Şöyle bir geçmişe baktığımızda bir kişi ortaya çıkar ya da bir şekilde bazı sinsi amaçları olan BELİRLİ GÜÇLER tarafından çıkarılır, onu ön plânda tutarak etrafında toplanılması sağlanırdı: Tabi bu arada onunla ilgili pek çok hikâyeler uydurarak bunu yaparlardı?!

Tasavvuf ve Tarikatlar şeyh efendilerini uçurup kaçırarak övgüleyip onun hakkında kerâmetler gibi uyduruk şeyler de dile getirirlerdi?!

Aslında gerçek amaçları: Etraflarına topladıkları vatandaşları sömürmekti?! Ve maalesef bu hep böyle olmuştur, ortaya pek çok bu anlamda yolsuzluklar da çıkmıştır!

Fetö vb. cemaatlerin yaptığı gibi?! Varlıkları insanları her türlü DUYGUSAL HARACA bağlıyorlardı?!

Yine uzun yıllardır aynı örgütlenme / cemaaleşme: VAKIFLAR, DERNEKLER ve daha pek çok Sivil Toplum Yapılanmaları adı altında Örgütlenmiş Kuruluşlar aracılığıyla yapılagelmekte?!

Bu insanlar, yani Allah'ın adını kullanarak yine Rabbimizin masum kullarını aldatan: HACI, HOCA, ALİM, EFENDİ Kılıklı İblis'in / Tağut'un / Şeytanın / Elemanı olan DİN ADAMLARI (kalplerini Allah bilir, biz ancak söz ve davranışlarıyla SAMİMİ olup olmadıklarırı tespit ederiz, bundan sebep) aslında: Sürekli Allah, Kur'an, Peygamber adını kullanarak Allah'ın Kullarını ALLAH ADIYLA aldatmaktadırlar?!

Allah bizleri öylelerine karşı bu anlamda Ayetleri ile uyarır, dikkatli olmamızı öğütler?!

Amacı ALLAH RIZASI olan bu vb. insanların: Vakıf ve Dernek ya da Şirketleşerek: TİCARİ KAYGILARLA HASTANELER, OKULLAR / KOLEJLER AÇARAK SERVET OLUŞTURMALARI GERÇEKTEN ALLAH RIZASI OLABİLİR Mİ?!

O zaman burada amaç Allah rızası olamaz?!

Dünya hırsı, Egolarını tatmin etmek, insanların o kişi önünde saygıyla durması, Hocam Hocam diye pervane olmaları?!
 

KİM BU BAHSEDİLEN VAKIF VE DERNEKLER?![*]

Cemaatler vakıf ve dernek işlerini seviyor. Çünkü rahat rahat para toplayabiliyorlar ve vergi de ödemiyorlar. Kamu kurumları ile protokoller imzalıyorlar, belediyelerinin arazilerine, binalarına çöküyorlar.

Cemaat ve tarikatlar baştan aşağı tüm ülkeyi kuşatmış durumda. Okullardan kışlalara hastanelerden sokaklarımıza kadar her köşe başını tutuyorlar. İktidardan aldıkları güçle palazlanan cemaatlerin en büyük örgütlenme, gelir sağlama aracı ise vakıf ve dernekleri. Hatta bu vakıf ve derneklerin sayısı o kadar fazla ki listesini, haritasını çıkarmak dahi mümkün değil.

Asıl mesele ise bu vakıf ve dernek örgütlenmesine neden bu kadar önem verdiği… Yanıtı çok basit, ticaret dışı gelirlerinin büyük bir kısmını vakıf ve derneklerde bağış adı altında legalleştiriyorlar. Mesela depremlerde para topladılar ve son günlerde Gazze için para topluyorlar. Yani toplumda infial uyandıran ne kadar afet ve çatışma varsa hepsini para kaynağı olarak görüyorlar.

Ancak bunların dışında kurban, zekât ve fitre adı altında da para topluyor. Bu yolla dernek ve vakıflarına oluk oluk para akmasını sağlıyorlar. Her yıl Ramazan döneminde, Kurban Bayramı’nda büyük bağış kampanyaları yürütüyorlar.
 

ÖZEL PARA TOPLAMA İZNİ

2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu’na göre kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamıyorlar. Ancak, İçişleri Bakanlığı’nın önerisi üzerine Cumhurbaşkanı’nın onayı ile özel bir izin veriliyor. Bugüne kadar da 50 dernek ve vakfa izinsiz para toplama hakkı, yani bu özel izin verildi. Bu sayede özellikle cemaatlerin dernek ve vakıfları devletten izin almadan diledikleri gibi para toplayabiliyor.
 

KİM İÇİN KAMU YARARI?

Ülke genelindeki 363 dernek “Kamu yararına çalışan dernek” statüsünde. Bu statünün dernekler için faydası ise şu şekilde açıklanıyor: “Bu statüye sahip olan dernekler, vergi muafiyeti, bağış toplama kolaylığı, kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yapma imkânı gibi pek çok avantajdan yararlanabilirler.”

Yani bu statüye sahip yapılar hem vergiden muaf hem de çeşitli protokoller ile kamu kaynaklarını sömürüyorlar. Tahmin edileceği üzere cemaatlerin dernekleri de bu statüde. İsmailağa Cemaati’ne bağlı İsmailağa Camii İlim ve Hizmet Vakfı, Işıkçılar Cemaati’nin İhlas Vakfı ile AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Dünya Vakfı, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Vakfı da vergi muafiyeti alan vakıflar listesinde yer alıyor.
 

BİR DERNEKLE 250 MİLYON TL 

Örneğin Menzil’in en büyük kuruluşlarının başında Beşir Derneği geliyor. Derneğin gelirinin 2015 yılında 24.684.000 TL olduğu açıklandı. Her geçen yıl derneğin geliri katlanarak arttı. 2022 yılına gelindiğinde ise derneğin yönettiği para 247.141.000 TL’yi buldu. Bu bütçe ülkedeki birçok belediye ve kamu kurumunda dahi yok.

İktidarın her türlü kolaylığı sağladığı Beşir Derneği’ne Bakanlar Kurulu’nca 22 Nisan 2013 tarihinde “kamu yararına çalışan dernek statüsü” verildi. Bu da yetmedi Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı döneminde bir başka kolaylık daha sağlandı. İçişleri Bakanlığı’nın 15 Aralık 2017 tarihli yazısı üzerine, Beşir Derneği’ne Bakanlar Kurulu’nca, 8 Ocak 2018 tarihinde “izin almadan yardım toplama hakkı” verildi. Ancak dediğim gibi bu sadece bir örnek…

Mesela, Menzil milyonlarca lirayı Semerkand ile Serhendi Vakfı aracılığıyla yönetiyor. Ayrıca cemaatin Nezir Derneği ve Türkiye Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği yani kısa adıyla TÜMSİAD’ı da var…

Tablonun büyük kısmına bakıldığında aslında bunlar çok küçük örnekler. Mesela İsmailağa Cemaati’nin de onlarca vakfı var; cemaatin vakıflarından biri de Huzurlu Gönüller Eğitim Vakfı. Vakfın ülke genelinde 16 medresesi bulunuyor. Vakfın internet sitesindeki fetva bölümünde ise çocukların evlendirilebileceği ve ergenlik çağından küçüklerin dahi evlenebileceği savunuluyor. Çocuk evliliğini savunan bu vakfa Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, bu ayki Belediye Meclis toplantısında yeni bir medrese arazisi tahsis etmek için yetki aldı.
 

AB’DEN HİBE ALDILAR

Saymakla bitmeyecek kadar çok örnek var… Bir başka örnek: İsmailağa, Avrupa Birliği’nden hibe dahi alıyor. Kısa süre önce İsmailağa Cemaati’nin Yavuz Sultan Selim Gençlik Derneği, “İslamofobiyle mücadele” için AB’den 31.455 Avro hibe almıştı.

Özetle, cemaatler vakıf ve dernek işlerini seviyor. Çünkü rahat rahat para toplayabiliyorlar ve vergi de ödemiyorlar. Kamu kurumları ile protokoller imzalıyorlar, belediyelerinin arazilerine, binalarına çöküyorlar. Vakıf ve dernekler bu karanlık yapıların legal yüzü ve kamu kaynaklarına ulaşmalarını sağlayan çok önemli bir araç…

[*] Bana göre çok ciddi bir araştırma yapılmış ve kaleme alınmış, kişiyi ya da yazdığı sayfayı beğenin beğenmeyin?! Başlıktan yukarıdaki son paragrafa kadar Araştırmacı İSMAİL ARI Beyin aşağıdaki link yazısından alıntılanmıştır?!

https://www.birgun.net/makale/kim-bu-bahsedilen-vakif-ve-dernekler-493082
 

TEKRAR KONUMUZA DÖNECEK OLURSAK?!

Kitabın cem olunmasını Peygambere dahi bırakmamış bizzat Vahil Meleği Cebrail ile kontrol ettirerek CEM ETTİRMİŞ / BİRARAYA GETİRTMİŞTİR?!

Kur'an'ın cemolunması / toplanılması / biraraya getirilmesini de Allah azze ve celle Peygamberi Muhammed sav.'e dahi bırakmamış: Bizzat Vahiy Meleği Cebrail as. ile kontrol altında tutmuştur?!

Eğer başarılabilirse: KUR'AN MEALİ YAPILACAKSA; YİNE KUR''AN'IN İKİ KAPAĞI ARASINDAN MÜMKÜN MERTEBE DIŞARI ÇIKMADAN MEAL YAPILMALI?! Biz Mealimizde gücümüz nispetinde bunu yapmaya çalıştık...

Pek çok Meal maalesef dış etkenler tarafından etkilenerek anlamlandırılmıştır?!

Dolayısıyla: Adeta tek kalıptan çıkmış gibi yanİ geleneksel anlayışın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.

Kur'an diyen ya da bugün Kur'aniyyûn / Kur'ancılar diye bilinen yine onlarca, belki de yüzlerce-binleerce ekolün / grubun müntesiplerinin konuşmalarına, sohbetlerine şöyle bir bakın: EZBER / BİLİNEN ŞEYLER?!

Oysa Kur'an pekçok EZBERİ yani öğrenilmiş özellikle uydurulmuş geleneksel anlayışı kökten reddeder?!

1978 yılından beri neredeyse tam YARIM YÜZYILDIR Kur'an ve genel olarak İslâm ile ilgiliyim: Dergiler çıkarttım, İstanbul'da Radyo Genel Yayın Yönetmenliği ve Programcılığı yaptım, Gazete ve Dergilerde yazdım ve 2006'dan beri de Ttm Sosyal Medya Platformlarında ÇALOŞMALARIMI yürüttüm; 65 yaşında olmama rağmen halâ devam ediyorum.

https://sadikturkmenmeali.com

Adlı kendi Web Sitemi 2023 Yılı Ekim ayında oluşturarak Mealimizin SON GÜRCELLEMESİNİ yükledim.

Yüzyılın Meali ChatGBT Yapay Zekâ Asistanı oluşturduk. Sitemizin Anasayfasından ulaşabilirsiniz.

Yüzyılın derken yanlış anlaşılmamak için: Çağımıza, çağımız insanına hitabeden Meal anlamında ele alınmasını istirham ederim. Elbette bizden sonra ve daha sonra yüzyıllarda muhteşem Mealler yapılacaktır. Kur'an'ın doğru anlaşılması doğrultusunda TAŞ ÜSTÜNE TAŞ KOYAN herekes sonsuz şükranlarımı sunarım.

Siteme 2.5 yıl içirisinde 50 Bin Kişi ulaştı, bir kez giren kişiler yüzde 40-50'ye varan oranda TEKRAR geliyorlar. Ve yine 2.5 yıldır 170 Bin sayfa üzerinde dolaşılmış, yani sayfa görüntülenmiş: Her bir kişi Sitemizde ortalama 7-8 dakika kalmış.

Yani demem o ki: YARIM ASIRDIR, yaklaşık 50 Yıldır ETRAFIMA TEK BİR KİŞİ TOPLAMADIM?!

Sözüm, Hitabetim, Kalemim ve İkna kaabiliyetim de güçlüdür, buna rağmen tanıştığım herkesi: 50 YILDIR ANLADIKLARI DİLDE BİR KUR'AN MEALİ, HANGİ MEAL OLURSA OLSUN OKUMALARINI tavsiye etmişimoir?!

Bizim Mealin ilk Baskısını 2006'da yaptım. 2009 ve 2010 yıllarında 9. Baskı yapıldı. VATAN GATEZESİ 2009 Ramazan Ayında tüm Okuyucularına RAMAZAN AYINDA Kupon karşılığında HEDİYE olarak vermiş ve Ülkemizde BİNLERCE Konuta girmiştir.

Bu arada Mealimiz yaklaşık 25-30 Dünya Ülkesinde DAĞITIMCIM tarafından satışa çıkarılmıştır. Tabi EMEKLİ olduktan sonra yeni baskıları yapabilme imkanım olmadı.

Bu yüzden İNTERNET SİTEMİZİ oluşturduk. Bununla birlikte pek çok MEAL UYGULAMASINDA ve 50'ye yakın da Karşılaştırılmalı Meal Web Sitelerinde Mealimiz yer almaktadır.

Hürriyet Gazetesi Eski Genel Yayın Yönetmeni ve Köşe Yazarı Sayın ERTUĞRUL ÖZKÖK Beyefendi Mealimizi okuyarak KÖŞESİNE taşımıştır, linki aşağıdadır;

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ertugrul-ozkok/artik-kurani-anliyorum-11849391

Ertuğrul Özkök Beyefendiden sonra pek çok Gazete Köşe Yazarı Mealimiz Hakkında yazı kaleme almıştır.

Yazımızı şöyle toparlayalım;

Hani etrafıma yaklaşık 50 yıldır tek bir kişi toplamadım, tanıştığım herkesi KUR'AN MEALİ okumalarına -Yani Allah azze ve celle'ye- yönlendirdim. Kulum dedim, ihanet içerisinde olabilirim dedim. Benim günahım bana yeter, bir başkasının günah yükünü dü üstlenenmem, düşüncesiyle Kur'an'a yönlendirdim.

Çünkü Allah: KENDİSİNE KUR'AN İLE YÖNELEN KULUNA ASLA İHANET ETMEZ?!

Kur 'an'ı anladığı dilde okuyan her kulunu kişi zaman zaman yanlışa yönelse de SAMİMİ ise, DOĞRUYU ARAŞTIRAN bir kul ise biiznillah ENİNDE SONUNDA en doğru ya da en doğruya yakın bir anlayışa Yüce Rabbleri ulaştırır.

Bu anlamda insanları kendi etrafımda toplamaya, bana bağlanmalarına, bana uymalarına karşı olduğum için de bu şekilde bir tavır alarak Allah'a sığındım?!

Çünkü (insanız) olur da onlara İHANET ederim, diye?!

Yani kişisel çıkar ve menfaatlerimiz yönünde onları kullanmak ve yönlendirmek anlamında sözünü ettiğim BU İHANET?!

O din adamları ki: İnsanların mallarını aralarında haksızca yerler, diyor Allah?!

Fetö ve diğer ne kadar Cemaatsel anlamda VAKIF, DERNEK vd. Sivil Toplum araç ve gereçleriyle örgütlenme, yapılanma, cemaatleşme varsa hepsinde olduğu gibi?!

Vesselâm.