BAL ARISININ ÇALIŞMA SİSTEMİ

Abdurrahim Somuncu (Emekli Müftü)

Arılar bizlere; balları, polenleri, sütleri, zehirleri ve şifalı ürünleriyle, hizmet etmektedirler. Arılar; görevlerindeki disiplin ve aralarındaki ahenkli çalışmalarıyla yine biz insanlara, güzel örnekler, sergilemektedirler. Bal arıları, ana arısı, işçi arıları ve erkek arılar olmak üzere üç kısma ayrılırlar. Ana arı, yumurtlayarak üremeyi sağlar, iğnesi zehirlidir, bu zehirli iğnesini yalnız karşı rakibi ana arı ile savaşırken kullanır.                                           

        Erkek arılar bal yapmazlar, ana arı ile eşleşmeye yararlar, bir kovanda yaklaşık 300 adet civarında bulunurlar ve hazır yiyicidirler, kışa girerken, işçi arılar tarafından, kovandan, dışarı atılırlar. İğneleri yoktur, sokamazlar.

        İşçi arılarda kovan içindeki temizlik işlerini yaparlar, bal yaparlar ve polen getirirler, ana arı tarafından hücreye konulan yumurtaları sütleriyle beslerler. Ana arı diğer ismi kraliçedir. Ana arı, kovanda bir tane bulunur, birden fazla bulunursa, işçi arılar, diğer ana arıları öldürürler, ana arıların içlerinden en güçlüsünü seçerek, ana arıyı teke, indirirler. Böylece bir kovanda tek ana arı bulunur. Yeni doğan ana arı, bir hafta içerisinde eşleşerek, döllenme, devresi yaşar. Bu devrede, zifaf olmak üzere, erkek, arılara duyuru yapar. Ana arı, erkek arılara duyurusunu tam yapa bilmesi için, erkek arıların bulunduğu alanda döne, döne vız, vızlı ses çıkartarak duyuru ve ilan işlemini yapar. Bu eşleşme gökyüzünde olacağı için, ana arı, son sür"at havada uçmaya başlar, erkek arılarda, peşinden koşarlar. Erkek arılardan, ana arıya, hangisi peşinden yetişirse havada, o yetişen arı ile eşleleşir.

           Arılar nasıl ürerler; arıların önce hücreleri yapılır, önceden yapılmış hazır hücre varsa, o, hücrelerin temizliği yapılır. Ana arı hücrelerin yumurta atmaya elverişli olup olmadıklarını kontrol eder, daha sonrada, kontrol ettiği, hücrelere, arka tarafıyla hücrenin içerisine yumurtayı bırakır. İşçi arılar tarafından atılan yumurta, arı sütü ile beslenir, bırakılan yumurta üç gün içerisinde larvaya dönüşür ve ondört gün içerisinde de, hücrenin ağzı kapanır, 21 gün sonrada işçi arı hücreden dışarı çıkmış olur. Ana arı ise, 14 gün içerisinde hücreden çıkar. Arının yiyeceği ne kadar çok olursa, işçi arıda, o kadar çok ürer ve çoğalır. İşçi arı çok olunca da, bal mevsiminde bal, o,kadar artış kaydeder. Yeni çıkan arılar önce kovan içerisinde hizmet görürler. İşçi arılar kendi aralarında iş bölümü yaparlar. Keşif kolu görevini yapan arılar. Kovanın önünde nöbet tutan arılar. Tarlacı olan arılar. Kovan içerisinde temizlik ve mum kabartması görevini yapan arılar olmak üzere çeşitli hizmetleri görürler.      

            Keşif kolu görevini yapan arılar; Sabahleyin çok erken saatlerde kovandan 5 km. uzak mesafeye kadar, polen veya nektar alanlarına uçuş yaparlar ve özel radarları vasıtasıyla aradıkları çiçeğe ulaşırlar. Çiçeği önce kontrol eder,  çiçeği beğenirse çiçeğin üzerine sıvı bir madde serpiştirir, daha sonrada, sağ ve sol ayaklarındaki, fırçalarıyla, çiçekteki tozları ayaklarına yapıştırır, kovana dönüşün dede diğer arılara da, bulduğu çiçeğin veya nektarın yerini hareketleriyle tarif eder. Getirdiği poleni petek deki, hazır hücreye boşaltır, hava, almayacak şekilde de sıkıştırır ve tekrar gelen polenleri de o, hücreye depo etmeye çalışır. Çiçeğin yerini; kovandaki arılara çeşitli hareketler yaparak (bazı bilginler arının bu hareketlerine dans yaparak) anlatır dereler. Diğer tarlacı denilen işçi arılarda, yapılan tarifeye uyarak aynı çiçekten poleni alıp getirirler. Bal yapma zamanı gelince, nektarı, polen keşfinde olduğu gibi kovandaki arılara nektarın (balın) olduğu yeri aynı metotla haber verirler. Bir mahalde 10 tane kovan olsa, her kovanın ayrı keşif kolu olur, her kovandaki arılar, keşif kolunun tarifine uyarak hareket ederler. Sıra sıra olan kovanın bazı arıları, kırmızı renkte, bazıları da, beyaz veya sarı, renkte çiçek getirdikleri görülür.

          Arı ailesi bir birine çok bağlıdırlar. Yabancı bir arıyı kovanlarına sokmazlar. Arıların bir birini tanıma parolası saldıkları kokularıyla bilirler.  Arılar yabancı arıyı, kokusundan tanırlar. Yabancı arı, kovana girmek isterse yaka paça edip dışarı atarlar. Yabancı arı kovan içerisine girmişse,  onu içeride öldürürler, cenazesini de dışarı atarlar.               

           

                   Kovandan, kovana, arı, aktarılması:                                                                   

      Arı ailesine ilkbaharda A kovanından B kovanına çıta üzerinde arısı, yavrusu,  balı bulunan bir çıta arı verilirse, gelen arılı yavrulu ve ballı çıtayı seve seve B kovanındakiler kabul ederler ve aralarında anlaşmazlık olmaz, B kovanındaki arılar, A kovanından gelen arı gurubunu kendilerine yardımcı kabul ederler, bu nedenle de aralarında kavga çıkmaz. 

        Arı kovandan dışarı çıktığı zaman kovanını şaşırtmamak için uçup gitmez, giderken geri döner, kovanının işaretlerine bakar, kovana geri dönüşünde hafızasına aldığı işaretlere bakarak kovanına girer. Şayet kovanında bir değişiklik görürse kovan üzerinde birkaç defa tur yapar, önce kovanın önünde gezinti yerine konar yavaş yavaş kovanın ağzındaki nöbetçilerin yanına yaklaşır, nöbetçilerle kendi kokusunun bir olduğu anlaşılınca, kovanın içerisine girer.                                                    

       Arı balı nereden alır; Arı balı çiçeklerin özünden, bitkilerin şirelenmiş yapraklarından alır. Türkiyenin batısında bulunan çam ağaçlarına böceklerin bıraktığı şıralardan alırlar ve bu bala, çam balı denilir. Balın kalitesi, arının bal aldığı çiçeğin kalitesine bağlıdır. Çiçek balının pek çoğu donar veya kırıstalleşir. Çam balı çoğunlukla donmaz. Bazı çiçeklerden alınan ballar çok acı olur. Yüksek yerlerde biten çiçeklerden alınan ballar hafif olur. Güzel kokusu bulunan çiçeklerden alınan ballarda güzel koku hissedilir. Kur"an-ı kerimde arı hakkında bir sure inmiştir. Nahl suresi,68,69.ayetlerinde arı ve baldan bahsedilmektedir.Allah"a emanet olunuz.