Erdem Yazaroğlu
Kıtlık Kapıda, Çubuk Susuzlukla Yüzleşiyor
Çubuk’un bereketli toprakları, yıllardır Aydos Dağı’ndan süzülen kaynaklarla, göletlerden ve Çubuk Çayı’ndan beslenirdi. Bugün ise manzara içler acısı… Aydos’un pınarları kurudu, Yukarı Çavundur Göleti yüzde 10 seviyesinde. Yangınlara karşı yapılan Ardıçlı Göleti yok oldu, hayvan sulama için çeşmeler susuz kaldı. Çubuk-2 Barajı da Kavassakkaya Barajı olmasa bugün tamamen boş durumda olacaktı.
Bu tablo yalnızca tarımı değil, hayvancılığı da tehdit ediyor. Dağ köylerinde de ova köylerinde de vatandaş ya bahçesini boş bıraktı ya da tankerle su taşıyıp birkaç kök sebzeyi yaşatmaya çalışıyor. Günü kurtarma çabaları var ama geleceğe dair bir plan göremiyoruz.
Burada önemli bir nokta var: Bu mesele siyasetin ötesinde bir hayatta kalma meselesi. Çubuk halkının gıdası, hayvanı, geçimi tehlike altında. “Alternatif ürün ekimi nedir, hangi bölgede hangi bitki daha az su ister, hangi destek programları var?” sorularına cevap arayan üretici ortada kaldı.
Bugün susuzlukla yüzleşiyoruz. Yarın bu tablo kıtlığa dönüşebilir. O yüzden çağrımız nettir:
DSİ, Tarım ve Orman Bakanlığı ve üniversiteler ortak acil bir su ve tarım eylem planı hazırlamalıdır.
Dağ köyleri ve ova köyleri özelinde alternatif ürün ekimi konusunda bilgilendirme yapılmalıdır.
Su kaynaklarının korunması ve yeni kaynakların bulunması için çalışmalar hızlandırılmalıdır.
Çubuk’un geleceğini konuşuyorsak, suyu konuşmak zorundayız. Çünkü su yoksa hayat da yok.

YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.