TRAFİK CANAVARLARINA KİM DUR DİYECEK?

Şuayip Yaman Görünen Köy

Trafik kurallarına uymayan özellikle modifiyeli araç, motosiklet ve moto kurye ve songünlerde de son model araç sürücülerine kim dur diyecek?

Onlarca cezaya rağmen ‘caka satacağım’“hava atacağım” diye trafikte magandalığa soyunan araç sürücülerinin sebep oldukları kazalar, azalacağı yerde artmaya devam ediyor. İlçenin bazı yetkililer ve etkilileri de bunları sadece seyrediyor...

İlçe trafik görevlileri de kısıtlı personel, araç ve gereçlerle bu trafik canavarları ile kanunlar çerçevesinde mücadele etmeye çalışıyor. Ama bir yere kadar...

Araç sürücüleri;

-  Yasal hız sınırını aşarak süratli araç kullanmak,

-  Emniyet kemeri takmamak,
-  Motosiklet sürücüleri kask takmamak,
-  Kırmızı ışık ihlali yapmak,
-  Seyir halindeyken cep telefonu kullanmaktan,
-  Alkollü araç kullanmak,
-  Hatalı park yapmak,

-  Ses ve gürültü yapmak,
-  Abartılı egzoz gazı çıkartmak suretiyle trafik kurallarını ihlal ederek çevreye ve insanlara zarar vermektedirler.

MOTOSİKLETLER...

Trafikte her gün çeşitli kazalar meydana geliyor. Bu kazalarda dikkatsiz, kural tanımayan sürücülerin payı ise oldukça yüksek. Ve bu kazalar ne yazık ki zaman zaman ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.

Trafikteki bu soruna neden olanlardan biri de kural tanımaz motosiklet sürücüleri...

Motosiklet sürücülerinin tehlikeli hareketleri, hem kendi can güvenliklerini tehlikeye atıyor hem de araç sürücülerini zora sokuyor.

 Zaman zaman süratli bir şekilde motosikletlerle akrobasi hareketi yapan gençler çevrelerindeki diğer araç ve vatandaşlara da aldırış etmeden hem trafiği hem de kendi canlarını tehlikeye atıyorlar. Adeta ölümle dans eden gençlerin yaptığı hareketler yürekleri ağızlara getiriyor.

Yaşanan kazalarda elbette motor sürücüleri daha fazla zarar görüyor. Araç içerisindeki sürücüden daha korunmasız durumda olmaları da buna sebep.

Hal böyleyken en çok dikkat eden tarafın motosiklet sürücüleri olması gerekirken tam tersi bir durum söz konusu...

Elbette ki bütün motosiklet sürücüleri böyledir demiyorum. Ancak kural tanımaz sürücülerin sayısı da bir hayli fazla.

Onların başında moto kuryeler geliyor. Kuryeler siparişlerini hızlı bir şekilde götürmek için canını hiçe sayarak trafikte makas atıyor, kırmızı ışıkta geçiyor, çoğu zaman iki araç arasına dikkatsiz girerek kazaya davetiye çıkarıyor.

Araçların kör noktalarında kaldıkları durumlarda, araç sürücülerinin de aniden fark ettiklerinde korkmasına ve paniklemesine sebep oluyorlar.

Araç sürücülerinin aynaya bakmadan hareket ettiğini söyleyen motosiklet sürücüleri de durumun tam tersi olduğunu savunuyor.

MOTOSİKLETİN DİĞER ARAÇLARDAN FARKI YOK....

Motosiklet, bir ulaşım aracıdır. Motosiklet, bir otomobil nasıl gidiyorsa aynı şekilde yolu kullanarak gitmek zorundadır.

Kırmızı ışıkta durmak zorundadır. Öncelik kurallarında; göbekte, kavşakta, trafikte ne yazıyorsa uymak zorundadır ve trafikteki bir otomobilden, ağır vasıtadan, minibüsten hiçbir farkı yoktur. Hatırlanması gereken kural burasıdır.

O yüzden kırmızıda durmak, bir motosikletlide neredeyse hayret ettiğimiz bir durum. Kırmızıda duracaksınız. Hız limitlerine de uyarak gideceksiniz. İki şerit arasından da gitmeyeceksiniz. Emniyet şeridinden de gitmeyeceksiniz.

Ama bu kuralları okudunuz, öğrendiniz, biliyorsunuz diye düşünüyorum. Fakat araç sayısı gittikçe artan ilçemizde “Ben böyle giderim” diye oluşmuş kurallar var. Bunlara da dur diyen yok. Sabahtan akşama dur durak bilmiyorlar...

BU MAGANDALAR O KADAR PARAYI NEREDEN BULUYOR?

Bazı vatandaşlar çöpten yiyecek toplarken, pazar artıkları ve çıkma meyve ve sebzelerle bile geçimlerini sağlayamazken, sabahtan akşama trafikte cirit atan bu magandalar o kadar parayı nereden buluyor?

