Çubuk,Eskrimi Onunla Tanıdı

Çubuk,Eskrimi Onunla Tanıdı

Çubuk Bekir Yılmaz ilköğretim Okulu Beden Eğitimi Öğretmeni Mustafa KALENDER Eskrimi Anlattı.

Çubuk Bekir Yılmaz ilköğretim Okulu Beden Eğitimi  Öğretmeni Mustafa KALENDER Çubuk Yavuz Selim İlköğretim Okulu web sayfasına verdiği röpörtajda Çubuk'u Eskrimle nasıl tanıştırdığını anlattı.İşte o röpörtaj...

 

İlçemizde değer ifade eden, nice kimlikler var ki birçoğundan habersiz yaşarız. Ya da yokmuş gibi davranırız. Hemen yanı başımızdadırlar ama görmeyiz göremeyiz. İnsanları tek başlarına değerli kılan, yaşadıkları yere değer katmalarıdır. Birikimlerini bilgilerini yaşadıkları yerden tüm ülke, hatta tüm dünya ile paylaşma özverisi ve başarısı gösteren insanları bütün değerlendirmelerde ayrı bir yere koymak zorunda değimliyiz? Mustafa KALENDER de ilçemizin değerlerinden, değer katanlarından biridir diye inanıyoruz.

İran’da gerçekleştirilen uluslar arası bir turnuva dönüşü yakaladık kendisini. Türkiye’nin 4 sporcu ile katıldığı müsabakalardan, ilçemizden Ahmet Ant madalya ile dönmüştü oradan. Okulumuza davet ettik. İki saati aşkın konuştuk. www.cubukyavuzselim.com adresinde, sizlerle paylaşmayı uygun gördük.

Öncelikli olarak Mustafa KALENDER kimdir? Bir göz atalım.

1971 Sirkeli doğumlu. İlköğrenimini Almanya’da tamamladı. Ortaokul ve liseyi Ankara Anadolu Lisesi’nde okudu. Eskrimle, bu okuldaki beden eğitimi öğretmeni sayesinde tanıştı ve 14 yaşında bu spora başladı. Celal Bayar Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulundan mezun oldu. Okul hayatı boyunca eskrimden kopmadı15 e yakın Türkiye birinciliği elde etti. Ülkemizi yurt dışı müsabakalarda temsil etti. 1997 Yılında Çubuk Bekir Yılmaz İlköğretim Okulunda öğretmen olarak göreve başladı. Çubuk Bekir Yılmaz ilköğretim Okulu Eskrim Kulübü’nün kuruluş çalışmalarında katkı sağladı. Halen aynı okulda öğretmenlik görevine devam eden Mustafa KALENDER, Eskrim Federasyonu As Başkanı’dır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

 

*Hocam bize vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Fazla vaktinizi almamak için hemen söyleşiye geçmek istiyoruz izninizle. Eskrim nerden geldi aklınıza diye başlasak sizin için uygun olur mu?

14 Yaşında eskrime başladığımda; gezmek, eğlenmek, aileden bağımsız il dışı gezilere katılmak gibi cazip olanaklar bütünü olarak gördüğümü itiraf edeyim. Müsabakalara çıkmaya başladığımda kazananların alkışlandığını görmek bende de kazanma isteği yaratmaya başladı. Bu istekle birlikte daha bir disiplinli, tempolu çalışmaya başladım ve başardım.

*Size göre eskrim nedir?

Ferdi bir spordur eskrim. Benliğin gelişiminde çok etkilidir. Eskrime gönül vermiş insanların hayata tutunmakta zorlanmadıklarını ve başarılı olduklarını gözlemledim. Satrancın ayakta oynananı da derler ama satrancın aksine, saniyenin onda biri kadar bir sürede karar verip hamle yapmak zorundasınız. Bu da sizi ani karar verme uygulama yönünde geliştirir. Mücadele gücünüzü artıran bir yanı vardır. Bir savaş stratejisidir eskrim. Eskrim bir yoğunlaşmadır. Aşırı konsantrasyon gerektirdiği için, hiperaktif çocukların tedavisinde önerilen bir spor dalıdır aynı zamanda. Bütün dünyada özellikle hava harp okullarında zorunlu spor dallarından biridir. Bir pilot işi ile ilgili bir çok kazanım elde eder eskrimden.

*1997 Yılında öğretmenliğe hangi duygularla başladınız? Eskrimle ilgili düşünceleriniz var mıydı? Çubuk’tan milli sporcular çıkarabileceğinizi düşlemiş miydiniz?

Doğrusu öncelikli derdim geçim derdiydi. Beden eğitimi öğretmeni olarak göreve başladıktan sonra, sadece müfredatla ilgili çalışmalarla yetinemeyeceğimi gördüm. Bir şeyler yapmalıydım. Eskrim neticede, sokakta her isteyenin kolayca oynayabileceği bir futbol, basketbol değildir. Aslında eskrim bir aristokrat sporudur. Altyapı gerektirir. Okulumuzun spor salonu yoktu. Öğrencilerin ekonomik yapısı, eskrimin malzeme masraflarını karşılayacak düzeyde değildi. Kendi malzemelerimi getirerek okul koridorlarında çalışmaya başladık. Bize inanan aileler, çocuklarını çalışmalara göndermeye başladı. Çubuk’tan milli sporcuların çıkmasının ilk adımı Bekir Yılmaz İlköğretim Okulu’nun koridorları oldu.

*Kulüp fikri nasıl doğdu?

Öğrenci yetiştiriyordum. Öğrencilerimiz başka kulüpler bünyesinde değil, kendi kulübümüz adına çalışsın ve yarışsın istedim. Okul yönetimimizden aldığımız destekle kulüp kurma çalışmalarını başlattık. Bugün 43 lisanslı sporcusu olan bir kulübüz. Bu sporculardan 30 u Çubuk’lu öğrencilerden oluşmakta. Eskrimin Türkiye’deki durumunu anlatmak için bir örnek verecek olursak, bizde lisanslı eskrimci sayısı 6 bin, Fransa’da ise bu sayı 200 bin.

*Bekir Yılmaz ismi; ilçemizin köklü ailelerinden Bekirağalar’dan geliyor. Aileden destek aldınız mı?

Biz bu çalışmalara öncelikli olarak, kendimize güvenerek başladık. Sonrasında Bekir Yılmaz’ın torunlarından İlker Yılmaz beyden eşofman yaptırmasını talep ettik. Bizleri kırmadı ve 25 adet eşofman yaptırarak kulübümüze hediye etti. Çubuk’ta organize ettiğimiz eskrim turnuvasında, dereceye giren öğrencilere altın hediye etmesi ise; katılımcı çocuklarda ve aileleri arasında çok hoş bir duygu yarattı. Çünkü eskrim turnuvalarında alışık olmadıkları bir uygulama idi. Madalyanın yanında bir de altın takılmıştı çocuklara. Aynı zamanda fahri başkanımız olan, İlker Yılmaz’a buradan teşekkür etmek isterim.

*Öğrencilerinizi yetiştirdiniz ve ilk turnuvaya katıldınız… anlatabilir misiniz?

Evet!.. O ilkin heyecanını Antalya’da yaşadık. Spor başarı yakalamak derece elde etmek için yapılmaz ama derece ve madalyalarla taçlandırılır. Antalya’ya madalya almak için gitmemiştik. Ama bir öğrencimizin orada 3.lük kürsüsüne çıkması bizi çok duygulandırdı. Kürsüye çıkan öğrencimizin eşofmanı yırtıktı… (burada hem Mustafa hocanın hem bizlerin gözleri nemlendi) Bizim öğrencilerimize oranla epey varlıklı ailelerin çocukları ile yarışıyorduk. Salonda bulunanların kürsüdeki öğrencimize bakışlarını asla unutamam. Tabi sonrasında kürsülere çıkmaya alıştık. Hilal Bahçeci’nin ve ardından diğer öğrencilerimizin milli olduğunu görmek ve bunu Çubuk’ta kendi doğduğumuz topraklarda başarmanın mutluluğunu yaşadık. (gülümseyerek) gerçi şimdi Pursaklar’lı olduk ama…

*İnsanların memleketi yasalarla belirlenemez sayın hocam… Sirkeli’nin Pursaklar’a bağlı olduğunun halk nezdinde tescili için en az yüz yıl gerekli…(gülüşüyoruz) Eviniz başka bir ilçede, ama siz 13 yıldır mesafe tanımadan Çubuk’ta çalışmaya devam ediyorsunuz. İsteseniz; eskrim alanında, size çok daha geniş olanaklar sunabilecek ilçelere de tayin yaptırabilirsiniz. Sizi burada tutan ne?

İlk atamam kendi ilçeme yapıldı. Kendi insanımızla çalışmanın hazzı, ve sorumluluğu diyebilirim. Çalıştığınız kurum, yöneticileriniz, iş arkadaşlarınız sizde çalışma coşkusu yaratıyorsa başka bir iş yeri aramanıza gerek yok. Yeni okul binasının yapılması ile çok amaçlı bir salona kavuştuk. Okul müdürümüz kulüp için çok güzel, bahçeyi gören bir oda tahsis etti. Bütün bunlar belki eskrim için yetmeyebilir ama beden eğitimi dersleri için yeterli olabiliyor. Çubuk’ta eskrim mayası tutmuştur. Ben buradan ayrılsam bile, eskrim devam edecektir. Yetiştirdiğimiz öğrenciler, belli düzeye geldikten sonra onlara antrenörlük diploması alıyoruz. Bir Hilal Bahçeci, bir Alper Aydın; Çubuk’ta eskrimin devam etmesi için yeterli güvencedir. Fakat tam donanımlı bir spor salonu şart. Bugün Eryaman’da yapılan olimpik spor tesislerinin Çubuk’ta yapılması en büyük hayalimdi. Bu gerçekleşseydi, örneğin Hilal Bahçeci; eskrime devam edebilmek için, Çubuk-Eryaman-Gazi üniversitesi arasında mekik dokumak zorunda kalmazdı.

*Yarın, iki sporcunuza; Çubuk’ta kurallara uygun bir eskrim müsabakası yaptırın desek yaptırabilir misiniz? Müsabaka için gerekli araç gereciniz var mı?

