En güzel sözler sevgiliye söylenen sözlerdir herhalde ve en çok hoşa giden sözlerde sevgiliden duyulan sözlerdir. Ama bildiğim kadar âşıklar konuşamaz, eğer bir şeyleri anlatamıyorsanız âşıksınızdır… “Bazen susmak, cevap vermektir yada konuşmaktır” demiş bir düşünür… Sevgilinin karşısında bir boyun büküş, bir damla gözyaşı bir şeyleri istemeye, ya da bir şeyleri anlatmaya yetmez mi sizce, ne dersiniz?

  Peki, nedir aşk? Aşktır ki belayı kapısına çağırır. Bela aşkın gıdasıdır. Halis altın ateşle denenir, âşık ise belalarla imtihan edilir. Öylesine esrarlı bir kavram ki aşk, hem yakınlaştırıyor, hem uzaklaştırıyor. Hurma kütüğünü inleten, Mecnun\'u çöllere düşüren, Ferhat\'a dağları deldiren hep aşktı.

“Ne varsa âlemde hep aşk imiş

 Gerisi kıl-ü kal imiş ancak”

Aşkta sen-ben kalkar aradan; çünkü benlik aşka engeldir.

   Aşkın tarifini sordum göçen kuşlara. Dediler göç… dediler yanmaktır yaklaştıkça… Sonra bir şaire sordum; “en yüce düştür benim aşkım. Görmeye değmez ki küçük düşleri” dedi ve ekledi “Mecnun değilsen sus!...” 

   “Padişahın biri Mecnun, un aşkından deli divane olup çöllere düştüğü Leyla\'yı çok merak eder. Leyla, nın bulunup huzuruna getirilmesini emreder. Padişah Leyla, yı görünce hayretler içinde kalıp sorar:

  -Mecnun\'un aşkından deli divane olup çöllere düştüğü Leyla sen misin? Senin öyle fevkalade bir güzelliğin olmadığı gibi, sıradan bir kadından da hiçbir farkın yok. Hal böyle iken nasıl olurda Mecnun senin için deli divane olur.

Leyla hiç tereddüt etmeden cevap verir:

 -Padişahım sus! Çünkü sen mecnun değilsin. Bendeki güzelliği görebilmen için sende Mecnun\'un gözlerinin olması gerek ve bana Mecnun\'un gözleriyle bakman gerekir der.” 

  Bir sevgili uğruna sabahlamak, hasta olduğu zaman onun başucunda beklemek, telefon sesini onun sesi ile aynileştirmek. Ona ulaşmak için ayazda kamyona binmek, bir sözüne dünyaları yere serebilmek! Bunları yapmayacak sevgili yoktur da, gerçek sevilmesi gereken Rabbin için namaz kılmıyor, O\'na dua etmiyor, gözyaşlarını sunmuyorsan, sen bilirsin!  Mevlana diyor ki; “herkesin nasıl hesap vereceğim diye sağa sola koşuşturduğu o günde, alır götürür aşkımı ortaya kor, bana bundan sorun gerisine hesap vermeyeceğim.”

   “Sevgilini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.” Evet dostlar neyi severseniz, sevgiliniz o olur, ve neyi dert ederseniz, derdiniz odur. “Kişi sevdiğiyle beraberdir” diyor ya sevgili peygamberimiz, biz bugün neyi ve kimi seviyorsak yarın ahirette onunla birlikte olacağız. Sizin meydanda sevgiliniz olmasın; çünkü kurtulanlar, meydanda sevgilisi olmayanlardır. Zira onların sevgilisi Allah\'tır.

   Zunnun-i Mısri(rh.a) şöyle der: “Bir Kurban Bayramı günü insanlar kurban kesmekle meşguldü. Birbirleriyle ilgilenmiyorlardı. Bir genç, yanımda durmuş, hiç konuşmuyordu. Bir müddet sonra yüzünü gökyüzüne çevirdi ve “Allah, ım! Bu insanlar kestikleri kurbanlarıyla Sana yaklaşıyorlar. Ben ise kurban edip Sana yaklaşmak için nefsimden başka hediye bulamıyorum” dedi. Sonra şahadet parmağıyla boğazını işaret etti, boğazında bıçakla yapıldığı gibi bir çizgi çizdi, hemen de öldü!”

   Sevgiliye, canınızdan başka sunacak başka bir şeyiniz yoksa, siz gerçekten aşıksınızdır!...