Bazi vatandaşlar bir ekmek parasını bile dilenirken bu trafik canavarları fiyatları artan sürekli artan benzin mazot zamlarından hiç mi etkilenmiyorlar? Araçları su bile yaksa, o da dünyanın parası... (Gözümüz yok Allah daha çok versin...)

Ayrıca çevreye verdikleri rahatsızlıklar da işin çabası!.

  • Hasta insan var.
  • Gece çalışıp, gündüz uyuyarak dinlenen insan var.
  • Nöbetten çıkan uyuması gereken memur, amir, işçi kardeşlerimiz var…
  • Bebekler var…

Yani bu ‘Trafik Magandaları’ndan şikâyetçi olan sağduyulu ve sorumluluk bilincinde olan  insanlar var…

Yetkililer, bu gürültü magandalarına artık bir dur demeli…

İLÇEMİZDE TRAFİKLE İLGİLİ OLARAK ALINAN TEDBİRLER...

Yukarıdaki olumsuzluklara rağmen İlçe trafik ekipleri ellerindeki kısıtlı personel araç ve gereçlere rağmen zaman zaman görevlerini yağmaya gayret ediyor ve denetimlerde bulunuyorlar.

“ Modifiyeli Araç ve Motosikletlere Sıkı Denetim...”

Jandarma ve Emniyet ekipleri, trafik güvenliği için modifiye araçlar ve kurallara uymayan motosikletlere yönelik denetimlerini artırdı.

11 araç trafikten men edildi, sürücülere ağır para cezaları kesildi. Son günlerde Jandarma ve Emniyet ekipleri, trafik güvenliği için modifiye araçlar ve kurallara uymayan motosikletlere yönelik denetimlerini artırdı.

11 araç trafikten men edildi, sürücülere ağır para cezaları kesilmiş.

“Denetim ve Radar Uygulaması Artırıldı”

Kazalarının yoğunlukla meydana geldiği Çubuk-Ankara ve Çubuk-Şabanözü karayolunda hız limitini aşan sürücülere ceza ve denetimler yapılıyor. Hız sınırı 82 kilometreyi aşan sürücülere para cezası kesildi.

Çubuk İlçe Jandarma Komutanlığı trafik timleri, Çubuk'u çevre il ve ilçelere bağlayan yollarda hız kontrollerini artırdı.

Her yıl onlarca kişinin trafik kazaları nedeniyle hayatını kaybettiği Çubuk-Ankara ve Çubuk-Şabanözü yolunda, jandarma trafik ve asayiş uygulamasının artmasıyla kazalarda azalma olduğu bildirildi.

Uygulama yapan jandarma ekiplerin, hız limitini aşan araçları durdurarak sürücülere hız limitlerine göre 288 ila 1228 lira arasında değişen para cezaları uyguladığı kaydedildi.

Şehir merkezindeki hız sınırı olan 82 kilometreyi aşan sürücülere para cezası kesildi.

* Emniyet Kemeri Uygulaması...

Radar uygulaması ile birlikte emniyet kemeri uygulaması da yapıldı.

Yaklaşık 4 saat yapılan uygulamada 230 araç kontrol edildi, hız kurallarına uymayan 14 sürücüye toplam 12 bin 268 lira, emniyet kemeri takmayan 8 sürücüye ise toplam 13 bin 324 trafik cezası kesildi.”

İlçede denetimler yağılmış, cezalar kesilmiş. Ama...

Alınan Kararlar Yeterli mi? Hayır...

Eldeki personel ve araç sayısı ile bu imkânsız görülüyor. Acilen personel ve araç takviyesi yapılması gerekir...

Cezalara rağmen değişen bir şey yok. Demek ki cezalar caydırıcı olmuyor. O zaman başka tedbirler uygulamaya konmalı...

Bu araçların sebep olduğu yaralamalı ve ölümlü kazalar artmaya başladı.

* Bu Trafik Canavarlarının Kimi Şov Kimi de Aksiyon Peşinde...

Ancak tehlikeye atılan insan hayatı…

Trafikte 'makas atma' olarak da bilinen bu çok tehlikeli sürüş için, emniyet kolları sıvamıştı.

Bundan sonra makas atan sürücülere hapis ve para cezası verilmesi için, yeni bir düzenleme hazırlanmıştı!

Bu düzenlemeye göre; Trafikte "makas" atana hapis cezası geliyordu, ne oldu?

Otoyollarda hızla giden, emniyet şeridini ihlal eden ve araçlar arasında makas atarak ilerleyen bu trafik canavarları hala elini kolunu sallayarak aramızda dolaşıyor.

Çubuk Emniyet Müdürlüğü yetkilileri; çok mu zor oraya bir trafik polisi koyarak birkaç uygulama yapmak?

Ama İlçe Emniyet Müdürlüğü bu görevleri kaç ekip ve kaç araç ile yapacak?

