MİRAC GECESİ

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

                                                         

          8/Temmuz/ 2010 perşembeyi cumaya bağlayan gece ,(Hicri 26 Recep 1431) Miraç gecesidir. Mirac; bir vasıta ile yükselmek demektir. İsra ise; gece yolculuğu yapmak anlamını taşımaktadır. Mirac hadisesi, Peygamber Efendimizin, Peygamber oluşunun 9. yılına rastlamaktadır. Mirac; Peygamber Efendimiz (sav)’me verilen bir mucizedir.

        Peygamber Efendimizin (sav) Receb ayının 26–27 bağlayan gecede Cenap-ı Hakkın Huzuruna bedeni ve ruhu ile yükseldiği gecedir.                                                                                                                      

         Miraç olayı; Peygamber efendimizin (s.a.v) in Mekke’den Mescid-i Aksa’ya kadar olan yolculuk kısmı ayetle, Mescid-i Aksa’dan göklere yükselişi ise, Hadis-i şeriflerle sabittir.

          Peygamber Efendimiz (s.a.v) Mekke’de Kâbe’nin bitişiğindeki bir evde bulunmakta iken, Cebrail(a.s.v.) geldi. Bir takım hazırlıklardan sonra  “ Burak ismiyle” maruf, bir binitle, Mekke’den Kudüs’te ki Mescidi-i Aksa’ya birlikte vardılar. Bu olay; Kuran-ı Kerim’de isra Suresi Ayet 1’de şöyle ifade edilmektedir:”Bir gece kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed kulunu) Mescidi-i Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi-i Aksa’ ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O,gerçekten işitendendir, görendir” buyrulmaktadır.

           Bu ayeti Kerimede “Barekna Havlehu” geçmektedir. Kudüs ve çevresinden pek çok peygamberler gelmiş, geçmiştir ve Mescid-i Aksa’yı da Peygamber Süleyman (as) yaptırmıştır.

           Rasulullah Efendimiz (s.a.v) Mescid-i Aksa’dan sema âleminde ki bir takım acayip ve olağanüstü olayları görmek üzere, Cebrail (a.s.) ile birlikte keyfiyeti ve kemmiyeti bizce bilinmeyen bir asansörle, semaya yükseldiler. Sema katlarında Peygamberlerle selamlaştılar ve görüşmeler yaptılar. Cennet ve Cehennem gösterildi. Necim suresi ayet 18 de “and olsun O Rabbinin en büyük ayetlerinden bir kısmını gördü” buyrulmaktadır.                                                              

             Yüce Peygamberimiz (s.a.v) Sidre-i Münteha’ya vardı, orada İbrahim (a.s) ile karşılaştı, selamlaştı ve sidrei müntehanında ötesinden perdeleri geçerek, Allah’ın huzuruna ulaştı. Cenab-ı Hakk’a şu sözlerle selamda bulundu. “Ettehıyyatü Lillahi…(sözle bedenle ve servetle yapılan ibadetler Allah rızası içindir) sözüne karşılık olarak, Peygamber efendimize hitaben “Allah’ın selameti, rahmeti ve bereketi üzerine olsun” diyerek, cevap verdi.

          Miracla ilgili mevlit yazarı Süleyman çelebi merhum da “Senki mirac eyleyüb ettin niyaz. Ümmetin miracını kıldım namaz” sözleriyle namaz kılanların miracının, namaz, olduğunu bu, mısralarında açıklamıştır. Namaz müminlerin, iç dünyasındaki yükselişi, arınmayı ve Allah’ın huzurunda bulunma şerefine ermeyi, onun yardımına her an muhtac olduğunu, manen yükselişi, ifade etmektedir.

             Peygamber Efendimiz(s.a.v.) miraçtan, pek çok hediyelerle, sema aleminden,dünya alemine döndü.Bu hediyelerden, 5 vakit namaz ve Bakara Suresi’nin son iki ayeti ,yine isra süresimde  “Ana baba haklarına saygılı olunması,Yoksulluk korkusuyla çocukların öldürülmemesi, Zinaya yaklaşılmaması,Haksız yere insan öldürülmemesi,Yetim malına.yaklaşılmaması, ölçü ve tartıların eksik yapılmaması..”ayetleri  vasıtasız şekilde kendine vahy olunmuştur.                                                                                                       

          Resulullah (s.a.v.) efendimiz Miraç, dönüşünde miraç olayını insanlara anlatınca, inanmayanlar, şaşkına dönmüşlerdir. Koşa, koşa, Peygamber Efendimizin en yakın arkadaşı ve dostu olan Hz.Ebubekir’(r.a) a’ gelmişler ve Peygamber Efendimizin Miraç olayını anlatmışlar. Hz. Ebubekir (r.a) de gelenlere cevab olarak, “O,ne söylemişse doğrudur, hepsine inanırım daha ötesine bile” demiştir.                                                                                                 

        Peygamber efendimiz(s.a.v) daha önceleri kuduse gitmediği herkes tarafından biliniyordu.  Müşrikler Peygamber Efendimize kudüsdeki,Mescidi-i Aksa hakkında sorular yöneltmişler, bu durum karşısında Allah’ın yardımıyla, Mescid-i Aksa, peygamberimizin gözü önüne getirilmiş ve mescid-i Aksa’nın kaç kapısı,kaç penceresi ve kaç minaresinin,olduğu,sorularının,ayrı,ayrı cevaplarını vermiştir.İnanmayanlar, bu olay karşısında şaşkına dönmüşler ve bu mirac, olayı, Müslümanlara güç kazandırmıştır.

 

        Miraç gecesinde ne yapmalıyız. Gündüzün oruclu olunması,100 defa salâvat-ı şerife getirmek.100 defa “estağfirullah-ı” söylemek. Kuran-ı Kerim okumak, Kazaya kalan namazlarımız varsa, bu namazları kılmak, Maddi imkânı olanların, yoksullara yardımda bulunması. Dinimizin, Vatanımızın, milletimizin selameti v e ölmüşlerimizin ruhlarının şad olması için duada, bulunmalıyız.

.                                                                  

           Miraç kandilinin biz Müslümanlara ve insanlık âlemine, hayırlara vesile olmasını Cenap-ı Hak’tan niyaz ederim. Allah’a emanet olunuz.