İnsanın yaşamsal organlarından en önemlisi kalp,
Sevginin, nefretin, özlemin ve duygularımızın merkezi kalp,
Şiirler ve şarkılarda çıkmış karşımıza, hem sevgiden, merhametten bahsederken, hem de kötülüklerden bahsederken adı hep dillerde olmuş.
Kimi zaman “kalp kalbe karşıdır” demişiz, kimi zaman “altın gibi kalbi var” kimi zaman da “kötü kalpli” demişiz.
Dedik ya her halimizin kalple bir ilişkisi var.

Yüce Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor : “ ………cesedin içerisinde bir et parçası vardır ki, o iyi olursa bütün ceset iyi olur. O bozuk olursa bütün ceset bozuk olur. İşte o et parçası kalptir.”
Ne kadar da güzel tarif ediyor kalbi Alemlerin Efendisi. Evet, o sağlamsa hem manevi hem de vücut olarak insan sağlamdır, o hasta ise vücutta maneviyatta hastadır.
İnsandaki kalp, kabul ve ret makamı, iman ve küfrün merkezidir. Bu yüzden de kalp bütün bedene, bedenin tüm azalarına hükmeden bir fonksiyona sahiptir.
Kalp Allah (C.C.) için niyet taşıyorsa, dil Allah namına konuşur, göz Allah’ın istediklerini görür, ayaklar Allah’ın istediği yere gider. Kalp mü’min ise tüm azalarda mü’mindir, kalp mü’min değilse tüm azalarda mü’min değildir.
“Mü’minler ancak o kimselerdir ki, Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Karşılarında Allah’ın ayetleri okunduğu zaman da imanlarını artırır ve yalnız rablerine tevekkül ederler” (Enfal suresi 2.ayet) Demek ki Allah’ın ayetleri okundukça mü’minlerin kalpleri coşar, taşar, sanki kabına sığmaz olur. İşte bu bir mü’min kalbidir.
Bir de bunun tersi var.
Allah’ın ayetleri okunduğunda sıkıntı duyan, kasvete giren, huzursuz olan bir kalp, işte bu da kafir kalbidir. Tahammül edemez bir türlü ne Allah’ın anıldığına ne de peygamberden bahsedildiğine. Kalp, sıkılır, rahatsız olur. Yüce Peygamberimizin “bozuk” olarak tarif ettiği kalp çeşidi budur işte.
Bir kalp daha vardır ki, ne Allah’ın ayetleri, ne peygamberin hadisleri, ne okunan ezanlar ne de verilen nasihatler o kalpte hiçbir tepkiye neden olmazlar. Adeta vurdumduymaz olur kalp, kalp öyle olunca kulak sağır, dil konuşmaz olur. Elbette ki bu kalpte münafık kalbidir. Sadece kendi çıkarları için çarpar o kalp. Dili ile Allah ve Resulüne inandık, itaat ettik der ama bundan kalbin haberi yoktur. Allah’ın ayetleri okunduğu zaman bir köşeden sıvışıverir.
Demek ki üç çeşit kalp var.
1. Allah’ın ayetleri anılınca titreyen Mü’min kalbi,
2. Allah’ın ayetleri anılınca sıkıntı duyan Kafir kalbi,
3. Allah’ın ayetleri anılınca sıvışan Münafık kalbi.
Şimdi kalbimizi bir test edelim bakalım. Bizim kalbimiz hangi kalp çeşidine giriyor. Allah’ın ayetleri bizim imanımızı mı artırıyor yoksa isyanımızı mı? Yoksa, ayetleri duyunca kaçıyor muyuz?
Bir test edin bakalım. Karşımıza ne çıkacak.
Sağlıklı ve sağlam kalın inşallah.