Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

UYARILAR İŞE YARAMIYOR: İŞÇİLER BARETSİZ VE KEMERSİZ ÇALIŞIYORLAR...

                                                      

İnşaat işçileri, 15- 30 metre yüksekte baretsiz ve emniyet kemerleri takılı olmadan çalışıyor.

İlçemizde inşaat işçilerinin gerek yeni inşaat ve gerekse eski binaların manto lama çalışmalarında baretsiz ve emniyet kemerleri takılı olmadan çalışması dikkatlerden kaçmıyor...

İnşaatlarda 15 metre yükseklikte ölümle dans..

Yerden 15 metre yükseklikte ‘beton kalıbı çakan’ ve ‘sıva yapan’ inşaat ustaları, adeta “Ölümle Dans” ediyor.

Ülkemizde her yıl onlarca kişinin iş kazalarından hayatını kaybetmesine rağmen, hala ders alınmıyor.

               

İlçemizde de inşaattan düşerek hayatını kaybeden ve yaralanan işçiler oldu.

 

Yerden 15 metre yükseklikte beton kalıbı çakan ve sıva yapan inşaat ustaları, adeta ölümle dans ediyor.

 

İnşaatların 5. katından 1. katına kadar kalıpları söken ve sıva yapan işçiler, hiçbir tedbir almadan işlerini sürdürüyor.

 

Görenlerin yüreğini ağzına getiren manzaralar karşısında işçiler, "Ekmek parası için yıllardır bu işi yapıyoruz. Biz bir tehlike göremiyoruz" diyorlar. İşçiler, cambaz gibi kalıpların ucunda kalıp sökme işlemini sürdürüyor.

 

Hatta bazıları da bu işleri türkü söyleyerek yapıyor...

 

Baş’ta baret, Bel’de emniyet kemeri yok... İşçiler Allah’a emanet.

Yuvarlak demirler (iskele) üzerinde başlarında baret bulunmayan ve üzerlerindeki emniyet kemerleri de demire takılı olmayan işçilerin hayati risk altındaki çalışma biçimlerini gösteren fotoğraflarını çekerken bile ürktüm...

İnşaat işçileri, yaklaşık 15 katlı binaya eşit yükseklikteki inşaatlarda emniyet kemeri ve baret gibi güvenlik önlemleri olmadan çalışmalarını sürdürüyorlar. Yapı işlerinde çalışanların emniyet kemeri takmak ve baret giymek kurallarına aldırış etmeden çalışmalarını sürdürmeleri 'ölüme meydan okuyorlar' yorumlarına neden oluyor. Allah esirgesin...

İnşaatlarda dış cephe manto laması yapan işçiler ölüme meydan okuyorlar. Hiç bir önlem alınmadan yapılan  dış cephe manto lamasında inşaat işçileri şaşkın bakışlara  maruz kalıyorlar.

Tedbir almadan metrelerce yüksekliğe ekmek parası kazanmak için çıkan ve can güvenliklerini hiçe sayan inşaat işçilerinin, baret takmadıkları, yelek giymedikleri ve emniyet kemeri kullanmadıkları görülüyor.

Binanın dış cephe manto lamasını yapmak için demir iskeleye çıkan işçiler, saatler boyunca tedbir almadan çalışmaya devam ederken son günlerdeki iş kazalarıyla gündeme gelen iş güvenliği konusunun yeterince önemsenmediği dikkatlerden kaçmıyor.

İnşaatlarda çalışan işçiler hala önlem almadan iskeleye çıkıyor, kalasların üzerinde adeta ölümle dans ediyorlar. Bu kalaslar sabit değil, Allah esirgesin kalas veya demir iskele bir ters dönse veya herhangi bir aksilik olsa işçinin hayati tehlike ile karşı karşıya gelmesi içten bile değil...

 

İnşaat sahipleri demir iskelelerin güvenli olduğunu söyleyerek, “Aslında asansör iskeleler daha iyi ama çok pahalıya mal oluyor, alamıyoruz” diyorlar.

                                  

İşçilerin can güvenliği nerede?

 

İnşaatların önünde, “İnşaat girmek tehlikeli ve yasaktır.” veya “İnşaat sahasına girmek yasaktır.” uyarıcı ve ikaz edici levhalar asılı..

