PEYGAMBERİMİZE SALÂVAT

 

 

 

HAY-DER yazıları                                                           

“Allahümme, salli alâ, seyyidina Muhammed…” savat-ı şerifiyle başladım, hem yazıma ve hem de toplantıda ki konuşmama… Zira bu gün hem Kutlu Doğum haftasıydı ve hem de HAY-DER’in 1. Yaşına basması günüydü. HAY-DER, Hayırda Yarışanlar Derneği bundan bir sene önce 16.Nisan.2012 de kurulmuştu.

Kuruluşumuz anında ülkemizde “Kutlu Doğum haftası” kutlamaları vardı. Derneğimizin bir yaşına basması anında da yine Kutlu doğum haftası içerisinde bulunmaktayız. Bize düşen görev, derneğimizin bir yaşına basması olayı ile Kutlu doğumu da kutlamak ve bu günün feyzinden yararlanmaktı. Biz de öyle yaptık.

11.arif-ersoy.jpg

Ankara’nın en merkezi yeri olan Kızılay da, Vakıflar Genel Müdürlüğünün çok güzel bir Konferans salonu vardı, onu tuttuk. Programımız da ise hem HAY-DER’i ve hem de Peygamberimizi anlatmaya çalışmamız geriyordu.

Bu iki önemli konudan ilkini anlatmayı ben üzerime aldım. Peygamberimizi anlatmayı ise hem Konya Yüksek İslam Enstitüsü mezunu ve hem de iktisatçı olan Prof. Dr. Arif Ersoy hocamıza verdik. Zira o hayatı boyunca sadece teorik bir takım bilgilerde kalmamış, bildiklerini uygulamaya çalışmış bir insandı.

Toplantının ilanı için el ilanlarımız, protokol davetiyelerimiz, internet adresleri bulunan binlerce kardeşimize ulaşarak davetlerimizi tamamladık.

Aşağıda ki bilgiler, dernek Genel Merkezi tarafından o gün yapılan toplantının duyurulması için hazırlanan “Basın Bülteninden” alınmıştır.

“Toplantı da bir konuşma yapan Prof. Dr. Arif Ersoy; “Silm nizamı yani barış nizamını kurmak ve bütün insanlığın huzur ve saadetini sağlamak Müslümanların görevidir” dedi.

Prof. Ersoy konuşmasında, “Sistemler iki çeşittir. Bunlar ya Hak merkezli sistemlerdir veya kuvvet merkezli sistemlerdir. Kuvvet merkezli sistemler bu gün Batının ortaya koyduğu ve artık çözüm üretemeyen aksine problem üretir hale gelen (Kapitalizm, Komünizm gibi) sistemlerdir” diyerek, İslam da Hak ve Batılın yeni bir tarifini daha ortaya koydu.

Halka açık toplantının güne ilk hatibi, Kur’an okuyucusu Bilal Gülmez hocamız oldu. Hamidiye camisi imam hatibi Bilal Gülmez Hocanın güzel sesiyle ve Arap şivesiyle okuduğu Kur’an-ı Kerim katılımcılar tarafından huşu ile dinlendi.

Kur’an-ı Kerim okunmasından sonra kürsüye gelen Derneğin Genel Başkanı Nevzat Laleli, HAY-DER’i tanıtıtan bir konuşma yaptı.

Laleli konuşmasında; “Derneğimiz, Bakara suresi 148. Ayet ile ve diğer surelerde yer alan Allah’ın; “İyilikte ve hayırda yarışın, kötülükte yarışmayın…” emr-i ilahisi, kuruluşumuzun sebebi oldu. Hayır yapmak demek başkasına faydalı olmak demektir. Derneğimiz de başkalarına faydalı olabilmek için kurulmuştur. Hayrın başı ise Hak’kın yeryüzüne yayılmasını sağlamaktır. Bunun için bizim çalışmalarımız üç boyutludur. Bunlar, “Mutlu insan (ın sağlanması)Sağlam aile (nin kurulması)ve Güçlü toplum (un oluşturulması)” dur, dedi.

Laleli devamla; “İlk kuruluşumuzdan sonra gelen bu ikinci senedir. İnşallah bu sene yerde hızlanan ve sonra havalanan bir uçak gibi, deneğimizin de büyümesi ve gelişmesi olacaktır” diyerek, “kim mutlu olmak istiyorsa bu çalışmalara katılsın. Kim kuruduğu yuvanın sağlam olmasını istiyorsa bizimle görüşsün ve kim Allah’ın emrettiği “Bünyan-ı mersus-güçlü toplum” olsun istiyorsa bizim organizasyonumuza katılsın” dedi.

Genel başkanın konuşmasından sonra kürsüye gelen Hamidiye Camisi Müezzine Hafız Emrullah Arslan ise iki naat okuyarak dinleyicilerin gönüllerine haz ve sürur kattı.

Programa göre konuşmaya başlayan Prof. Dr. Arif Ersoy ise “Irkçılık şeytanın ortaya koyduğu yoldur. O, kendisini insandan üstün gördü, kibirlendi ve Allah’ın emrine karşı gelerek insana secde etmedi. Biz de ise takva sahibi olmak üstünlüktür. Biz, Bilal-i Habeşi’nin rengiyle değil ameliyle ve ihlâsıyla ilgileniriz”  dedi.

Daha sonra kürsüye gelen sahasında bir profesyonel bir olan Hafız Halil Güler, Mevlitten Veladet bahri ile bir naat okuyarak güne bir başka renk kattı ve dinleyicileri bahtiyar etti.

HAY-DER programında yer alan konuşmacılar ile Derneğin amblemini çizen Abdülkadir Karabulutoğlu ile çalışmalarda büyük emeği geçen Orhan Candan’a Genel başkan Nevzat laleli tarafından birer teşekkür tablosu verildi ve yakalarına bire dernek rozeti takıldı.

Kapanış Duası, Pınar koleji yönetim kurulu Başkanı Ali Bulut hoca tarafından coşkulu bir şekilde yapıldı.

Günün bütün konuşmaları ve görüntüleri fotoğraflandı ve kameraya alınarak, gelecek çalışmalara örnek olması ve kurulacak şubelere verilmek üzere arşivleneceği bildirildi”

 

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1262 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar