MÜZE’DE İSTİŞARE VE TANITIM TOPLANTISI...

MÜZE’DE İSTİŞARE VE TANITIM TOPLANTISI...

Bekir Ağalar Şehir Müzesi’ndeki toplantının konusu; “İstişare ve Tanıtım Toplantısı” idi.

       Şuayip YAMAN

Çubuk Belediyesi’nin ev sahipliğini üstlendiği toplantıya; İlçe Kaymakamı Uğur SEZER, İlçe eski Kaymakamı İbrahim ÇENET, İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay ACEHAN, Belediye Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin KARAKUŞ, Çubuk İlçe Başsavcısı Mesut GÜLER ve Cumhuriyet Savcısı Ercan POYRAZ, İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin ÇAM, İlçe Jandarma Komutanı Jan. Ütğm. Umut GÜRSES,  İlçe Malmüdürü Zeki ÇOBAN, Belediye Zabıta Müdürü Ahmet KARAKUŞ, Belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Ünal AYTEN, Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi İdari Mali Hizmetler Müdür Yardımcısı Özgür KOÇ.   Belediye Meclis Üyesi Ahmet KESER,

 

Çubuk Muhtelif Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı Celalettin Rumi TÜRKOĞLU, Türk Kızılayı Çubuk Şube Başkanı Selahattin KOÇ,

 

İlçe eşrafından; Hüseyin KIYIKÇI (Lefter), Faruk ERKAN, Gani ÖNAL, Şuayip YAMAN, Mehmet KAYAN, Salih AKSOY, Sami ÖZKAN, Hüseyin PALA, Halis AKSOY, Naci HARMAN, Hayati KOCADEMİRCİ katıldılar.

 

Katılımcılar teker teker kendilerini tanıtıp, toplantı ile ilgili görüşlerini açıkladılar.

 

Belediye Zabıta Müdürü Ahmet KARAKUŞ yaptığı açılış konuşmasında, Şehir Müzemizdeki toplantılarımız 2014 yılının 10. ayından beri devam ediyor.

 

İlk toplantımız Saray Bosna ve Maglay da meydana gelen sel felaketi üzerine idi. Oradaki kardeşlerimizin acılarını paylaşmak üzere bu Salon’da “Yardım Toplantısı” düzenlenmişti. Akabinde toplanan yardımlar yerine ulaştırıldı.

 

O günden bu güne yaklaşık 12 toplantı yaptık. Bunlar;

 

  • Uyuşturucu ile mücadele,
  • Ulaşımdaki sorunlar,
  • İnşaat ile ilgili toplantılar idi.

 

İlçenin hayati konuları olan bu konularla ilgili komisyonlar kuruldu. Çalışmalar yapıldı. Yapılmaya da devam ediyor.

 

İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay ACEHAN, Bu Konak’ta şimdiye kadar güzel şeylere tanık olduk. Hüseyin KIYIKÇI ağabeyimizin sayesinde Çubuk ilçesi ve Çubuk halkının geçmişi hakkında özellikle de Çubukspor hakkında geniş çapta bilgilere sahip olduk.

 

Bugün de inşallah bir nostalji yaşayacağız.”

 

Sazıyla sözüyle Osman ÇULHA geceye damgasını vurdu. Osman ÇULHA’nın sazıyla çalıp, söylediği; Atım Arap, Hüdayda, Misket, Oğlanda Boynunu Sallam, Yandım Şeker Oğlan gibi türkülere Ankara Kulübü Çubuk Şubesi Seğmen Ekibi, Ankara oyun havaları eşliğinde  gösterileri ile geceye renk kattılar.

 

Oyunlara zaman zaman Ankara Kulübü Seğmenler Ekibi Hocası Gülcan MADEN, Ankara Kulübü Derneği Çubuk Şubesi Başkanı Zekai Erkan ve Ankara Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Müslim ARSLAN’ da eşlik ettiler.

 

Ankara Kulübü Seğmenler Ekibi Hocası Gülcan MADEN, “ Allah razı olsun Tuncay Başkanımızdan. Seğmenlerimiz O’nun katkı ve destekleri ile bu duruma geldiler. Ekipteki kardeşlerimizin hepside Çubuklu. Onlara desteklerinizi bekliyoruz.

1919 Aralık 27’de Mustafa Kemal Heyeti Temsiliye'yle Dikmen sırtlarından Ankara’ya girmiş ve orada Seğmenler tarafından karşılanmıştır.

Seğmenler 27 Aralık 1919 Cumartesi günü öğle üzeri Ulucanlar’daki Sarı Ahmet'in kahvesi önünden kalkmışlar, Hacı Bayram Camisi’ne gelmişler. Kayyün Dede duayı yapmış ve kurbanlar kesilmiş.

Ankara Seğmenlerinden Güveçli İbrahim Seğmen bayrağını almış; Üç grup Seğmen teşkil edilmişti. Birinci bayrak Güveçli İbrahim'de, ikinci bayrak Türkmen Hacı Hüseyin'de. Üçüncü bayrak ise Kayserili Hacı'da imiş.

700 yaya ve 3000 atlı zeybek kıyafetinde yola dizilmişler. Davul zurna çalmaya başlamış.

Bayrağın önünde baltacılar ilerliyormuş, erkekler arasında Ertuğrul Gazi’in alaylarında bulunan “Bacı Erenler” bölükleri gibi kadınlar da varmış. Bilhassa Karaşar Türkmenlerinin elbiseleri dikkat çekiyormuş

Bölük bölük ilerleyen bu atlıların muhtelif bayrakları da vardı. Seğmen alayının arkasını Ankara'da bulunan muhtelif tarikatlara mensup dervişler takip ediyordu. Seğmen alayının bir kısmı İncesu Dikmen bağlarına, bir kısmı da Çankaya Bağları batısındaki Kızıl Yokuş’un eteklerine dizilip Mustafa Kemal'i beklemeye başlamışlar.

Ankara şehri namına karşılayanlar arasında Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti azalarından Müftü Hoca Rıfat Efendi, Binbaşı Ali Fuat, Kınacızade Şakir, Aktarbaşızade Rasim, Toygarzade Ahmet, Kütükçüzade Ali, Bulgurzade Tevfik beyler de varmış. Yirminci kolordu kumandanı ve Yahya Galip Beyler de Dikmen sırtlarının üstüne, Gölbaşı’na kadar gitmişler.

Öğle olmuş gelen yok. Halk heyecandan karnının açlığını da unutmuş. Bütün gözler Kızıl yokuşta imiş. Nihayet Mustafa Kemal'in arabası görünmüş.

Otomobil Gölbaşı’ na geldiğinde onu karşılayan Yahya Galip Bey ve Ali Fuat Paşayı otomobiline almış.

Dikmen sırtlarına gelindiğinde tasavvur edilemeyecek şekildeki kalabalığı gören Mustafa Kemal şaşkınlığını gizleyememiş.

Kızıl yokuşun altında iki büyük sancak dikilmiş; Buraya Haymana Seğmenleri dizilmişti. Burada alaca bir dana kurban edilmiş.

Mustafa Kemal burada istikbal heyeti ve devlet memurlarını bir arada görünce otomobilinden inmiş, herkesin ayrı ayrı elini sıkmış.

Biraz daha ileride zeybek kıyafetinde 700 delikanlıyı ellerinde teke palaları dimdik ve canlı olarak görünce büsbütün hayrette kalmış.

Bu muazzam ve tarihte misli az görülmüş tezahürata şaşa kalmış.

Bu yiğitlerle arasında kısa, öz şu tarihi konuşma geçmiş;

- Merhaba efeler!

-Sağ ol Paşa Hazretleri.

-Arkadaşlar, buraya niçin geldiniz?

-Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik!

-Fikrinizde sabit misiniz?

-And olsun!!

Mustafa Kemal duygulanarak:

-Var olun yiğitler!

Ardından Mustafa Kemal ulema ile sohbete başlamış.

Bu merasimden sonra hükümet konağına gelmiş.

Yaya Seğmenler ve halk hükümet konağına doğru ilerliyor,

Seğmenler ellerinde kılıçla bıçak oyunu oynuyormuş.

Meydana gelmişler Kasap Yaşar ile iri vücutlu bir efe olan Yağcıoğlu Fehmi karşılıklı oynamışlar. Ara sıra küçük Seğmenlerden Yağcıoğlu Cemal ve Yağcıoğlu Ankara zeybeği ve Çarşamba zeybeği oynamışlar.

 Artık hükümet meydanı insan ile dolmuştu. Yağcıoğlu Fehmi Efe zeybek oynarken Mustafa Kemal ona:

- Benim için çok yoruldunuz, zahmet ettiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Çok memnun oldum. Sizler çok bahtiyar, yüksek kalpli insanlarsınız! Demiş.

Bugünkü Seğmenler Kulübü 1932 yılında Ankara Kulübü olarak kuruluyor.  1947 yılında Kamu yararına dernek kapsamına alınıyor. Bir numaralı üyesi de rahmetli Vehbi KOÇ oluyor.

 

Seğmenler Derneği vasıtası ile kültürümüze sahip çıkıyoruz. Bu gençlere sahip çıkarsanız memnun oluruz.      

 

Kötü alışkanlıkların yok olma sebeplerinden biride bu tür derneklerin kurulmasıdır.  Bu  gençlerimizi bir araya getirirsek; Gençlerimizi buralara gelir sazını, sözünü kültürlerini öğrenirler.

 

Bu suretle ne internet cafelerde vakitlerini boşa geçiririler ve ne de bir maddeye bulaşırlar. Seğmenler kulübümüzde şu anda 3 polis, 1 teğmenimiz oldu. Memurlarımız da var.

 

Üyelikte şartımız; Öğrenim karnelerinin getiriyorlar, sonrada bu kültürü öğretiyoruz.”

 

Ankara Kulübü Çubuk Seğmenleri ekibi, aynı zamanda Ankara- Beypazarlı olan İlçe Başsavcısı Mesut GÜLER’e de bir sürpriz yaparak “Karaşar Zeybeği” oynadılar.  

 

Oyunu ilk defa seyrettiğini ifade eden İlçe Başsavcımız Mesut GÜLER bu sürprizden son derece memnun oldu.

 

Ankara Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Başkan Yardımcısı Müslim ARSLAN, Biraz önce gösteri yapan arkadaşlarımız Çubuk’tan kendi arkadaşlarımız, çocuklarımız, kendi yeğenlerimiz. Bunlar bu töreyi, bu kültürü bildiğiniz gibi Başkanımız ve Belediyenin desteğiyle burada bu kültürü ilelebet yaşatmayı düşünüyoruz. 

 

Ankara Kulübü olarak özümüzde Seğmenlik geleneği var. Seğmenlik geleneği zaten Orta Asya’dan, Oğuzlardan gelen bir gelenek. Özünde askerlik, bilgelik, yiğitlik olan bir töre. Bu törenin mümkün olduğu kadar hatta bunu afişlerimizle de gösterdik. Yediden yetmiş yediye öyle bir sloganla Çubuk’ta yaşatacağız.  

 

Şu an da 25-30 kişilik bir ekibimiz var.

 

65 yaşında öğrencimiz var.. Hem öğreniyoruz ve hem de öğretiyoruz.

 

İlçe Kaymakamı Uğur SEZER, “Bu soğuk akşamda sıcak kalbinizle bizleri ısıttınız. Kültürümüzü yaşatmak çok önemli.

 

Gençlerimizin; Sporda, sanatta veya herhangi bir dalda faaliyet göstermesi çok önemli.

 

Bunun yeterli olmadığını bilerek dertli olursak o zaman çare bulacağız. Eskiden yokluk vardı. Sıkıntı vardı. Şimdi her şey var. Ama gençler ve Çubuk eşrafı birbirini tanırsa gençler de ileride birbirini tanır.  Yoksa başıboş bir gençlik ortaya çıkar.

 

Çubuk Seğmenlerine ve hocalarına teşekkür ederim.

 

“Şehir Kulübü” dediniz.

 

Hep beraber Çubuk’ta bir şeyler yapmaya var mısınız?

 

İlçe Belediye Başkanı Dr. Tuncay ACEHAN, Bu tür toplantılara ara ara nostaljik olarak yapacağız. Çubuk’un mazisini bilen kültürünü bilen Hüseyin KIYIKÇI ağabeyimiz var.

 

Ben 8 bin nüfuslu Çubuk’u tanıyorum. Yanlış bir şey yapınca büyüklerimizi kulağımızı çekerdi.

 

Çubuk Çayı’na giderdik. Annelerimiz, bacılarımız Çubuk Çayı’nda kazanda çamaşırları kille  kaynatır. Çamaşırları taşın üzerine koyar, tokaç ile döverek çamaşır yıkarlardı.

 

Kültürümüzü yaşatmak üzere çalışmalar yaparak gençlerimizi kötü alışkanlıklardan koruyacağız.

 

İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin ÇAM, Türk Kültürünü aşılayan bir program. Sayın Başsavcımızın Seğmen kurslarına katılarak “Karaşar Zeybeği”ni öğrenmesini temenni ediyoruz.

100_8968-vert1.jpg100_8984-vert2.jpg100_9004-vert3.jpg100_9032-vert4.jpg100_9049-vert5.jpg

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.