ÇOCUKLARA KİTAP OKUMAK

 

Sevgili dostlar  “Belediye Başkanı Kim Olacak?” dedik bir yazı kaleme aldık ama altını doldurmadığımız halde okunma sayısı fazlaydı. Demek insanımız günü birlik konular ile yakından ilgilenmeyi yeğliyorlar. O yazımızda “Koyun can, kasap et derdinde” demiştik ya. Okuyucularımızın çok hoşuna gitmiş. Uzan vadeli düşünmek ve tartışmak zorundayız. Birileri alınacak, birilerini küstüreceğiz diye doğruları söylemezlik yapmayalım. Evet, bu yazımızda da çocuklarımızı ele alalım istedik. Günceli diğer yazarlarımıza şimdilik kaydıyla bırakırken sizleri yaz tatiline giren çocuklarımızla ilgili düşüncelerle baş başa bırakmak istiyorum.

 “Anneciğim, babacığım lütfen bana bir masal okuyun” diye yalvarıyor dört yaşındaki kız ailesine. “Bir masal daha dinlemek istiyorum, lütfeeen.” Bu sözcükler anne ve babaya müzik gibi geliyor. Çocuklarına okuma sevgisi aşılamanın, onları okul hayatında başarıya hazırlamalarında en iyi yollardan biri olduğunu biliyorlar. Okulla ilgili hemen hemen her şey okumakla bağlantılı. Bundan da öte, okulda başarılı olmak hayatta başarılı olmaya giden yolda önemli bir adım.

Son zamanlarda yapılan araştırmalar, okul öncesi çocukları okul hayatına hazırlamak için yapılabilecek tek ve en önemli şeyin onlara masalları sesli okumak olduğunu gösteriyor. Yalnız bu, okul öncesi çocukların okumayı zorla öğrenmeleri gerektiği anlamına gelmiyor. Çocuklar oyun oynamalılar. Oyun oynayarak çevrelerini inceliyor, beyinlerini geliştiriyorlar.

Çocuklar masalları seviyorlar. Kitaplar onlara; uçan sihirbazlar, konuşan hayvanlar ve soluk kesen serüvenler dünyasının kapılarını açıyor.

Birçok doktor, eline hiç kitap almamış ya da bir masal dinlememiş bir çocuğun tümüyle sağlıklı olmadığı söylüyor.

 

Ünlü filozof Plato bu konuda aynı şeyi düşünmüş olmalı ki;

“Zorlamadan kaçının, okul öncesi eğitim çocuklar için eğlenceli bir biçim alsın. Küçük çocuklar oynayarak öğrenirler.”

 

Okul öncesi dönemi ciddi bir dönem çünkü çocukların öğrenme kapasitelerinin büyük bir bölümü hayatlarının ilk üç yılında gelişiyor. Bu dönemde beyinleri, bir yetişkinin beyninin ağırlığının yüzde doksanına ulaşıyor. Bir çocuk konuşmaya çalışırken, beyin hücreleri arasındaki bağlar güçleniyor ve yeni hücreler oluşuyor. Sözcükler duymak, dilin nasıl düzenlendiğini algılama konusunda beyine yardımcı oluyor. Çocuklar hikâye dinleyerek, kelime haznelerini genişletiyor, düş güçlerini ve düşünme kabiliyetlerini geliştiriyorlar. Böylece, okula başladıklarında okumayı daha kolay öğreniyorlar. Dilbilgisi ve matematikte daha başarılı oluyorlar. Engelli çocuklara kitap okumak bazen tam anlamıyla şaşırtıcı sonuçlar doğurabiliyor.

 

Çocuklara zaman vermek için yavaş okuyun, böylece onlar söylediklerinizi anlayabilir ve duyduklarını kafalarında canlandırabilirler. Okurken, hikâyedeki kişiler değiştikçe sesinizi ve aksanınızı değiştirin. Bir oyuncu kadar yetenekli olmayabilirsiniz, o zaman daha yüksek ya da düşük bir ses tonu kullanın.

Bugünlerde gitgide daha fazla çocuk kitabı çıkıyor. Çocuklara tanıdık gelebilecek kelimeleri (aile, oyuncak, evcil hayvan adları gibi) büyük, okunaklı harflerle yazarak ve rengârenk resmederek siz de kendi kitabınızı yapabilirsiniz.

Çocuklara kitap okumaya başlamak için çok erken ya da çok geç değil. Güzel bir masal her yaşta ilgi çeker. Yastığının altında bir kitapla uyumadığından büyük ölçüde emin olsam da biliyorum ki, anneler çocuklara okudukları masal ve hikâyeleri en az onların sevdiği kadar seviyor!

 

Bu yazı toplam 747 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar