EĞİTİM BÖLGELERİ DANIŞMA KURULU TOPLANTISI YAPILDI

EĞİTİM BÖLGELERİ DANIŞMA KURULU TOPLANTISI YAPILDI

Çubuk 42 ve 70 No’lu Eğitim Bölgesi Danışma Kurulu Toplantısı, Çubuk Fatih Sultan Mehmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Konferans Salonu’nda yapıldı.

Şuayip YAMAN 

Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Bölgeleri ve Eğitim Kurulları Yönergesi gereğince, ilçemiz 42 ve 70 no’lu Eğitim Bölgeleri 2015-2016 Eğitim Öğretim yılı 2. Dönem Başı Danışma Kurulu toplantısı yapıldı.

 

Sunuculuğunu Fatih Sultan Mehmet Teknik ve Mesleki Anadolu Lisesi İngilizce Öğretmeni Sümeyra Uzuntaş’ın yaptığı, Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Mescioğlu ve Fatih Sultan Mehmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü İdris Karakuş’un koordinatörlüğündeki toplantıya; İlçemizde faaliyet gösteren tüm resmi ve Özel Okul Öncesi, İlkokul, Ortaokul, İmam Hatip Ortaokulu, Ortaöğretim ve Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurum Müdürleri,  sivil toplum örgütleri temsilcileri, muhtarlar ve diğer katılımcılar katıldı.

 

İlçe Milli Eğitim Müdür Murat Aslan yaptığı konuşmada, “Doğrudan demokrasi bu olsa gerek. STK’lar, muhtarlar eğitim kurumları temsilcileri burada. Eğitim bunlar tarafından izleniyor. Bunların yakaladıkları sorunlar olabilir.

 

Toplum olarak bir yere gidiyoruz.

 

Daha önceleri otokontrol iyi çalışıyordu. Büyük (geniş) aile söz konusu idi.

 

Eskiden mahallelerde çıkmaz sokaklar vardı. Buralara orada oturanlar girip çıkardı, yabancılar giremezdi, girerlerse kimsin, nesin, ne amaçla buradasın? Diye sorgulanırlardı. 

 

Eskiden komşumuzun, büyüğümüzün annemizin, babamızın denetimine açıktık.

 

Şimdilerde kimseye bir şey söyleyemiyorsunuz. Öğrenci bir sorunla karşılaştığında  öğretmene bile gitmiyoruz. Eskiden öğretmen her şeydi. Her şey ona sorulurdu.

 

Otokontrol sistemleri tekrar temsil edilmesi gerekir.

 

STK’lar görev sorumluluk almalı..O zaman öğrenciler kendilerine kurulan tuzaklardan kurtulur. Gençler oralardan feyiz alırlar.

 

Eşgüdüme, istişareye ihtiyaç var. Umarım toplantı hayırlı bir şekilde amacına ulaşır.

 

Konuşuyoruz, ediyoruz kâğıt üzerinde kalıyor.

 

Toplumda unsurlar birbirini desteklemiyor.

 

Aile okulu, okul mahalleyi, mahalle devleti desteklemiyorsa bir sonuç alamayız.

 

Yeniden arkadaşlık, dostluk konuşulmalıdır.

 

Okullar toplumumuzundur, sizlerindir. Okullar inisiyatif almalı, açılmalı..

Okul, muhtarlar, kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri işbirliği yapmalı...” dedi.

 

Gündemde sırasıyla 2015-2016 Eğitim ve öğretim yılı 2. Dönem Başı itibariyle ilçemiz okul ve kurumlarında sırasıyla;

 

  • Akademik başarı durumlarına ilişkin,
  • Güvenli eğitim ortamlarının oluşturulması ve şiddetin önlenmesi konusunda,
  • Öğrencilerin zararlı ve bağımlılık yapan maddelerden korunmasına ilişkin,
  • Öğrencilerin sosyal, kültürel ve sportif etkinliklere katılımlarının arttırılması hususuna ilişkin,
  • 1. dönemde açılmış olan “Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Öğrencileri Yetiştirme Kursları” ile ilgili görüşmeler yapıldı.

 

70 no’lu Eğitim Bölgesi Koordinatör Müdürü Mustafa Mescioğlu, 2015-2016 eğitim öğretim yılında örgün ve yaygın eğitimin bölgenin istek ve ihtiyaçları, istihdam durumu ve özelliklerine göre ilgili kurullarla işbirliği yapılarak yönlendirilmesi, planlanması ve yürütülmesi, eğitim ve öğretimin kesintisiz ve eksiksiz yürütülmesi için gerekli önlemlerin alınmasına dikkat çekti.

 

Eğitim hizmetlerinin kesintisiz sağlanması için resmi kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütlerinin ortak çalışma yapması, örgün ve yaygın eğitimin bölgenin istek ve ihtiyaçlarına göre planlanması, eğitim kurumları arasında işbirliği ve koordinasyon sağlanması, yüksek öğretim ile işbirliği yapılması gerekliliğini ve eğitime sağlanacak katkıların gözden geçirileceğini bu konularda bilgi alışverişinde bulunulmasının zorunlu olması gerektiğini söyledi.

 

Yıldırım Beyazıt Mahallesi Muhtarı ve Çubuk İlçesi Terör Mağdurları Derneği Başkanı Zeki Avan, “Bazı öğretmenler okulları atlama tahtası olarak kullanıyor. İlçe cazibe merkezi haline getirilerek bu önemli sorun ortadan kaldırılmalı.”

 

Koordinatör Mustafa Mescioğlu, “30 yıl öncede böyle idi. Şimdi de öyle. Mum dibine ışık vermiyor.

 

Eş durumundan ilçeye gelenlerin hedefi merkez.

 

Hedef Çubuk, Polatlı, Kazan, Kızılcahamam değil Metropol en kısa zamanda merkezde (Ankara’da) bir okula gitmek.

 

Norm kadrolar  eş durumundan dolayı şişkin.. Norm kadro fazlası var. Öğretmen Eylül’de Çubuk’a geliyor daha bir yıl bile olmadan Şubat’ta merkeze gidiyor.

 

Büyükşehir’e bağlanınca bir rahatlama oldu. Ya eşinin görev yaptığı ilçeyi, ya da ikamet ettiği ilçeyi isteyebiliyor. Evvelden 8 ilçeden birine gidebiliyordu. Yalnız bunun için burada bir müddet görev yapması lazım.”

 

Proje Koordinatörü İdris Karakuş sanayi kuruluşları ile meslek liseleri arasında iletişimsizlik sorunu olduğunu ifade ederek “Kalifiye eleman sıkıntısı da bulunuyor. Sanayiciler okulumuzdan mezun olan öğrencilerimiz istihdam etmek istiyorlar ve bunu kalifiye istiyorlar.  Ancak yatırıma gelince yapmıyorlar. Kalifiye eleman yetiştirmek için okullarımızda makine eksikliği sorun oluyor. Meslek liselerinin kalifiye eleman yetiştirmesi için desteklenmesi gerekiyor. Fabrikalar ile okullar arasında koordinasyon sağlanması gerekiyor” dedi. Okullarda yaptıkları toplantılara sanayicilerin katılmadığını, okul bittikten sonra da yetişmiş eleman istediklerini ifade eden Karakuş  “Mezun olan öğrencilerimizin çoğu çevredeki işyerlerinde sözleşme imzalayıp işe başlıyorlar.

 

Meliha Hasanali Bostan Çubuk Fen Lisesi Müdürü Servet Gürdağ, “Temel liselere geçişlerde grup psikolojisi ağır basıyor. 3 öğrenci bir okulu tercih edince diğeri de o okul başarılı diye onu seçiyor, gidip o okula yazılıyor.   

Öğrenci daha sivil, daha rahat bir okulda okumak için veliyi ikna ediyor.

 

Devlet okullarında özel okullardan daha fazla kurs var. Ders eksiği de yok, bilakis fazlası var. Ama buna rağmen öğrenci dershaneye ücretli olarak gittiği için okullardaki ücretsiz kurslara ilgi göstermiyor.

 

Öğrencilerin bu kurslara gelmesi özendirilmeli...”

 

Türk Telekom İlköğretim Kurumları Müdürü Cemil Güven, “akademik başarıyı artırmak için etkenlerin başında:

 

Kanunlar, yönetmelikler, okul ve çevresi etkileyici unsurlardır

 

Ayrıca ilkokul, ortaokul ve özel eğitim kurumları var.

 

4 + 4 + 4 sistemine hala geçilemedi. Bu sistemde çocuk ben okumayacağım diyor. Bu tehlikeli bir husus ve diğer öğrencileri olumsuz etkiliyor.

 

Sistem gönüllülük esasına dayalı olmalı, sorun STK’lar tarafından çözülmeli...”

 

Sınav Temel Lisesi Müdürü Mehmet Şahin, “ Temel liselerin öğrencilerinde kılık-kıyafet sorunu yok, devamsızlık yok deniliyor. Çocuklar neden okulu terk ediyorlar? İstenilirse devamlılık sağlanabilir.”

 

Yavuz Selim İlköğretim Okulları Müdürü Mehmet Ali Atlı, “ Kendimizi artık yok saymayalım. Destekleme ve yetiştirme kursları başladı. Okullar puanlarını birkaç puan artırdı. Mevcut imkânların kullanılması da başarıyı artırır.”

 

Koordinatör Mustafa Mescioğlu, “Öğretmen değişimi, tayinler başarıyı etkiliyor. Resmi devlet eğitim kurumlarında temel liselere geçişte veli ve öğrenci işi garantiye alma üzerinde yoğunlaşıyor. Bu yüzden devlet okulları yeniden dizayn edilmeli...

 

Gafur Zengin, “Okullarda bir güvenlik sorunu olduğunu tahmin bile etmiyorum. Yalnız

servisçilerle öğrenciler arasında bir sorun olabilir. Okullarda rehberlik görevlisi olmalı...”

 

Türk Kızılay’ı Çubuk Şube Başkanı Selahattin Koç, “ velilerle okulun kopukluğunu hissedebiliyorum. Takipsizlik olayları yaşıyoruz. Öğrenciler okullarda ne yapıyor, okuldan sonra nerelere gidiyor.?

 

Okul takip ediyordur. İlçedeki kahvehanelerin ve cafelerin denetlenmesi lazım...”

 

Koordinatör Mustafa Mescioğlu, “ servisleri kontrol ediyoruz.. Bu konuda veli ve okul iletişimi çok önemli. Okul  dışında öğrencilerin kontrolü çok önemli.. Ailenin çocuk üzerindeki etkisi çok önemli

 

İlçe Öğrenci Meclis Başkanı Ali Ekiz, “Öğrencileri sosyal çevrede ve internet ortamında takip ediyoruz.”

 

Koordinatör Mustafa Mescioğlu, “Öğrenciler haftada 40 saat ders görüyor, dolaysıyla çocukluklarını ve gençliklerini yaşayamıyorlar. Kendilerini ifade etme imkânı bulamıyorlar. Spor, folklor, tiyatro v.s. gibi etkinliklere fırsat bulamıyorlar.

 

Eğitimde kaybedilecek tek bir fert veya birey yoktur.”

 

Dumlupınar İlkokulu Müdürü Özkan Aktan, “Birtakım olguları kaybettik.. Okullarda müdür yardımcıları kontrolünde öğrenciyi takip ediyoruz.  Disiplin yönetmeliğini uygulayamıyoruz, kâğıt üzerinde kalıyor. Bir öğrenciye ceza gittiğini gördünüz mü?

 

Çünkü bir öğrenciye müdahale ettiğinizde karşınızda veliyi görüyorsunuz. Veli, “benim çocuğuma müdahale edemezsiniz” diyor.”

 

Akademik başarı da, “şu kadar öğrenci sıfır çekti, şu kadar öğrenci başarısız oldu” diyoruz. Ama ne hikmetse herkese sınıf geçirtiyoruz. Tek başarımız TEOG ve YGS-LYS sınavları...”

 

Gevher Nesibe Teknik ve Mesleki Anadolu Lisesi Müdürü İsmail Yıldız, “Okulumuzda spor salonu var. Öğrenciler için 7 gün açık., streslerini sorunlarını burada atıyorlar.

 

Şikâyet ederek sorunun çözemezsiniz. Herkes bir kişinin elinden tutmalı. Toplantılar malumun ilanı...”

 

Çubuk Platformu Derneği Başkanı Şuayip Yaman, “İlçemizde madde bağımlıları maalesef hızla artıyor; Dün top arkasında koşan gençlik şimdilerde madde arkasından hem de dört nala koşuyor.... 

İlçemizde 1999 yılında madde bağımlılarının sayısı sadece 4 idi. Üstelik de bunlar tiner-bally kullanıcıları idi. Etkili ve yetkililerin olayı küçümsemeleri ve vurdumduymazlıkları bugün nereye geldiğimizi çarpıcı bir şekilde göstermektedir.

İlçemizde sigara içme yaşı 7, madde kullananların yaş ortalaması maalesef şimdilerde 11’ e kadar düştü. Bu ise çok tehlikeli, bir o kadar da düşündürücü bir durum. Önlem alınmazsa geleceğimizin teminatı olan gençlerimizi kaybederiz. Bunun da vebalinden kurtulamayız.

O günden (1999) bugüne yaklaşık 16 yıl gibi uzun bir süre geçmesine rağmen alınan kararlar sözde kalmış, sorunlu çocuklara yenileri, daha yenileri eklenmiştir. Hem de fazlasıyla..

Geçtiğimiz dönemlerde tiner - bally çekenler, esrar ve  ekstacy içenler şimdiler de eroin, kokain ve bonzai (sentetik esrar) kullanmaya başladılar, yazık çok yazık oluyor bu gençlere.. 

Çocuklar evde ebeveynden, Okulda öğretmenden, sokakta bir büyükten, bir polisten korkmuyor (yanlış anlaşılmasın saygıya dayalı korku)...

 

Anne-baba eskiden çocuğunu okula yazdırırken okul yönetimine, “eti de sizin kemiği de sizin diyordu. Şimdilerde ise, “Eti de benim, kemiği de, benim çocuğuma dokunamazsınız” diyor. Sonucu da hep birlikte görüyoruz.

 

Çocuklar gece yarılarına kadar sokaklarda başıboş geziyor. Kimse de, “bu saatte ne yapıyorsun” diyemiyor. Dediğinizde başınıza gelecekler malum...

 

Çocuklarımıza sahip çıkalım. Onları takip edelim, kimle geziyor, nereye gidiyor. Çocuk her zaman izlendiğinin garkında olsun... Yarın sizin çocuğunuz da madde bağımlısı olursa yanınızda kimi veya kimleri göreceksiniz? Bir düşünün…

 

Bu çocuklar bizim; madde bağımlısı gençleri dövmekle, sövmekle, cezalandırmakla, cezaevine atmakla bir çözüm üretemezsiniz.

 

Önemli olan onları tedavi ederek ve bir iş sahibi yaparak, ailelerine, topluma ve devlete yararlı ve faydalı bir birey olarak kazandırmaktır.

 

Madde bağımlılığı ilçenin kanayan bir yarasıdır. Buna ilçe olarak hep birlikte bir çözüm bulmalıyız. Yoksa ilçe gençliği freni patlamış bir kamyon gibi hızla uçuruma doğru gidiyor.”

 

Platform Başkanı Yaman ilçede öncelikle alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıraladı;

 

İlçemizde eğitim kalitesini artırmak için her okulda ve okullar arası eğitim (kurslar), kültür ve sportif faaliyetlere ağırlık verilmeli.

 

İlçemiz öğretmenler, memurlar için cazibe merkezi haline getirilmeli. Bu amaçla sosyal, kültürel alanların yer aldığı fiziki ortamlar oluşturulmalı...

 

Veli profilinin yükseltilmesi için İlçe Milli Eğitimin Müdürlüğünün koordinatörlüğünde okul ve ilçe düzeyinde alanında uzman kişilerce seminerler verilmeli.. Okul, aile ve çevre koordinesi ile ilçe Emniyetinin asayiş ve güvenlik desteği sağlanmalı..

 

İlçede eğitim seviyesinin yükseltilmesi için okulların, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün, yerel yönetimin ve mülki idarenin imkânları ölçüsünde eğitime nasıl bir katkı ve destek sağlanabilir?  Hususu gözden geçirilmeli...

 

Öğretmen sirkülasyonunun önlenmesi ve hizmet alımı konusunda okul aile birliklerince gerekli çalışmaların ve araştırmaların yapılması sağlanmalı...

 

İlçede Gençlik ve Kültür Merkezi yapılması konusunda girişimler yapılmalı..

 

Bilgi, görgü, koordinasyon, kardeşlik ve barış ortamının sağlanması amacıyla okullar arası yarışmalar düzenlenmesi...

 

Yerel basında ve radyoda aile eğitimine yönelik uzman kişilerce program hazırlanmalı ve yazı dizileri ile bilgilendirilmeli...

 

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin Yerleşke de bulunan öğretim üyeleri tarafından ortaöğretim son sınıf öğrencilerine yönelik “Sınav Stresi İle Başa Çıkma Konulu” seminer verilmeli. Çubuk Platformu Derneği olarak bu konuda öğrencilere yardımcı olabiliriz. Bu konuda daha önce başarılı bir çalışma yaptık.

 

 ÖSS sınavının Çubuk”ta yapılması için gerekli çalışmalar başlatılmalı..

 

4 Yıllık fakültelerin açılması için başlatılan çalışmalar; ilçede faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları,  sivil toplum örgütleri, meslek odaları, muhtarlar ve halk tarafından desteklenmeli...

 

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Çubuk Yerleşkesi’nde ve diğer yerlerde yapılacak ağaçlandırma çalışmaları desteklenmeli, gerekli yardımın yapılmalı,

 

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Rehberlik Araştırma Merkezi işbirliği ile öğrencilerin aileleri ile birlikte katılabileceği eğitim amaçlı seminerler düzenlenmeli,

 

İnternet kafelerin, öğrencilerin boş vakitlerini geçirdikleri diğer alanların özellikle zararlı mekânların denetimleri sağlanmalı ve gerekli tedbirler alınmalı, bu konuda komisyonlar kurulmalı,

 

Okul çevre güvenliği için Emniyet Müdürlüğü ile işbirliğine gidilmeli, güvenlik hizmet alımı için gerekli tedbir ve çalışmalar başlatılmalı,

 

İlçemizde spor kompleksi ve tesislerinin sayısı artırılmalı, Kapalı Spor Salonu yaptırılması konusunda gerekli çalışmalara devam edilmeli,

 

Her mahalle ve semte spor alanların yapılması için yerel yönetimle işbirliğine gidilmeli,

 

Taşıma Merkezli okullarda öğrenci sayılarının azaltılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi için yeni taşımalı okulların oluşturulmasına böylece mevcut okullardaki yük azaltılmalı,

 

Kardeş okul ve kardeş kurum projesinin geliştirilerek devam etmeli ve diğer okullarında ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik çalışmalar yapılmalı,

 

Öğretmenlerimizin mesaileri öğrencilerle daha çok birlikte olacak şekilde düzenlenmeli,

 

Hizmet içi eğitim faaliyetlerin eğitim öğretimi aksatmayacak şekilde yapılması, İlçemize yer alan Meslek Yüksek Okulları tarafından ilçe geneline yönelik seminerler ve etkinlikler düzenlenmeli,

 

En önemlisi de ilçe de top yekûn olarak saygı, sevgi, kardeşlik ve barış ortamını diri ve kuvvetli tutmak; ahlaki, manevi, kültürel ve sosyal değerlere ağırlık vermek gerekir. Kısacası ilçede ‘sosyal barışı’ sağlamak gerekir.

 

Kardeşliğin, sevginin, merhametin, sosyal ahlâk vecibelerinin kaybolduğu, sosyal dayanışmanın olmadığı, muhtaçlara sosyal yardımın yapılmadığı, zayıfların ihtiyaçları giderilmediği, yetimlerin korunmadığı, akrabalara ve komşulara saygı gösterilmediği kısaca sosyal barışın olmadığı bir toplumda yaşamak istemiyorsak, böyle bir kötü gidişatın karşısında seyirci kalmak yerine inisiyatif kullanarak, vicdanî ve kalbî duyarlılığımızı gösterip sosyal barıştan yana tavrımızı açıkça koymalıyız. Bu da iyi bir eğitimle gerçekleşir...”

 

Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Özlem Kalay, “İçinde yaşadığımız dünyada insanın körleştiğini hissediyorum.

 

Yeni göreve başlayan öğretmenlere çok kızıyorum.  Çünkü ideallerini yaşamıyorlar.

 

Bu ruhumuzu neden kaybettik?

 

Dersliklerin 24 öğrenci olmasını fırsata çevrilmesi gerekir.

 

Hayatlarımızı çocukların eline vermeyelim. Geleneksel eğitim anlayışı bitmek üzere, disiplin olmayan bir yerde başarılı olamayız. Öğrenci bizi yönetmeye çalışıyor, bizi kandırmaya çalışıyor. Ailesini kandırmaya çalışıyor.

 

 630 öğrencisi olan bir okulun müdürüyüm. Gençliğimiz var, kendimizi öğrencilerimize adamalıyız.

 

Her okul müdürünü yansıtır.

 

Öğretmenin saygınlığını, öğretmenin bilgeliğini yitirmemesi gerekiyor.”

 

Mesleki Eğitim Merkezi Temsilcisi Hasan Üzüm, “ Mesleki eğitim öğrencileri genelde sorunlu öğrencilerdir. Sigara içenleri de var, ama saygılı çocuklardır.

 

Veliler genelde çocuklarını bir okula yazdırırken, bir de mezun olurken okula gidiyorlar.  Veli çocuğunun okula gidip-gitmediğini takip etmiyor. Tavuğu kaybolunca çıkıp arayan veli, çocuğunu aramıyor.

 

Öğrenci velisine çok sorumluluk düşüyor.

 

Okullarda parçalanmış ailelerin çocukları da var. İlgisiz aileler, parçalanmış ailenin çocuğu da sorunlu...

 

Okullarda güvenlik sorunu pek yok. Öyle veya böyle hallediliyor” dedi.

 

meb-vert.jpgmeb1-vert.jpg

 

 

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.