Emrullah KILIÇ

Emrullah KILIÇ

ESTETİK YOKSUNLUĞU YA DA "VAY SENİ VAY VAY"!

İnsanı farklı kılan en temel özelliklerden birisi de görüp algıladıklarına ”bu güzeldir”, “bu çirkindir”, “bu iyidir”, “bu kötüdür” diye bir nitelemede bulunmasıdır.

Herhangi bir nesneyi, insanın davranışını veya ortaya koyduğu eserini “güzel” olarak nitelendirebilmek için onu güzel yapan hususlar vardır.

Meseleyi güzel müzik açısından ele alalım istedik…

Biz biliyoruz ki müzik fıtratla akrabadır.

Müzik duygusu ve zevki doğuşta gelen bir duygudur.

Müziğe karşı olmak düşünülemez. Çünkü fıtrata karşı direnmek mümkün değildir ve şimdiye kadar fıtrata karşı girişilen tüm mücadeleler kaybedilmiştir.

Dünyada mevcut her milletin kendi inanç ve folklorunu yansıtan müziği vardır.

Müzik birçok alanda kullanılmıştır. Tarihimizde müzikle terapinin somut özelliklerine rastlamak mümkündür. Osmanlı döneminde, Edirne’de kurulan Daruşşifa’da ruh hastalarının müzikle tedavi edildiklerini biliyoruz.

İslam bilginleri de eserlerinde müzik üzerinde durmuşlar ve büyük önem vermişlerdir. Büyük İslam âlimi Gazali Kimya el-Saadet adlı eserinde müzikten etkilenmeyen bir kişinin yaratılışında eksiklik olduğunu ileri sürer. Ona göre böyle kişiler kaba tabiatlı ve ruhsuz kimselerdir. Müzikten hayvanlar bile etkilenmektedir. Kuşların, güzel sesini dinlemek için Hz. Davud’un başucunda bulunmaları bu yüzdendir.

Müzik…büyüleyici bir atmosfer o… ruhlara işleyip şifa verir,  sevda türküleri olup söylenir , ney sesi olup inler, sazın tellerinde dillenir ve bazen ağıt olup dökülür dudaklardan…

Kendi değerlerimizden beslenen, sanatsal ve estetik kaygılar taşıyan, zengin mirasımızdan kaynaklanan müzikler dinleyip, popüler müziğin kahredici etkisinden arınmak istiyoruz.

Mutlu günlerimizde oyun havası adı altında çalınan müzikten ve söylenen sözlerden artık zehirlenmek istemiyoruz.

Özellikle hafta sonu düğünlerinin vazgeçilmezi olan, yozlaşmış kültürün izlerini taşıyan, sanat değeri taşımayan şarkılara prim vermemeye davet ediyoruz.

Açık alanda düğünlerin yapılmasının rahatsız ediciliği bir yana, burada çalınan şeyler artık tahammül sınırını aşmaktadır.

Örnek mi size…

Arabada beş evde onbeş,  Ver diyom vermiyon,  Salla, Vay seni vay vay…

Daha yazmaya gerek var mı?

Bir daha düşünelim neler dinlediğimizi ya da bize nelerin dinletildiğini?

Müzik anlayışımıza, eğlence kültürümüze kısaca hayatımıza ne zaman bir kalite getireceğiz!

Nereye kadar tahammül edeceğiz?

 

Yoksa “vay memleketim vay”!

Bu yazı toplam 2649 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum