ŞOK GERÇEKLER!

ŞEVKET TANDOĞAN

         

          Son günlerde iyice artan ve canımızı yakan vahşî terör olayları, bazı acı gerçeklerin çok net gün yüzüne çıkmasına vesîle olmuş ve toplumda şok etkisi meydana getirmiştir. Öncelikle şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar dilerim. Hanelerine ateş düşen şehit ailelerinin ve aziz milletimizin başı sağ olsun. İnanıyorum ki, kanları yerde kalmayacak, aziz ruhları yüce makama yükselmiştir.

          İçeriden ve dışarıdan şer odaklarının kurup, destekleyip yönettikleri PKK terör örgütünün gerçek amacının, Kürtlerin haklarını savunmak olmadığı, bu görüntü altında Kürt kardeşlerimizi de kandırarak, ülkeyi bölüp ayrı bir uydu Kürdistan Devleti kurmayı amaçladığı anlaşılmıştır. Özerklik, kanton, federasyon vb. laflar altında, bölünüp uydu Devlet olmaya, hatta Kürdistan ve Büyük Ermenistan’ı kurmaya çalıştıkları ortaya çıkmıştır.

          Bölücü örgütün gerçek amacı, zaten ehlince ma’lümdu. Ancak bunu göremeyen ve anlamayan vatandaşlarımız vardı. Onları, insan hakları ve demokrasi mücadelesi veren ve bunu silahla yapan özgürlükçü bir örgüt sananlar bile oldukça fazlaydı.

          Devletimizin baba şefkatiyle kucaklayıcı ve birleştirici bir proje olarak başlattığı "Millî Birlik ve kardeşlik"  daha sonra da "Çözüm süreci" politikaları, özgürlük ve demokrasi arayışındaki (Kürtler dahil)tüm vatandaşlarımızı rahatlatmış, ileri Avrupa standartlarında kazanımlar sağlanmıştır. İşte tam bu aşamada PKK terör örgütünün tezleri boşa çıkarak halk desteği azalınca, gerçek amaçları olan bölünme yolunda, tekrar silaha sarılmışlardır.

          3 yıllık çözüm sürecinde, Devleti kandırıp oyalayarak, adam devşirip,lojistik destek sağlamak suretiyle, hain planlarını uygulamak için hazırlık yaptıkları ve yol, cadde ve sokaklara mayın ve bomba gibi patlayıcılar tuzakladıkları anlaşılıyor.

          Buradaki şok edici acı gerçek şudur: Devleti yönetenler bunların gerçek amacını neden kavrayamadı? Ülkeyi terk etmesi planlanan teröristleri neden izleyip takip etmedi? En acı soru, "Neden aldandınız?" Terör örgütü yığınak yaparken neyi beklediniz? Yetkililerce bunlar açıklanmalıdır.

          13 yıldır ülkeyi dirayetle yöneten ve her türlü teknik takip ve izleme mekanizmalarına sahip hükümetimiz acaba PKK ile Paralel yapının işbirliğine mi kurban gitti? Hani aldatan ve aldanan olmayacaktık? Açıkcası hükümetin samimiyetinden şüphem yok, acaba neden gâfil davrandılar, neden hazırlıksız yakalandılar?

          Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan "ÇÖZÜM SÜRECİNİ" buzdolabından çıkarıp çöp sepetine attıklarını hemen açıklamalı ve asla bunu ağızlarına almadan kararlı şekilde mücadeleye devam ederek, hâinlerin başını ezmeli ve diz çöktürmelidir. Milletin sabrı taşmak üzeredir. Seçim hazırlığından çok, güvenlik ve huzur çalışmasına ağırlık verilmelidir.

          Şok gerçekleri dile getirirken, hükümetimizi yıpratmak değil, kamuoyunu aydınlatmayı amaçlıyorum. Zira bu günler birlik ve beraberlik günüdür. Kısır siyasi çekişmeleri bir tarafa bırakarak milletçe kenetlenmeliyiz. Dere geçerken at değiştirilmez. Önümüzdeki seçimde tüm muhafazakâr vatanseverler, milletin çoğunluğunun birleştiği büyük çatı altında toplanarak, güçlü bir iktidar çıkarmalı ve teröre böylece dur demelidir.