Şuayip Yaman       Görünen Köy

Şuayip Yaman Görünen Köy

BELEDİYE NE İŞ YAPAR ?

 

İlçemizde geçtiğimiz pazar ve pazartesi günleri yağan şiddetli yağmur ve dolu yaşamı ve çevreyi olumsuz etkiledi. Allah’tan can kaybı yaşanmadı. Ekili, dikili alanlar zarar gördü.

 

Şiddetli sağanak yağış yüzünden rögarlar taştı. Gideri olmayan kanalizasyonlar patladı. Tıkanan mazgallar yüzünden cadde ve sokaklarda gölcükler oluştu. Binaların bodrum katlarını su bastı. Belediye her zaman olduğu gibi çaresiz kaldı.

 

Böyle bir felaket 19 Haziran 2004 tarihinde de yaşanmış,. 4 vatandaşımız ölmüş ve 15 vatandaşımız ise yaralanmıştı.

 

Dolu ile karışık yağan yağmur sokak ve caddelerde yoğun su akıntısı ve gölcükler oluşturdu. Özellikle Çarşı İçi (Belediye binasının önü) görülmeye değerdi. Belediye ne iş yapıyorsa, ihmalden önündeki mazgal ve kanalizasyonları bile temizleme fırsatı bulamamıştı.  Kendine hayrı olmayanın vatandaşa ne hayrı olacak?

 

 

Bodrum katlarını su baştı. Dolu olan ve sürekli olarak yazılarımda, hiç değilse altı ayda bir temizlenmesi konusunda uyardığım kanalizasyonlar maalesef patladı. Vatandaş çaresiz kaldı. Kazmayı, küreği aldı evini temizledi. Belediye her zaman olduğu gibi sınıfta kaldı.

 

Belediye yetkilileri vatandaşı sadece hoparlörle uyardı. Ama önlem almadı. Nasıl alsın! Yüz bin nüfuslu ve adına Metropol denen ilçe Belediyesi’nde iki adet vidanjör, bir adet de spiral var. Nereye koşsun! Vatandaşın telefonlarından belediye ve emniyetin telefonları kitlendi. Ulaşanlara da cevap verilmedi.

 

Sağanak yağışın diğer büyük zararı da ekili, dikili olan bahçe ve tarlalara oldu. Vatandaşın dişinden tırnağından artırıp, bin bir güçlük ve meşakkatle bahçesini ve tarlasına diktiği fideler heba oldu. 80-100 dönümlük alana fide diken vatandaşa Allah kolaylık versin. Çünkü onlar külliyen zararda.. Vatandaş maddi ve manevi zarara uğradı. Vatandaş şimdi bahçe ve tarlasını yeniden ekecek. Vatandaşın zararı inşallah ilgili mercilerce karşılanır.

 

3 Haziran’da Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi (Düğün Salonu’nda); Devlet Su İşleri genel Müdürlüğü (DSİ), ASKİ Genel Müdürlüğü (ASKİ) ve Çubuk Belediyesi tarafından ortaklaşa  “Sel ve Taşkın Semineri” düzenlenmişti. Belediye yetkilileri İlçe mahalle ve köylerinde sel ve taşkına karşı her türlü önlemi aldıklarını, ilçede böyle bir tehlike olmadığını dile getirmişlerdi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bir sağanak yağışa teslim oldular. Allah beterinden saklasın!.. Demek ki konuşmakla olmuyor, icraat gerek.. Elimizde gerekli araç ve gereç yok diyemezsiniz. Var olanla geceli gündüzlü çalışın!.. Büyükşehir’den isteyin!.. Metropole niçin girdiniz? Tabii ki hizmet almak için.. Hizmet alanlar nasıl alıyorsa siz de öyle alın!..

 

Sonra böyle bir felaket ilçenin başına ilk kez gelmiyor. İlçe bunu sürekli yaşıyor. Ama önlem alınmıyor. Hatırlarsanız 19 Haziran 2004 tarihinde de sağanak halinde dolu ve yağmur yağmıştı. Can ve mal kabı yaşanmıştı. Hatta Türkiye’de ilk kez bir hortum faciası ilçemizde (Sünlü Köy’ünde) yaşanmış, 4 vatandaşımız ölmüş, 15 vatandaşımız ise yaralanmıştı..  

 

Metropol İlçe olduğumuz 23 Temmuz 2004 tarihinden beri maliyeti trilyonları bulan alt yapı çalışmaları yapılmış. Yapılmaya da devam ediyormuş. Büyükşehir ve İlçe Belediyesi yetkilileri her defasında böyle diyorlar. Allah aşkına nerede alt yapı çalışması yapıyorsunuz.

Ya da yapıyorsunuz da biz mi görmüyoruz? Yapıldığı halde böyle oluyor, ya yapılmasaydı halimiz nice olurdu?

 

            Bir belediyenin başarısı bir başka ifade ile başarılı veya başarısız olduğu yağmur yağdığında, bir de trafik tıkandığında belli olur.

 

            İlçe Belediyesi iyi işler yapıldığında biz yaptık. Kötü işler yapıldığında ise Büyükşehir yaptı böyle oldu derse veya başkalarını ‘günah keçisi’ olarak görürse hiçbir sonuca ulaşamayız. Bu zihniyet hem Belediye’ye ve hem de vatandaşa zarar verir. Nitekim veriyor da..

 

Belediye yetkilileri bu zihniyeti bırakıp şapkalarını önlerine alsınlar; İlçenin tamamen iflas etmiş ve yetersiz olan alt yapısını yeniden gözden geçirsinler. Yoksa sonuçları daha da beter olur.

Büyükşehir’e bağlanmak görevden kaçmak değil, daha fazla göreve bağlanmak olmalıdır. Yoksa Büyükşehir gelip yapacak derseniz. Nafile beklersiniz. O zaman da sizlere, “orada neden ve niçin oturuyorsunuz” derler. Ama ne yazıktır ki demezler. Çünkü o zaman birilerinin yardımları kesilir. Sadaka kültüründen mahrum kalırlar.

 

Felaket tabii ki Allah’tan geliyor. Allah’tan gelene karşı koyamayız. “İlahi takdir” ve “kader” deyip elimizi kolumuzu da bağlayıp oturamayız. Önlemler alarak zararı asgariye indirebiliriz. Örneğin rögarları büyük yaparız. Kanal ve ızgaraları suların akış istikametinde özellikle de yağmur suyu kanallarına yakın yaparız. Taşmasın diye!.. Kanalizasyonları dolduğu zaman değil, belirli aralıklarla temizleriz ki hem pis kokmasınlar ve hem de taşıp çevreye zarar vermesinler diye..

İlçenin alt yapısı hemen tekrar gözden geçirilmeli, rögarlar büyütülmeli, vidanjör ve spiral sayısı hemen artırılmalı, şimdilik eldeki imkânlarla mazgal ve kanalizasyonlar temizlenmelidir. Çünkü böyle bir felaketi tekrar yaşayabiliriz.

      

Dinimizde “tefekkür” çok önemli; “Önlemini al, sonrasını Allah’a bırak”….Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed ne demişti, “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz”

Ama ilçede böyle yönetilmek istemeyen insanlar da var. Onları unutmayın!..

 

Bu yazı toplam 5235 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum