Suskun Mülahazalarım

Prof.Dr. Mehmet Gürol

 

 

 Son üç haftadır makaleler yazıyorum. Ama yayınlamak için gönderemiyorum.  Aklımı yitirmek üzereyim. Galiba yine mevkufiyet dönemindeyim.

Dostlar, Rektörlük seçimini (özellikle Fırat Üniversitesi) anlatan bir makale yazdım. Bir dostum ‘hocam yayınlama… Seni yanlış anlarlar. Bazı arkadaşlar zarar görebilirler’  dedi.

Öğretmen eğitimiyle ilgili bir makale daha yazdım. Dostum ‘biraz bekle. Yeni düzenlemeler var. Çok güzel şeyler olacak’ dedi.

Cevap veremedim. Sustum kaldım…

Fatih projesini yazdım. Dostum ‘olmaz, yayınlama.  Biraz bekle. Seni yanlış anlarlar’ dedi. 

Cevap veremedim. Sustum kaldım…

Doçentlik sınavlarında jüri üyesi olarak bulunuyorum. Sınav sistemini anlatan makaleyi kaleme aldım. Dostum ‘mahkemelik olursun. Öğrencilerin zarar görebilirler’ dedi.

Cevap veremedim. Sustum kaldım…

Ankaralı bir yiğidimi, çavuşumu kalleşçe sırtından vurdular. Kalleşliğe sessiz kalamazdım. Yazayım bir şeyler dedim. Birilerinin ‘Hocam husumet ile bu işler olmaz. Bilmediğin işlere karışma… Biliyoruz Türksün. Ama Türklükle olmuyor bu işler. Müslüman’a yakışmaz bu düşünceler. Basmakalıp (banal) duygularını bırak artık’ derler diye yazamadım. ‘Naim Bakanım konuşuyor’ dedim.  O da ne? Onu da konuşturmuyorlar. İyi de kim konuşacak? Hainler, kalleşler, şunlar, bunlar var ya... Her gün kin-kusuyorlar ya…                Yoksa Türkler mi konuşacaktı? Onlar kimler ki?

Birden yutkundum, sustum kaldım…

Mamak’ta çekilen bir dizi var. Her gün sabah akşam evimize misafir oluyor. Merak ettim. Birkaç bölümünü seyrettim.  Gecekonduda kimin eli kimin cebinde belli değil. Olay Mamak’ta değil de sanki Brezilya’nın başkentinde geçiyor. ‘Aile yapısıyla bu kadar oynamaz ki kardeşim’ dedim. Birden ‘sen de mi hocam? Sorusuyla karşılaştım. Yani hangi çağda yaşadığımı bilmiyormuşum. 

Cevap veremedim. Sustum kaldım…

Milli Eğitim Bakanımız Dinçer, "Uluslararası sınavlardan TİM ya da bizim kendi yaptığımız LYS'lerden ve SBS'lerden sonra ortaya çıkan başarı seviyeleri bende inanılmaz bir utanç oluşturuyor. Ben bu işin sorumlusuyum ve bu işi çözmek istiyorum. Uluslararası alanda başarı sağlayacaksak, bizim eğitim sistemimizde bugünkü bakış açımızı değiştirmeksizin bunu yakalamamız mümkün değil." diye konuştu.

Cevap vermeyeceğim. Susmalıyım…

Başbakanımız, öğretmenler ile memurları kıyasladı.Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun cevabını merak ediyorum. Bence hoş olmadı. Aynı mantıkla memur ile imamı kıyaslasam kızmaz mısınız? 24 yıllık hizmeti olan bir yardımcı doçentin maaşının 2.300 TL olduğunu biliyor musunuz? Bu maaşı alan hocamın neler anlattığını yazsam içiniz sızlar.

                Buna devam edemeyeceğim.  Susmalıyım…

Velhasıl Susmalıyım…  Susmalıyım… Çünkü atalarımız ‘söz gümüşse sükût altındır’ demişler.

Ama, Peygamberimizin bir sözü de dimağımda daim durmakta:

HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSAN BİZDEN DEĞİLDİR.