ÇÖP ATANLARA HANİ CEZAİ MÜEYYİDE UYGULANIYORDU?

Şuayip Yaman Görünen Köy

Zamansız (gelişigüzel) çöp atanlara hani cezai müeyyide uygulanıyordu? İyi ki cezai müeyyide uygulanıyor! Ya uygulanmasaydı. İlçeyi çöp götürüyor...

Çubuk Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin zaman zaman ilçede denetimleri artırarak cadde ve sokak köşelerine gelişi güzel ve zamansız çöp bırakan vatandaşlara cezai işlem uygulamaya başladığı, ilçedeki haber sitelerinde konu oluyor.

 

Örneğin, “Çubuk Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri ilçede denetimleri artırarak cadde ve sokak köşelerine zamansız gelişi güzel atılan çöpler için ceza yazmaya başladı” gibi...

Bu konuda   bugüne kadar 30 kişiye zamansız çöp bırakmaları nedeniyle ceza kesildiği de belirtiliyor.

Oysa gerçekte bu tür faaliyetlerin bir formaliteden öteye geçmediği görülüyor. Çünkü merkezdeki cadde ve sokaklar çöpten geçilmiyor. Özellikle Ankara Bulvarı’nın Ankara istikametindeki yolun sol tarafı çöpten geçilmiyor.  Kaldırımlardaki çöp kutuları kontrol edilmiyor. Bunların çoğunun altı ise altı delik, atılan çöpler yerlere dağılmış vaziyette.. Yapılan kontroller ve denetimler formaliteden öteye geçmiyor. Tabiri caizse ilçeyi “çöp” götürüyor.

Başkan DR. Acehan, konuyla ilgili olarak geçtiğimiz aylarda yaptığı bir açıklamada, “Afiş çalışması, bilgilendirme ve duyuruların ardından cezai işlemlere başlamak zorunda kaldıklarını kaldık. Denetim ekibinin adeta dedektif titizliğinde çöp bırakanları takip ederek belgelendiriyor.

Vatandaşları cevre temizliği konusunda daha çok duyarlı olmaya davet ediyorum. Bu ekibin oluşturulmasındaki ana hedefimiz, tüm cadde ve sokaklar ile ana arterlerdeki evsel, endüstriyel ve ambalaj atıklarının zamansız çıkarılmasını engellemektir.

İlçemizde poşet uygulamasının yapıldığı mahallelerimizde akşam 20.00 ila 23.00 arasında çöplerin bırakılması gerekiyor. Gece 23.00’den akşam 20.00’iye kadar olan sürede çöplerin bırakılması kesinlikle yasaktır. Bununla ilgili uyarıların yer aldığı el broşürlerimizi ilçemizdeki tüm ev ve iş yerlerine ulaştırdık. Öncesinden vatandaşlarımıza bu konuda bilgilendirme çalışmaları yaptık. Bundan sonra kuralları ihlal ederek zamansız çöp çıkaranlara karşı cezai müeyyideler uygulamaya başladık.

Zamansız çöp çıkaranlara Zabıta Talimatnamesi 2015 yılı tarifesine göre 208 TL. para cezası kesilecektir. Bu uygulamayı insan sağlığı ve çevre temizliği açısından çok önemsiyoruz. Lütfen çöplerinizi çöp çeşitlerine göre en az 2 naylon poşete geçirerek veya özel çöp poşetiyle evinizin önüne saat 20 ila 23 arası koyunuz.

Bu uyarılara uyulmadığı takdirde zabıtamız ve temizlik işlerimiz elemanlarımız tarafından tespit edildiğinde ceza yazılacak diye biz bunu defalarca bildirdik ve söyledik ve ilan ettik. Şimdi bununla alakalı bu konuda duyarlı olmayan halkımızın huzurunu kaçıran Çubuk’ta kötü kokuya sineğe ve kötü görüntüye sebep olan bu tür yanlışı yapan vatandaşlarımıza da hiçbir kimseyi ayırmadan ve geriye adım atmaksızın cezai işleme başladık ve buna da devam edeceğiz.

