RESSAM FATMA TIKNAZ’DAN ‘KİŞİSEL SERGİ”...

RESSAM FATMA TIKNAZ’DAN ‘KİŞİSEL SERGİ”...

Çubuklu Ressam Fatma TIKNAZ (61) ilk ‘Kişisel Resim Sergi’sini Bekir ağalar Konağı’nda açtı.

Şuayip YAMAN

Çubuk'ta yaşayan ve doktor tavsiyesiyle aldığı eğitimle resim yapmaya başlayan ev kadını Fatma TIKNAZ 61 yaşında ilk kişisel sergisini açtı.

 

Yaklaşık 5 yıl önce bazı şikâyetleri üzerine gittiği hastanede yapılan tetkik ve doktor muayenesinde Fatma TIKNAZ'ın herhangi bir sağlık sorununun bulunmadığı tespit edildi. Doktoru TIKNAZ' a şikâyetlerinin psikolojik olabileceğini belirterek, resim yapması tavsiyesinde bulunmuş, katıldığı Aile Yaşam Merkezi’ndeki kursta kısa sürede önce resim tekniğini öğrenmiş, resim çalışmaları sonucunda da hem hastalıktan kurtulmuş, hem de çok güzel eserler ortaya koymuş. Bugüne kadar 70'in üzerinde yağlı boya tablo yaparak, yakınlarıma hediye etmiş...

 

Eserlerinin büyük bölümünü çevresindekilere armağan eden Tıknaz, hocaları ve arkadaşlarının önerisi üzerine Tarihi Bekir Ağlar Konağı Çubuk Şehir Müzesi Sergi Salonu'nda açtığı ilk kişisel sergisinde resimlerini daha geniş kitlelerin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşıyor. Ressam Fatma TIKNAZ; “Resim Çocukluk Hayalimdi”

 

1957 yılında Çubuk Esenboğa Köyü’nde doğdum.

 

İlkokulu eski Yıldırım Beyazıt İlkokulu’nda okudum.

 

Öğretmen Okulu’nu kazandım. Okul Müdürü Gazi KARADAĞ’ın ısrarlarına rağmen Öğretmen Okulu’na gidemedim. Çünkü babam göndermedi.

 

Yıldırım Beyazıt İlkokulu’nda açılan Akşam Kız Sanat Okulu’na yazıldım. Okul Müdürümüz yine Gazi KARADAĞ idi.

 

Akşam Kız Sanat Okulu’nda; Çiçek Yapımı, El Sanatları, Resim, Dikiş-Nakış, Yemek Pişirme, Çocuk Bakımı gibi kurslar gördük.

 

Her kurs yaklaşık 2 yıl sürdü. Toplamda 10 yıl kurs aldım.

 

Bundan sonra Çubuk Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen kurslara katıldım. Buradaki kurslar Akşam Kız Sanat Kursları’nın bir devamı idi.

 

27 yaşında iken evlendim. Bir oğlum var.

 

“Resim bende bir yetenek”

 

Daha 4 yaşında iken bir yaşındaki yeğenimin tıpkı fotoğrafındaki gibi karakalem ile resmini çizdim.

 

Sonra ilkokul çağlarımda resimler yaptım.

 

İlkokul ve Akşam Kız Sanat Okulu’nda çizgilerimi geliştirdim. Evlendikten sonra da oğlum okula gidip ev de yalnız kaldığımda karakalem resimleri yaptım.

 

Oğlum evlendikten sonra bir rahatsızlığım nedeniyle muayene için gittiğim doktor beni ‘Aile Yaşam Merkezi’ne yönlendirdi.

 

Burada Aile Yaşam Merkezi Müdürü Meltem Hanım ile tanıştım. Meltem Hanıma yağlı boya çalışmak istediğimi söyledim.

 

Oda benim çalışmalarıma yardımcı olması ve Aile Yaşam Merkezi’ndeki kursiyerlere resim

kursu vermesi için (Ankara Kalesi’nde Resim Atölyesi olan) Ressam Saadet Hocayı getirdi.

 

Saadet Hoca beni karakalem çalışması ile imtihan etti. Onunla ilk resim çalışmamız yabancı bir ressamın karakalem portresi idi.

 

Saadet Hoca bu çalışmamı çok beğendi. Bende bu çalışmayı Saadet Hoca’ya hediye ettim.

 

Saadet Hoca ile Yağlı Boya resim çalışmalarımız 6 ay sürdü.

 

Daha sonra Resim Öğretmenimiz Kübra Hoca (ÜNAL) ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın nokta resim çalışmasını bir yıl müddetçe birlikte yaptık.

 

Kübra Hoca ile yağlı boya resim çalışmalarımız halen devam ediyor.

 

Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi Salonu’ndaki bir sergide kursiyerlerle beraber 10 adet yağlı boya eserimi sergiledim.

 

Hemen hemen her konuda resim yapıyorum. Kullandığım boyalar özeldir. Üzerinde Van Gogh yazan boyalar kullanırım.

 

Saadet Hocam (METİN) bu yüzden bana “Dişi Van Gogh” ismini takmıştı.

 

Saadet Hocamla ilişkilerimiz devam diyor. Saadet Hocamla yılda iki kez bir araya gelerek “Gelincik Tarlası” kompozisyonu üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışma 2 yıldır devam ediyor.

 

Kopya çalışmıyorum. Eserlerim tamamen kendi yeteneğim olup; Bilgisayar da gezinti yaparken beğendiğim manzara ve portreleri alıp çiziyorum.

 

Saadet Hoca “Özgün Ressam” olduğumu söyler ve fırçama çok değer verir. Fırça hareketlerimi sürekli inceler.

 

"Kuşları resmetmek istiyorum"

Ailesinin de kendisini desteklediğini anlatan Tıknaz, resimlerini hediye etmekten ve beğeniye sunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Tıknaz, bundan sonraki hedefinin yaban hayvanları ile doğayı resmetmek olduğuna işaret ederek, "İnşallah bundan sonra ilçemizin doğal güzelliklerini, kuşları resmetmek istiyorum. Bu sayede hem doğayı tanıtmış olacağım hem de eserlerimi yapmayı sürdürmüş olacağım." diye konuştu. Evde oturan ev hanımlarına da sanatla uğraşmalarını öneren Tıknaz, kadınların yetenekli olduğunu, bu yeteneklerini bir sanat dalına yansıtmaları tavsiyesinde bulundu

 

“Çalışmalarım ölene kadar deva m edecek”

 

Resim yapmayı çok seviyorum. Çalışmalarım ölene kadar devam edecek.

 

Tüm hanımları özellikle Çubuklu hanımları yanımda görmek istiyorum. Çünkü onların gün yüzüne çıkmamış bilgi ve becerileri olduğuna inanıyorum. Bu yüzden onları gün yüzüne çıkarmak istiyorum.

 

Benim yeteneğim 55 yaşımda gün yüzüne çıktı. Zaten bu da 4 yaşımdan beri içimde bir uhde idi. Ben muradıma erdim. Gelip onlarda ersinler...”

"Sanatla uğraşmak insanın ruhunu yüceltir" Çubuk Aile Yaşam Merkezi Müdürü Meltem SANDIKLI, “Fatma TIKNAZ' ın resim yapmaya olan azmi umarım gençlere örnek olur. Gençlerimiz kendisinden çok etkilendi.” Sergiyi gezen Belediye Başkanı Dr. Tuncay ACEHAN, “Ben de doktorum. Sanat ruh ve beden sağlığına çok iyi gelir. Sanatla uğraşmak insanın ruhunu yüceltir, insana huzur verir. İnsanoğlu bir şey ürettiği zaman bundan sevinç duyar. Dünya Sağlık Örgütü insanı ruh beden olarak bir bütün kabul ediyor. Ruha üretmek ve ürettiğinden sevinç ve gurur duymak iyi gelir. Gerçekten çok güzel emek verilmiş, çok güzel resimler gördük. Fatma ablamız da üretmiş ve ürettiğiyle de gurur duyuyor.

Fatma ablamızın eline sağlık, kendisine teşekkür ediyorum.” Dedi

dscn4494-vert.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.