Sosyal Belediyecilik...

Sevgili okuyucu dostlarım, yazılarımızı Çubuk"un yerel anlamda haberlerini veren bir sitede genel konular seçerek sizlerle paylaştığımızın farkındayız. Ancak Çubuk ile ilgili olan haber ve yorumları sitemizde fazlasıyla irdeleyip sizlerle paylaşıma giren kardeşlerimiz mevcut. Benim üslubum daha çok kulis ve benzeri yazılardır. Ankara merkezli kültürel, sanat ve sportif faaliyetleri sizlere duyurarak bu alanlardaki bilgilerinizi tazelemek amacıyla kaleme aldığım yazılarımdan lezzet alanlar çoğunluktadır. Yolu sevgiden geçen her arkadaşımızla ortak zeminlerde buluşarak, konuşarak anlaşabileceğimizi bir kere daha tekrar etme ihtiyacı hissettim. Aşağıda kaleme aldığım yazımın devamı gelecektir. Sosyal belediyeciliğin ne olması gerektiği üzerine bir tartışma ve bilgilendirilme sayfası açalım istedik. Yapacağınız yorumlar Çubukhaber tarafından değerlendirilecektir.

 

Kısaca tanımlayacak olursak; kamu hizmetlerine sosyal karakter kazandıran, şehirlilerin sosyal durumları ile yakinen ilgilenen ve onlara sosyal destek sağlayan bir anlayışa sahip yönetim anlayışına sosyal belediyecilik diyebiliriz.

 

Günümüz demokrasilerinde vatandaşların devlet kuruluşlarından ve yerel yönetimlerden beklentilerinin artmasının doğal sonucu bu anlayış şeklini getirmiştir. İşte bu bakış açısı ile hizmetlerini sosyal belediyecilik alanına kaydıran yönetimler halkın isteklerini ve beklentilerini en iyi şekilde karşılamak zorundadırlar. Bu yönüyle yerel yönetimler, kentlilerin istekleri olan su, yol ve  kanalizasyon gibi zaruri ihtiyaçların dışında sosyal, kültürel, sportif ve benzeri gereksinimleri de mutlaka dikkate almalıdırlar. Bugün genelde ülkemizin en önemli avantajı bu doğrultuda ve bu ihtiyaçlara cevap verebilen merkezi bir siyasi otoritenin elinde olmasıdır ki, mevcut iktidar ve yönetim anlayışında belediyelere yüklenen misyon yukarıda izah etmeye çalıştığım gibi kentte yaşayan kitleye sosyal, kültürel ve sportif açıdan destek sağlanmasıdır.

 

Sayın Başbakanın da belediye başkanlığından geldiği ve oradaki deneyimlerini merkezi yönetime taşıdığı gerçeği ortada iken belediyecilik alanında yapılacak çalışmalarda örnek alınması yadırganmamalı, aksine taltif ve takdir edilmelidir diye düşünüyorum.

 

Türkiye"de belediyeciliğin olumlu örnekleriyle ekol olan İstanbul"da yapılan çalışmalardan sonra ülkemiz genelinde belediyecilik anlayışı yeniden dizayn edilmiştir.

 

Ancak bazı yerel yöneticiler taklitten öte gidemeyerek kötü örneklerle sosyal belediyeciliği salt sünnet faaliyetleri veya yemek dağıtımına endekslemişlerdir. Halbuki  alacağımız örneklemeler sosyal belediyecilik alanının tarihsel ve kültürel derinliği olmalıdır.

 

Burada Osmanlı şehirciliğinin batı dünyasından farklı boyutlarda gelişim çizgisi gösterdiği de aşikardır. Belediyeler sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde, hatta vakıflarımızla da kol kola iç içe hareket etmelidir. Esnaf teşkilatlarının görüş ve önerilerine kucak açmalı, yörenin eğitim ve kanaat önderlerine de zamanı geldikçe başvurarak onlardan da moral ve motivasyon desteğinin yanı sıra, iş ahlakı toplum düzeni açısından da onları işin içine sokmalıdır.

 

Daha başka ne yapılabilirine cevap olarak ise yerel yönetimler sadece halkın kendilerine verdiği oy dışında da insanların yaşadığının farkında olarak ortak yaşama kültürü adına yapacağı her faaliyetin geniş kitlelere seslenmesine önem vermelidir diye düşünüyorum.

 

Dünyanın her yerinde ekonomik sıkıntılar, aynı zamanda sosyal çöküntüye ve psikolojik depresyonlara da neden olabilmektedir. Yerel yönetimlere düşen ise böylesi bir durumda kalmamak veya bu duruma düşmemek için toplumsal düzeni sarsacak boyutlara gelmeden, yerel politikalar üretmelidir. Bir başka ifade ile söyleyecek olursak sosyal  bağların zayıflama ihtimaline karşılık belediyeler yapacakları çalışmaların önemli etkisi olduğu bilinciyle hareket etmeliler ve toplumun bu anlamda bir kaos ortamına sürüklenmemesine azami özen göstermelidirler.

 

Zira belediyelerimiz halk için bir ara korunak mekanizması olarak işlev gördüğü sürece, halkın gerçek manada gelecekten ümitvar olması için teselli kaynağı olduğu da unutulmamalıdır.

 

Konuya ilişkin yazılarımız sizlerin de engin hoşgörüsü ve yorumlarınızdan aldığımız ilham ile devam edecektir güzel Çubuk"un güzel insanları hoşçakalın…

Bu yazı toplam 1418 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar