Bu işte bir yanlışlık var

            Cumhurbaşkanını seçmek için iki defa sandığa gideceğiz, Başbakanı seçmek için bir defa gitmek yeterli olacak. Ama başbakanın yetkileri cumhurbaşkanının yetkilerinden çok fazla. Yetkisi daha çok olan başbakanın da iki turlu seçimle işbaşına gelmesi gerekmez mi? Bu işte bir yanlışlık var.

“Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir”(K.ATATÜRK) Millet bu yetkisini TBMM aracılığı ile kullanır. Öyleyse niçin grup kararı alınarak milletvekillerinin hür iradelerine ipotek konur?

Milletvekillerinin hür iradeleri ile milleti temsil etmeleri gerekmez mi? Bu işte de bir yanlışlık var.

Siyasi partiler en büyük sivil toplum kuruluşlarıdır. Yani halkın büyük kitlelerinin kuruluşudur. O halde niçin liderler istedikleri seçim bölgesinden istedikleri kişileri aday gösterirler? Ankara milletvekillerinin kaç tanesi Ankaralıdır? Her seçim bölgesi milletvekillerini kendisi belirlese daha demokratik olmaz mı? Bu işte de bir yanlışlık var.

Liderin aday gösterip halkın seçtiği bir milletvekilini yine o lider partisinden ihraç ederse parti içi demokrasiden söz edilebilir mi? Bir milletvekili her konuda lideri ile aynı düşünebilir mi? Farklı düşündüğü zaman susmalı mıdır? Halk kendisine onun için mi oy vermiştir? Ya da halk o lidere “ben sana güveniyorum, bu her konuda güvendiğim anlamına gelir” mi demiştir? Kimse kimseye her konuda güvenmez. Milletvekilinin siyasi görüş farklılıkları nedeniyle partiden ihracının engellenmesi gerekmez mi? Bu işte de bir yanlışlık var.

Yasama organı TBMM iken milletin geleceğini belirleyen uluslararası sözleşmelerin hükümet tarafından yapılması ne derece doğrudur? Bu sözleşmelerin tamamının TBMM tarafından onaylanması gerekmez mi? Elbette bu işte de bir yanlışlık var.

TBMM, Türk Milleti"ni temsil ederken anayasal kurumlarımızın üst düzey yöneticilerinin hatta bazı basın organlarının ima ile de olsa meclisin manevi şahsiyetine yönelik açıklama yapmaları doğru mudur? Bu kurumların hangisinin yöneticileri TBMM tarafından tayin edilmekte ya da görevden alınabilmektedir? TBMM tarafından görevden alınabilseler bu tür açıklamaları yapabilirler mi? TBMM"nin her kişi ve kurumun üstünde olması gerekmez mi? İşte bakınız bu işte de bir yanlışlık var.

Valiler ve kaymakamlar tayin ile görev alıyorlar. Belediye başkanları seçimle iş başına geliyor. Vali ve kaymakamların yetkileri belediye başkanlarının yetkilerinden çok fazla. Demokratik bir ülkede belediye başkanlarının yetkilerinin daha çok olması gerekmez mi? Bu işte de bir yanlışlık var.

Tayin ile oluşturulan idari yapılanma şehirlerden köylere kadar yıllar önce tamamlanmış iken seçimle oluşturulan hizmet yapılanması hala tamamlanamıyor. Hatta birçok belediye de lağvediliyor. Ülkenin en uzak köşelerine kadar tüm hizmetlerin seçilmişler tarafından götürülmesi gerekmez mi? Bakınız bu işte de bir yanlışlık var.

Yanlışlar saymakla bitmiyor. Tüm denetim yetkilerinin Cumhurbaşkanına, tüm icra yetkilerinin de Başbakana ait olduğu ve her ikisinin de Yargı ile birlikte TBMM"ne karşı sorumlu tutulduğu çift başkanlık sistemi çözüm olabilir.

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1249 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.