Tarık Sezai Karatepe

Tarık Sezai Karatepe

BÜYÜK ANADOLU YÜRÜYÜŞÜ!

Akyaka Sınırı… Tel örgünün ayırdığı iki asker akşam nöbetinde…

“Sekiz yüz sene barış hakimdi bu topraklara. Siz biz yok; hepimiz vardık. Erivan"ın yarısı müslümandı. Evimize gider gibi giderdik; Bakü"ye, Gence"ye…

Kars yuvamız, Iğdır konağımızdı. Millet-i Sadıka idik. Ardına bakmadan sefere çıkardı, Osmanlı. Aramızda ihtilaf olsa, kadıya düşmeden Nakşi Baba hallederdi meseleyi.

Kapımızda kilit yoktu. Çünkü gönlümüzdü, ardına dek açık olan. Mahallemiz bir evdi. Ramazanlarda çer çocuğumuz eline ekmek alıp çıksa dışarı, anamız azarlardı.

Müslümanların çocukları oruç tutuyor, ayıptır! diye içeri sokarlardı. Gerçi bizde de çoktu; iftar eden, sahura kalkan…

Ermeni olduğumuza bakma! Namaz kılanımız, hacca gidenimiz, zekat verenimiz… eksik olmazdı. Bir hayatı yaşardık; bir vücudun uzuvları gibiydik.

Acımız acınız, sevinciniz sevincimizdi.

Sivas"a gider; Nalbantlarbaşı"nda, Sularbaşı"nda üç beş gün geceler, dönerdik. Ayrılık zor gelirdi ama, ne yaparsın! Kulağımızda ezan, dudağımızda  kamet!

Hele bir de teravihse, coşardı sokak:

Efendimiz Muhammed"e, salat ile selam olsun

Ona izzet ile ikram, teravihe kıyam olsun!

Sallu ala Muhammed!”

“Yaşamış gibi anlatıyorsun bunları. Oysa çok gençsin. Duymuş olmalısın!”

“Duydum tabi. Bizim köylerde dedeler nineler öte aleme göçmeden, ne varsa bildikleri aktarırlar. Hiç usanmadan, yılmadan!

Kuşaktan kuşağa yayılır durur, anılar. Gözleri nemlenir yaşlıların. Gıpta ile dinler gençlerimiz. Hayran hayran okunur; Battal Gazi, Kara Murat!”

“Ya soykırım, hiç konuşulmaz mı ocağınızda?”

“Konuşulmaz mı hiç! Fransız"ın kandırdığı Taşnaklar, Anadolu"da Türk ve Kürt köylerini basmadan önce Ermeni mahalleleri dolaşıp elimizde avucumuzda ne varsa kuruttular.

Osmanlı bir bakıma, Anadolu"daki Ermenileri, Taşnak terörüne bulaşmaktan korudu. Yoksa hepimiz Taşnak"ın kirli oyununa alet olmuştuk.

Meğer Çerkesler bizden önce terk etmiş buraları. Tanış çıktık çoğuyla. Çerkes pilavını tattık, yıllar sonra Amman"da.

Şamil, Dağıstanlı değildir sadece. Özgür Kafkasya"nın idolüdür. Gürcü"dür bir bakıma. Sessiz yığınların sesidir.

Şamil ayrılınca Kafkasya"dan zulüm herkese dokunmuş. Afet ayırmamış, seni beni.

Lazkiye"de, Şam"da, Beyrut"ta… Arap dostlarımız karşıladı bizi. Hiç tanımadığı insanlarla ekmeğini bölüştü, evini açtı. Boynumuzdaki haç"a bakmadan!

Ne büyük bir medeniyetsiniz, farkında değilsiniz. Şimdi kıytırık bir noktada sabahlayıp duruyoruz.”

“Öyle ise bekle bizi Erivan, geliyoruz!”

“Gelin artık; iki millet, tek devlet olalım. O zaman ne Karabağ"da kan akar, ne çadırda yaşar Azeri. Rus"un bağrımıza çaktığı asırlık kazıktan kurtuluruz.”

………………………

Kapıkule Sınırı… Bulgar asker, pasaport kontrolünde…

“Demek Bursalısın!

“Benden duyma ama, ne vakit döneceksiniz ata yurdunuza?”

“Acı günlerdi. Jivkov"un adamları yok etti neslimizi. Bağımız bostanımız tar u mar oldu. Ekip biçtiğimiz tarlamızda ırgat olduk.

Adımız silindi, soyadımız değişti. Kaçak göçek sünnet ettirdik bebe beciği.

Kızlarımızı karma eğitime aldılar. Amaç eğitim değil, başka bir şeydi anlaşılan!

Kamuda tesettürü yasakladı Komünist Parti.

İtiraz ettiğimizde:

 "Sanki özlemle yanıp tutuştuğunuz ülke izin veriyor! Görürsünüz, en ceberrut laisizmi!

YÖK"ünüz mü ne varmış? Özel güvenlik tutmuşlar. Kayıtlara bile başörtülü sokmamışlar. Varın gerisini siz düşünün!"  demezler mi!”

“Günün birinde kızlarınız lise, üniversite okumaya buralara gelirlerse hiç şaşmayın! Biz çok değiştik. Kurtulduk yasakçılardan. Siz ise sayıyorsunuz yerinizde. Darısı başınıza.

Sana bir şey söyleyeyim mi? Sizin partileriniz var ya, çok sahtekar. Halklarını aldatıyorlar. Özgürlükte yaya kalınca bir kriz çıkarıyorlar. Oyları cebe indirip, boza pişiriyorlar, halklarının ensesinde.

Söyle bana Türk kardeş! Merkez Sağ kaç yıllık sizde? Sen söyleme! Altmış yıllık.

Neye yaradı? Nato Nato diye çırpındı durdular. Nato ne yaptı? Kardeşi kardeşe düşman yaptı.”

“Bizi bizden iyi biliyorsun. Çözüm ne?”

“Ya adam gibi parti kurun. Ya mevcutlardan birini adam edin. Ya da gitmeyin sandığa. Düşene de bir tekme vurmayın.

Dünyanın ilmini yutmuş lideriniz Bingöl"de şovenizme set çekince siyasi yasak aldı. Oysa gemileri yakmış, risk almıştı.

Arkasında durdunuz mu? Hayır. Zekat miktarı oy verdiniz. Kırk yıllık hareketi sandığa gömdünüz. Şimdi kalkmış efeleniyorsun.

D-8 işleseydi Irak, Afganistan, Pakistan, Moro, Arakan… necis ayaklar altında ezilir miydi?

Beklersiniz kırk yıl daha!”

“Sanki bizdensin!”

“Sizdenim tabi! Varnalıyım. Annem Türk, babam Pomak. Özbeöz hanefiyim. Şaşırıyorsun, burada ne işin var? diye.

Bulgar kapıda elinizde avucunuzda ne varsa alınca dayanamadım. Kapı"da vazife istedim.

Bilirim, Istanbul"u, Konya"yı!

Çarşamba"nın ilim deryası hocasına benden selam söyle! Hacı Bayram"ın müritleri gibi akın etsin Sofya"ya!

Kurulsun düğün dernek, bekletmesin yıllarca, gözümüzü yolda komasın!

Bizde olsa baş tacı ederdik. Siz ise incitmişsiniz, okyanus yürekli hocayı!

Bursa Varna kardeş bize! Eller semaya kalkar, "Büyük Anadolu kurulsun!" diye…”

 

Bu yazı toplam 2582 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.