Allah Düşürmesin

Güzel Çubuk"un güzel insanları

Bu günlerde yoğun iş temposu içerisinde olduğumuzdan yazılarımızı takdir edersiniz ki biraz yavaşlattık. TBMM"de geçtiğimiz ay içinde hayırsever iş adamı, kültür dünyamıza renk katanları ve ülkemizin tanıtımına katkı sağlayan 74 kişi ve kuruma TBMM Üstün Hizmet Ödülü verildi. Bunlar arasında "Kimse Yok mu?” derneği ve TEMA en dikkat çekici olanlarıydı. Ankara"dan Faik Güngör ödüle layık görülen iş adamları arasında yer aldı. Hemen bu yoğun programın ardından ülkemizi dünyada tanıtan bilim adamı tarihçi hatta "Tarihçilerin Kutbu" nitelemesiyle ünlenen Bilkent Üniversitesi öğretim görevlisi 92 yaşına rağmen canlı, diri ve düşüncesiyle ayakta duran Prof. Halil İnalcık"a TBMM Onur Ödülü verildi.

 

Meclis Tören Salonunda gerçekleştirilen bu törenlere çok sayıda davetli katıldı. Kamuoyundan destek alan bu organizasyonları TBMM Kültür, Sanat ve Yayın Kurulu Başkanlığı üstlenmiş olduğundan yoğun çalışmalar arasında vakit bulup bir de Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül"ün "Türkiye Okuyor" kampanyasına destek kapsamında Türkiye Gönüllü Eğitimciler Derneği ve Genel Başkanı bulunduğum Çocuk Edebiyatçıları Birliği"nin ortaklaşa yürüttüğü proje için Ankara Sincan"da Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu"nu ziyaretimiz oldu.

 

Türkiye Gönüllü Eğitimcileri Derneği Başkanı İbrahim Erdoğan, Çocuk Edebiyatçıları Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve yazar Üzeyir Gündüz ve yazar-çizer Ahmet Yozgat"la birlikte yaptığımız bu ziyarette yaklaşık 300 çocuk ve gençle birebir sohbetlerimiz oldu. Onlarla yattıkları, yedikleri ve eğlendikleri yerlerde beraber olduk hatta pinpon bile oynama fırsatımız oldu. Cezaevi yönetiminin mahkûm gençlerle olan diyalogu ve sıcak sempatik ilişkileri de gözümüzden kaçmadı. Kimi gasp, kimi adam yaralama, kimini de yağmacılıktan içeri girdiğini öğrendiğimizde pırıl pırıl gençlerimizin ailevi problemlerinden kaynaklanan hayat hikâyeleriyle de dışarıdaki gençlere örnek olacak güzel davranışlar içine girdiklerini görmek de güzeldi.

 

Anadolu Ajansı"nın bizim gezimize tanıklık etmesi yanında medyada yaptığımız ziyareti yeterince değerlendirdi. Ceza İnfaz kurumundaki çalışma atölyeleri sayesinde gençlerimizin meslek edinmeleri sağlanırken, zamanlarını da öldürmedikleri ve topluma yararlı bireyler olmaları için çaba sarf edildiğini bizi gezdiren yöneticilerimizden değil bizzat çocukların kendi ağızlarından duymak da hoş oldu.

 

Kitaplarımızı imzaladık, onlarla yemek yedik, sohbet ettik, derslerine girdik, atölyelerinde el sanatlarıyla uğraşlarını resimledik ve güzel duygularla oradan ayrılırken içeri girerken olduğu gibi göz okuma cihazının gözümüzü görmesiyle birlikte dışarı çıktık ve aynı sözler “Allah düşürmesin!”

 

 

Not: Merak edenler için söylüyorum 15 gün Ankara dışında olacağım. Nasipse dinlenip döneceğiz. Kaldığımız yerden durmak yok yola devam… Gününüz Ak, Geleceğiniz Aydınlık olsun.

Bu yazı toplam 1224 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar