EĞİTİMDE NELER OLUYOR?

EĞİTİMDE NELER OLUYOR?

EĞİTİMDE NELER OLUYOR?

                                               Şuayip YAMAN

Haber-Yorum

 

Milli Eğitim Temel Kanunu ile bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun devreye girdi.

 

Mart ayında Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen kanun kapsamında, dört yıl görev süresini dolduran okul müdürlerinden bir kısmı görevden alındı.

 

Puanlama sonucu görevlerinden alınan okul müdürlerinin ortak görüşü, “İlçede okul müdürleri kıyımı gerçekleşti. 4 yılını dolduran müdürler görevlerinden alındı. okul ve yöneticilik performansı ne olursa olsun, bir eğitimcinin müdür olabilmesi okul ve iktidara yakın görevlilerin verecekleri puanlara bırakıldı. Teşekkür, takdir ve başarı dikkate alınmadı” şeklinde..

 

Puanlamada statü gereği yapılan işlem şöyle işledi;

 

4 yılını dolduran okul müdürlerine;

 

1) Görev yaptıkları okullardaki; Okul aile birlikleri, kıdemli ve kıdemsiz iki öğretmen, öğretmenler kurulunca seçilen 2 öğretmen ve öğrenci meclisi başkanı toplam 40 puan üzerinden oylamaya katılıyor ve puan veriyor.

 

2) İlçe Milli Eğitim Müdür ve 2 şube müdürü de okul müdürlerine toplam 60 puan verebiliyor.

 

Her iki gruptan alınan puanlar toplanıyor ve okul müdürünün kaderi böylece belirleniyor.

 

Görevden alınan okul müdürleri; “İlçede en yetkili organ ilçe milli eğitim müdürüdür. İlçe Milli Eğitim Müdürü göreve başlayalı 5 Ay ve diğer iki şube müdürü göreve başlayalı ise 3 ay bile geçmemiştir Hatta bu şube müdürleri okullarımıza bir kere dahi, gidip görmemişlerdir. İlçe Milli Eğitim Müdürü bu konumda bize hangi kıstasa göre puan verdi?” diyerek serzenişte bulunuyorlar.

 

Daha önceleri müdürler sınavla atanıyorlardı.

 

Şimdilerde ise “İlçe Milli Eğitim Müdürü ile sendika ortaklaşa atama yaptı” iddiaları havada uçuşuyor.

 

Oysa İlçe Milli Eğitim Müdürünün tarafsız olması ve siyasi davranmaması gerekir.

 

Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Değerlendirme Sonucu 75 ve üzeri puan alan ve görevlerinde kalan okul müdürleri:

 

Müslüm Demir-Çubuk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi- 85 puan,

Abdulkadir Pehlivan- Yıldırım Beyazıt İlkokulu- 75,02 puan,

Recai Özdemir- Sabiha Şaşmaz Ortaokulu - 94,5 puan (Eğitim Bir Sen Çubuk İlçe Başkanı),

Fehmi Alcan- Yunus Emre Anadolu Lisesi- 77,25 puan,

Engin Önal- Bekir Yılmaz Ortaokulu –  83 puan,

Selvet Gürdağ- Cumhuriyet Ortaokulu – 90,25 puan,

Gazi Aydos- Güldarpı Ortaokulu- 82 puan,

Çetin Sümer- Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi- 82 puan, 

Mehmet Ali Atlı-Yavuz Selim İlkokulu- 86,08 puan alarak görevlerinde kalmışlardır.

 

Eğitim Bir Sen Çubuk İlçe Başkanı Recai Özdemir’in en yüksek puanı alması tesadüf olmasa gerek!...

 

 

Görevde kalan müdürlerin yüksek puan almasında hangi kıstas, tabiri caizse hangi üstün meziyet ve başarısı esas alınmıştır?

 

Düşük puan alarak görevlerinden alınan müdürler, Eğitim Bir Sen Çubuk İlçe Başkanı’nın sendika peşinde koşmaktan müdürü olduğu okula bile uğramadığını, mesaisinin çoğunu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binasında geçirdiğini iddia ediyorlar. Bu iddia doğru ise bu müdüre hangi kıstasa göre puan verildi? Bu adaletsiz puanlama, görevini layıkıyla yapan müdür ve öğretmenlere kötü bir örnek değil midir?

 

Görevini layıkıyla yapıp, yüksek puan alan okul müdürlerini tenzih ederim.

 

İlçe Milli Eğitim Müdürü ve şube müdürleri bu kısa süre içersinde okul müdürleri hakkında geniş bilgilere nasıl sahip oldular? Kimlerden yardım aldılar? Bu puanlamalarda kimlerin baskısı oldu?

 

Eğitim Bir-Sen Sendikası ilçe okullarındaki müdürlere sendika değiştirmeleri için siyasi baskı yaptı mı?

 

Eğitim Bir Sen Çubuk İlçe Başkanı ilçedeki birtakım kaynaklara göre “tek belirleyici olarak” tarif ediliyor. Bu çevrelerce, “isteseydi İlçe Milli Eğitim Müdürü bile olabilirdi” deniliyor. Ve hatta “herkesin yardımına koşan yardımsever bir insan” olarak tanımlanıyor. Bazı çevrelere göre de puanlamaya önemli şekilde etki eden birisi olarak tanımlanıyor.

 

                        Puanlamada Başarı ve Sicil Ön Planda Olmalı idi

 

Oysa yapılan puanlamada esas olan sendika ve siyaset değil, üstün başarı ve iyi sicil olmalı idi.

 

MEB müfettişleri tarafından her yılsonu yapılan denetimlerde teftiş raporlarında bir okul ile ilgili olarak, “Bu okul çok mükemmel” diye övücü raporlar yazılmış. Ama bu okul müdürü görevden alınan müdürler arasında yer almış. Bu raporlar neden dikkate alınmıyor? Yoksa önyargı ile mi hareket ediliyor?

 

Bunlar ilçede cevap arayan sorular.

 

Görevden alınan müdürlerin birtakım iddialarına göre; İlçe Milli Eğitim Müdürü puanlama ile ilgili olarak daha önce yaptığı açıklamalarda; “Kesinlikle adaletli olacağım. Vicdanımın sesini dinleyeceğim” demişti...

 

                             Puanlama Adaletli Yapıldı mı?

 

Milli Eğitim Bakanlığı, okul müdürlüğünde 4 yılını dolduranları görevden aldı. Birkaç gün sonra yerlerine yeni atamalar yapacak. Tabii ki bu atamalar yapılırken, adaletli olacak mı?

 

Görevden alınan müdürlerin iddialarına göre, “Bir bakıyorsunuz, 3-5 ay önce ilçe milli eğitim müdürlüğüne, şube müdürlüğüne getirilen müdürler (ortak özellikleri de iktidara yakınlığı ile bilinenler), 20, 35 yıl kıdemi olan okul müdürlerine oy veriyor. Tanımadıkları, bilmedikleri okul müdürleri için verdikleri notlarla, o kişilerin okul müdürü yapılamayacağına karar veriliyor.

 

Okul müdürlerine yapılan bu adaletsiz uygulamalar ve yerlerine yapılan atamalar daha önce de olduğu gibi idari mahkemelere taşınacak.  Davayı kazanıp dönecek olan müdürlerle; Mevcut İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yönetimi çalışma barışını nasıl sağlayacak?

 

Peki, bu uygulamalar, hak, eşitlik, hukuk, etik kurallara ve ahlaka da aykırı değil mi?  Bu adaletsizlikleri yapanların başına yarın daha beteri gelmeyeceğini kim garanti edebilir?

 

Buradan MEB ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine sesleniyorum:

 

Öğretmen sendikalarını birbirine düşüren bu adaletsiz uygulamalar kimlere yarar, kimlere ise zarar getirecek hiç düşündünüz mü? Tabii ki bunu zaman gösterecek. Ama “görünen köy, kılavuz istemez”

 

Bu uygulamadan en fazla zarar görecek olan, öğrenciler ve her türlü imkânsızlığa rağmen çocuklarını okutmaya çalışan ailelerine olmayacak mı?

 

Puanlama sonucu görevden alınan öğretmenler:

 

Durali Balcı 38 yıllık öğretmen aldığı puan 72,

Hayati Tamer 35 yıllık öğretmen, aldığı puan 46,

Ferhat Bilir 33 yıllık öğretmen, aldığı puan 57,

Fevzi Maman 30 yıllık öğretmen aldığı puan 62,

Satılmış Pürlü 28 yıllık öğretmen aldığı puan 71, 

Fatih Derin 28 yıllık öğretmen aldığı puan 58,

Hüseyin Kuru 23 yıllık öğretmen aldığı puan 72,75,

Ayla Emine Çiftçi 17 yıllık öğretmen aldığı puan 47.

Mehmet Çelik 66 puan

 

Yukarıda adı geçen okul müdürleri 75 puandan az aldıkları için görevlerinden alındılar.

 

Puanlamada haksızlık yapıldığını söyleyen eğitimciler, “Değerlendirmelerde iktidara yakın duran, malum sendikaya üye olan okul yöneticilerine puan verildi. Yıllarını eğitime adamış okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayıldı” şeklinde bilgiler verdiler.

 

Ayrıca eğitimciler, eğitime yıllarını vermiş, başarılı eğitmenlerin görevlerinden bu şekilde alınmasının bir kıyım olduğunu belirtiyor. Yapılan kıyımın yıl içinde okullarda eğitimi adeta kâbusa çevireceğini kaydeden eğitimciler, görevden alınan müdürlerin, göreve iade davası açacaklarını ifade ettiler..

 

Burada puanlamanın önyargılı olarak yapıldığını anlatmak için önemli bir konudan bahsetmek istiyorum.

 

Bilindiği üzere Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hayati Tamer, 30 Mart Yerel Seçimleri’nde MHP’den Belediye Başkan adayı oldu. Seçimi kaybettikten sonra da 14 Ağustos 2014 tarihine kadar izin ve rapor kullandı. Puanlamanın bittiği 15 Ağustos 2014 tarihinde göreve başladı.

 

Puanlama 20 Ağustos 2014 tarihinde açıklandı. Mesleğine 35 yılını veren ve başarılarla dolu meslek hayatında sayısız başarılara imza atan Hayati Tamer’ e 46 puan verilmesinin neden ve sebeplerini çok merak ediyorum. İlçe Milli Eğitim Müdürü ve 2 Şube Müdürü bir gün içinde hayati Tamer’in hangi özelliğine puan vermiştir. İlçe Milli Eğitim Müdürü Hayati Tamer’i tanır. Ama diğer 2 şube müdürü hayati Tamer’i görmüşler midir? İlçenin en kıdemli rotan yere puanlamasında en yüksek puanlı müdürüne hangi kıstasa göre en düşük puan verilmiştir?

 

Oysa Hayati Tamer, Ankara genelinde en yüksek puanı alarak Halk Eğitim Müdür olmuştu. Ama  Çubuk’taki puanlama da 47 puan alarak görevinden alınmıştır.

 

 

Yine Fevzi Maman, görevli olduğu okullarda başarılı çalışmalar yaparak müdürlüğe kadar yükselmiştir. Azimli, başarılı ve yüksek performanslı bir öğretmendir. Bulunduğu mevkie adeta tırnakları ile kazıyarak gelmiştir. Okulunu başarıdan başarıya koşturmuş, Müdürü olduğu okulların Ankara ve Türkiye genelinde üstün başarılara imza atmasında katkısı ve desteği yadsınamaz. Ama puanlamada 62 puan aldı ve görevden alındı.

 

Buradan İlçe Milli Eğitim Müdürü’ne bir çağrım olacak. İlçenin sivil toplum örgütü veya dernek, sendika,  eşraf ve siyasetçilerinden oluşan bir komisyon kuralım. Önce sizin yüksek puan verdiğiniz müdürlerin okullarını sonra da düşük puan verdiğiniz müdürlerin okullarını yerinde görelim. Dünden bugüne okulların fiziki ve sosyal ve konumlarını inceleyelim. Birde okul öğrencilerinin gerek ilçe ve gerekse Ankara genelindeki başarılarını inceleyelim ve karşılaştıralım. Ortaya neler çıkacak bir görelim. Var mısınız?

 

Örnekleri daha da çoğaltabiliriz.

 

İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Aslan’dan cevaplandırmasını istediğim soruları aşağıya sıralıyorum. Verdiği cevapları bu sütunlarda aynen açıklayacağım:

 

1) Puanlamada görevden alınan okul müdürlerinin teşekkür ve başarı belgelerini dikkate aldınız mı?

 

2) Puanlamalar objektif mi? Düşük puan verdiğiniz okul müdürlerinden başarılısın, çalışıyorsun, hakkın daha fazla diyebileceğin öğretmenler gerçekten hiç mi yoktu?

 

3) Puanlamanın yapılacağı gün çağırdığınız bir okul müdürünün önüne bir liste koyarak, “Bu görevden istifa et, seni başka bir göreve atayacağız.”  Diyerek dilekçe vermeye zorladınız mı?

 

Görevden istifasını istediğiniz okul müdürünün yerine aynı okulun Müdür Yardımcısı E. K.’yi mi müdür yapacaksınız?

 

Bundan kastınız kendi ekibinizi veya kadronuzu kurmak mıdır?

 

4) Bazı okul müdürlerine, “sistem bu ne yapalım, öyle istiyorlar” dediniz mi?

 

5) Birlikte puanlama verdiğiniz ve görevlerine daha birkaç ay içerisinde başlayan diğer 2 şube müdürü, görevden aldığınız müdürleri ne kadar tanıyor? Okul müdürlerini görevden almanızı kim veya kimler istedi?

 

6) Görevden aldığınız okul müdürlerine hangi kıstaslara göre puan verdiniz? Görevlerinin başında kalanlara ise neyi ön plana çıkardınız da görevlerinde kaldılar?

 

7) Yüksek puan verdiğiniz müdürler arasında TEOG’ dan sıfır çeken okul müdürü var mı?

 

8) Puanlamada Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğünün etkisi oldu mu?

 

9) Puanlamada yüksek puan vererek görevlerinde kalmalarını sağladığınız okul müdürlerinin hangi başarısı onların yüksek puan almasında etkili olmuştur?

 

10) Verdiğiniz puanlamalardan sonra, vicdanen müsterihmişsiniz?

 

                                  Müdürler Hangi Sendikaya Üye?

 

 Aktif Eğitim Sen’in yaptığı bir araştırmaya göre; yeniden müdür olma hakkı elde edenlerin sendikal dağılımlarına bakıldığında;

 

  • 8 bin 705 kişinin yüzde 81’i Hükümete yakınlığı ile bilinen Eğitim Bir Sen,
  • Yüzde 9’u Türk Eğitim Sen,
  • Yüzde 4’ü Eğitim Sen,
  • Yüzde 1’i Eğitim İş,
  • Yüzde 1’i Aktif Eğitim Sen,
  • Yüzde 4’ünün de sendikasız müdürlerden olduğu görülmektedir.

 

Görevden almalar, eğitim çevresindeki birtakım iddialara göre “paralel” ile mücadele, bazı iddialara göre de Eğitim Bir-Sen’in kadrolaşması olarak yorumlanıyor.

 

Şayet bu iddialar gerçekse çok yazık. Aynı okul binasını ve aynı öğretmenler odasını paylaşan öğretmenleri birbirinden ayırmak, eğitim camiasını kamplaştırır.

 

Bu bir ayrışmadır, öğretmenleri parçalamaktır, bölmektir. Böyle bir uygulama ilçeyi ve ülkeyi içinden çıkılamayacak bir kaosa götürür.

 

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün uygulamaları sonucu Eğitim Bir-Sen ile Türk Eğitim Sen arasında İnşallah bir kavganın fitili ateşlenmiş olmaz. Çünkü bunun kimseye faydası olmayacaktır. Neticede eğitim camiası zarar görecektir.

 

İlçede bir eğitimci, “Eğitimdeki bu deprem sonucu ilçedeki eğitim kurumlarında 2014-2015 eğitim-öğretim yılı sorunlu başlayacaktır. Böylece okullarda ister-istemez eğitim ve öğretim boşluğu olacak. Okullar soruşturma ve kovuşturma yumağı haline gelecektir” demektedir.

 

Bir eğitimci siyasi olarak sağcı, solcu veya dinci görüşe sahip olabilir. Özel yaşamı inişli-çıkışlı olabilir. Bunlar hiç mi hiç önemli değil.. Bunların her şeyden önce insan olması, dürüst ve gerçekçi olması, verilen her görevi kanunlar çerçevesinde en iyi şekilde yapması, görevinin bilincinde olması gerekir.  

 

Ama günümüz Türkiye’ sinin eğitimcilerinde başka meziyetler aranıyor.

 

Geçtiğimiz günlerde, “İlçenin yüz aklarından birisi de...” başlıklı bir haber kaleme aldım. Birtakım örümcek kafalılar, birilerine yağcılık ve yağdanlık yapmak ve şirin gözükmek için gerçekle ilgisi olmayan yorumlar yapmışlar. Onları Allah’a havale ediyorum.

 

Gazetecilik yaptığım süre zarfında kimsenin maşası, neferi ve kalemşoru olmadım. Siyasi görüşlerimi ön plana çıkarmadım. Kimsenin tetikçiliğini yapmadım. Hak bildiğim yolda tek başıma yürüdüm. Yazılarımı tek kuruş bile almadan Allah rızası için yazıyorum. Amacım kamuoyunu hemen her konuda bilgilendirmek, bilinçlendirmek, gerçekleri yazmak olmuş ve olacaktır da.

 

Evet ilçenin eğitimdeki yüz akı tabii ki, sadece Gevher Nesibe Teknik ve Anadolu Lisesi ile sınırlı değil.

 

Bu okulun yanı sıra, Meliha-Hasan Ali Bostan Anadolu Öğretmen Lisesi de başarıları tavan yapmış bir okuldur. Bu okulun önceki adı Çubuk Anadolu Lisesi, şimdiki adı ise Meliha-Hasan Ali Bostan Fen Lisesi’di.. 

 

İlçenin eğitimde diğer bir yüz akı ise Bekir Yılmaz İlkokulu’dur. Tem eniğim diğer okullarında bu okulları örnek alarak başarılı olmaları yönündedir.

 

 

                                    Puanlama Yerine Rotasyon Yapılabilirdi

 

Okul müdürleri arasında görevden almalar yerine rotasyonlar yapılsaydı; kimse kimseye küsmez, öğretmenler arasındaki bölünme olmazdı. En mantıklı ve akıllı uygulama da bu idi.

 

Görevden alınan müdür ya kendi okulunda öğretmen olarak görevine devam edecek, ya da Ankara’da başka bir okula öğretmen olarak gidecek. Bu öğretmenler yeni görevlerinde nasıl başarılı olacak?

 

Okullarda kutuplaşma yaşanacak. Okullar da kriz merkezine dönüşecek. İlçe Milli Eğitim Müdürü bunların önüne nasıl geçecek? Tem eniğim,  İnşallah böyle bir şey olmaz. Bekleyip göreceğiz.

 

                                   “Öğretmenler Nereye Koşacak?

 

Atatürk ne demişti, “Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır” demişti. Yeni neslin genel olarak nereye koştuğu belli..

 

Şimdilerde öğretmenlerin de bir yerlere koşması bekleniyor...

 

Peki eğitimdeki bu karışıklık ortamında bu iş nasıl olacak? Ülkeyi nerelere götürecek, hangi karanlığa götürecek, hiç düşünen var mı?

 

2014-2015 Eğitim-Öğretim yılı öncesinde öğretmenler arasında çıkması muhtemel sorunların özellikle ayrımcılığın ve kırgınlıkların ortadan kaldırılması gerekir. 

 

Eğitimde siyaset olmaz. Olursa “kaos” olur.

 

İnşallah Çubuk’ta kaos olmaz...

 

İlçede hemen her yerde bir “cadı kazanı” kaynıyor ve kaynatılmaya çalışılıyor. 

Bunu önlemek için ilçede birlik, beraberlik ve kardeşlik ortamının ivedilikle sağlanması gerekir.

Bu nedenle ilçede ki; hemen her sorunda herkes elini değil, bütün uzuvlarını taşın altına koymalı, sorunlar birlikte çözülmeli.. Çünkü birlikten güç ve kuvvet doğar.

 

Yoksa bu cennet ilçeyi, cehenneme çeviririz. Bu ise kimseye fayda sağlamaz.

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum