Olayı hazırlayan, tetikçileri bulan, onları silahlandıran, katliam yapmalarını sağlayan ve olayı bütün dünyada yayınlayan aynı eldir…

BASIN BÜLTENİ

HAY-DER Genel Başkanı Makine Mühendisi Nevzat Laleli, “Bütün dünya, Paris de yapılan bu katliam ile Dünya’yı karıştırmak ve Hıristiyanların, Müslümanların üzerine gitmeleri sağlamayı amaçlayan bir medya elini mutlaka görmelidir” demiştir. Laleli devamla;

“İki gün önce Fransa Paris de bir dergiye 3 kişi tarafından bir mizah dergisine baskın yapılmış ve bu baskında ikisi de Müslüman olan 12 kişi katledilmişti. Baskına uğrayan bu derginin daha önce Hazreti Muhammed’in karikatürünü bastığı ve geçen zaman için de tehditler aldığı da ifade edilmişti.

İslam bir barış dinidir. Kim ki kendi katliamına İslam’ı referans gösterirse o yapılan iş İslami değil, sadece o kişinin yanlışıdır.

Bu vesile ile Paris’te yapılan saldırıyı ve katliamı gerçekleştirenleri kınıyoruz.

Bu saldırı sebebiyle sadece Paris’de değil, bütün Fransa’da ve hatta bütün Avrupa’da Hıristiyanlar ayağa kaldırılmış, yürüyüşler ve mitingler tertiplemişler, Müslümanların camilerini, kendilerini, hanımlarını ve çocuklarını tehdit etmeleri sağlanmıştır. Bu gidişatın sonu Avrupa da yaşayan ve orada hizmet üreten Müslümanların can, mal ve ırzlarının Hıristiyanlarca saldırılara uğraması olacaktır.

Bu saldırının 3 gözü dönmüş radikal insanın, basit bir “Dergi baskını” gibi gösterilmesi yanlıştır. Saldırı Fransa’nın 11 Eylül’ü olarak değerlendirilmesi, derginin tüm üyelerinin hazır bulunduğu haftalık redaksiyon bir toplantı günün ve saatin seçilmesi, silahların temin edilmesi, dergi etrafında oluşturulan güvenlik hattının zayıflatılması, katliamdan sonra katillerin, ellerini kollarını sallayarak kaçması ve Fransız medyasının bu olay üzerine kilitlenerek adeta bütün Hıristiyanları tahrik etmesi gibi olaylar gösteriyor ki bu baskın profesyonelce hazırlanmış bir olaydır. Bu olayı hazırlayanlar, Müslümanları sindirmek istemektedirler.

Fransa polisi bütün mesaisini tetikçileri aramaya harcamamalı bu olayın azmettiricilerini de mutlaka arayıp bulmalıdır.

Bu müessif olay olunca bütün Fransız halkını, bütün Avrupa Hıristiyanlarını ve hatta bütün dünyayı ayağa kaldıran Medya mutlaka sorgulanmalıdır. Bu medyanın, Hıristiyanların Müslümanların üzerine yürümelerinde ki kazancı nedir? Çünkü bütün dünyada olduğu gibi medya, Fransa’da da Yahudilerin elindedir.

Diğer önemli konu, sadece katliamı yapan insanlar aranmalı ve hedefe bütün Müslümanlar konulmamalıdır. Eğer Avrupa’da ikamet eden orada çalışan Müslümanların kendilerine ve ailelerine bir saldırı olursa bunun sorumlusu Fransa devleti olacaktır.

Çünkü devlet demek, kendi himayesi altında bulunan insanların (ister uyruk olsun, ister sığınmacı ve ister misafir) can, mal ve ırzlarını mutlaka koruması gerekir. Bu korunamıyorsa orada devlet olamaz olsa olsa bir çadır topluluğu olur. Bir daha hiç kimse can, mal ve ırz güvenliği olmayan Fransa’ya gelmez, gelemez.