Sanki yolda gördüğünüz kendini ihtiyaç sahibi gibi gösteren, acizlik içerisinde tavır ve davranışlara bürünen dilencileri verilen üç-beş kuruş bilinir?!

Bu arada İSLÂM TOPLUMUNDA (Peygamberimiz sav. Döneminde) DİLENCİLİĞE asla yer yoktu! Eğer gerçekten İHTİYAÇ SAHİBİ olup ta bir kişi DİLENİYORSA bu, o toplumun ve yönetenlerin ayıbıdır?! Yok eğer bu iş, hırsızlık gibi bir meslek haline getirilmişse: BU SUÇTUR VE HUKUKTA BİR KARŞILIĞI VARDIR?!

Sadaka: Sosyal Yardımlaşmadır gerçekte; ailede işsiz güçsüz olanlara, bedensel sakatlığı olup çalışamayanlara, yaşlı olanlara, ekonomik gelir seviyesi düşük olanlara elinde olanların, ekonomik durumu iyi olanların vermesi gereken Allah'ın emrinden olan en önemli değerlerdendir.

Böylece ailede ve toplumda geçim sıkıntısı çekenlerin sayısı en aza indirilebilir.

Burada Hz. Ömer ra.'ın hikâyesini hatırlatmak isterim. Hani çocukları aç olup, tencereye taş ve suyu koyup çocuklarının açlığını dindirmek için oyalama taktiği uygulayan yaşlı bir anneye, gece halkının sokaklarını gezerken şahit olduğu olayı herkes bilir, detaylı anlatmama hacet yok.

Allah'ın adıyla

Tevbe 60

SADAKALAR (sosyal yardımlar) Allah’tan zorunlu / bir farz olarak ancak fakirler / işsizler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri İslâm’a ısındırılacak olanlarla, (özgürlüğüne kavuşturulacak) köle[esir]ler, borçlular, Allah izin verdiği şekilde, saldırganlara karşı cihat edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah bilen ve doğru hüküm / isâbetli karar verendir.

https://www.sadikturkmenmeali.com/tevbe-60/