Atatürk Caddesi, Ankara Bulvarı gibi Devlet yolunda saatlerce yol kenarlarına park etmiş araçlara ne demeli? Bu araçlar 7/24 saat buralarda park ediyor. Kimse bir şey söylemiyor.

Bu araçlar neden parka çekilmiyor?

Girilmez levhası olduğu halde, Çay Sokak’tan Atatürk Caddesi ve Mevlana Sokağa ters yönden girerek trafik kurallarına bilerek uymama davranışlarını sergileyen bu trafik canavarlarına kim dur diyecek? Bu araç sürücüleri karşı yönden gelen diğer sürücülere ecel teri döktürüyor ve zaman zaman da kazalara sebep oluyor.

Burada araç sürücülerine zaman zaman çifte standart uygulanıyormuş; Ters yönden geldikleri için bazı araç sürücülerine ceza kesilirken bazılarına da ceza kesilmiyormuş...

Ya, Sorumsuzca Kaldırımlara Park Eden Araçlar...

Vatandaşlar kaldırım yerine trafik yolunda yürümek zorunda kalıyor. Bazı cadde ve sokaklarda, yayalar için ayrılan kaldırımların üzeri adeta otopark haline dönüşüyor.

Kaldırımların üzeri ücretsiz otoparka dönüşünce yürüyecek alan bulamayan yaya vatandaşlar da ister istemez hayatı pahasına yolun ortasından yürümek zorunda kalıyor. Bu da bazen istenmeyen kazalara neden oluyor.

Bu inanlara bir trafik canavarı çarpsa trafik zayiatı mı olacak?

Gerçi İlçenin tüm sokak ve caddeler ücretsiz otoparka dönüşmüş durumda, bunlara söz söyleyecek ne bir merci ve ne de bir kurum ve kuruluş var mı? Olsaydı bir yerlerde belli olurdu. Belediye Meclisi her ayın 1’inden 5’ine kadar toplantılar yapıyor.

Çubuk Belediye Meclisi’nde; AK Parti 16, CHP 5, YRP’den 4 olmak üzere 25 Meclis üyesi var.  

Belediye Meclisi’nde 9 komisyon var. “Ulaşım ve Trafik Komisyonu” neden yok? Yoksa İlçede ulaşım ve trafik, dört dörtlük de vatandaşın mı haberi yok.

Belediye Meclis toplantılarına katılmam. Bir keresinde Başkan‘ın ricası üzerine katıldım. 25 maddeyi 20 dakika da geçirerek rekor kırdılar...

Muhalefetten 2 Meclis üyesi gündemler üzerinde söz aldı. Ama onların da bir etkisi olmadı...

TRAFİK LEVHALARINA HİÇ Mİ UYULMUYOR...

Atatürk Bulvarı üzerinde; Devlet Hastanesi’nin biraz ilerisinde, Ankara Bulvarı üzerinde, Emniyet Müdürlüğü’nün hemen karşısında, 1 No’lu Aile Sağlık Merkezi’nin önünde, üzerinde 30 yazan bir “Trafik Levhası” var. Levhadaki hız limitine uyan sürücü sayısı ise çok çok az.

Trafik canavarları bu Trafik Levhası’nın önünden 30 km/s hız sınırını aşarak 70 km/s-120 km/s hız ile gidiyorlar. Trafik Levhasının hemen karşısında Emniyet Müdürlüğü binası var.

Emniyet yetkilileri ve görevlileri aşırı hız yapan araçların çıkardığı sesleri hiç mi duymuyor ya da bu gürültülü seslere alıştılar mı?

Kimi zaman görüştüğüm araç sürücüleri genelde eski Şabanözü Yolu ile yeni Şabanözü Kavşağı arasında kırmızı ışığa yakalanmamak için hızlı gidiyorlarmış...

HANİ ÇUBUK’A MOBESE KAMERALARI GELİYORDU?..

 2014 Temmuz ayında Ankara Emniyet Genel  Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada Çubuk ilçesine suçluların kabusu olan MOBESE sistemi kurulması için çalışmalar başladığı bildirilmişti...

Çubuk'ta güvenlik, ilçe merkezini ve giriş çıkışlarını kontrol edecek MOBESE kameraları ile sağlanacak. İlçenin 15 noktasına kamera monte edilecek. İlçe girişi, Ankara Bulvarı ve Atatürk Caddesi başta olmak üzere 15 kavşak ve kritik bölgeye toplam 60 kamera takılacağı belirtildi. Kameralar, Çubuk İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden 24 saat takip edileceği bildirildi.

Yapılan açıklamada, MOBESE sisteminin Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapılacağı kaydedildi. Hizmete girecek MOBESE sisteminin, yüksek teknolojiye sahip, gece görüşü, hız, radar sistemi, plaka ve yüz tanımı özelliklerinin mevcut bulunacağı ve suçluların kabusu olacağı belirtildi. 

Dönemin Çubuk İlçe Emniyet Müdürü İsmail Karataş, ilçede suç oranlarını düşürmek ve güvenliği attırmak amacıyla ilçenin giriş ve çıkışları başta olmak üzere kritik 15 bölgeye kamera yerleştirileceğini anlatmıştı.

MOBESE sistemi için emeği geçen tüm yetkililere teşekkür eden İsmail Karataş, ’’Emniyet Genel Müdürlüğümüz tarafından suç ve suçlularla mücadele için ilçenin merkezi noktalarına 60 adet MOBESE kamerasının yerleştirilmesi için çalışmalar başlatıldı.

İlçe güvenliği için 41 sabit, 13 hareketli ve 6 PTS kamera yerleştirilerek projenin yaklaşık maliyet ise 2 milyon 500 bin lirayı bulacak. İlçeye bu sistemi kurmak için yapılan girişimler sonucunda genel müdürlüğümüz tarafından ihale yapılacaktı.

Görüş kalitesi yüksek, kızılötesi özelliği olan ve zoom yapılabilen bir sistem kurulacak. Gece görüşü, hız, radar sistemi, plaka ve yüz tanımı özelliklerinin mevcut olacağı MOBESE sistemiyle ilçemiz daha güvenli hale gelecek’’ diye konuşmuştu.

Güzel bir proje idi. Ama bu söylemler sadece sözde kaldı... Şimdiye kadar konuyla ilgili olarak herhangi bir çalışma yapılmadı.   

Trafik kurallarına uymayan bu trafik canavarları sürücülerine kesilecek cezalarla ülke kalkınır.

SONUÇ 

İlçemizde “Trafik Kaosu” Ne Zaman Ve Nasıl Çözülecek?

Hepimizin bildiği gibi büyük kentlerde trafik sorunu her geçen gün artmaktadır. Bunun başlıca birçok sebebi vardır.

Bunlar;

  • Çarpık Kentleşme,
  • Buna bağlı olarak nüfus artışı,
  • Ve araç sayısında artış, trafiğe sebep olan en büyük 3 etmendir.

Sadece yetkililerin ve sürücülerin sorumluluklarını yerine getirmesi bu işi çözebilmenin en basit yoludur.  Ama vatandaşların da üzerlerine düşen yurttaşlık görevini yerine getirmeleri bir insanlık görevi olmalıdır.

İLÇEDE TRAFİK…

İlçe merkezindeki bulvar, cadde, sokak ve hatta kaldırımlarda görülen denetim yetersizliği nedeniyle her geçen gün artan ve sonunda İlçe merkezinde adeta köye döndüren manzaralara engel olmak için trafikte meydana gelen kaosa bir an önce son verilmesi gerekir.

Kentin işlek cadde ve sokaklarında karşılıklı oto parkları (bazen de çift sıra) nedeniyle yolun daraltılarak trafik akışının zaman zaman durma noktasına gelmesi, caddelerin yanı sıra bulvarın ve kaldırımların adeta otoparka dönüşmesi, buralara yıllardır kısıtlı imkânlarla görev yapmaya çalışan İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi, Büyükşehir ve İlçe Belediyesi Zabıta ekiplerinin seyirci kalması İlçe trafiğini işlemez noktaya getirirken vatandaşlar ilgili kurumların bu konuda görevlerini daha sıkı yapmalarını istiyor.

(Yukarıda Büyükşehir’den söz ettim. ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın, görevi devraldığı 8 Nisan 2019 tarihinden bugüne 63 sokak ce caddemiz Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğu altında… Ama ABB Başkanı’nın bundan haberi yok galiba…)

İlgili kurumların kamu düzenini sağlama görevlerini adeta unutması nedeniyle kaosa dönüştüğünü ifade eden duyarlı vatandaşlar, “Başta kent merkezi olmak üzere tüm kentte trafik kaosu yaşanıyor.

Yöneticiler Maalesef Kentteki Durumdan Bihaberler...

Neden mi?

Çünkü onları bilgilendirecek tecrübeli danışman kadrosu yokta ondan...

İlçenin nüfusu 100 bini aşmış, 2 trafik ekibi ile ne kadar başarılı olabilir siniz? İlçede neredeyse trafik ekibi yok gibi.

Trafik ekipleri araçtan zaman zaman anonslarla sürücüleri uyarıyorlar. Ama bu da formaliteden öteye geçmiyor. Çünkü İlçe trafik ekibinde personel ve araç eksikliği var. Eldeki imkânlarla ancak bu kadar görev yapabilir siniz.

Ayrıca İlçe merkezindeki sinyalizasyonlara da uyan sürücü sayısı çok az. Bu durum ise trafik kargaşasının daha da artmasına neden oluyor.

İlçe Kaymakamı yola çıktığında trafik görevlilerinin görevi yol açmak. Ama ilçe de o ekip bile yok.

Bazı yetkililer zaman zaman “Bir an önce İlçe de trafik sorununun çözülmesi gerekir” diye serzenişlerde bulunuyorlar. Ama bu nasıl olacak? Reçete var mı?

İlçe Merkezi’nde 50 km/s (okul önlerinde 30 km/s) hızla gitmesi gereken araç sürücüleri 70 km/s-120 km/s ve hatta bunların üzerinde hız yapıyorlar.

Trafik magandaları dün köstebek yuvasına dönüşmüş yollarda yaya olarak bile yürüyemezken, düzelen ve otobana dönüşen yollarda şimdi aşırı hız yaparak baba parası ile caka satar duruma geldiler.

Trafik magandaları bu yollarda kural tanımadan hız yapıyorlar. Özellikle de Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu Kavşağı ile Yeni Şabanözü Yolu Kavşağı arası “Ölüm Yolu” oldu.

Keza, Güldarpı, Esenboğa, Yenice ve Akkuzulu Mahallesi kavşakları da öyle. Buralarda henüz köklü bir önlem alınmış değil..

HIZ TÜMSEKLERİ KONULMALI…

Özellikle yaya trafiğinin yoğun olduğu Ziraat Bankası önü, Hastane, okul önlerine ışıksız kavşakların bulunduğu yerlerde hız tümsekleri konmalı ve olanların da sayıları artırılmalı.... Gerçi araç sahipleri hız tümseklerinden hoşlanmaz.

Bu hız tümseklerinin zararları da saymakla bitmez. Örneğin aracın, ön takım, direksiyon sistemi, süspansiyon arızaları, araçlardan ses gelmesi, artan yakıt tüketimi (yavaşlama ve tekrar hızlanma) gibi zararları vardır.

Araç sahipleri de aşırı hız yapmasınlar ya da bu tür zararlara lütfen katlansınlar. Ayrıca buralara trafik lambaları konmalı, sinyalizasyon sistemi kurulmalı ve hatta MOBESE kameraları da yerleştirilmeli

MOBESE ile ilgili olarak bir zamanlar esnaftan para bile toplanmıştı. Bunların akıbeti ne oldu bilinmiyor.

Hastane ve okulların önüne beton tümsekler yerine, her ne kadar maliyeti pahalı da olsa montajı kolay uzu ömürlü hız kesici “Plastik Yol Kasisi” konursa daha yararlı olur.

İlçedeki bazı yetkililer buna yanaşmıyor; “İyi güzel de, çok pahalı” diyorlar.

Peki insan ömrü sizin için hiç mi önemli değil!..

İLÇEDE NEREDEYSE HER YER OTO PARK...

İlçede sokak ve caddeler yani her yer otopark. Aracınızı her yere park edebilirsiniz. Ülkede böyle bir yerleşim yeri nerede var?

Nüfusu100 bini aşan İlçede bir adet özel oto parkın yanı sıra Belediyesi’nin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yanında yeni hizmete açtığı sadece birkaç araçlık oto park var.

7 metre genişliğindeki Kıbrıs Caddesi’nde bile iki araç yan yana park edebiliyor.

Bir zamanlar oto parka kapatılan Çarşı içinde (Atatürk Caddesi) bile araç park etmek artık serbest oldu. Burada aracını 7/24 saat park edenler bile var.

Çarşı içi esnafı bu yüzden çok dertli. Bırakın kendi aracını kendi işyerinin önüne çekmeyi, toptancı aracını bile işyerinin önüne çektiremiyor. Çoğu zaman toptancı aracı işyerinin 20-30 metre ileriye park edebiliyor. Esnaf malzemeleri buradan sırtında işyerine taşımak zorunda kalıyormuş...

Binaların garajları apartman sakinleri tarafından neredeyse hiç mi hiç kullanılmıyor. Apartman sakinleri üşengeçlikten araçlarını apartman önlerindeki yola ve kaldırıma park ediyor. O zaman araçlarının kaportaları sorumsuz gençler tarafından çiziliyormuş.

İlçede apartman garajının girişinde “Elektrik Trafosu” olan apartman bile var.

Belediyenin Yol Süpürme Araçları bile kaldırım kenarlarına park eden araçlar yüzünden çoğu zaman bordür taşlarının dibindeki çöpleri alamıyor. O zaman da Yol Süpürme Araçları zikzaklar çizerek temizlik yapmak zorunda kalıyor. Çöpler kaldırım kenarlarında kalıyor.    

Bunları denetleyecek bir birim yok mu?

SINIRLI SÜRELİ PARK LEVHALARINA UYULMUYOR..

                                                               

Trafik görevlileri trafik işaret ve levhalarına uymayan trafik magandalarını görmüyor. ‘Sınırlı Süreli Park Levhalarının bulunduğu yerlerde park eden araç sahiplerini ikaz ediyor ve bazen de cezai müeyyide uyguluyor.