Çubuk’un temiz kalması için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Vatandaşlarımızın bu konuya büyük bir duyarlılık ve hassasiyetle yaklaşmasını rica ediyorum. Zamansız çöp çıkaranların Alo 153’e ihbar edilmesi ve bu konuda bize vatandaşlarımızın destek vermesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Yapılan denetim ve cezaların bir formaliteden öteye geçmediği görülmektedir. Hala sağduyusuz vatandaşların zamansız ve gelişigüzel çöp döktüğü, bu konuda kendilerini uyaranlara da sert tepki gösterdikleri görülmektedir.

Başkan, ekiplerin dedektif titizliğinde çöp atanları takip ettiğini söylüyor. Ama vatandaşlar hala gündüzleri bile hiç umursamadan ve hatta kimseyi takmadan rahatlıkla çöpünü rastgele yerlere atabiliyor.

Her apartman sakini 20.00-23.00 saatleri arasında kendi evinin önüne çöp dökmesi gerekirken,  hala karşı apartmanın önüne veya yakınındaki boş bir arsaya çöpünü döktüğü görülmektedir.  

Boş arsalara utanmadan, sıkılmadan ve alenen çöp atanları sürekli görmeniz mümkün..

Bu vatandaşlar zabıta ekipleri tarafından takip ediliyorsa neden cezai müeyyide uygulanmıyor?

Yere çöp atmanın hatta tükürmenin bile yasak olmadığı ülkemizde bakın neler oluyor;

5-10 metre uzaklıktaki çöp bidonuna gitmeyen insana ne demeli? Bilemiyorum...

Zaten dar olan bu sokak ve caddelerden yüzlerce insan geçiyor. Siz bir poşet çöpün kokusuna  evinizde bile dayanamıyorsunuz. Ve hemen dışarıya, hem de rastgele bulduğunuz bir yere çöpünüzü hemen elden çıkartıyor ve rastgele yerlere atıyorsunuz. Önemli olan evinizdeki ve elinizdeki çöpten bir an önce kurtulmak.. Ama oradan geçen insanlar o kokuyu duyuyor.

    Alt yapı çalışmaları sonucu ortaya çıkan molozlar boş arsalara atılıyor..

Büyükşehir Belediyesi ekipleri Cumhuriyet Mahallesi Zekai Gökşin ve Ziya Sokak’ta alt yapı çalışmaları sonrası meydana gelen atık ve molozları boş arsalara atıyor. Buralar moloz yığını haline gelmiş. Oysa buralar kentin cazibe alanları, aynı zamanda da şimdilik mahalle çocuklarının oyun alanı.  

Bu molozları kim temizleyecek?

Belediye arsaya moloz atarsa, vatandaş ne yapar?

Tarihi Çubuk Çayı’ da Çöpten nasibini alanlardan...

Çubuk çayına sadece tabela asmakla olmuyor.

Çubuk Çayı’nın Köprübaşı ayağında, “Çubuk Çayı ilçemizin en kıymetli doğal değeridir. Lütfen kirletmeyiniz.”

Yine Çay Sokak’taki Yaşar Kardeşler Market’ in karşısındaki köprünün ayağında ise, “Lütfen Çay’a çöp dökmeyiniz” tabelaları var.

Tabela dikmekle hizmet olacaksa olumsuz davranış ve hareketin olduğu yerlerde kontrol ve denetim yapmadan, her yere tabela dikelim. Bu nasıl bir hizmettir?

Oysa Çubuk çayı ilçenin aynasıdır. Ve de koruma altındadır.

Çubuk Çayı Bile Koruma Altında Ama Dinleyen Kim?

Evet yanlış duymadınız, ‘Çubuk Çayı’ bile koruma altında..

 

Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığının; 14.11. 1981 tarih ve A-3165 sayılı kararında, “…İlçe Merkezinin ortasından geçen Çubuk Çayı’nın iki yanındaki ağaçlık kısımda yer alan her bir söğüt ağacının da tescil edilmesine ve bu bölgenin yeşil alan olarak değerlendirilmesine ve bahçelerinde korunmalarına” denilmektedir.

Bir zamanlar Çubuk Çayı’nın, Barajın Savağından şimdiki Sanayi Bölgesi’ne kadar iki yanı söğütlerle bezenmişti. Şimdi onların yerinde beton binalar var. Çayın her iki yanındaki bahçelerin olduğu yerde de beton yığınları (binalar) yükselmiş durumda. Bir zamanlar o güzel Çubuk Çayı’nın eski halinden bir eser kalmadı.

 

Kısacası, koruma altına alınması gereken yerlerin ekolojik dengesi büsbütün bozulmuş durumda.

 

Ayrıca çay kenarlarının belirli bir mesafesine kadar inşaat izni verilmemesi gerekirdi. Çubuk Çayı bir zamanlar DSİ’ye aitti. DSİ yetkilileri, bir zamanlar Çay’ın her iki yanında 30 m. mesafeye kadar inşaat izni vermezlerdi!..

 

Ne zaman Çubuk Çayı’nın denetimi ve kontrolü DSİ’ den alındı ve Büyükşehir’e bağlandı. Bundan sonra da Çay’ın 13 metre yakınına bile bina yapılmaya başladı. Yetkililerin bu uygulamaya sesi-soluğu hiç çıkmıyor!..

 

Allah göstermesin, Çubuk Çayı’nın taşması sonucu Çubuk’ta bir sel felaketi olsa, Çay yatağına yapılan binaların ve içinde oturanların başına neler gelir, hiç düşündünüz mü?

 

Ülkemizde konuyla ilgili yüzlerce olay var. Daha dün, 4 Temmuz 2012 tarihinde Samsun’da bir ‘Sel Felaketi’ yaşadık. Samsun’un Canik İlçesi’nde Mert Irmağı’nın taşması sonucu Kuzey Yıldızı TOKİ konutlarındaki apartmanların zeminlerini su basmış 6’sı çocuk 12 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Ne zaman unuttuk?

 

Çubuk Çayı’nın her iki tarafı da koruma altına alınmasına rağmen asırlık söğütler acımasızca katledilmiş, bahçeler beton yığınlarına dönüşmüş, yeşillik ortan kaybolmuştur.

 

Eskiden, İlçenin en yüksek yeri olan ‘Kurban Tepe’nin en yüksek yerinden ilçeye baktığınızda ağaçlardan evleri göremezdiniz. Şimdi gidin bakın ne görüyorsunuz?

 

        Belediye vatandaşlara çöp atmaları için yer mi gösteriyor?

 

Zannetmiyorum ama, Belediye görevlileri böyle bir sorumsuzluğa müsamaha gösteriyorsa çok yazık.

 

Cumhuriyet Mahallesi, Gedik ve Cesur sokaklarının kesiştiği köşede bir kreş ve gündüz bakım evi var. Yakın çevredeki apartman sakinleri kendi evlerinin önü dururken kreşin önündeki elektrik direğinin bulunduğu yeri çöp dökme yeri olarak kullanıyorlarmış. “Neden çöpünüzü buraya döküyorsunuz” diye İkaz edildiklerinde ise, “Belediye çöp dökmemiz için burasını yer olarak gösterdi” diyorlarmış. Bu kreşin bahçesinde küçük çocuklar oynuyor...


 

            Merkez camilerinin çevresi bile çöp alanı...

 

Merkez camilerinin çevresi bile çöpten geçilmiyor. Camii cemaati ve zabıta ekipleri bu çöpleri görmüyor mu?

 

Hani temizlik imandandı?

 

Bu ne sorumsuzluk ve vurdumduymazlıktır?

Sağduyulu bir insan kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmayan kimsedir.

İnce poşetlerle atılan çöpler; köpekler, kediler, kuşlar, tavuklar tarafından yırtılıyor, karıştırılıyor.

Bu çöp poşetlerini en son hurdacılar gelip parçalıyor. Ortalığa mikroplar saçılıyor, yere saçılan sular sinek yapıyor.

Vatandaşlar (Çevre ve Temizlik konusunda), “Belediye yetkilileri çevre temizliğinden bahsederler ama temizlik yok. Çöpümüzü koyacak çöp konteynırı yok. Temizlik vergisi ver, çöp vergisi ver, onu ver, bunu ver, karşılığı çöp için olur olmaz insanlarla söz düellosu yapıyoruz. Apartmanların önüne çöp konteynırı istiyoruz” diyorlar.

Vatandaşlar oturdukları sokağı veya caddeyi nasıl çöplüğe çevirirler?

Arsalara atılan atıkların temizlik işçilerine verilmesi, ya da şehir dışında uygun bir yere dökülmesi gerekiyor. Yetkililer buna biran önce çözüm bulmalı..

 

                

Araçlardan atılan Çöpler...

 

Araçlardan gelişigüzel atılan çöplerin, şoförlerin dikkatini dağıttığı ve çevre kirliliğine neden olduğu belirtiliyor.


Bazı kişilerin araçlarından attığı çöplerin de çevre kirliliğine neden olduğunu vurgulayan vatandaşlar, “Evet yola çöp atmak ülkemizde de suç, ama bugüne kadar ceza alanı duymadık, caydırıcı cezalar olmalı” diyorlar.


“Duyarsız kişiler araçlarından yiyecek ambalajları, şişe ve meşrubat kutuları bir yana, bazen naylon poşetler dolusu evsel atıkları bile dışarıya savurabiliyorlar. Çevreyle ilgili yetkililerin duyurdukları ‘cezalar’ ise sadece kağıt üzerinde kalıyor. Herhangi bir tedbir alınmaması duyarsız bireylerin daha rahat hareket etmesine neden oluyor” diyen duyarlı bir vatandaş, yetkililerin daha duyarlı olmasını istedi. 

            Kaymakamlığın Karşısında Çöp Ev ve Bahçesi...

Kaymakamlığın karşısındaki tarihi Ali Şükrü (Yıldırım) Bey Konağı’nın içerisi ve bahçesi pislikten geçilmiyor. Bu binayla ilgili haberi daha birkaç gün önce yazdım. Tarihi evin içerisi  adeta bir çöp evi andırıyor; Ev madde kullanıcılarının mekanı ve aynı zamanda tuvalet olarak kullanılıyor. Tarihi evin cephesine sadece bir yazı yazmakla olmuyor. Bahçesi ise çöp deryası....            

Çöplerin önüne geçmek mümkün değil

 

Belediye yetkilileri “Biz her ne kadar temizlemeye çalışsak da, vatandaşlarımız çöp atmaya devam ediyor. Vatandaşlarımız bu konuda daha duyarlı olmalı. Temizlemek bizim işimiz olsa da, kirletmek onların görevi değil. Her gün bu yolları yüzlerce kişi kullanıyor. Bu kirlilik hem turistler için kötü bir izlenim, hem de çocuklarımız için kötü bir örnektir” diyerek vatandaşları daha duyarlı olmaya çağırabilir. Ama bu da çözüm değil. Çünkü o sağduyuyla kurallara riayet eden insanları nereden bulacağız?

 

                       Çöpte Köklü Çözüm şart...

 

İlçede köklü bir çözüm bulunamadığı için her yıl havaların ısınmasıyla birlikte çöplerin alınması da başlı başına bir sorun olmaya devam ediyor.  Hem de ne sorun, her tarafı çöp götürüyor. Hemen hemen her sokak ve caddede aynı çöp manzaralarını görmek mümkündür.

Çöp deyip geçmeyiniz. İçinde her türlü zararlı maddeyi (mikrobu) ihtiva eden çöpler Kuzey’in Parlayan Yıldızı” ve “Çağdaş ve Modern Çubuk” sloganlarıyla anılan ilçe de ilkel usullerle alınıyor.

Belediye Başkanı ve yönetim kadrosu, “gücümüz bu kadarına yetiyor” veya “Saldım çayıra Mevla’m kayıra...” diyerek bizim Temizlik İşleri Müdürlüğümüz var. Ötesini kendileri düşünsün lüksüne sahip değildir. Temizlik İşleri Müdürlüğü’nün kadrosu tamam mı, bu konudaki planlamanız hazır mı, çalışanların ne gibi sorunları var? Bunları bilmek zorundasınız. Ayrıca onları bütün gücünüzle desteklemek ve arkasında durmak zorundasınız. Çünkü temizlik ve çöp konusu bir kentin hayati değerleridir ve bu yüzden çok önemlidir. Üstelik bir kentin olmazsa olmazlarıdır. Bu nedenle Temizlik İşleri Müdürlüğü çalışmalarında yalınız bırakılmamalı, tabiri caizse kaderine terk edilmemeli..

Gelişmiş Avrupa ve ABD ülkeleri yüzyıldır çöp toplamayı disiplin ve kontrol altına almış, vatandaşlarını bu konuda eğitmiş, bu nedenle de yanlış yapanı affetmiyor, cezalandırıyor iken; biz bu ülkelerin aksine, cadde ve sokaklara izmarit, kâğıt, çöp, poşet v.b. maddeler atılmaması gerekirken, tam tersi bir uygulama var.

İlçe halkı belirli saatlerde değil, hemen her saatte çöplerini istedikleri her yere atabiliyor. Bu da ilçede çevre ve görüntü kirliliğine sebep oluyor.

İlçeyi Çöp Götürüyor. Belediye Seyrediyor...

Çubuk Belediyesi tarafından yaklaşık 10 yıldan beri uygulanan poşetli çöp toplama sistemi iflas etmiş durumda.

Çünkü vatandaşın kullandığı poşetlerde belirli bir numune sistemi yok. Vatandaş şeffaf poşetlere çöpünü koyuyor. Çöp poşeti dayanaksız olduğu için daha evden veya apartmandan çıkmadan içindeki sıvı madde merdivenlerde akmaya başlıyor. Eski başkan Adem Tuğluca döneminde kalın poşetler kullanılıyordu. Hatta bir süre bu poşetler vatandaş alışsın diye ücretsiz dağıtılmıştı. Şimdilerde her çeşit poşet kullanılıyor.

Vatandaşlar cadde ve sokaklara normal çöp konteynırı sistemini isterken Belediye’nin bu isteğe kulak tıkaması ilçedeki çöp sorununun hat safhaya çıkmasına neden olmuştur.

Zaman zaman arayarak sıkıntılarını dile getiren vatandaşlar “Belediye poşet sistemi ile çöpünü topluyor. Ancak ilçede bu sistem yürümüyor. Poşetler de standart yok. Çoğu çok ince, şeffaf ve çabuk deliniyor” diyorlar.

Bu sistemin yürümediğini Başkan da görüyor ve biliyor. Ancak bu sistemde ısrar ediyor.  Bu ısrar üzerine olan Çubuk halkının parasına oluyor.

Bir köşeye bir çöp poşeti bırakılsın, eğer o çöpü oradan kaldırmazsanız, herkes çöpünü oraya bırakır, kısa sürede çöp birikir çöp tepesi ve dağı oluşur. İşte modern ve çağdaş Çubuk! da öyle bir Metropol ilçe...

Çubuk Belediyesi’nin bütçesinden, vatandaştan vergi olarak alınan her yıl milyonlarca lira çöp toplaması için özel bir şirkete veriliyor. Ancak şehir çöp içinde yüzüyor. Temizlik işçileri, var gücüyle ve sürekli olarak çalışıyor. Ama plansız ve programsız. 

Çubuk adeta kendi parası ile rezil oluyor.  Bu durumda ya Çubuk Belediye Başkanı’nın düşüncesinin değişmesi ya da (daha erken olmasına rağmen) Çubuk Belediye Başkanı’nın değişmesi gerekir” diyenler bile var. Bir de kanıtlanmış bir sözdür, her zaman, “Gelen gideni aratır” derler.  Bu yazgı ilçede değişmedi.

Çubuk’’ta başıboş köpek - kedi sorunu, otopark ve trafik sorununun hat safhada olduğunu da belirten vatandaşlar “Her yıl “Uluslar arası Turşu ve Kültür Festivali”  yapan Çubuk’un bu sorunlarını çözememiş olması büyük bir eksiklik. Kuzey’in Parlayan Yıldızı” ,  “Çağdaş ve Modern Çubuk’a yakışmıyor” diyorlar.

 

Çöp sorunu da nedir ki?

Çöple ilgili şimdiye kadar 4 yazı yazdım bununla 5 olacak. Ama birilerinin bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor.

Çöp ile ilgili bir önceki yazımda örümcek kafalı bir yorumcu, “ya yazar, bir çöp içinde bu kadar yazı yazılır mı?” diye serzenişte bulunmuştu. İşte Metropol İlçe’nin yorumcusu böyle olur. Çünkü çöpün nelere kadir olduğunu bilmiyor!..

Belediye zaten bu tür sorunlarla ilgilenmiyor. İlgilinse de formaliteden öteye geçmiyor. Çünkü bu tür sorunlar onların ilgi alanlarına girmiyor. Yaptıkların tek iş konferans düzenlemek, bir yerin birkaç defa açılışını yapmak. Sadece o kadar . Oysa ilçenin sorunları dağ gibi ortada dururken...

Oysa  “Temizlik İmandandır.”

Yüce Peygamberimiz şöyle buyuruyor: "Temizlik imanın yarısıdır."

Temizlik denildiği zaman sadece maddi temizlik anlaşılmaz. Tüm temizlik türlerini içerisinde barındırır. Beden, elbise, çevre, sokak, cadde maddi temizlik olduğu gibi kalb ve ruh temizliği de manevi temizliktir. Temizlik denildiği zaman tüm bu  temizlik çeşitlerini barındırır.

Dolayısıyla peygamber Efendimiz (sav) temizlik imandandır hadisi ile bu manaları ifade etmiştir. 

Bilim adamları temizlik sayesinde insanın yaklaşık olarak birçok hastalıktan korunmasının mümkün olduğunu söylemişlerdir. Vücudun temiz kalması; onun yapışkan birçok mikrop ve tozdan uzak olması demektir. Bu da başta cilt ve ağız hastalıkları olmak üzere vücudun pek çok hastalıktan korunması anlamına gelir. Devamlı olarak el ve yüzün temiz tutulması, ağız ve burun yoluyla vücuda girebilecek mikropları en az seviyeye indireceğinden, nefes ve yemek borusuna gelebilecek çeşitli hastalıklara karşı da koruyucu vazifesi görmektedir.

Bahar gelmesiyle birlikte havalar ısınmaya başladı. Çocuklar sokak ve caddelerde oynuyor. Buralar da çöpten dolaysıyla mikroptan geçilmiyor.

İnsan sağlığı ve çevre temizliği ilçede hiç mi hiç dikkate alınmıyor. Bu nedenle cezalarda caydırıcı olmuyor.

 

METROPOL bir kentin; Yolları düzgün, binaları estetik, sokakları temiz, kent möblesi, yeşil alanı boldur. Her şeyden önce her yaşam alanı belli bir ruha sahiptir. İçinde yaşayanlarda güvencededir. Bu durum aynı zamanda modern ve gelişmiş olmanın göstergesidir.

Allah aşkına ilçenin hangi özelliği Metropol? Çubuk İlçesi olsa olsa “Çöp Kent” olur.

Sayın Başkan, 2 Nisan 2014 tarihinde göreve başladınız. Şimdi tarih 26.03.2015

Aradan bir yıl geçmiş.. Ne zaman çalışmaya başlayacaksınız? Pardon siz yapmayacaksınız. Emir, talimat ve yetki vereceksiniz, personeliniz yapacak o kadar. Ama bu bile çok zor herhalde.. Üstelik mesleğiniz de doktorluk. Çöpün ne olduğunu siz daha iyi bilirsiniz...

Ama ilçeyi çöp götürüyor, siz ve ekibiniz ise hala seyrediyorsunuz. Diğer sorunlarda olduğu gibi çöp sorununda da şimdiye kadar bir çözüm üretemediniz, kalıcı bir önlem dahi alamadınız. Oturduğunuz apartmanın önüne ve çevresine bile vakitli vakitsiz çöp dökülüyor. Bunu bile görmüyorsunuz, ilçeyi mi göreceksiniz? 

Belediye Başkanı ve ekibi, ilçenin dağ gibi birikmiş sorunlarını çözmeye ne zaman başlayacak?

Sayın Başkan zaman hızla akıp geçiyor. Yazdıklarımı bile okumuyorsunuz.

 Hani ne demişler, “Cemaat ne derse desin, imam bildiğini okur.”

Özet olarak;

 

Çubuk Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü şehrin merkezinde gelişi güzel caddelere bırakılan çöpe karşı gerçek bir mücadele başlatmalı.

 

Kent içi çevre temizlik için Zabıta ekiplerinden de yardım alarak oluşturulan ekip gelişi güzel sokaklara çöp bırakılan yerleri dolaşarak zamansız çöp çıkaranları tespit edip gerekli müdahaleyi yapmalı..

 

Halkın yoğun olarak kullandığı işlek ve caddelerin bulunduğu merkez Mahalle, tüm cadde ve sokaklar ile ana arterlerdeki evsel, endüstriyel ve ambalaj atıklarının zamansız çıkarılmasını engellenmelidir.

 

Belediye zamansız çöpe karşı açtığı savaşta kararlı olmalı..

 

Bundan dolayı da zamansız çöp çıkaranlara karşı uygulanan cezai müeyyideleri de etkin şekilde takip ederek ve zamansız çöpe para cezası kesmeli..

 

Konuya ne denli ciddi bakıldığını içeren ve zamansız çöple alakalı uyarı metni bulunan el broşürler ilçemizdeki tüm ev ve iş yerlerine ulaştırılmalı, vatandaşlar bu konuda bilgilendirilmeli..

 

Ayrıca bu uyarıcı metinlerin bulunduğu el broşürlerini Belediye hizmet binalarındaki broşürlüklere de konulmalı... 

 

Belediye Temizlik İşleri ve Zabıta Müdürlüğü yetkilileri, apartman yöneticileri ile “zamansız (gelişigüzel) çöp atma” konusunda bir toplantı yapmalı, alınan kararlar tebligat haline getirilip yöneticilere imzalattırılmalı ve sonuçları takip edilmeli, kurallara uymayanlara ciddi para cezaları uygulanmalı...

 

Çubuk’ta görüntü kirliliğine geçit vermemeliyiz. Bir şehrin kimliğini estetik dokusu oluşturur. 

Bir zamanlar Çubuk Çayı’nın oluşturduğu doğal görünüm ülkenin çoğu yerinde yoktu. Ama bu eşsiz doğal görünüm sorumsuz ve vurdumduymaz yetkililer tarafından dejenere edildi ve doğanın ekolojik konumu bozuldu.

 

Oysa doğal mirası gözümüz gibi korumak zorundayız. Çay kenarına ve mahalle aralarına gelişigüzel çöp atımına izin vermemeliyiz. Gelişigüzel çöp atımında ısrar edenlere cezai müeyyide uygulamalıyız, hem de hemen...