TÜRK OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM.

Sizden Gelenler

TUNCAY KARACA

TÜRK OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM.
Hiç Şüphe Yokki bizim ; milletimiz dünyanın en zeki milletleri arasındadır. Çabuk, kolay ve pratik çözümler bulma konusunda eğer her gün haber bülteni izliyorsanız vatandaşlarımızın kendi imkanlarıyla başardığı dahiyane projeleri görmeniz mümkündür.. Bunun yanında hiçbir milletin aklına gelmeyecek tedbirler ve çözüm önerileri yine bizim milletimizin aklına gelir. Kumandayı eskimesin diye poşetleyen başka bir millet göremezsiniz.Ne yapsın? Kumanda ne kadar uzun ömürlü olursa bir kumanda parası cebinde kalacak. İneğinin buzağı olunca ona üşümesin diye çocuk kazağı giydiren Tek millette biziz .Hayvanda Olsa Üşümesine Gönlümüz razı olmaz.
.Birdaha Kimseye iyilik Yapmayacaz deyip Ama yinede Kendimize kıza kıza yaparız iyiliği .Yufka Yüreklidir bizim milletimiz:
Parayı Lidyalılar hatır çekini Türkler bulmuştur .

Dünyanın en şüpheci milleti de biziz galiba. Bir restaurantda cebimizdeki para görünmesin diye masanın altında sayıp bir çırpıda koyarız hesap kutusuna. Sanki herkes cebimizdeki paranın hesabını yapıyormuş gibi. Kimseye güvenmemek hayat felsefemiz olmuş. Şimdi “zaman kötü” dediğinizi duyar gibiyim. Türkiye sınırları içerisinde yaşayan hemen hemen herkes paranoid bozukluk yaşar. Yani her an birisi bana kötülük yapabilir. Kendimize özel bu çözümler bununla da sınırlı değildir. Kül tablasını biz bulmadık ama bir peçeteyi ıslatıp kül tablasının içine koyarak rüzgarda külün uçmamasını sağlayan sistem bizim icadımızdır.Yağmur Yağdığında yağmurluk giyip araba yıkamakta bizim icatlarımızdandır..

Bize özel yemekler vardır örneğin. “elinin körü, zıkkımın kökü, ziftin peki…” hoş daha tadan olmadı ama hala revaştadır bu yemek türleri. Cana yakındır bizim milletimiz. Misafirine, eğer severse misafiri tabi, elinden gelen her şeyi ikram eder. Bir çoğumuzun başına gelmiştir herhalde eve gelen misafire o az koy dedikçe fazla koymak. Misafir yememekte ısrar ederse “Allah’ını seversen” deyip misafirin köşeye sıkıştırıldığı bu sahne hep yaşanır.

Naziktir bizim milletimiz. Çayı bitince ters çevirip koyar kaşığını bardağın üstüne. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar nazikçe reddedilemez, bir bardak çay.. Düğün kasetleri ve resimler misafirlere mutlaka gösterilir.. Ikıla sıkıla izler yazık misafirde.Ya bi Genç Askere gidecekken yapılan Askerlik Muhabbetleri ; rütbe Söktürmüş bi komutan vardır kesin psikopattır ve kesin o askeri çok seviyodur böyledir askerlik anıları. ..
Doktor reçeteye çok ilaç yazarsa bizim için iyidoktordur. Ya yeni açılan dükkan da kazanılan ilk paranın çerçevelenmesine ne demeli… bu kadar zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Çocuk yetiştirmek de uzmanlık alanımızdır. Çünkü düşerek bir yerini inciten çocuk birde babasından sopa yer “sen niye düştün” diye..

Kolonya çocukların kafasına, büyüklerin ellerine dökülür bizim ülkemizde. Çocuk da büyüdüğünü buradan anlar zaten. Umutlarıyla yaşar bizim insanımız. Yüzyıllardır mutluluk vaat edilir, mutsuzluk yaşatılır. En küçük olay da bile umutlarıyla oynanır. Sıkan ayakkabı, dar gelen kıyafetin bile gittikçe açılacağını umut eder ve öyle satılır, ayakkabı ve kıyafetler.

Üst komşu gürültü yaptı mı eline aldığı sopayla kalorifer peteklerini döver ses kesilsin diye. Kim demiş Türkler sadece Türkçe bilir… petekle mors alfabesini kullanan tek millettir
Türkler.