RÖPORTAJ -2

NEVZAT LALELİ

HAKKI MEDYA İLE DUYURACAĞIZ

HAY-DER Hayırda Yarışanlar Derneği Genel Başkanı Nevzat Laleli, "Dünya medyası bir ahtapot gibidir. Komünist medya da, kapitalist medya da, ırkçı medya da bu ahtapotun kolları gibidir. Tek bir merkezden kontrol edilir" dedi

**Biraz da yeni çıkacak kitabınızdan söz edelim

-İkinci kitabımızın yazıları devam ediyor. En güçlü silah konusunu işliyoruz. Biz en güçlü silah medyadır diyoruz. Birileri atom bombası diyor en güçlü silah için. Milyonlarca insanı öldürüyor diyorlar. Peki, medya bundan daha güçlü mü? Evet, daha güçlü. Çünkü atom öldürdüğü zaman sadece insanın dünyasını yok ediyor. Ahiretine karışmıyor. Ancak medya öyle bir silah ki, dünyadayken yanlış bir medyaya bu yakalanırsan seni perişan ediyor. Ahirette de cehenneme de sürüklüyor.

**Yeni kitabınızda medya konusunu nasıl ele alıyorsunuz?

-Bağımsızlık, kendi kararlarını kendin vermektir. Kendi kararlarını kendin veremezsen bu bağımsızlık değildir. Medya sürekli yayınlarıyla o ülkede hükümete gelecek insanları seçtiriyor halka.  Peki, hükümet kime bağlı, kime şükran duygusu duyuyor. Tabii ki kendini iktidara taşıyan medyaya?

Dünyada medya, bir ahtapot gibi kollarını her yere uzatmış ancak tek bir merkezden kontrol edilmektedir. Avrupa da, Amerika da, Türkiye de aynı durum yaşanıyor. Bu işin medya sahasında büyük bir güç olduğunu fark eden ırkçı emperyalizm (Siyonizm) medya ile hareket ediyor. Bir Yahudi’ye soruyorlar; 'Devlet mi istersiniz, yoksa medyayı mı.' Meydayı isteriz diyor. Medyayı ele alırsak zaten devleti de kurarız diyorlar. Bu yüzden medya konusu fevkalade önemlidir. Bizim en kötü yanımız da medyadır. İnsanımız medyanın önemini bilmiyor. Bağımsız olamıyoruz. Bağımsız düşünemiyoruz. Televizyonda gördüğümüze inanıyor ve ona göre hareket ediyor ve ona göre karakterimiz onlar oluşuyor ve bizi şartlandırıyorlar.

**Bütün medya organları Siyonizm’e hizmet ediyor demek doğru olur mu?

-İşte bunun ayrımını iyi yapmamız gerekiyor. Bizim gibi bir yanı Müslüman olan ülkelerde, Komünizm yanlısı medya, Kapitalizm yanlısı medya, Liberal medya, ırkçı medya, diyalogcu medya ve hatta Şeriatçı medyayı hep bu adamlar kuruyorlar. Bunun için bu işlere hevesli adamlar buluyorlar ve bu yolda milyarlar döküyorlar.

Siz Kapitalist iseniz bakıyorsunuz. A ne güzel bir medya çıkmış. Alıyorsunuz çevrenize tavsiye ediyorsunuz. Komünistler için durum böyle, ırkçılar için durum böyle hatta şeriatçılar için durum böyle oluyor.

Elbette her ülkede her fikrin idealist insanları da var. Onlar da kendi medyalarını yayınlıyorlar. Bir de bakıyorsunuz her kesimden ikişer, üçer, dörder medya yayınlanıyor. Bunların hangisi idealist yani samimi, hangisi işbirlikçi, bunu anlamanız mümkün olmaz.

Gerçek medya ile işbirlikçi medyayı ancak seçimler geldiğinde ayırt edebiliriz. Seçimler geldiği zaman, komünist kanal da olsa, Liberal kanal da olsa, ırkçı kanal da olsa, şeriatçı kanal da olsa aynı adayı desteklemek için bir araya geliverirler. Hepsi de aynı adaylara destek verirler ve onu iktidara taşırlar. Medya bugün bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tek elden kontrol ediliyor. O ahtapotun kollarını düşünün, bu kolların her birinin ismi ırkçı, şeriatçı, komünist, liberal kollar olabiliyor.

**Peygamberimiz de medyayı kullanmıştır.

Medyayı kullanmak, Peygamberimizin bir sünnetidir. İslam’ı yaymak için Mekke’de bütün Mekkelileri Safa tepesi etrafına topladı ve onlara; “Şu dağın ardında size doğru gelmekte olan bir düşman ordusunun varlığını haber versem ne dersiniz? Dedi. Onlar da; “Sana inanırız. Çünkü sen asla yalan söylemezsin ve Muhammed-ül Emin’sin” dediler. O bu cevabı alınca; “O halde şuna da inanın ki ben bir Peygamberim. Allah vardır ve birdir” dedi. Mekke Müşrikleri Mekkelilerin kafasını dağıtmak için itirazlar yaptılar.

İşte Peygamberimiz Mekkelileri bu tepe etrafında toplayabilmek için daha önce Mekkeliler tarafında bir tepeye yerleştirilen bir çanı çalmak suretiyle muvaffak oldu. O çan bu günkü medya işini gördü. Bir haber veya olayı en kısa zamanda birçok insana ulaştırmada vasıta oldu.

**Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

-Eğer Türkiye'de Hakk'ın gelip, batılın zahir olmasını istiyor isek medyaya büyük önem vermeliyiz. Hakkı da medya aracılığı ile insanlara ulaştırmalıyız. Çünkü medyayı biz elimize alamazsak, başkaları alıyor ve halkı istedikleri gibi yönlendiriyor. Biraz önce, güç açısından medya ile atom bombasını karşılaştırmıştık. Atom bombası insanı öldürür. Ancak medya insanı öldürmez, daha beter yapar ve narkozlaştırdığı insanları dünyada bir köle haline getirir, ahrette ise ebedi felakete sürükler. Türkiye'de de durum böyledir, Avrupa'da da, Amerika'da da. Medyayı ele alamazsak, onlar bizi ele alır.

Yerel gazetelerin halk üzerinde ki tesirleri de ulusal medyadan farklı değildir. Onun için teşkilat mensupları yerel gazete çıkartmak isterlerse ben kendilerine yardımcı olacağım. Beş kuruş harcamadan onların gazete çıkarmalarına yardım edeceğim.

 

Nevzat Laleli kimdir?

Nevzat Laleli, Konya eşrafından Seyit Mehmet Laleli’nin oğlu olup, 1946 yılında Konya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Konya’da, tamamladı. Daha o yıllarda sosyal ve kültürel çalışmalara katıldı. Yüksek öğrenimini 1968–71 yılları arasında Ankara’da Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünde tamamladı. İlk sene Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın öğrencisi oldu. Öğrencisi olarak Erbakan’ı yakından tanıyan Laleli, onun siyasi çalışmalarında ona yardımcı oldu. 1969'dan bu yana Milli Görüş çizgisini değiştirmeden çalışmalarını sürdüren Laleli, 1980–97 arası 17 yıl (MGV) Milli Gençlik Vakfı'nın Genel Başkanlığını yürüttü. 17 Ağustos 1997'de yapılan genel kurulda görevden ayrıldı. Laleli görevden ayrılırken 78 il merkezinde, 900 ilçe ve 900 belde merkezinde olmak üzere faal (aksiyoner) 1878 şube bırakıyordu.

Önce Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve daha sonra da aynı Genel kurulda delegelerin oyları ile kendisine “Milli Gençlik Vakfı Şeref Başkanı” unvanı verildi.

Laleli, şimdi Genel Merkezi Ankara’da bulunan ve “Mutlu insan, Sağlam aile, Güçlü toplum” hedeflerine yürüyen HAY-DER Hayırda Yarışanlar Derneği’nin Genel Başkanlığını yapmaktadır.