevler, Altındağ,Yenimahalle ve Keçiören ilçelerine gidip, yerleşen toplam 250 bin daha Çubuklu varken bir milletvekili bile çıkartamamamızı nasıl izah edebilirsiniz? 
 
Biz İlçe olarak iktidarların hep “OY DEPOSU” olduk. Olmaya da devam edeceğiz... 
 
SONUÇ:
 
Hemen yanı başımızdaki Şabanözü İlçesi’nin nüfusu yaklaşık 13 bin ve 24 fabrikası var. Bu fabrikalarda çalışan kızlarımız ve kadınlarımız her gün servislerle 46 km. Gidiş, 46. km. Geliş toplamda her gün 96 km. Yol gidiyorlar.  

Üstelik bazıları da fabrikalarda saatlerce ayakta durarak çalışıyor. Yazık değil mi?  bu insanlara... Bu zorluklara evlerine birkaç ekmek daha fazla kazanmak için katlanıyorlar...
 
Ayrıca İlçemizden hafta içi her gün 25 bin Çubuklu çevre il ve ilçelere çalışmaya gidiyor. Buna ivedi olarak bir çözüm bulmalıyız. 
 
Bir kurumu bir şahsı eleştirmeye gelince acımasızca saldırıyoruz, iftira bile atıyoruz. Konu proje ve çözüm üretmeye gelince ortadan kayboluyoruz...
 
“Yaşanabilir Bir Çubuk İçin”  hep birlikte; İlçeye istihdam sağlayacak ve üretimi artıracak projeler üretmeliyiz...

Bu yazı toplam 1146 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum