Av.İbrahim TAŞKESTİ

Av.İbrahim TAŞKESTİ

UZLAŞMA, AMA NASIL?

 

Son bir haftadır UZLAŞMADAN bahsediliyor.

Uzlaşmadan bahsedenlere  göz attığımızda,

meslek örgütlerini, odaları, sendikaları, bazı STK’ları görmekteyiz.

Saydığımız örgütler birbirleriyle görüşmeler yapıyorlar,

ortak basın açıklamaları yapılıyor,

yapılan ortak tavsiye SAĞDUYU çağrısı.

Sağduyu çağrısı neden yapılıyor?

gerginlik azalsın diye.

Peki, yapılan tartışmalara göre gerginliğin ortaya çıkmasında en önemli etken nedir?

İktidar partisini kapatma istemiyle hazırlanan iddianame ve

sonrasında oluşan kutuplaşma.

İddianameyi kim hazırladı.

Bir başsavcı

Gerginliğe yol açtığı söylenilen diğer önemli bir unsur

ERGENEKON soruşturması

Bu soruşturmayı kim başlattı

Bir başsavcı.

 

****

 

Ülkemizde yargı bağımsızlığı anayasal güvence altında

ve yargı mensupları bağımsız.

Savcılar dava açarken hiçbir kişi ve kurumdan emir almadıkları gibi

iddianameleri değerlendirecek mahkemeler(hakimlar) de aynı şekilde bağımsız

Mahkemelerin vereceği kararlara

hukukun kendi yasa ve kuralları dışında

hiç bir güç etki edemez.

Durum bundan ibaret iken

Özetlersek  yapılan SAĞDUYU çağrılarının adresi kim.

Hiç kimseden emir almayan ve etkilenmeyen YARGI KURUMLARI olamayacağına göre

SAĞDUYU çağrıları kime yapılıyor?

Anlayacağınız benim kafam hayli karıştı…

 

****

Benim bildiğim parlamenter sistemlerde

sorunların çözümünün arandığı yer

halkın oyuyla seçilen siyasi partiler den oluşan     

parlamentodur.

Demokratik bir toplumda en önemli güç halkın temsilcileri değil midir?

Acaba gelinen bu noktada çözüm için halkın temsilcilerinin dışındaki

(hele hele geleneğinde halka inmek gibi bir derdi olmayan TÜSİAD gibi) örgütlerin inisiyatif almalarını hayra mı yormak gerekir?

İnşallah sözde gerilimi azaltmak için başlatılan sağduyu çağrıları

Tamamen ülke yararına, masum faaliyetlerdir…

İnşallah bir yerlere parlamento çatısı altında çözümün bulunamadığı

mesajı verilmek istenmiyordur?

Bekleyelim ileriki zamanlarda bunu da göreceğiz...

 

*****

Gerçek şu ki, artık geldiğimiz noktada

görevin asli sahibi bir yargı organıdır.

Geçmiş siyasi tarihimiz incelendiğinde hiçbir dönemde ülkemizin geleceği

diğer erkler(=yasama, yürütme) saf dışı kalarak bir mahkemenin vereceği karara sıkı sıkıya bağlı kalmamıştır.(Böyle bir noktaya gelinmesi ayrı bir tartışma konusudur.)

Sağduyu çağrılarına konu gerilim ve kutuplaşma nedeniyle

olmak ya da olmamak noktasında

Anahtar Anayasa Mahkemesidir.

Bu nedenle,

Anayasa Mahkemesinin tarihi bir misyonu bulunmaktadır.

Gerginliği yok edecek gerçek uzlaşma,

Anayasa Mahkemesinde bugün verilecek olan,

hukukiliğiyle kamuoyunu tatmin edecek,

“adaletin kestiği parmak acımaz” sözünü doğrulatacak karardır.

Bu yazı toplam 867 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar