Güzel Çubuk"un güzel insanları ekonomik, sosyal ve kültürel boşlukların altında yük hamalı misali ezilmeye devam ederken, yoğun siyasi gelişmelerin arasında bir nebze de olsa sizleri uzaklaştırabilirsek ne mutlu bize.. gördüğünüz gibi Çubuk Haber yazar kadromuz da gün geçtikçe genişledi. Ne üretken kalemlerimiz varmış da keşif edilmeyi bekler dururlarmış. Gazetecimiz Refik Bayram bugüne kadar bu değerlerimize sayfalarında yer açsaydı ne güzel olurdu değil mi? Neyse biz bize düşeni yapalım da…

Temel bir gün tren ile yolculuk yapacak kompartımana girmiş bakmış bir İtalyan, bir Alman ve bir de İngiliz var. Hareket halindeki trenden “Benim bu fıkrada yerim yok!” diyerek atlamış..

Şimdi biz de böylesi bir durum ile karşı karşıyayız. Güzel Çubuk"un güzel insanlarının bir kısmı bizi yanlış anlayarak acımasız eleştiri yağmuruna tutarken, diğer bir kısmı da yazdıklarımız basit bulduklarını, bir kısmı ne gereği olduğunu, bir kısmı ise karın ağrısından olacak üslubumuzu beğenmediğini ifade ettiler.kimi zaman ise siyasi arenanın ortasına çekmeye çalışarak öküz altında buzağı aradılar, arada bir bizim belediye başkanlığını Tuncay Acehan"ın milletvekilliği ile eşleştirdiler. Ama bizler gazetemizin editörü  Osman Şahbudak"ın destekleri ile bugüne kadar geldik..halbuki yargısız infazcılar sadece şuna bir göz atsalar benden helallik isteyeceklerdir. Evet yazdığım süre içerisinde Çubuk Haber sitesinde  en çok yazan ve en çok okunan birisi olduğumuzda mütevazı olamayacağız. Bu da bir gerçektir. Ne diyorsunuz sevgili dostlar.. tamam mı devam mı? Sizin kararınız beni kararım olacaktır.. selam ve dua ile sizleri bir başka lüzumsuz(!) yazım ile baş başa bırakıyorum..

Başlıca gayesi güldürme olan mizah, ayrıca düşündürebilir. Mizah ile insanın ilişkisi mizaca, iklime, kültüre, dil ve geleneklere göre değişkenlik gösterir. Ancak, mizah her zaman zeka ile ilgilidir. Güldürme esas olmakla birlikte küçük görme bahis konusu olmamalıdır.

Ülkemizde bugün teknoloji karşısında yenik düşerek satışları tatminkar olmasa da mizah dergileri yayınlarını ısrarla sürdürmektedirler. Belden aşağı espri anlayışları ile şehirlerarası otobüs terminalleri dışında pek satış yapamaz duruma gelen dergiler konumuna düşen mizah dergiciliğimiz kan kaybetmeye devam ederken öte yandan geçtiğimiz yıl Mayıs ayında yayın dünyasına bir başka derginin ilavesi olarak merhaba diyen Caf Caf "tan söz etmek gerekiyor ki böylece geçtiğimiz yıl içerisinde Kitap Postası dergisinde Asım Gültekin imzasıyla yapılan mizah soruşturmasının cevabı da verilmiş oluyor. Genç dergisinin eki olarak yıl boyunca yayınlanan Caf Caf süksesini Cıngar"ın yazar ve çizerlerinin hemen tamamını dergi kadrosuna alarak yaptı. Malumunuz Cıngar doksanlı yıllarda yayın hayatına girdiğinde böylesi bir mizah dergisi bir daha yayınlanamaz imajı verilmişti. Gerçekten de Caf  Caf kadrosunda eskimiş Cıngar kadrosu bulunsa da o eski Cıngar tadını yakalayamadığını gördük. Derginin editörlüğünü üstlenen Asım Gültekin"in derginin ilk sayısındaki önsöz niyetine kaleme aldığı yazısında uzun hasret sonrası mizah dergisi çıkartmalarının bir sevda olduğuna inananların beş yıldır haklı mücadelelerine izin vermeyerek yüzlerine kapıların kapatılmasından dem vuruyor ve Genç bir kapının kendilerine aralandığını ifade ediyor.

Mizahın sadece edepsizlik olmadığına vurgu yapan Gültekin, cinsellik, edepsizlik ve ağzı bozukluk olmadan da mizah yapılabileceğinin altını çizerek mizahın yurdundan konuşacak, yazacak, çizecek insanlara Türkiye"de bir zemin oluşturulmuyor oluşunun ciddiyet ve mizahı birbirine zıt kavramlar olduğunun sanılmasından kaynaklandığını belirterek bu zemini hazırlamak üzere yola çıktıklarını söylemektedir. Yazar ve çizer kadrosuna öylesine bir göz attığımızda Cıngar"lı günlerin aklımıza geldiğini de hatırlatalım ve isimleri şöyle bir sıralayalım istedik: Turgut Yılmaz, Cemal Satkın, Niyazi Çol, Necmettin Çanak, Mehmet Keskinkılıç, Sadık Pala, Hakan Albayrak, Halil Kaleli, Ulvi Alacakaptan, Abdurrahman Doğan, Ahmet Altay,Murat Yılmaz, Ömer Faruk Dönmez, Çağrı cebeci, Hicabi Kırlangıç ve Yasir Buğra Eryılmaz….

Ne diyelim "Özde değil, sözde mizah- Dergi değil ek" alt başlığının üstünde Caf Caf yazan ekibin çalışmalarını tebrik ediyorum.

Ne diyorsunuz trenden atlayalım mı?