Av.İbrahim TAŞKESTİ

Av.İbrahim TAŞKESTİ

Demokrasi herkese Lazım

          Önümüzdeki hafta TBMM’nin açılışının 87. yılını kutlayacağız. Henüz Kurtuluş savaşı devam ederken TBMM’nin Atatürk ve silah arkadaşları tarafından Ankara’da açılması ve Kurtuluş Savaşının buradan yönetilmesi, gelecekte kurulacak olan devletin yönetim şeklinin ne olacağının işaret edilmesi ve Dünyaya Ankara’da kurulacak olan yeni devletin temel niteliğinin ilan edilmesi açısından önemlidir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacaktır.

          Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Meşrutiyetin İlanı ile Padişahın otoritesini Meclis ile paylaşması sağlanmış ise de Demokrasi kültürümüzün başlangıcı 23 Nisan 1920 tarihidir. Bu süreç Cumhuriyetin ilanı ile ikinci sıçramasını yapmış, Çok Partili Parlamenter Sisteme geçiş ile T.C. Devleti Çağdaş Parlamenter sistemler arasındaki yerini almıştır.

         Ancak Çok Partili Siteme geçiş de ülkemiz açısından sancılı başlamış halkın oylarıyla iktidara gelen partileri bekleyen büyük tehlike askeri darbeler olmuştur. Devleti koruma ve kollama gayesiyle yapılan ilk askeri müdahale; 1960 yılında olmuş ve ortalama her 10 yılda tekrarlayan askeri darbeler sanki normal bir uygulama imiş gibi adeta gelenek haline gelmiştir. Ne hikmetse darbe yapılmasına gerekçe gösterilen nedenler yapılan her darbeden sonra adeta tekerrür etmiş, yapılan ilk seçimlerde dizayn edilmek istenen millet iradesi, yapılmak istenenin tam tersine tecelli etmiştir. En son ki askeri darbe 28 Şubat 1997 tarihinde post-modern tarzda ortaya çıkmış ne var ki bu süreç sonrasında iktidardan uzaklaştırılan Parti mensuplarının kuruculuğunu yaptığı yeni bir parti ekseriyetle iktidar olmuştur.

          Millet tarafından teveccüh görmeyen kimi partiler açısından ara rejimler veya darbeler adeta beklenir, çağrılır olmuştur. Milletin rengine bürünemeyen veya millete rağmen kendini milletin üstünde görenler açısından darbeler ekmek kapısı haline gelmiştir. Ne var ki, demokrasi ve hukuka bağlılık milletimiz için artık bir yaşam tarzı haline gelmiştir ve bundan dönüş yoktur.

         AB müktesebatı ve bu süreçte elde edilen demokratik kazanımlar neticesinde, partileri iktidara getiren de iktidardan indiren de milletin ta kendisidir anlayışı güç kazanmıştır. Demokrasi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk halkının stratejik önceliğidir. Türkiye’nin “demokratik-hukuk devleti” olma niteliğine gölge düşürülmesine, hiçbir vesileyle izin verilmemelidir.

          Herkesin milli egemenlik haftası kutlu olsun.

Bu yazı toplam 2321 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar