Bir zamanlar en çok malum medya diye hayıflanırdık.

Sonu medya ile biten ne kadar isim veya niteleme varsa gıcık olurduk doğrusu.

Haksız da sayılmazdık.

Olan bitenin nasıl bir ilizyonla tersyüz edildiğinin farkında olmak sinir katsayılarımızı yükseltmeye yeterdi.

Sanki Firavunun büyücüleri modern versiyonlarıyla yeniden tarih sahnesine çıkmış, insanları istedikleri gibi enforme ediyor, istedikleri gibi yönlendiriyorlardı.

Bir iki farklı çıkan cılız seslere ise kimse itibar etmez, hakikatin sesi daima düşük frekansta çıkmaya mahkûm edilirdi.

Neler okuduk, neler gördük. Aldatılmanın, aşağılanmanın onur kırıcılığını ziyadesiyle yaşadık.

İsimler, frekanslar, köşe yazarlarının isimleri farklıydı belki ama o bakış açıcı hep aynıydı.

Belli la yüs"eller vardı. Belli dogmalar vardı. Belli odaklar belli hedefler gösterir, onlarda topluca hücuma geçerlerdi.

Çok gazete olması, çok televizyon olması, yerel basının çoğalmasına rağmen herkesin koro halinde aynı nakaratı söylemesinden en çok bizler rahatsız olurduk.

Memlekette tek sesliliğin nelere mal olduğunu gördük.

Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki ülkede farklı sesler sayesinde tabular yıkılıyor ve hasıraltı edilen ne varsa gün yüzüne çıkıyor.

Basın sırtını güç odaklarına değil de, gerçeğe ve hakikate dayadığı zaman ezberlerimiz nasılda bozuluyor görüyorsunuz.

Şimdi meseleye iğne ve çuvaldız ekseninde bakalım isterseniz.

Birden çok gazete, gazeteci ve haber sitesi var Çubuk"ta.

Haberlerin benzer olması normal diyelim.

Ya tüm sitelerde aynı yazarların olması komik değil mi sizce?

Haberlerin aynı bakış açısıyla verilmesine ne dersiniz?

 Herkes aynı tornadan çıkmış makine insanı mı Allah aşkına?

Karşılaştırmalı olarak zahmet edip inceleyin bakalım, ne göreceksiniz.

Filanca dedi, geldi, gitti, yapıldı, edildi…

Her şey güllük gülistanlık mı?

Hiç muhalif dil kullanmayacak mısınız?

Gerçekten objektif gazetecilik ve habercilik yapanları birilerine ispiyonlamak çok mu zevk veriyor size.

“Bir kısım medyadan” silahşorluk yapanların sonu ne olmuş bir kakın isterseniz.

Göreviniz size sunulanı servis etmekten mi ibaret iyi düşünün?

Geçekler gün gibi ortada dururken aynı nakaratı tekrarlamak insanları ne kadar da ofsayt da bırakıyor değil mi?

 “Bir kısım medya” denilen tam da bu olsa gerek.

Ama biz biliyoruz ki taklitler asıllarının yerini hiçbir zaman tutamaz. Marka bir değer olmanın, kalitenin farkı olmalı.

Yeni güne Çubuk Haber"le başlayan insanlarımızın sayısı gün geçtikçe artıyor.

Zaten gördüğümüz ilgi de farklılığımızı ortaya koyuyor.

Gerçekten de diğerleri ile aramızda ”fark var” ve siz de bunu biliyorsunuz.

                                                                       Erdem Yazaroğlu