 

Peki, inşaat çalışanları için, “emniyet kemerinizi takınız” , “baretsiz çalışma” gibi uyarıcı levhalarındaki uyarı ve ikazlara neden uyulmaz? Yoksa bunlar formalite mi? İnşaat çalışanları ölümle dalga mı geçiyor?

 

 “Cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur”

 

İnşaat işçileri gerek çatı ve kat çalışmalarında ve gerekse dış cephe çalışmalarında güvenlik tedbirleri almadan Allah’a emanet bir şekilde çalışıyorlar. Diyeceksiniz ki, “Onlar böyle çalışmaya alıştılar, adeta cambaz gibi oldular,  onlara bir şey olmaz...

 

Oysa sirklerde çalışan cambazların bile, yanlış bir harekette düştüklerinde can güvenlikleri için  tramplenlerin altına gerilmiş ağlar konulmaktadır.

 

İnşaatlarda yaptığım bir araştırmaya göre; Her inşaatta işçi dolapları var. Bu dolaplarda işçilerin can güvenliklerinin korunması için ne lazımsa hepsi mevcut. Fakat kullanan işçi sayısı çok az.

 

Ayrıca her işçinin bir dosyası var. Burada işçilerin kullanacağı malzemelerin dökümü var. Örneğin; Her işçi için inşaatçılar tarafından hazırlanan ‘Özlük Dosyaları işçilere ayrı ayrı imzalattırılıyor. Bu dosyalarda sağlık raporları bile mevcut..

 

Her işçinin kendine ait; Baret, İş Gözlüğü, İş Çizmesi, İş Ayakkabısı, İş Eldiveni, Emniyet Kemeri var. Ve bunlar inşaat firması tarafından her işçiye zimmetleşerek,  imzalattırılıyor. Ama ne hikmetse işçiler bu malzemeleri çok ender kullanıyor.

 

Her işçi için hayati değere sahip bu malzemeler ne yazıktır ki, özellikle emniyet kemeri ve baretler bir oda da asılı şekilde bekletiliyor, herhangi bir denetimde yetkililere gösteriliyor...

 

Ey inşaat çalışanları, İnsan canının hiç mi hiç değeri yok, neden emniyet tedbiri almıyorsunuz? Hadi kendi canınıza acımıyorsunuz, ailenize, çoluğununuza-çocuğunuza da mı acımıyorsunuz? Yazık, çok yazık...

 

Hani araçlarda bazı sürücüler emniyet kemerini sırtından geçirip takıyor ya, inşaat çalışanlarının tutum ve davranışları da aynen öyle..

 

Bir sözüm de müteahhit ve inşaat sahiplerine; İnşaatlarda çalışanlar için önlem almak o kadar mı zor? Her şey para için mi? Allah göstermesin çalışanlara bir şey olduğunda, kazandığınız paraları huzur içinde yiyebilecek misiniz?

 

İnşaat çevrelerine sadece birtakım ikaz levhası asmak ve işçilere birtakım dosyalar imzalatmakla üzerinize düşen görevi yapmış olamazsınız. Ayrıca inşaat çalışanlarının kurallara uyması için de çaba göstermek zorundasınız.

 

O insanların hayatları o kadar ucuz mu? İnşaat sahipleri o kadar sorumsuz ve vurdumduymaz mı, akşamları nasıl huzurlu uyuyorlar?

 

 

“İnşaata girmek tehlikeli ve yasaktır” yazısı aslında yanlıştır.

 

Doğrusu, “İnşaata girmek yasak ve tehlikelidir” olmalı.

 

Önce yasak olduğunu belirtirsiniz. Öyle ya yasağa uymayan biri çıkarsa ki, bu ülkede sürüsüyle var. İşte bu sürü için şöyle dersiniz; Yasağa uymazsan tehlike ile karşılaşırsınız. Yani başına kalas, düşer, tuğla düşer, demir düşer, yük arabası düşer.

 

Bu suretle olacaklardan da inşaat sahibi sorumlu olmaz.

 

Önce kanuni ikaz yapılır, sonra tehlikesinden bahsedilir...

 Akıl Almaz Görüntüler...

İş güvenliğinde yeterli önlemler alınmadığı için dünyada bu yüzden en çok ölüm olayının yaşandığı ülkelerin başında gelen Türkiye'de, son olarak İstanbul Mecidiyeköy'de asansör düşmesi sonucu 10 işçinin ölümü de ders olmadı.