Hayır… maalesef yaptıramayız. Gerekli donanıma sahip değiliz. Ama yaklaşık 2 bin liralık bir harcama ile bu gerçekleşebilir. Bir fikir olsun diye söylüyorum, elektrikli yelek 150, elektrikli kask 230 euro. Kılıç, elbise derken bir sporcunun müsabakaya çıkabilmesi için yaklaşık 800 TL civarında bir maliyet söz konusu.

*Öğrencilerinizin antrenman malzemesi yeterli mi?

İsterseniz gidip yerinde görelim.

*Tamam. Neden olmasın… Bu arada, eskrim çalışmasına katılan öğrencilerin dersleri nasıl, Olumsuzluk yaratıyor mu?

İsterseniz bu soruya İlimdar bey cevap versin. Ama yinede; planlı programlı çalışan bir öğrenci; hem spor, hem eğitim kariyerini birlikte yürütebilir diyebilirim.

İlimdar Akçı: Üç çocuğum eskrimle ilgilendi. Ben öğrenci velisi olarak tüm öğrencilerimize ısrarla tavsiye ediyorum. Eskrim sporu ile ilgilenen büyük kızım şu an tıp fakültesinde okuyor. Oğlum Furkan ise halen Fen lisesi öğrencisi. Şimdi sıra Bengisu’da. O da abisi ve ablasının izinden yürüyor.

*Hocam öğrencilerin sportif faaliyetlere katılımında SBS nin etkisi nasıl?

Üzülerek söylemek isterim ki, hem eskrim hem de diğer spor dallarında olumsuz bir etki yarattı. Ülkemizde SBS süreci daha iki yıllık bir sistem olduğu için bu konuda karar vermek belki erken ama, şu an bizim çalışmalarımızı olumsuz etkiledi diyebilirim. Ben yinede iddia ediyorum ki, eskrim çocukların derslerine asla olumsuz etki yapmaz.

*Hem siz hem de öğrencileriniz yurt dışı müsabakalara katılıyorsunuz. Bir değerlendirme alabilir miyiz?

Olimpiyatları televizyondan seyretmekle, orada olmak ve yaşamak çok farklı şeylerdir. Eskrim hocalığım ve asbaşkanlığım nedeni ile uluslar arası müsabakaların havasını yaşadım. Bugün diyebilirim ki Avrupa’nın her ülkesinde, havalimanında beni karşılayabilecek dostlar edindim. Çubuk’tan 15 civarında öğrencimde bu atmosferi yaşadı daha da yaşayacak. Beni bu spora bağlayan en önemli etkenlerden biri de bu aslında. Çocuklarımızın sporcu kimliği ile müsabakalara katılması, yurt dışına çıkması, özgüvenlerine kişiliklerine çok önemli katkılar sağlamaktadır.

*3 Yıldır eskrim federasyonu as başkanlığını yürüttüğünüzü biliyoruz. Şimdi size sorsak öğretmen kimliğiniz mi, federasyondaki asbaşkanlık kimliğiniz mi?

Ben öğretmenim. Her zaman bu kimliğimi kullanmaktan gurur duyarım. Size üzücü bir anımı anlatmadan geçemeyeceğim. Bir büyüğümüzü ki benim eskrim hocası olduğumu, bir şeyler ortaya koyma çabası içinde olduğumu bilen birisi bu; öğretmen kimliğimle aradığımda, hiç ilgilenilmediğini gördüm. Ama yine aynı gün ve aynı saatte aynı kişiyi, federasyon sekreteri aracılığı ile, ‘as başkanımız sizinle görüşmek istiyor. Randevu saati verebilir misiniz?’ diye sordurunca, anında randevu aldım. Anlayacağınız, bana ve öğrencilerimize anlam katan, bizi biz yapan eşofmanlarım değil, takım elbisem ve kravatım itibar gördü.

*Çubuk’ta en çok neyi yapmak isterdiniz?

Turşu Festivali, Çubuk’la özdeşleşmiş bir organizasyon. Festival çerçevesinde uluslar arası bir turnuva düzenlemek hayallerim arasında. Federasyondaki görevim nedeni ile başka zamanlarda turnuvalar düzenleyebiliriz. Ancak ilçemizde sporcuların konaklayacağı uygun mekanlar olmaması en büyük sorun. Ve tabi çok daha uygun bir spor salonu…

*Hocam çok teşekkür ediyoruz. Size ve öğrencilere başarılar dilerken, eskrimin bütün Çubuk’ta yaygınlaşması için gösterdiğiniz çabalarınızda, yanınızda olduğumuzu bilmenizi isteriz.

Çok teşekkür ederim.

Birlikte Bekir Yılmaz ilköğretim Okuluna gittik. İlçemizden milli sporcular yetiştiren bir kulüpte, eskrim için yeterli, gerekli malzemenin olmadığını gördük ve üzüldük. Ama biz; geçtiği çorak toprakları yemyeşil vadiye çeviren, bir ırmak gibi çağıldayan Mustafa KALENDER’i tanımış olduk ve sevindik.
 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.