Oysa Büyükşehir Belediyesi tarafından buralara park süresini belirten levhalar konabilse bu sorun ortadan kalkacaktı. Büyükşehir Belediyesi de bu konuda topu Ulaşım Koordinasyon

Merkezi’ne (UKOME) atıyor. 21 yıldır park süresini belirten levhaları hala ilgili yerlere koyamadı. Atatürk Parkı önündeki levhanın lacivert –kırmızı renkleri bile silinmiş durumda…

Böyle olunca da trafik ile ilgili sorunlar “Arap saçına” dönüşüyor.

Ankara Bulvarı üzerindeki Yıldırım Beyazıt Kavşağı ile Çubuk Devlet Hastanesi arası, Emniyet Kavşağı, Berat Caddesi ile Akkuzulu Yolu’nun kesiştiği Yeni Çankırı Kavşağı ile Esenboğa Mahallesi yolunda zaman zaman ölümlü kazalar oluyor. Bahsi geçen bu yerlerin bazılarında ise trafik lambası yok, olanlara da pek riayet eden yok gibi.  Sürücüler hız kurallarına uymuyorlar.

Araçlar her an kafa kafaya gelebilir. Bu kavşaklar neredeyse  “Ölüm Kavşağı” oldu.

Keza; Sünlü, Güldarpı, Esenboğa, Yenice Mahallesi kavşakları, buralarda da henüz köklü bir önlem alınmış değil. Önlem almak için ille de çok ölümlü kazalar mı bekleniyor?

Maddi ve manevi kayıplar oluyor. Gerekli önlemlerin alınması için sürekli yazıyorum. Ama dinleyen ve uyan kim? Yetkililerin ve araç sahiplerinin bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor.

KALDIRIMLAR BİLE OTO PARK OLDU…

Sokak ve caddeler sağlı sollu oto park oldu. Buralarda insandan fazla araç var. Vatandaşlar boş gördükleri yerlere araçlarını apartman önlerine rastgele park ediyorlar. Allah esirgesin o apartmanda bir hasta olsa ya da bir yangın çıksa ambulans ve itfaiye aracı o apartmana nasıl yaklaşacak?

Sürücüler bazen de bir işyerinin önüne araçlarını park ederek, o işyerinin önünü kapatıyorlar.

Ankara Bulvarı ve Çarşı içinde trafik ekipleri tek sıralı parka bile müsaade etmezken şimdilerde bu uygulamaya son verildi. Araç sahipleri artık istedikleri yerlere araçlarını park edebiliyorlar.

Şimdilerde buralarda 2’li park bile serbest. Vatandaşlar yaya kaldırımını pek kullanmıyor. Neredeyse araçlar ve yayalar trafik yolunda kol kola yürüyorlar.

Bu kaldırımların çoğu da işyerleri tarafından işgal edilmiş durumda. İnsanlar bir ekmek, bir gazete ve bir kutu kibrit almak için 50 metrelik mesafeye bile araçla gidip geliyor. Sonra da oturup yokluktan bahsediyorlar.

Bu ne yaman bir çelişki?

DEVLET YOLU BİLE İŞGAL EDİLİYOR

Yine cadde ve sokaklar birtakım marketlerce işgal ediliyor. Özellikle de Devlet Yolu.. Ankara Bulvarı üzerindeki trafik, yanlış araç otoparkı yüzünden tek şeritten işliyor.

Yetersiz personel ve araç nedeniyle trafik ekiplerinin denetimleri yeterli değil, tabiri caizse formaliteden öteye geçmiyor.

Ekipler yanlış park eden araç sahiplerini “aracınızı bulunduğu yerden çekiniz” şeklinde ancak anonslarla ikaz edebiliyor. Ama dinleyen kim?

Dünün caydırıcı özelliği olan çekiciler bile tarihe karıştı… Önceden çekiciler çare değildi ama caydırıcı bir özelliği vardı. Şimdilerde çekici olsa kaç yazar. Çünkü ilçede araç sayısı eskiye nazaran kat kat arttı.

ÇOK KATLI OTO PARKLAR YAPILMALI…

İlçede çarpık kentleşme yüzünden oto park sorunu yaşanıyor. Şu andaki yapılaşmada buna çare değil. Üstelik sorun üzerine sorun çıkıyor. Bu nedenle çok katlı oto park yerleri tespit edilmeli ve ivedi olarak hizmete sokulmalıdır.

İSKÂN İÇİN 4 ARAÇLIK OTOPARK YETERLİ İDİ…

İlçede inşaatlar mantar gibi büyüyüp-yükseliyor. Ama bunların genelinde otopark yok. Olanlar da yetersiz.

Örneğiz 2010 yılına kadar 10 dairelik bir apartmanda iskân ruhsatı almak için 4 araçlık otopark yeterli idi.

Şimdilerde bu şart da ortadan kaldırıldı. Güzelim Ova hızla betonlaştırılmaya devam ediliyor...

Böyle olunca da vatandaşlar apartman önlerindeki cadde ve sokaklara araçlarını park ediyor.

Bazı apartman sakinleri de apartman önündeki kamuya ait yaya kaldırımını bir araç sığacak şekilde sarı çizgilerle çizerek numaralandırarak, kendilerine ait otopark haline getirmekte ve araçlarını buraya park etmekte.

Ve hatta “Yabancı araçların park etmesi yasaktır” levhası bile asmakta. Kimden cesaret alıyorlarsa!..

Bu kanun tanımazlar kamuya ait bir alanı hangi yetkiye dayanarak işgal edebiliyor. Bu cesareti nereden ve kimden alıyorlar?

  YENİ İNŞAATLARA OTO PARK ZORUNLULUĞU TEKRAR GETİRİLMELİ...  

İlçede 2010 yılında yeni inşaatlarda otopark zorunluluğunun ortadan kaldırılması sonucu bugün tüm sokak ve caddeler otopark oldu. Bu da İlçe trafiğini “Arap saçına” dönüştürdü...

Oysa otoparksız yeni bina yapılmasına müsaade edilmemeli idi. Yeni yapılacak inşaatlarda daire sayısına göre oto park mecburi tutulmalı idi.

Böylece hem oto parklı binaların albenisi artacak, hem de insanlar ev alırken, kiralarken bari oto parklı olsun anlayışıyla hareket edecekti.  Böyle yapılsaydı İlçe trafiğinde bugün böyle rezillikler yaşanmayacaktı.

 “PLAKA TANIMALI HIZ TESPİT SİSTEMİ” KURULMALI

Kent merkezinde hız limiti 50 km/s, okul önlerinde ise 30 km/s olmasına rağmen özellikle Atatürk Caddesi ve eski Şabanözü Kavşağı ile Yeni Şabanözü Kavşağı arasındaki Ankara Bulvarı’nda sürücüler genel olarak hız limitine uymamakta 70 km/s ve üzerinde 120 km/s.Hız yapmakta.

Keza ara sokaklarda da öyle. Hız limitine riayet etmeyenlerin çoğu da özellikle modifiyeli araçlar oluşturuyor. Bu güzergâhın herhangi bir yerinde 10 dakika bekleyerek buna şahit olabilirsiniz.

Aşırı hızdan dolayı Ankara Bulvarı’nda zaman zaman yaralanma ve ölümle biten çok kaza oluyor.

Halil Şıvgın Çubuk Devlet Hastanesi, Gevher Nesibe Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Sünlü, Güldarpı, Esenboğa ve Yenice Mahallesi kavşaklarına ivedi olarak , “Plaka Tanımalı Hız İhlal Tespit Sistemi” ile araçların hızını kesmek için “kasis” konulması gerekir.

İLÇEDE “TRAFİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI” İLE İLGİLİ  ACİLEN TOPLANTILAR YAPILMALI…

İlçede trafik sorunları ile ilgili olarak toplantılar yapılmalı, kesin ve kalıcı çözümler üretilmeli ve hemen hayata geçirilmelidir.

Konuyla ilgili olarak da 9 Haziran 2021 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığım Çubuk Düşünce (Platformu) Derneği tarafından hazırlanan ve İlçemizin en önemli sorunlarından biri olan Trafik Sorununu masaya yatırdık.

Günümüz şartlarına uygun olarak; Çubuk İlçesi Park Yasağı, Trafik Akışı ve Yeni Trafik Güzergâhları Yapılanması İçin “Öneriler ve Çözümler Raporunu”;

Gereği için:

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi MHP Grup Başkanlığına,

Büyükşehir Belediye Meclisi İYİ Parti Grup Başkanlığına,

Çubuk İlçe Belediye Başkanlığına.

Bilgi için ise;

İlçe Kaymakamlık Makamına,

İlçe Emniyet Müdürlüğüne göndermiştik…

Raporla ilgili olarak yukarıda adı geçen kurumlar tarafından İlçemizde herhangi bir çalışma henüz yapılmamıştır…

İlçede trafikle ilgili olarak geniş çaplı bir çalışma yapılmazsa, sorunlar katlanarak devam edecektir. Bundan da maalesef vatandaşlar zarar görecektir.

İlçenin nüfusu dengesiz bir şekilde arttıkça sorunlar da üst üste katlanmakta. Acilen etkili ve kalıcı çözümler üretmek gerekir. Bunun içinde İlçede trafik ile ilgili bir toplantının yapılması elzemdir.

Bu toplantının yapılacağı adres ise; İlçenin üst düzey bürokratları ile siyasi parti ve STK temsilcilerinin de bulunduğu ‘Çubuk Kaymakamlığı İnsan Hakları Kurulu’dur.

Ne hikmetse bu Kurul’da, İlk Pandemi vakasını görüldüğü (11 Ocak 2020) tarihinden bu yana henüz bir toplantı bile yapılamamıştır.

Niye mi?

İlçe insanının hiçbir sorunumuz yok. İlçe insanının hayatı dört dörtlük de ondan... 

Çünkü İlçe’nin belirli merkezlerine konulan “Şikâyet Kutularına”  İnsan Hakları İhlalleri ile ilgili herhangi bir dilekçeye henüz rastlanmamıştır.

Demek ki, İlçede her şey güllük gülistanlık...

 Ne mutlu bize...

Oysa ilçede,

  • Asayiş ve güvenlik sorunlarına çözmek için İlçe Emniyeti’nde acilen personel ve araç takviyesinin yanı sıra; Ahlak Şube, Narkotik Şube ve Yunus Ekibi takviyesi gerekiyor.
  • Sağlık sorunu için; Uzman doktor, araç ve gereç takviyesi şart. Hastalar, Pursaklar ve Ankara’daki hastanelere sevk edilmeye devam ediliyor. Oysa 80-90’lı yıllarda hiçbir hasta Anakara2yasevk edilmez, tedavileri eski Hastane binasında tedavi edilirdi.
  • İstihdam sorununu çözmek için, fabrika ve işyeri açılması gerekir. Askerdengelen gençlerimiz işsiz, üniversite mezunları hala işsiz...
  • Ulaşım sorununu çözmek için; 26-31 kişilik Özel Halk Otobüslerinin yerine bagajı olan 45 kişilik otobüslerin hizmete girmesi gerekir.

İlçede neredeyse herkes adam sendeci olmuş. “Bana dokunmayan yılan, bin yıl yaşasın” zihniyetiyle hareket eder olmuş ve böyle olunca da her şeyimiz Allah’a emanet.

“İlçede Sünlü’ye Kadar Siyaset” yapılırsa hiçbir sorun çözülemez. İlçede faaliyet gösteren siyasi parti İlçe teşkilatları günü kurtarma peşinde hiçbirinin halkla ilişkisi yok. Adeta kendi yandaşlarına hizmet ediyorlar. O da hizmet olsa.

Çünkü İlçede 2-3 üniversite mezunu, makine, bilgisayar yazılım ve harita mühendisi çocuklarımız hala işsiz. Bu çocuklarımıza kim sahip çıkacak?

İlçe Halkı yıllardır “Elma Şekeri ve Horoz Şekeri” ile kandırılmaya devam ediliyor.

Oysa Çubuklular hizmetin en iyisine ve en büyüğüne layıktır. Bunun içinde önce istemesini bilmek lazım.

Buradan İlçe Halkına Sesleniyorum;

Çok partili döneme geçtiğimiz 1946 yılından beri iktidarlara en fazla oy veren İlçe unvanına sahibiz. O tarihten bugüne İlçe için ne istediniz de alamadınız?

Yıllardır bu soruya cevap yok. Neden mi? Çünkü hiçbir şey istemediniz. Ağlamayan çocuğa meme verildiğini hiç gördünüz mü? Hizmetlerin ayağımıza gelmesini beklersek, beyhude bekleriz. Ya da gelen hizmetle yetinmek zorunda kalırız.  Bu da yeterli olmaz. İktidardan her yere hizmet gider, bize de en sonuncusu kalır. Tabii ki kalırsa.

Bakın; bizden ayrılarak İlçe olan Akyurt (09.05.1990) ve Pursaklar’a (2008). Her yönüyle bizden kat kat ilerdeler.

Bu zihniyetle giderse Çubuk İlçesi, İktidarların  “OY DEPOSU” olmaya devam eder.

Eyyy sorumsuz ve duyarsız Çubuk Halkı; “Böyle geldik, böyle de gideriz diyemezsiniz.

Sizler dünyaya baki değilsiniz; Çocuklarınızın ve torunlarınızın da geleceğini düşünmek zorundasınız. Yarın onlara nasıl hesap vereceksiniz?

Lütfen! İlçenin sorunları hakkında sizlerde bir sorumluluk alın… Çorbada sizlerin de tuzu olsun. Uyanın artık…

Sayın Kaymakamımız, Sayın Belediye Başkanımız, Sayın Çubuk İlçe Emniyet Müdürümüz İlçenin göbeğindeki bu trafik canavarlarına kim dur diyecek?

“Sayın Belediye Başkanımız” dedim. Belediye ile trafik ne alaka diyeceksiniz!.. Gerçek nüfusu yaklaşık 101 bin olan İlçede bir trafik zabıtası bile neden yok? Yoksa ihtiyaç mı yok?

                                                                                                                       

Allah sonumuzu hayır etsin…

Son sözüm araç sürücülerine;

Lütfen, trafik kurallarına uyalım. Uymayanları uyaralım. Yolculuklar sizleri sevdiklerinize kavuşturmak için vardır, ayırmak için değil...