Manto lama inşaatındaki işçileri, iş güvenliği önlemleri olmadan çalışırken fotoğrafladım. Daha önceleri de bu konuda haberler yaptım. Değişen bir şet yok.

İşçiler hala baret takmıyor. Oynak iskeleler üzerinde emniyet kemeri takmadan adeta bir cambaz gibi hareket ediyorlar.

Konuyla ilgili olarak yaptığı görüşmelerde adeta ağız birliği etmişçesine, “Biz işçilere emniyet kemeri, baret, ayakkabı veriyoruz.

Hatta işçinin imzasının bulunduğu “İşçi Özlük Dosyası bile gösterenler bile oldu.

Oysa bu dosya ile müteahhitler yasal olarak belki de kendilerini kurtarabilirler.

Ama vicdanları ne olacak?

Denetim Olmazsa Tebliğ Kâğıtta Kalır...


İnşaatlarda iş güvenliği denetiminin yetersiz ve denetimsiz oluyor.     

Bu denetimi yapacak olan Çalışma Bakanlığı’nın ya yeterli personeli yok, ya da çok sık dolaşamıyorlar. Hâlbuki bir sistem olması gerekiyor.

Türkiye'de. Sigorta şirketleri ya da bakanlık adına yapı denetim sistemindeki gibi kuruluşlar yapabilir. Bakanlık teknik elemanlar da istihdam edebilir. Denetim olmazsa çıkartılan tebliğ kâğıtta kalır. Çıkarıyorsunuz bunları ama uygulayamıyor, kontrol edemiyorsanız anlamı yoktur..

Tebliğde Üç Eksik...

Yeni çıkartılan tebliğle iskelelerin bir kurala bağlanmasını çok doğru...

 

Ancak bazı eksiklikleri var.

 

  • Mesela bunlardan biri hareketli, motorlu ve otomatik iskeleler. Bu yok.
  • Çıkıp inen motorlu iş iskeleleri, asansörlü, İstanbul'da 10 kişinin ölümüne sebep olan kazanın yaşandığı sistem yok bu tebliğde.
  • İkincisi kalıp iskeleleri var. Kalıp çakıldıktan sonra altına dikmelerin konulduğu. Onun hesabı ise hiç yapılmıyor, rastgele yapılıyor ve betonu yediği zaman o kalıp çöküyor. Ölümlü kazalar da çok oluyor. O kalıp iskeleleri de yok burada.

Üçüncüsü tebliğ 1 Temmuz 2015'te yürürlüğe girdi.

Bu tarihten önce yapı ruhsatı alanlar ve Kamu İhale Kanunu'nda ihalesi ilana çıkmış olanlar muaf olacak. Böyle bir şey olabilir mi? Hemen yürürlüğe girmeli ve o tarihten itibaren devam eden inşaatlar ve bundan sonra yapılacak her inşaat bundan yükümlü tutulmalı...

İnşatta Çalışanları Hiç Kontrol Eden Yok Mu?

Ustaların bazıları 15-30 metre yukarıda baretsiz, emniyet kemerini sadece süs olarak takıyor.

İnşaat işçisi burada ayakta, emniyet kemeri hiçbir yere bağlı değil. Düşse gitti. Demirler de yuvarlak. Bunu hiç kontrol eden yok mu?

İnşaat çalışmalarında iş güvenliğine hiç uyulmuyor. İskeleler yeni tebliğe göre kurulsa çok daha sağlıklı olur.

Sonuç olarak; İşverenler, İş Sağlığı ve Güvenliği kültürünü vizyonlarının bir parçası olarak kabul ettiklerinde, üretim ve kalite artışını, şirketlerin karlılığını, itibarını ve rekabet gücünü artıracaklardır. Bu nedenle;

 

  • İşverenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) konusundaki duyarlılığı;
  • Çalışanlarını bilgilendirmesi,
  • İşyerinde potansiyel tehlikelere karşı gerekli tedbirleri alması,
  • İşyerinde iş güvenliği uzmanı bulundurması ve güvenli bir çalışma ortamı hazırlaması,

 

İş kazalarını asgariye indirecek ve ülke ekonomisine getireceği maddi yükten de kurtulmuş olacaklardır...

 

İlçemizdeki müteahhitlere, inşaat çalışmalarının denetim ve kontrolünü yapan kurum ve kuruluşlara önemle duyurulur...

dscn0278-vert.jpg
 

Bu yazı toplam 4143 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum