RAMAZAN AYININ FAZILETİ

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

                

                                                                                            

            Ramazan ayı, rahmet, bereket ve günahlardan arınma ayıdır. Ramazan ayı, nefisle mücadele ayıdır. Ramazan ayı Allah’a iyi bir kul ola bilme ve rızayı ilahiyyeyi kazanma ayıdır. Ramazan ayı Müslümanların yardım duygularının coştuğu, fıtra ve zekâtlarla fakirlerin, kimsesizlerin gözetildiği bir aydır. Müslümanlar, ramazan ayı gelince bir, birleriyle ramazanımız hayırlı ve uğurlu olsun dilekleriyle tebrikleşirler.                                                 

         Ramazan ayı, onbir ayın sultanıdır. Ramazan ayı, kur’an ayıdır. Ramazan ayı, ibadetlerin ve daha çok hayırların yapıldığı ve yoksulların gözetildiği bir aydır. Ramazan ayı, gelince Müslümanlarda sevinçler artar ve coşkulu hareketler başlar, ölü kalpler, gönüller huzura kavuşur. Ramazan ayı gelince İbadetler coşkuyla yapılır, Camiler dolar taşar.

               Ramazan ayı, sosyal yardımlaşma ayıdır. Ramazan ayının gelmesiyle açlığa ve susuzluğa açılan kapının;  Allah’ın rızasına dolaysıyla cennete açılan bir kapı olduğu düşünülür ve Cenabı Haktan böyle umulur. Müslümanlar: ruhlarında dirilik ve dinçlik hissederler.                                                                                                                         

            Ramazan ayı şeytanların bağlandığı cehennem kapılarının kapandığı cennet kapılarının açıldığı bir aydır. Ramazan ayı, nefisle şeytanla kötü duygularla mücadele ve cihat edildiği bir aydır.

            Müminler ramazan ayında, oruçlu iken yemezler içmezler ve orucu bozucu şeylere karşı nefsanî duygu ve istekleriyle mücadele ederler. Müminler; bu duygu ve düşünceleriyle adeta meleklerle yarış ederler. Çünkü melekler yemezler içmezler cinsi harekette bulunmazlar, onların yaratılışları bu yöndedir. Fakat oruç tutan Müslümanlar ise, oruç tutarken susayınca susuzluğun ıstırabını, acıkınca da açlığın kendilerine verdiği sıkıntısını çekerler; işte Müslümanlar bu sıkıntılara Allah’a iyi bir kul olmak ve yaratıcının rızasını kazanmak, cennetin sayısız ve sonsuz nimetlerine kavuşmak için katlanırlar. Müslümanlar bu güzel tutum ve davranışlarıyla adeta meleklerle yarış ederler.

                Müminler ramazan ayında tutulan oruçlar sayesinde,  iradeyi güçlendirme eğitiminden geçerler ve bu eğitimin yararı ise, oruç tutanlarda onbir ay devam eder. Oruç tutan Müslümanlar, Yapılan bu irade eğitimi sayesinde haramlardan yalanlardan, yalancı şahitliklerden ve başkalarına zarar vermekten kaçınan, güvenilir itimat edilir, olgun bir Müslüman olduğu kazanımını elde ederler.                           

            Ramazan ayının orucunun tutulması, mükellef her Müslüman için farzı ayındır (yanı islamın olmazsa olmazlarındandır). Ramazan ayında tutulan orucun sevabı ve mükâfatı diğer ayların hiç birisinde yoktur. Peygamber efendimiz(s.a.v) bir hadislerinde ” Essavmü li ve ene eczi bihi,/ Oruç benim rızamı kazanmak için tutulur ve onun mükâfatını da ben veririm” buyurmuşlardır.                                                           

         Peygamber efendimiz(s.a.v) bir hadis-İ şeriflerinde “Kim ramazanın faziletine inanarak ve mükâfatını umarak oruç tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır”  Mülim, 4/273(759) Ebu Hureyre (r.a) Başka bir hadisi şerifte “Ramazan ayının evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden azat olmaktır.”buyurmuşlardır. Yüce Rabbimiz bizleri ramazan ayının bereketinden rahmetinden ve mağfiretinden layıkıyla istifade eden bahtiyar kullarından eylesin.  Bütün Müslümanların ramazanlarını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenabı haktan niyaz ederim. Allah’a emanet olunuz.