SUFFA YARDIMLARLA YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR...

SUFFA YARDIMLARLA YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR...

Çubuk Suffa Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin yapımını üstlendiği SUFFA Yatılı Kız Kur’an Kursu inşaat çalışmaları hızla devam ederken, Kurs binasının tamamlanabilmesi için hayırsever vatandaşların yardımları bekleniyor.

Şuayip YAMAN

Sunuculuğunu Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Muammer Uzun’un yaptığı “Bilgilendirme Toplantısı’nda Aşağı Çavundur Camii İmamı Yusuf Aslan’ın Kur’an Tilaveti’ni okuması ile başladı.

 

SUFFA Yönetim Kurulu Başkanı Fehmi Demirtaş ‘Bilgilendirme Toplantısı’nda yaptığı açılış konuşmasında; “SUFFA 250 Yataklı Yatılı Kuran Kursu Çubuk Halkınındır. Kesinlikle herhangi bir grup ve cemaate ait değildir.

 

Bizler bu inşaatı Çubuk Halkı ve hayırseverlerin destekleri ile en kısa sürede bitireceğiz.

 

Hiçbir zaman paramız olmadı. Ama işimiz de geri kalmadı. Bilakis Kurs binamız hızla yükselmeye devam ediyor.

 

Ne zaman bir program yapmaya kalksak yağmur yağıyor. Allah’ın rahmeti bizimle beraber. Demek ki iyi yoldayız.

 

Yatılı Hafız Kız Kuran Kursumuzda; Çubuk Suffa Eğitim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğimizce yaptırılacak ve eğitim hizmetleri Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mevzuatı ve denetimi çerçevesinde eğitim ve öğretim hizmetleri sunulacaktır.

 

Çubuk İlçesi Fatih Mahallesi Şehit Murat Uslu Sokak No: 11 adresinde bulunan Şabanözü Kavşağı (Köşk Düğün Salonu arkası) ‘ n da bulunan arsamızın toplam alanı (4.902 m2.)’ dir.

 

Yatılı Kur’an Kursumuz 250 yatak kapasitelidir. İlçemizin yanı sıra Kurs’a Türkiye’nin her yerinden kadınlarımız müracaat edip yatılı olarak Kur’an Kursu görebilecek.

 

İlk ve ortaokul öğrencilerimizde burada sömestr tatilinde yatılı olarak Kur’an ve Temel İslami Bilgiler konularında eğitimlerini görebilecek.

 

Yine Kur’an öğrenmek isteyen kadınlarımız da günü birlik olarak Kurs’tan yararlanabilecek.

 

Bu Kurs bölgeye büyük bir prestij (itibar, saygınlık) kazandıracaktır...

 

SUFFA Hafızlık Kız Kur’an Kursu külliyemiz 3 ana bölümden oluşacaktır:

 

Birinci Bölüm: (Ana Bina) 10 kattan oluşmakta,  içerisinde 250 kişi kapasiteli yatakhaneler, çamaşırhaneler, ütü haneler ve diğer yaşam alanlarından oluşmaktadır.

 

İkinci Bölüm: Üç kat olup, içinde derslikler, yemekhane ve kafeterya bulunacaktır.

 

Üçüncü Bölüm: 500 kişi kapasiteli Konferans Salonu’dur.

 

İnşaat Projesi bitiminde toplam kapalı alan 7.236 m2. Olacaktır. Ayrıca yaklaşık 3.500 m2. Yeşil alan ve otopark alanı olarak hizmet verecektir. 

 

Yatılı Kız Kuran Kursu inşaatı bitiminde mülk sahibi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın olacaktır.

 

 “Kadın yükselirse toplum yükselir”

 

SUFFA’da eğitim görecek o kadınlarımız, Fatihler, Yavuzlar ve Kanuniler yetiştirecek.

 Toplumda kadın yükselirse toplum yükselir. Anne yetişirse güzel nesiller yetişir.

 

Burası fiziki anlamda değil manevi anlamda bir yapı. Kuran merkezi olmasının yanı sıra bayanlar için sosyal yaşam alanı olacaktır. Burada herkes gönüllü hizmet veriyor.

 

Projemiz, 3 ana bölüm olmak üzere;

 

250 kişi kapasiteli yurt binası,

 

Derslikler,

 

500 kişilik Konferans Salonu’ndan oluşmaktadır.

 

2015’te başlayan projeyi 2019 yılı sonuna kadar inşallah eğitime açacağız. İmkânı olan kardeşlerimiz burası aynı zaman sizlerin, burada bir yeriniz olsun.

 

Burası hepimizin, burası Çubuk’un manevi yükselen değeridir.

 

Hafız kızlarımızın da bağışları oluyor...

 

Hafız kızlarımız geçtiğimiz Ramazan ayı içinde ilçemizin dört bir yanındaki camilerimizde mukabele ettiler. Cami cemaati de kızlarımıza harçlık verdiler. Kızlarımız da verilen bu paraları eksiksiz gelip Suffa’ya bağışladılar.

 

Bu nedenle herkesin ajandasında SUFFA olmalı...

 

Suffa’yı 2019-2020 Eğitim ve Öğretim yılında eğitime açmayı planlıyoruz. 

 

Allah emeği geçenlerden razı olsun...

 

Kur’an kursumuzun yapımında emeği geçen 7’den 77’ye herkesten Allah razı olsun...

 

Hayırseverlerden gelen yardımlarla ancak bu kadar oluyor.

 

Kurs inşaatında çok az bir ücretle çalışan usta ve işçiler, Hakk'ın rızasına nail olabilmek amacıyla büyük bir özveri ile var güçleri ile çalışıyor.

 

İnşaatın tamamlanabilmesi ve gerekli malzeme ihtiyacının karşılanabilmesi için Dernek yönetimince yardım kampanyası başlatıldı.

 

Bu amaçla basın mensuplarını bilgilendirme toplantısı yapıldı. İnşaatın durumu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunuldu.

 

 "SUFFA Kurs binasının daha iyi şartlar altında hizmet verebilmesi ve inşaatının tamamlanabilmesi için dernek olarak bir yardım kampanyası başlattık.

 

 “İnşaatın kaba işçiliğini bu sene bitirmeyi planlıyoruz”

 

  • İnşaatın kaba inşaatın kaba sıvası yalıtımı ve boyası bitti.
  • Kurs bina çatısı tamamlandı.
  • Sıva altı ve su tesisatı tamamlandı. Malzemeleri (Konferans Salonu dâhil) hayırseverler tarafından  karşılandı. (Hayırsever Fethi Can para almadı.)
  • Kalorifer, Doğalgaz ve Spiring Sistemine başlanacak.
  • Sıva Altı Elektrik kablolarının döşeme işlemi tamamlandı. Kablolar çekildi. Malzemeyi biz aldık.
  • PVC’ler takıldı.
  • Konferans Salonu Ana Taşıyıcı kolonları monte edildi. Harcamaları Akyurt Belediye Başkan Yardımcısı karşıladı.
  • Derslik üstü, Yemekhane Ana Kolon ve Taşıyıcıları, Kurt Metal A.Ş. tarafından monte edildi Kapılar dâhil ücret hesabı yapılmadı.
  • Kurs Binası iç-dış Konferans Salonu kaba sıvası boyası tamamlandı
  • 20 ton Kaymak Kireç, KOÇAK Ticaret Mustafa Kandemir tarafından karşılandı.
  • Kurs Binası merdiven başlarının tüm giydirmeleri, Kurs binası çatı altı Alüminyum Doğraması, Yemekhane Alüminyum Panelleri, Konferans Salonu’nun 2 adet kapısı, Kurs binası ana giriş ve ön cephe giydirmeleri ve kapı ve pencere yaklaşık 300 bin liraya bir firmaya verildi.
  • Şu ana kadar yaklaşık 635 bin lira borç ödendi.

 

SUFFA İnşaatında çalışanlara çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı elemanları tarafından “İş Güvenliği Seminerleri” verilmektedir. Ve sigortasız hiçbir işçi çalışmamaktadır.

 

“SUFFA Diyanet İşleri Başkanlığına devredilecek...”

 

Fakirimizin duasına zenginimizin desteğine ihtiyacımız var. Yapımı devam eden binanın tamamlanması için hayırsever vatandaşlarımızın yardımını bekliyoruz..

 

Hedefimiz;  Bu yıl binaları kuruya almak.

 

Takriben 1 milyon 350 bin lira ödememiz var. Bunu hayırseverlerimizin destek ve katkıları ile gerçekleşecek.

 

Diyanet’ten 135 bin lira yardım geldi.

 

 

 

Sizlerden hayırseverleri buraya yönlendirmenizi bekliyor ve umuyoruz.

  

Burada Devletine, milletine ve ailesine hayırlı insanlar yetiştirilecek.

 

SUFFA’nın toplam maliyeti takriben 7 milyon lira idi. Ama artan maliyetler sonucu 10 milyon liraya çıkması bekleniyor...

 

Buraya açılan her elde hepimizin emeği olacak.

 

Kim SUFFA için bir şey yapıyorsa Allah onlardan razı olsun.

  

Çubuk İlçe Müftüsü Tahsin Yazgan, “Fehmi Hocam diyor ki; “Ne zaman bir toplantı yapmaya kalsak Allah’ın rahmeti (yağmur) yağıyor.”

 

Demek ki Cenabı Allah bir önce bu binaya girmemizi istiyor.

 

Din, Diyanet, Allah, Peygamber, Ümmet, Millet dediğimiz zaman daha çok şey ortaya çıkar.

 

 İslam medeniyeti geniş bir alanı kapsar.

 

İlk hidayet Araplara, Peygamber sayesinde, daha sonra da başka milletlere nasip olmuştur.

 

Şükredilen nimetlerin devamı mümkündür. Bugün yapacak çok şeyimiz var. Cami dışı hizmetlerimiz var.

 

Ahlaki değerlerin dejenere olmasına ve gençlerin madde bağımlılığı gibi davranışlarına çare bulmamız gerek.

 

2013 yılında başlayan bir hayata başlamak çok önemli.

 

Cenabı Allak bizi güzel hayallere nail etsin...

 

Sonunda derdimiz neyse o dert hala devam ediyor.

 

Derdimiz Çubuk ise, Çubuk bizden hizmet bekliyor.

 

Belediyemiz burada, müftlüğümüz burada, sivil toplumumuz burada, hayırseverlerimiz burada, diğer yetkililerimiz burada...

 

Müftülüğümüz açısından burası;

 

Size Müftülük olarak katkımız ne olacak?

 

Hastam olduğu halde bugün buradayım. Suffa çok önemli. Bu projenin bir an önce bitmesi gerekir.  Cenabı Hak nasihatten, hakikatten uzaklaştırmasın.

 

Peygamberimizin yanında Hz. Ebubekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman gibi arkadaşları vardı. İslam’a hizmet bu arkadaşlarına nasip olmuştu.

 

Karşı tarafta ise Amcası Ebu Lehep (amcası) ve Ebu Cehil vardı. İslam’a hizmet bunlara nasip olmamıştı.

 

Hz. Peygamberimiz darlanmış (dara düşmüş), O 40 Müslüman’a ve arkadaşlarına nasip olmuştu.

 

Cuma Namazı kılmak İçin gerekli kişi sayısı kaçtır?

 

Cuma namazının sahih olması için cemaatin şart olduğu konusunda bütün bilginler ittifak etmekle birlikte, gerekli görülen asgari sayının kaç olduğu hususunda farklı görüşler belirtmişlerdir. Cuma namazının kılınabilmesi için, İmam Ebu Hanife ve İmam Muhammed’e göre, imamın dışında en az üç, Ebu Yusuf’a göre ise, iki kişinin bulunması gerekir (İbnü’l-Hümam, Fethu’l-Kadir, II/31).

 

Şafii ve Hanbeli mezheplerine göre, en az kırk kişi bulunmalıdır (Nevevi, el-Mecmu’, IV, 353; İbn Kudame, Muğni, II, 171, 217).
 

Maliki mezhebine göre ise on iki kişinin bulunması şarttır (Huraşi, Şerhu Muhtasari Halil, II, 76-77).

