Çubuk'ta Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili dava görüldü

Çubuk'ta Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyla ilgili dava görüldü

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetine yönelik “linç girişimi”ne ilişkin davanın ilk duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Çukurca’da şehit düşen Piyade Er Yener Kırıkçı’nın 21 Nisan 2019 Pazar günü Çubuk’un Akkuzulu Köyü’ndeki cenaze namazına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki CHP heyetine yönelik “linç girişimi”ne ilişkin davanın ilk duruşması Çubuk 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Dava nedeniyle Çubuk Adliyesi önünde polis tarafından güvenlik önlemleri alındı. Mahkeme salonuna girmek isteyenler 3 ayrı arama noktasından geçti.

Davada CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Deniz Demir, CHP çalışanı Barış Bozkurt, CHP’li Kenan Nuhut ve Cahit Yetişir ile tüzel kişilik olarak CHP müşteki sıfatıyla yer alıyor. Davada 6’sı kadın 36 sanık 1 yıl 8 ay 15 gün ile 28 yıl 10 ay arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Duruşmayı izlemeye CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve CHP Milletvekilleri Yıldırım Kaya, Ali Haydar Hakverdi, Bülent Tezcan, Levent Gök, Servet Ünsal, Tekin Bingöl, Gamze Taşçıer, Erkan Aydın, Erdoğan Toprak ve CHP yöneticileri katıldı. Pandemi nedeniyle duruşma salonuna kısıtlı sayıda izleyici alındı.

Basının duruşmayı takip etmesine önce izin verilmedi, ancak hakim ile yapılan görüşmenin ardından basın mensupları da salonuna alındı.

Duruşma iddianamenin özetinin okunmasıyla başladı.

"UNUTTUM"

Kılıçdaroğlu’na yumruk atan Osman Sarıgün’ün kimlik tespitinin ardından savunması alındı. Emniyette verdiği ifadesinin geçerli olduğunu belirten sanık Sarıgün, hakimin “Olay nasıl oldu, anlat” sorusuna, “Unuttum, çok zaman geçti” yanıtını verdi. Hakim bu gelişme üzerine Sarıgün’ün emniyetteki ifadesini okudu.

Müvekkilinin hedef gözetmediğini savunan Sanık Avukatı Muhammet Bayram ise “Olayın kasten yaralama değil, taksirle yaralama olduğunu düşünüyoruz. Hakaret iddiası da temelsizdir” dedi.

CHP LİDERİNİN AVUKATINDAN İTİRAZ

Suçtan kurtulmaya yönelik savunmaya itibar edilmemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu’nun Avukatı Celal Çelik de sanığın adam öldürmeye teşebbüsten yargılanması gerektiğini belirtti. Sanığın, şehidin ölümünden sorumlu olarak Kılıçdaroğlu’nu göstermesinin ‘iftira’ suçunu oluşturduğunu ifade eden Çelik, olay günü attığı sloganlarla da ayrıca tahrik suçunu işlediğini kaydetti. Çelik, sanığın bu suçlardan da ek savunmanın alınmasını talep etti.

DİĞER SAVUNMALAR

Sanık Ayhan Onbaşı da karakolda verdiği ifadesini tekrarladığını belirterek, "Ben olay yerinden kaçmadım. Hakaret içeren sözleri Osman Sarıgün ile birlikte söyledik." dedi. Onbaşı, arbedenin, kendisinin mezarlığa gitmesinden sonra başladığını, Kılıçdaroğlu'nun alıkonulduğu evin önüne gitmediğini savundu.

Sanık Vahit Delibaş da olay sırasında elinde bulunan sopaya ilişkin, "Benim köyüm 3,5 kilometre uzakta. Bende değnek vardı ama ben onu yolda köpeklerden kendimi sakınmak için almıştım. Değneği Kılıçdaroğlu'na veya kamu görevlilerine saldırı için kullanmadım." diye konuştu.

Soru üzerine olay sırasında, "PKK buraya giremez" dediğini doğrulayan Delibaş, "Avukat kasten öldürmeye teşebbüs olduğunu söylüyor. Bu kastımız olsaydı orada zaten öldürülürdü. Çünkü köye adam sığmıyordu. 'Gelme' denmiş, gelmiş. O anki kalabalığın öfkesiyle bu işler oldu. Bir kışkırtmayla bu işler oldu." ifadelerini kullandı.

Sanık İrfan Topal, bir arkadaşının Diyarbakır'da geçmişte şehit olduğunu anlatarak, "HDP ile yaptığı iş birliği zoruma gitti. Orada 20 bin kişi vardı. Herkes yuhaladı. Alana girdiğinde yuhalama başladı. Herhangi bir art niyetimiz yoktu." şeklinde konuştu.

Sanık Ayşe Ortapınar, kadın olarak birçok erkeğin arasında kaldığı sırada elindeki seccadeyi savurduğunu anlatarak, "Hiçbir kastım yoktu. Kılıçdaroğlu'na şahsi bir şeyim yoktur. O anki can havliyle yaptığım bir etkiydi. Binlerce erkeğin içinde kalınca savurmuş olabilirim. Güvenliğe gelmiş olabilir. Özür diliyorum. Severim ya da sevmem o benim içimde olan bir şeydir. O da bir parti başkanıdır." savunmasını yaptı.

Sanıklardan Yusuf Bedava ise cenazesi olan şehitle teyze çocukları olduğunu belirterek, "Benim yerimde siz olsanız ne yaparsınız?" diye sordu.

Yerden aldığı toprak parçasını Kılıçdaroğlu'na doğru atmakla suçlanan Bedava, "Yaralayıcı bir şey değildi. Kılıçdaroğlu'na gelmedi." dedi.

Avukat Çelik ise sanığın olay görüntülerinin her yerinde bulunduğunu ifade ederek, şehitle teyze çocuğu olmasının, suç işleme hakkı vermediğini söyledi.

Sanık Salih Ateşyürekli, olay sırasında Kılıçdaroğlu'na "Kandil'e git" diye bağırdığını kabul etti ancak fiili bir saldırıda bulunmadığını, taş atmadığını anlattı.

Ateşyürekli, "Pişmanım. Keşke o cenazeye gitmeseydim. Burada olmamın tek sebebi bayrak ve vatan aşkıdır." dedi.

"MİLLİ DUYGULARLA NE ALAKASI VAR"

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, "Milli duygularla genel başkanın ne alakası var?" diye sorarken, sanık avukatlarından İskender Minar, "O gün orada 12 bin kişi vardı. Toplumun, siyasilerin açıklamalarını protesto ettiklerini söylemelerine müştekiler 'Bu hadlerine değil' diyorlar." ifadelerini kullandı.

Sanıklardan Sami Şekerci, Kılıçdaroğlu alana girdiğinde tepki olduğuna değinerek, "2 ay önce seçime girmişti, bizim köyden 3 şehit var. Milliyetçi olarak kanıma dokundu. 'Yazıklar olsun. PKK ile işbirliği yaptın. Utanmadan nasıl geliyorsun' dedim." şeklinde savunma yaptı.

Olaylar sırasında çıktığı elektrik direğinden Kılıçdaroğlu'na tekme atmaya çalıştığı ileri sürülen Oğuz Şimşek ise ortalık karışınca kendisini kurtarmak için direğe çıktığını ve bir ayağının boşta olduğunu anlattı. Şimşek, "Uzun boylu insanlar geçsin diye ayağımı çektim. Gittiğime pişmanım. Ama zarar verme kastım yoktu. Kalabalığa çarpmaması için ayağımı kaldırdım." dedi.

Sanık Koray Demirel ise 15 Temmuz gazisi olduğunu anlatarak başladığı savunmasında Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz için "tiyatro" dediğini hatırlattı.

Demirel, "Ben taş atmadım. Anayasal hakkım olan protesto hakkımı kullandığım doğrudur. Cenazeye sonradan katılmıştır. Esas tahrik eden habersizce şehit cenazesine gelen Kılıçdaroğlu'dur." ifadelerini kullandı.

Duruşmaya daha sonra öğle arası verdi.

Bu arada duruşma sırasında sanıklar ve müştekiler arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum