İÇKİ VE ZARARLARI NELERDİR?

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

                  İçki bütün kötülüklerin anası olduğu, peygamber efendimiz (s.a.v) in “ Ümmül habais” diye beyan ettiği, mübarek sözlerinde, yer almıştır. İçki nedeniyle pek çok yuvalar dağılmakta, trafik kazları olmakta, canlara, kıyılmakta,  çocuklar babasız, analar huzursuz, olmaktadırlar. İçkinin verdiği, maddi, manevi Zaraları, ekranda seyrettiğimizde, huzurumuz kaçmaktadır. Bizler içenin değil, içkinin düşmanı olmalıyız.        

          İçki hakkında kuran-ı kerim maide süresi 90 ve 91. ayetlerinde Cenab-ı hak şöyle buyurmaktadır. “Ey iman edenler! Şarab, kumar, dikili taşlar (putlar) ,fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yoluyla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi Allah-ı anmaktan namazdan alı koymak ister. Artık (bunlardan) vaz geçtiniz değimli?” beyanı yer almaktadır.                                                                                                                        

         Bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (s.a.v)  de “ her sarhoşluk veren şey, ha ramdır”.(Müs,9/288). Yine bir hadislerinde “Bir şey’in çoğu, sarhoşluk veriyorsa, azıda haramdır” . Bu hadis-i şerifler, karşısında, hiç bir kimse, ben az içiyorum kimseye zararım yok, diyemez ve içkinin, çoğunun haram olduğu gibi, azının da haramlığı,  anlaşılmaktadır.                                                                                                                          

           İçkinin zararlarıyla ilgili, bazı, ilim adamlarının görüş ve tecrübeleri şöyledir. “ Alkolün İnsan Sağlığına Zararları vücudumuz için bir ihtiyaç maddesi olmadığı gibi beynimizden karaciğere toksin (zehirli) tesiri bulunan bir maddedir. Alınan alkolün tamamına yakını kana karışır ve kan ile başta beyin olmak üzere bütün vücudu dolaşarak tesirini gösterir.” Görüşündedirler.                                                                                                         

              

             Yine bazı kaynak kitaplara göre       , içkinin zararları şöyle izah edilmektedir.
 “      İçilen her kadeh alkol 1000–2000 civarında beyin hücresinin ölümüne sebep olur. Beyin hücreleri de yenilenemezler.

       Az miktarda alkol alan neşelenir, zihninin açıldığını sanır. Kendine güveni artar, aşırı cesaret gelir. Bu durum aldatıcıdır. Gerçekte verimi ve kapasitesi tam tersine, düşmüştür. Yapamayacağı işleri halledeceğini sanarak birçok işe teşebbüs eder. Fakat bu haliyle başaramaz, zarara uğrar. Mesela, araba kullanması trafik kazasına davetiye çıkarır. Alkol az miktarda dahi alınsa, sürücünün görüş alanını daraltır, görmede bulanıklığa sebep olur, gözün uyum hızını düşürür. Alkolün verdiği sahte güven ve cesaretle sürat yapar. Dönemeyeceği virajlara hızlı girer ve böylece kaza ihtimali yükselmiş olur.                                                                                                            

          Alkolün verdiği neşe de geçicidir. Bir süre sonra yerine daha uzun süren hüzün ve eleme bırakır. Dertler, problemler geçmemiş, aksine artmıştır. Kişi yeniden alkole sarılarak zihnini uyuşturmak ister, bu da alkol almasına yol açar.”                                                                                          

         Allah (C.C) kumarı da, yasaklamış ve kullarının, bundan uzak kalmalarını istemiştir. Kumarda, içki kadar zararlıdır. Kumara alışan insanı, ,aile fertleri, sabaha kadar eve gelmesini beklerler, korkulu zaman geçirirler. Kumarda, bütçe sarsılır, aile yuvası yıkılır, çocukları babasız, hanımları kocasız kalır.

 Bu konuda Türkiye Yeşilay cemiyetinin görüşü de şöyledir.

            “Alkol bağımlılığı, olanlar alkollü içkilere tutkunluk derecesinde bağlı olma haline denir. Alkolik, alkolün kendisine ve sosyal ilişkilerine zararlı olduğunu bildiği halde içmekten kendini alamayan kişilerdir.

İçkinin yol açtığı sorunlar;

• Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserleri
• Doğru düşünme, karar verme ve hareket etme gibi beynin işlevlerini bozması
• Uyku bozuklukları, baş ağrısı, göz tahribatı
• Kalp ve kan dolaşımı hastalıkları 
• Karaciğerde ağır hasar


 

                Alkol anne kanından plasenta yoluyla direkt bebeğin kanına geçer. Anne kanındaki alkolle bebeğin kanındaki alkol miktarı aynıdır. Gebelikte kullanılan alkol düşük ve ölü doğumlara, bebekte gelişme geriliğine, sosyal gelişim ‘ve zekâ geriliği gibi durumların oluşmasına neden olur. Dünya sağlık örgütünün aralarında Türkiyeninde bulunduğu 30 ülkede yapılan araştırma ya göre: cinayetlerin.0/0 85,Irza tecavüzlerin 0/0 50,Şiddet olaylarının 0/0 50,trafik olaylarının 0/0 60,Kadına şiddet olaylarının 0/0 70, 0ranında en etkili unsuru olduğu, yine

 

Biliyor musunuz?

• Her yıl 2,5 milyon insan alkole bağlı nedenlerden dolayı hayatını kaybetmektedir.
• Alkol tüm dünyada önlenebilir ölüm ve yaralanmaların üçüncü temel nedenidir.
• Alkolden doğan maddi zarar alkolden elde edilen gelirden çok daha fazladır.
• Eğitimde başarısızlık, suça eğilim, alkole bağlı sağlık problemleri alkol kullanımıyla doğru orantılı olarak artar.

Ne yapmalı?

• Bağımlı kişinin davranışlarının sonuçlarını görmesine yardımcı olun.
• Samimi ilgi gösterin, alkol probleminin bir hastalık olduğunu unutmayın.
• Bağımlılık tedavi metotları hakkında bilgi sahibi olun. Bağımlıya bunlardan bahsedin.
• Bağımlı kişinin yardım kabul etmesine hazırlıklı olun. Tedavi merkeziyle önceden görüşün, gerekli ayarlamaları yapın. Böylece harekete geçmesini engelleyecek bahaneleri ortadan kaldırmış olursunuz.

Ne yapmamalı?

• Nefret, düşmanlık, kötü söz söyleme, lanetleme, ahlak dersi vermek gibi yaklaşımlardan uzak durun ve ona yardım etmeye çalıştığınızı unutmayın.
• Saklamak, çevreye belli etmemeye çalışmak sorununun daha derinleşmesine neden olacaktır.”

   Mevla bizleri yasaklarına uyan ve huzurla yaşayanlardan eylesin. Allah’a emanet olunuz. 

                                                                                                                                

  Eposta:abdurrahimsomuncu@gmail.com