ŞEVKET TANDOĞAN

ŞEVKET TANDOĞAN

HACCIN HİKMETLERİ

Milyonlarca Müslümanı mânevî bir heyecan içinde kutsal topraklarda birleştiren hac mevsiminde bulunuyoruz. Bu günlerde İslam’ın temel şartlarından birisi olan hac farizasını ifa için dünyanın her yerinden dilleri ve renkleri farklı Müslümanlar kutsal topraklara koşarak, tek yürek halinde beyaz ihramlar içinde LEBBEYK ALLAHÜMME LEBBEYK (Buyur Allah’ım! Emrine âmâdeyim.) diyerek yeri-göğü inletmektedir.

            Helâl ve temiz kazanç sahibi, engeli olmayan, samimî ve nasipli Müslümanlar; Allah ve Rasûlü’nün davetine icabetle, en az ömründe bir defa hac görevini ifa etme şerefine nail olurlar. Yani maddî veya mânevî zafiyet içinde olanlar bu kutlu sefere çıkamazlar.

            Kiblegâhımız ve yeryüzünün kalbi Kâ’be-i muazzama, Arafat, Haceru’l-esved, Safa-merve, Makam’ı-İbrahim, Zemzem suyu ve Peygamberimizin kabri-şerifi Ravza’i-mubareke ile diğer ziyaret yerlerini görmek, nice keramet ve mû’cizeleri yüreğinde hissederek adeta, Allah ve Rasûlü’nün müsafiri olmak bir Müslüman’ın hayatında ulaşabileceği en büyük mazhariyettir.

            Hacca dâir bazı ayet ve hadis meallerini burada kısaca kaydetmek istiyorum: Cenâbı-Hak Âl’i İmran süresi 97. Ayette meâlen buyuruyor ki; “Onda açık mu’cizeler var. Makam-ı İbrahim var. Ve ona giren eman bulur. Yoluna gücü yeten her kimsenin o beyti haccetmesi de insanlar üzerinde Allah’ın bir hakkıdır. Ve kim bunu tanımazsa, muhakkak Allah âlemlerden ganidir.(ihtiyacı yoktur)”

 

            Bazı Hadis’i-şerifler mealen şöyledir:       

            “Ey insanlar!!! Muhakkak Allah haccı üzerinize farz kıldı. Hemen haccediniz.”

            “Kim Allah için hacceder, lâubâlilik ve fasıklık yapmazsa, anasından doğduğu günkü gibi (günahsız) olarak döner.”

            “Kim beytullah’ı tavaf eder ve iki rek’at namaz kılarsa, köle azat etmiş gibi olur.”

            “Kim hacceder ve kabrimi ziyaret ederse, ben hayattayken ziyaret etmiş gibidir.”

            “Kim kabrimi ziyaret ederse, ona şefâatim vaciptir.”

            “Her kim için, açık maddi darlık, zalim bir idareci veya kısıtlayıcı hastalık gibi bir engel olmaksızın, hacca gitmeden ölürse, ister Yahudi isterse Hıristiyan olarak ölsün.” (Yahudi ve Hıristiyan’a benzer.)

            Haccın farz oluşundaki pek çok hikmet ve faydalardan bazıları şunlardır:

            1- Yalın ayak, baş açık dikişsiz ihramla tevazu içinde kulluğunu göstermek,

            2- Maddi imkânların ve vücut sağlığının şükrünü eda etmek,

            3- Kâ’benin ve diğer kutsal mekânların büyüleyici mânevî atmosferinde ruhi tedavi ve inşirah,

            4- Nefsi tezkiye ve terbiye,

            5- Dinleri bir fakat dilleri, renkleri ve ülkeleri farklı Müslümanların kaynaşarak İslam birliğini tesis etmeleri,

            6- Kefeni andıran beyaz ihramlarla âhireti, mahşeri hatırlamak,

            7- Hacer’i-esved’i selamlayarak, ruhlar âlemindeki (kalû belâ) misakımızı tazelemek,

            8- İslâmiyet’in doğup yayıldığı ve peygamberimizin mübarek ayağını bastığı kutsal topraklarda, lâhutî bir iklimi yaşamak,

            9- Meşakkatli hac yolculuğu ile Allah’ın evi Kâ’be’ye misafir olmak,

            10-Hac ile kötü alışkanlıklara ve ihmallere son verilerek, hayatına çeki-düzen verilmesi.

            Haccın sayamayacağımız daha pek çok hikmetleri vardır. Hacca dâir itikadî ve fıkhî konuları bir başka yazımda ele almayı düşünüyorum.

            Hac için kutsal topraklara giden kâ’be yollarındaki kardeşlerimize kolaylıkla MEBRUR HAC diler, gidemeyenlerin de en kısa zamanda bu şerefe erişmelerini temenni ederim.

            HÜDAYA EMANET OLUN

Bu yazı toplam 1060 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.