 

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Medine’ye hicretinden önce Nakiu’l-Hadamat’ta kılınan cuma namazında kırk kişi hazır bulunmuştu (İbn Mace, Salat, 78). Ancak daha az kişi ile de cuma namazı kılındığı da bilinmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.)’in emri ile Mus’ab b. Umeyr Medine’de 12 kişiye cuma namazını kıldırmıştır (Beyhaki, es-Sünenü’l-Kübra, III, 255).

 

Her birimize ne grev düşüyorsa yapalım ve bu eseri ayağa kaldıralım...

 

Allah’ın rahmeti kesilmesin...

 

İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay Acehan, “ Suffa Derneğimizin temelini 2015 yılında birlikte attık.

 

Aynı iş olarak Belediyemize ne görev düştüyse yerine getirmeye çalıştık. Arzu ettik.

 

Bundan dolayı mutluyuz. Allah hepimizin hayrını kabul etsin.

 

Günümüzde eğitim önemli bir hale geldi. Ülkemizin, vatanımızın, milletimizin gelişmesine katkı sağlamak için eğitim çok önemli.

 

İnsana yapılan yatırım en önemli yatırımdır.

 

Burada yetişecek yüzlerce hafıze ve onların yetiştireceği diğer öğrenciler bize Sadaka-i Cariye olarak geri dönecektir.

 

Belediyemiz öncelikli hizmetlerinin yanı sıra Suffa Derneğinin de ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyor. Bunda da acele ediyoruz. Buranın bir an önce bitmesini istiyoruz.

 

***

Müftülük Vaizi Ferhat Ateş tarafından dua okundu.

***

 

İlçe Müftüsü Tahsin Yazgan, “Bu yağmurlu havada geldiniz bizi son derece memnun ettiniz.

 

Herkese ifade ettik. Eğitim çok önemli. Bunun yanı sıra din eğitimi de çok önemli.

 

Müftülük olarak ilçede iki çeşit din eğitimi veriyoruz;

 

  • Kur’an Kursu Din Eğitimi,
  • Yaygın Din Eğitimi (camilerde)

 

Din Hizmetleri alanında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın rehberliği ve koordinesi ile eğitimlerimiz devam ediyor.

 

İslâm dini ilme, okumaya ve bilgiye büyük önem vermiştir Hz Peygamber (sas)'e inen ilk vahiyde okumaktan, kalemden, eğitim ve öğretimden bahsedilir:

 

 "Oku, Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alakadan yarattı Oku! İnsana kalemle yazı yazmayı öğretip ona bilmediklerin öğrenen Rabbin sonsuz lütuf sahibidir" (el-Alak, 96/1-5)

 

Bu ayetler, Kur'anı Kerim'in ilk nazil olan ayetleridir. Peygamberimiz Hira Mağarası’nda iken nazil olmuştur. Peygamberimiz, kendisine Peygamberlik verilmeden önce Mekke'de bulunan Nur Dağı’ndaki Hira Mağarası’na gider, orada günlerce kalırdı.

 

Peygamberimiz burada hem kendi varlığı hakkında hem de her çeşit değer ölçülerini yitirmiş olan ve sosyal yönden çok kötü durumda bulunan o günkü toplumun, bu durumdan nasıl kurtulacağı hakkında düşünürdü.

 

İşte bir gün Peygamberimiz Hira Mağarasında düşünceye daldığı sırada Cebrail Aleyhisselam gelerek kendisine bu ayetleri getirmiş ve Peygamber olarak görevlendirilmiş olduğu müjdelemişti.

 

Bu ayetler ikra (Oku) diye başlıyor, "Oku" emri Allah'ın biz kullarına ilk emridir. Ayet-i Kerime'de okuma emredilirken neyin okunacağı belirtilmemiştir. Kişinin kendisi, içinde yaşadığı toplum, hatta insanlık için yararlı olacak bütün ilimlerin okunup öğrenilmesi bu emrin kapsamı içindedir.

 

Ancak okumaya başlarken, Allah'ın adını anarak O'ndan yardım dileyerek başlanılması emrediliyor.

 

Besmele, her işimizin başında bir anahtar görevi görür. "Bismillahirrahmanirrahim" demeden, Allah'ın adını anmadan başlanılan her hangi bir işte başarıya erişilemeyeceği Peygamberimiz tarafından bildirilmiştir. Onun için okumaya bizi yaratan Allah'ın adı ile başlamak gerekir.

 

Okumak, bizi yaratan Rabbimizin adıyla okumak, aynı zamanda Allah'ın varlığını, birliğini bilerek ve tanıyarak, O'na iman ederek okumak demektir.

Derviş Yunus'un dediği gibi:

 

"Okumaktan mana ne

Kişi Hakkı bilmektir.

Çün okudun bilmezsin

Ha bir kuru emektir."

 

Yunus Emre'nin de dediği gibi bilmek için okumak gerekir. Okuyan insanın da ilk önce kendi yaratanını bilmesi gerekir.

 

En Üstün Amel...

 

Allah'ı bilmeksizin yapılan ameller insana bir fayda sağlamaz.

 

İslâm, insanın yaratılışına uygun bir din olduğu için bütün Müslümanlara ilmi farz kılmıştır Her Müslüman'ın dinî görevlerini yerine getirecek, helâl ile haramı, hak ile batılı birbirinden ayırt etmesi için  Hz Peygamber (sas): "İlim tahsil etmek her Müslüman erkek ve kadına farzdır" (İbn Mace, Mukaddime, 17) buyurmuştur.

 

 İslâm'da ibadet dâhil her şey, gösteriş ve riyadan uzak olarak Allah rızasını kazanmak için yapılır. İlmi de Allah rızasını kazanmak ve insanlara faydalı olmak için öğrenmek gerekir. Övünmek ve başkalarına karşı üstünlük taslamak için ilim öğrenmek mekruhtur.

 

Allah, kendisinin bilinmesini arzu etmiş ve bu kâinatı yaratmıştır.

 

O halde, "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri bundan öğüt alır" (Zümer Süresi, 9) Ayet-i ile murad edilen, insanoğlunun, yaradılışının sırrını, hikmetini bilmesidir.

 

Yaradılışın sırrını bilmek için o yaradılışın ve yaratılmışların kanunlarını bilmek, ilim sahibi olmak, "müspet" denen ilimleri öğrenmek gerekir. Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle: “İlim Çin  'de de olsa gidip aramak gerekir.”

 

Okul öncesi din eğitimi...

 

(4-6 yaş arası) ilk adım olarak buna önem vermeliyiz.

 

Yaygın Kurslar; 40’a yakın camimizde yetişkin kadınlarımıza yönelik kurslar veriyoruz.

 

Erkeklerimiz için ise Gökçe Kur’an Kursumuz var.

 

16 hafızımız için cemiyetini yaptık. Erkekler için “Hafızlık Kursu” devam ederken, kız hafızlarımız için henüz bir mesafe kat edemedik.

 

Kızlarımız için planlı, koordineli yaygın bir din eğitimin en kısa zamanda vermeliyiz.

 

Din hizmeti el birliği ile yapılmalıdır.

 

Bunda; Peygamberimizin Hacerül Esved taşını Kabe’nin duvarına koyması örnek olmalı.

 

 “Rabbimiz Teala Hacerü’l Esved taşının Kabe’ye konulmasını Peygamberimize münasip gördü.

 

Ve Hazreti Muhammed (sas) bir parça bez istedi.

 

Ger itilen o bezi, güzelce yere serdi.

 

Başka bir rivayette ise “Abasını açmıştı. Ve Hacerü’l Esved’i elleri ile aldı. Bezin veya Aba’nın tam üzerine koydu. Sonra her Kabile’den bir temsilci istedi. Her birine bir uçtan tutmasını söyledi. Sonra da hep beraber “bezi kaldırın” dedi.

 

Onların kaldırdığı O Hacerü’l Esved’i mübarek elleriyle alıp yerine koydu.

 

Mevla’mız bu şerefi kendi Peygamberine lütfüyle nasip edip yerine yerleştirtdi.

Kabiller ise memnun, sevinçte yarıştılar. Ortakça kaldırmanın şevkiyle barıştılar.”

 

***

 

Program Aşağı Çavundur Camii İmamı Uğur Aslan ve Merkez Camii Müezzini Mustafa Ateş’in birlikte seslendirdikleri ilahiler ile sona erdi.

dscn2700-vert.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.