Kendinizi Affedebilmelisiniz

 

Bir alime “İnsanoğlunun seni en çok şaşırtan davranışları nedir?” diye sormuşlar. O da sıralamış: Çocukluktan sıkılır ve büyümek için acele ederler. Ne var ki daha sonra çocukluklarını özlerler ve “Keşke şimdi çocuk olsaydık” derler. Para kazanmak için sağlıklarını kaybederler, ama sağlıklarını geri almak için de doktorlara, hastanelere ve eczanelere para öderler. Yarından endişe ederken bugünü unuturlar, dolayısıyla ne bugünü ne de yarını doğru dürüst yaşarlar. Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler. Bu cevaplardan sonra “Peki sen ne öneriyorsun?” dediklerinde ise sıralamış; Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmanızdır. Önemli olan hayatta en çok şeye sahip olmak değil en az şeye ihtiyaç duymaktır. Sizi seven çok kişi vardır ama onlar duygularını nasıl ifade edeceklerini bilmeyebilirler. Bazen başkaları tarafından affedilmek yetmez, siz de kendinizi affedebilmelisiniz.

 

Kendiniz İçin Düşünebilmeyi Öğrenmelisiniz

 

Düşünce, bilinç alanındaki sakinliğin gerisinde akan şeydir. Düşünce bizim duygu yada his diye adlandırdığımız şekle bürünebilir. Fikir veya kavram formunu alabilir. Yazı şeklinde veya sembolik olabilir. Düşünce gerçekliktir. Düşünce olmadan gerçeklik yoktur. Düşüncelerine hakim olamayanlar davranışlarına da hakim olamazlar. Düşünce, kuşlar gibi; sen farkında olmadan gelir ve sen her gün işinle meşgulken geldikleri gibi sana haber vermeden kaybolup gidebilir.

 

Düşünce özgürlüğü denilince aklımıza ilk olarak  hiç şüphesiz İslâm gelmektedir. İslâm, özgürce düşünmeyi öğrettiğinden ve insanın insana kulluğunu yasakladığından dolayı özgürlüğün sembolüdür. İslâm düşüncesi, inancı ve ötekileri hoşgörüyle karşıladığından dolayı da önemlidir. Kur’an’ın bir çok yerinde düşünmekten ve akletmekten  bahsedilmesi de bunun cevabı olmalıdır.

 

İlk Emir: Oku

Öte yandan dinimiz, okumayı ve yazmayı kutsal kitabının ilk ayetinde ‘oku’ diye başlattığından dolayı cehalete karşı da amansız bir mücadele başlatmıştır. Düşünmek fazilettir. Düşünen kafalar cesaret sahibi olur. Düşünmeyen ve başkalarının kafasıyla düşünenler ürkek ve korkak olurlar. Kur’an, hiçbir emir ve talimatı, insanlara baskı ve peşin hükümle, düşünmeksizin, beyin yıkayarak kabul ettirmek istemez. Diğer bir açık  ifade ile Kur’an düşünceye bir sınır koymamıştır.

Hoşçakalın güzel Çubuk’un güzel insanları…

 

Bu yazı toplam 1352 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar