CHP ÇUBUK İLÇE TEŞKİLATI’NIN 12. OLAĞAN KONGRESİ YAPILDI...

CHP ÇUBUK İLÇE TEŞKİLATI’NIN 12. OLAĞAN KONGRESİ YAPILDI...

CHP Çubuk İlçe Başkanlığına Vural Çokcan yeniden seçildi.

Şuayip YAMAN

Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Salonu'nda gerçekleşen Kongre’de Vural Çokcan ile Murat Koçak başkanlığa aday oldular.

Toplam 99 delegenin oy kullandığı Kongre’de Blok Liste ile seçime katılan adaylardan 73 oy alan Vural Çokcan, yeniden CHP Çubuk İlçe Başkanlığına seçildi. Diğer başkan adayı Murat Koçak ise 26 oy da kaldı.

Cumhuriyet Halk Partisi Çubuk İlçe Teşkilatı’nın 12. Olağan Kongresi Çubuk Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleşti.

 

Divan Başkanlığına CHP 2. Bölge Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Divan Başkan Yardımcılığına İlhan Aydos, Kâtip Üyeliğe ise Aydın Kılınçaslan seçildiler.

 

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Divan Başkanı Dr. Murat Emir yaptığı konuşmada, İstedikleri kadar çamur atsınlar, istedikleri kadar savcıları, müfettişleri harekete geçirsinler. Ne Ankara Büyükşehir Belediyesinde ne de CHP’nin olduğu bir yerde asla rüşvet ve kirli para olamayacaktır.

 

Elbette içerisinden onaylamayacağımız insanlar olacaktır ama önce onları biz buluruz ve kendi içerimizde gereğini yaparız.

 

Partimiz, parti içi demokrasinin hüküm sürdüğü bir partidir.

 

Yerel iktidarlar iktidara yürüyen Partimiz adına önemli süreç.

 

Hep kendi açığımızı arıyoruz.

 

Dostlukla, kardeşlikle kongrelerimizi yapıyoruz.

 

Zor bir görevle, zor bir dönemden geçiyoruz.

 

İstedikleri kadar çamur atsınlar, istedikleri kadar savcıları yönlendirsinler Ankara Büyükşehir’de bizi yıkamayacaklar.  Biz bembeyazız, kir tutmayacağız.

 

Onlar bir kez daha hüsrana uğrayacaklar.  Türkiye’yi uçuruma sürüklemektedirler.

 

Ağır bir işsizlik yaşıyoruz. Ağır bir enflasyon yaşıyoruz.

 

Dış politikada duvara tosladık. Libya’ya asker gönderecek kadar ileri gitmeye başladılar...

 

Askerimizi Suriye bataklığına sürüklediler. Şimdi de Libya bataklığına sürüklüyorlar...

 

(Türkiye ile Libya arası 4.403 Km. Bu mesafe arabayla yaklaşık olarak 2 gün 18 saat sürecektir. Uçak ile seyahat etmeyi planlıyorsanız, 2.336 Km. olan yolculuğu yaklaşık olarak 3 saat 36 dakika sürede tamamlayabilirsiniz.)

 

“Atatürk de Libya’ya gitti” diyorlar. Libya o dönem Osmanlı toprağı idi. Atatürk de Osmanlı Zabiti idi.

 

Halktan aldıkları vergileri betona gömen, yandaşlara peşkeş çeken bir iktidarla karşı karşıyayız.

 

Mustafa Kemal’den aldığımız feyizle patimizi iktidara getireceğiz. Dedi.

 

Gündem maddelerine geçildi

 

Faaliyet Raporu CHP Çubuk İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Cumhur Aydos tarafından,

Hesap Raporu ve Tahmini Bütçe ise Yönetim Kurulu üyesi İdris Kaderoğlu tarafından okundu. Her üç rapor da ayrı ayrı Genel Kurulun oylarına sunuldu, oybirliği ile tarafından ibra edildi.

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mesajı okundu. Mesaj Genel Kurul üyeleri tarafından alkışlandı.

 

Ardından Kongre’ye mesaj gönderen milletvekillerinin isimleri okundu.

 

Protokol konuşmalarına geçildi.

 

Partinin dün itibarıyla başlayan ilçe kongrelerinin heyecan içinde yapıldığını kaydeden CHP Ankara İl Başkanı Rıfkı Güvener, “Ankara Kongrelerimizin bugün burada 14.üncüsünü yapıyoruz.

 

İktidara giden bu yolda Çubuk İlçesi’nde de birbirine kenetlenmiş bir ilçe örgütünün seçileceğine inanıyoruz.

 

Çubuk İlçemiz yeni İlçe Binası’na kavuşmuş durumda. Yıllar sonra Çubuk’ta ilk kez Belediye Meclisi’nde bir üye ile temsil edilme durumuna geldik.

 

2014 seçimlerinde neden Büyükşehir’i alamadık?

 

Önce oylarımız çalındı.

 

Tamam. Bu ilçelerde çift başlılık olmamalı. Ankara’nın 24 ilçesinde adayları netleştirdik.

 

Daha önce “İttifak” yoktu.

İktidara yürümeye çalıştığımız bu yolda güçlü örgütlere ihtiyacımız var.

Çubuk'unda aralarında olduğu birçok ilçede oy oranlarını önemli oranda artırdıklarını anlatan CHP Ankara İl Başkanı Güvener, bunda Millet İttifakı'nın da rolü bulunduğunu kaydederek, Oy oranımız 18 ilçede toplam % 55;5 dur. 150 bin oydan 225 bin oy oldu.

31 Mart’ı, Bahar’a çevirdik. Bu vesile ile tüm ilçe teşkilatlarımızı kutlarım.   

 

Önümüzde yapılacak ilk seçimde “Tek Adam” iktidarını yıkarak ‘Millet İttifakı’nı iktidara getirmek istiyoruz.

 

Bu nedenle örgütlerimizin çok güçlü olması lazım.

 

31 Mart’ta aldığımız oyları daha da artırmak için güçlü örgütlere ihtiyaç var.

 

CHP olarak daha geniş kesimlerinde sorunlarını çözmek zorundayız.

 

Yeni ve güçlü örgütlenmeye ihtiyacımız var.

 

Genel Başkanımıza yapılan hain saldırıyı biliyorsunuz.

 

Kendi başkanımızı kendimizin koruyacağı güçlü bir örgütlenmeye ihtiyaç var.

 

Kadın cinayetlerinde çocuk tacizlerinde Türkiye iyi yönetilmiyor.

 

İktidarın kumpasları dur-durak demeden devam ediyor.

 

Önce “Saraya Giden CHP’li vekil ” kumpasını kurdular.

 

Sonra da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ile ilgili olarak rüşvet çamuru attılar.

 

Ankara’yı nefes alacak konuma getirecek ortam hazırlamak için güçlü olacağız. Belediye Başkanımızın arkasında duracağız.

 

Türkiye içeride ve dışarıda kritik süreçlerden geçiyor. Ülkenin acilen CHP iktidarına ihtiyacı var...

 

Kongremizin önce Çubuk’a, sonra Ankara’ya ve ülkemize hayırlı olmasını dilerim. Yeni Yılınız Kutlu Olsun.

 

27. Dönem Ankara 2. Bölge Milletvekili adayı Semra Dinçer, İktidarın yandaş medyasının gözü sürekli üstümüzde.

 

Örgütlü bir CHP’nin başaramayacağı hiçbir sorun yok. 

 

CHP adaletin, özgürlüğün demokrasinin teminatı.

 

Çubuk’u iyi tanıyorum. Biz artık CHP’nin 6 okunu iktidarda dalgalandırmak istiyoruz.

 

“Yerliyiz, Milliyiz” dediler. Yerli ve milli ne varsa sattılar.

 

Şeker Fabrikalarını özelleştirdiler. Rusya’dan şeker ithal ettiler. Bu ülkeyi Kanada'nın mercimeğine, Gürcistan'ın samanına, İsrail'in tohumuna muhtaç hale getirdiler

 

CHP ülkenin dağ gibi birikmiş sorunlarını çözmesi için güçlü bir örgütlenmeye ihtiyacı var.

 

Şimdi ben değil, biz zamanı.

 

Bugün artık CHP’nin iktidara gelmek için çalışma ve örgütlenme zamanı.

 

CHP Ankara 3. Bölge Milletvekili Nihat Yeşil, “ Toplumsal barışı tesis etmek zorundayız.

 

AKP ve gerici iktidarlar ülkede hep kaos yarattılar. Millet İttifakı’na söylemediklerini bırakmadılar.

 

Türkiye’nin gündemi “Yoksulluk”.

 

Ama iktidar gündemi değiştirmek için “Havuz Medyası” ile birlikte CHP’ye sürekli çamur atmayı yeğlemiştir.

 

Biz en sıradan üyemizden Genel Başkan’a kadar bu bütünlüğü sağlayacağız.

 

Biz el ele, omuz omuza vereceğiz, mücadelemizi sürdüreceğiz. Huzuru sağlayacağız. Demokrasi güçlerinin bir araya, yan yana gelmesini sağlayacağız.

 

Biz demokrasiye inanıyoruz.

 

Bizim için; “Hak, Hukuk, Adalet” diyen Genel Başkanımız dünyada bir ilki gerçekleştirmiştir.

 

Bugün bu kongrede hangi arkadaşımız kazanırsa kazansın sonuçta kazananın yanında saf tutmalıyız.

 

İlçede yaşanan bir kâbusu kesinlikle tüm Çubukluya mal etmemek gerek.

 

Biz insanlar arasında çatışmalardan değil, demokrasiden besleneceğiz.

 

Kardeşlik duygularını besleyen demokrasiden ayrılmayacağız.

 

Kazanan öncelikle demokrasi ve CHP olacaktır.

 

Seçilecek yeni yönetime başarılar diliyorum.

 

CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi Umut Akdoğan, “Mustafa Kemal aydınlığında yürüyen herkesi saygı ile selamlıyorum.

 

Daha önce yapılan seçimlerde Çubuk’taki sandık görevlilerini yerinde görmek üzere Genel Merkezce görevlendirilmiştim. Geldiğimde sandık görevlilerinin hepsini de yerinde gördüm.   

 

Genel Başkana Çubuk’ta yapılan ‘Linç Girişimi’nden sonra ise 286 sayfalık derin bir rapor hazırlandı. Dışarıdan gelen provokatörlerin durumlarını inceledik, yetkililerle görüştük.

 

Yarın Kızılca Günü olan oyun ve Türk geleneğini kutlayacağız.

 

“Kızılca Günü”

 

Devlet ve Millet zora girince bir çalışma yapılır.   O buhranlı günde düze çıkmak için liderin seçilmesi için bir gün düzenlenmiş. O güne “Kızılca Günü” demişler.

 

Tarih 27 Aralık 1919 Cumartesi gününü gösterirken. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte Ankara’ya doğru yaklaşıyorlardı…

 

Cuma günü Ankaralılar Namazgâh denilen bir tepenin üstüne toplanmışlardı. Bu yer şimdiki Türk Ocağı’nın bulunduğu tepedir. Burada iri Ankara kayalarından bir mihrap ile bir de yüksek bir taş sedir bulunuyordu.

 

Mihrabın önünde cemaatle bir öğle namazı kılındıktan sonra, taş sedirin yanına üzerinde sırma ayetler dolu olan bir sancak dikilmişti. Halk namazdan sonra diz çökerek, kalbinin bütün safiyeti içinde vecde dalarak, memleketin düşman elinden kurtulması için gözyaşlarıyla, bütün eller göğe doğru uzanarak Tanrı’ya dua etmişlerdi…

 

Ankara’nın meşhur tellallarından Ali Dayı gür sesiyle çarşıdan bağırarak geliyordu: Mustafa Kemal Paşa geliyor! Herkes aşağı yüze insin!” 

 

 Atatürk’ün silah arkadaşı ve aynı zamanda da tarihçi Enver Behnan Şapolyo, Atatürk ve Seymen Alayı isimli eserinde Türk tarihindeki “Kızılca Gün” kavramı ve Atatürk’ün Ankara’da karşılanışı hakkında çok detaylı tarihsel bilgiler vermektedir… Enver Behnan’a göre Oğuz Türk töresi olan Seymen Alayı yalnızca devletin ve milletin buhran yaşadığı “Kızılca Gün” denilen zamanlarda tertip edilir ve tertiplenen bu Seymen Alayı’ndan sonra da devleti ve milleti yaşanan buhrandan kurtaracak bir lider seçilirdi.

 

Selçuk Bey ve Osman Bey tahta çıkarken de Seymen Alayı tertip edilmiş ve devlete yeni lider seçimi gerçekleştirilmişti. Lider seçiminden sonra ise kımızlar içilmiş, dualar edilmiş ve zeybek oyunları oynanmıştı…

 

Yurdun işgali üzerine Milli Direnişi başlatan Mustafa Kemal Paşa’da 27 Aralık 1919 Cumartesi günü Ankara’ya geldiğinde Seymen Alayı düzenlenmiş ve ellerinde pala kılıçları ile doh, doh! Naraları çeken süvari Seymen Efeler tarafından karşılanmıştı.

 

Efelerin arka sıralarında ise Ahiler (esnaflar), dervişler, Yörükler, gönüllü askerler, çevre il ve ilçelerden gelen halk ile Ankaralılar bulunuyordu… Ankara Seğmenlerinden dev cüsseli olan Güveçli İbrahim, Seğmen bayrağını aldı.

 

Üç grup Seymen teşkil edilmişti.

 

  • Birinci bayrak Güveçli İbrahim’de
  • İkinci bayrak Türkmen Hacı Hüseyin’de
  • Üçüncü bayrak Kayserili Hacı ’da idi. Tam 700 yaya Seymen ve 3000 atlı Zeybek kıyafetinde Seymen düzülmüştü.

 

 Bu sahneyi Enver Behnan Şapolyo şöyle ifade etmektedir: Bir millet tarihin karanlıklarına gömülerek yok olurken tekrar ne suretle doğuyor ve toplum vicdanı ne suretle galeyana gelerek, sinesinden bir önder yaratıyor, onu bugün görmek mümkündü. Bu yazdıklarımı okuyanlar, bilmeyenlere öğretsinler.

 

Türkoğlu nedir? Oğuz töresince neler yaratmışlardır? Kendilerine bırakılan vatanın ne müşkül anlarda ve ne gibi büyük galeyanlarla meydana geldiğini okuyup anlasınlar. Ona göre millet yolunda böyle çalışsınlar diye gece durmadım, gece uyumadım, sizlere tarihi vakaları yeniden canlandırmaya, milli enerjimizi yükseltmeye çalıştım. Milli mücadelenin bütün bu safhaları mazlum milletlere örnektir. Onlar da dikkatle okuyup uyansınlar!

 

Atatürk’ün Ankara’da Karşılanışı

 

Bu sahne karşısında Mustafa Kemal Paşa çok duygulanır ve hemen arabasından inerek kendisini karşılayan 700 Zeybek kıyafetli Seymen Efelerin ellerini tek tek sıkar ve sert bir sesle:

 

-Merhaba Efe’ler! Diyerek yüksek sesle onları selamlar.

 

Efe’ler hep bir ağızdan:

 

-Sağ ol Paşa hazretleri! Derler.

 

Mustafa Kemal Paşa:

 

-Arkadaşlar buraya niçin geldiniz? Dediğinde Efeler hep bir ağızdan:

 

-Millet yolunda kanımızı akıtmaya geldik!

 

Mustafa Kemal Paşa:

-Fikrinizde sabit misiniz?

 

Efeler tekrar bağırırlar:

 

-Ant olsun!

 

Mustafa Kemal Paşa gözleri yaşararak:

 

-Var olun yiğitler! Der.

 

Daha sonra Yağcıoğlu Fehmi Efe, Zeybek oynar. Paşa der ki;

 

-Benim için çok yoruldunuz, zahmet ettiniz, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Çok memnun oldum. Sizler çok bahtiyar ve yüksek kalpli insanlarsınız!

 

27 Aralık 1932

 

Böylece Oğuz Türk geleneği olan Seymen Alayı yine bir Kızılca Gün de düzenlenmiş ve yurdun dört bir yanından gelen temsilciler ile Türk milleti kendisini bu Kızılca Günden kurtaracak lideri seçmiştir… 

 

Seymen Alayı işte böylesine önemli bir olaydır… Atatürk’ü, 27 Aralık 1919 yılında, Milli Mücadele’nin karargâhı seçerek Ankara’ya gelişi sırasında, çevre il ve ilçelerden çok sayıda katılımla atlı ve yaya Seymenler karşılamıştı. Atatürk ilerleyen süreçte, hemşerilik teklifini kabul edip Hacı Bayram Mahallesi Kütüğü’ne kayıt olduğu Ankara’nın başkent olmasını da sağlamıştı.

 

Milli ruhumuzu yükseltmek için Seymen Alayı yürüyüşü, Atatürk’ün sağlığında, 27 Aralık 1932 yılında başlatıldı ve 2010 yılına kadar da bu uygulama her yıl devam etti. Fakat 2010 yılında yayınlanan bir genelgeyle bu gelenek yasaklandı.

 

Konuya ilişkin yasak Ankara Valiliği’nce 10 Aralık 2010 tarihinde yayımlanan genelgeyle getirildi. Genelgede; başkentte gerçekleştirilen milli ve mahalli kutlamaların icrasında “Ankara halkının günlük yaşamında herhangi bir mağduriyet yaratılmaması ve genel hayatın olumsuz etkilememesi hiç kuşku yoktur ki esas olandır.

 

Milli, mahalli törenlerinin uygulaması sırasında ana caddelerde genel yaşamı olumsuz etkileyebilecek yaya ve motorize herhangi bir programın uygulamasının yapılamayacağı, Ankara’nın ana caddelerinde yalnızca Ulusal ve uluslararası nitelikte takvim ve programlara bağlanmış faaliyetlere izin verilecek, bunun dışında gerekçesi ne olursa olsun hiçbir faaliyet programlara alınmayacak” denilmiştir…

 

Tıpkı ‘Kızılca Günü’nde olduğu gibi Türk Milleti liderini seçmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Kızılca Günü’ne seçilmesinin 100. yılını kutluyorum.

 

2011, Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye Genel Seçimleri'nde Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olarak meclise giren, Mayıs 2016 tarihinde CHP'den ihraç edilen ve 15 Eylül 2019 tarihinde parti meclisinin aldığı kararla CHP'ye tekrar geri dönen Aylin Nazlıaka, “Sadece 4 yıllık talihsiz bir süreç geçirdim. Siz Çubuklular bana sahip çıktınız. Çok teşekkür ederim.

 

24-25-26. dönemlerde CHP’de vekillik yaptım. Bu sürelerde sizlerin sorunlarını gidermek için çalıştım. Bundan sonra da el ele, omuz omuza birlikte mücadele edeceğiz.

 

Son gelen anketlere göre; 11 büyükşehirde partimizin oyları daha da artmıştır.

 

Son günlerde belediye Başkanlarımıza çamur atılmaya çalışılıyor. O çamur inşallah onların paçalarına yapışır.

 

İktidarın 3 “Y” sine (Yalan, Yoksulluk, Yolsuzluk)  şimdilerde 3 “Z” (Zam, Zülüm, Zindan) eklendi.

 

İşsizlik diz boyu. “Her Üniversite mezunu iş bulacak diye bir kayıt yok” dediler.

 

Bir zamanlar halka bir çay, bir simidin parasını soruyorlardı.

 

Şimdilerde verdikleri zam ile bir çay bir simidi reva görüyorlar.

 

Çubuk’ta siyaset yapmanın çok zor olduğunu biliyorum.

 

Nasıl Ankara’ya CHP’nin bayrağını diktiysek, Çubuk’ta da CHP’nin bayrağını dikeceğiz.

 

Cumhuriyetimizi yeniden taçlandırıp halkımızın iktidarını kuracağız.

Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları Eski Genel Başkanı, Eski Parti Meclisi Üyesi Ayhan Yalçınkaya, “AKP iktidarı, iktidara geldiği andan itibaren devlete kartı savaş açtı.

Siz İngiltere de iktidarların Magna Karta’ya savaş açtığını gördünüz mü?

AKP, Cumhuriyetin değerlerine savaş açtı.

 

Bugün Türkiye’de kadın haklarından söz edemiyorsak laiklikten söz edemeyiz.

 

Bugün hak, hukuk ve adaletten bahsedemiyorsak, Altı Ok’tan uzaklaşmışsız demektir.

 

Değerlerden uzaklaşırsak;

 

Altı Ok ve Cumhuriyet bu ülkeden sökülüp atılır. Söz hakkı, güvenlik kaygısı ortaya çıkar.

Yurttaş kaybettiği değeri aramak zorunda kaldı.

 

Eskiden halk Anıtkabir’e bu kadar çok gider miydi?  Halk Cumhuriyeti geri almaya gidiyor. Vatandaş kaybettiği Altı Ok’u almaya gidiyor.

 

Altı Ok’tan birisine; HDP, MHP ve Saadet seçmeni nasıl oy verdi?

 

Bizim bu saatten sonra Atatürk’ten başka bir fikre ihtiyacımız yok.

 

Bundan sonra ev ev, sokak sokak, dernek dernek dolaşıp onları ayağa kaldıracağız.

 

CHP’li olmak bundan sonra kolay değil. CHP’li olunmaz, yaşanır.

 

Dünyaya bakışımız aydınlatandır. CHP’de kavgacı adam olmaz. Ama çatan adam da olunmaz.

 

Bugün Bolu Beyi’nin adını bilen var mı? Ama Köroğlu yaşıyor.

 

Hızır Paşa öldü. Hızır Paşa’nın müritlerine taşlattırarak öldürttüğü Pir Sultan Abdal yaşıyor.

 

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astıran Baki Tuğ öldü. Deniz Gezmiş ve arkadaşları yaşıyor.

 

Kenan Evren öldü. Kenan Evren’in yaşını büyüttürüp astırdığı Erdal Eren yaşıyor.

 

Vahdettin öldü. Atatürk yaşıyor.

 

Cumartesi günü Ankara İl Başkanlığına adaylığımı açıklıyorum. Sizleri de bekliyorum.”

 

Eski Altındağ Belediyesi Başkanı Ali Rıza KOÇ, “Türkiye AKP tarafından iyi yönetilmiyor.

 

Emperyalistler Türkiye’yi çevrelemiş durumda.

 

Kuvvetler Ayrılığı (Yasama, Yürütme, Yargı) ortadan kalkmış.

 

Böyle bir dönemde CHP, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde büyük bir başarı kazanmıştır.

 

31 Mart Yerel Seçimleri’nde CHP, kendi içinde demokratik gücünü ortaya koymuştur.

 

Önümüzdeki seçimlerde bunu taçlandırmamız lazım.

 

Sizler CHP çizgisinden hiçbir zaman ayrılmadınız,

 

Atatürkçülükten hiç geri kalmadınız. Bugün AP, DYP, ANAP var mı?

 

Ben değil, biz dersek örgütsel çalışmaları ön planda tutarsak 2023’te iktidar oluruz.

 

“Biz ayrım yapmıyoruz” deme lüksünden ayrılmamız lazım.

 

25 yıldır CHP’ye mensup kimse işe alınmadı. Biz iktidar olunca CHP’lilerin çocuklarını işe alacağız.

 

Olmazsa olmaz dediğimiz Cumhuriyet kazanımlarına da o zaman sahip çıkma fırsatını yakalamış oluruz.

 

Eski CHP Çubuk İlçe Başkanı Ali Naci Yeşiltepe, “Milletvekilleri ve il yetkilileri CHP ilçe kongrelerine gelirler, konuşurlar ve sonra da çıkıp giderler. Bizleri dinlemezler. Böyle olunca da ilçenin sorunlardan bir haber olurlar. Bu dün böyle idi. Bugün de böyle oldu.

 

Ben 81 yaşındayım.

 

Hani ne derler;

 

“Kafamla gönlümü edemedim eş,

Benim Kafam 80 değil, 25...”

 

İktidara gelebilmek sadece ilçenin ve adayın işi değildir. Partililerle ve halkla bir araya gelerek sorunları tartışmakla olur.

 

Bu yüzden Çubuk’ta iktidar olmak çok zor.

 

Bugün binamız ilçeye kazandırıldı. Bu nedenle bu konuda çok emeği geçen eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’a çok teşekkür ediyorum.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini bilmeyen Türk değildir. “Ne Mutlu Türküm Diyene!..

 

Geleceğimiz karanlık. Bu yüzden bu ülkenin insanlarına çok büyük görevler düşüyor.

 

Özellikle Kadın ve Gençlik Kollarına çok teşekkür ediyorum.  Aç-tok demeden, ev ev, sokak sokak, köy köy, mahalle mahalle dolaştılar.

 

İlçe örgütü Faaliyet raporunu çok kısa tutmuş.

 

“Kol kırılır, yen içinde kalır.” Biz kimseye küsmeyiz.

 

Parti üyeleri aidatlarını ödüyor mu? Parasız faaliyet olmaz.

 

Geleceğimiz için, çocuklarımızın ve hatta torunlarımızın geleceği için çalışmalıyız. Hem de çok çalışmalıyız.

 

Seçimlere geçildi.

 

Seçimlerin Blok Liste ile yapılmasına karar verildi.

 

İki adayın blok liste ile yarıştığı seçimlerden önce Başkan adayı Murat Koçak’a söz verildi.

 

Murat Koçak, “Çubuk Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü’nde 30 yıl görev yaptım. Çok yakın bir tarihte de emekli oldum. Çalışırken de Partime dışarıdan daima destek vermiştim. Şimdi ise Partim de aktif bir şekilde siyaset yapmak istiyorum ve bu yüzden de Cumhuriyet Halk Partisi Çubuk İlçe Başkanlığına adayım.

 

Yapmak istediklerim Allah nasip ederse kıymetli delegelerimiz seçerek bize görev ve sorunluluk verirse;

 

İl Başkanım ve Genel Başkanımızın da rızasını alarak Ankara’nın DİĞER 24 ilçe başkanı ve Büyükşehir belediye Başkanımızla daima diyalog halinde olacağız. 

 

Ve güçlü ilçelerden zayıf ilçelere kadın ve gençlik kollarından takviye alarak yarın seçim olacakmışçasına seçim çalışmalarını başlatacağız.

 

Çubuk Merkez ve köylerinin tek tek hane bile atlamadan insanlara partimizi ve Genel Başkanımızın halis düşüncelerini Partimizin Aziz Milletimize neler vereceğini anlatacağız.

 

Sizler de takdir edersiniz ki Çubuk’ta CHP’li olmak çok zor. Bizler sahada çalışma yaparken belki de kovulacağız, hakaret de göreceğiz. Gerekirse sopa nile yiyeceğiz. Ama yılmayacağız, bıkmayacağız, korkmayacağız. Her zaman demokratik mücadelemizi şartlar ne olursa olsun vereceğiz.

 

Bu mücadeleyi verirken kimseyi üzmeyeceğiz, incitmeyeceğiz, kırmayacağız ve küstürmeyeceğiz.

 

Bununla kalacak mıyız? Hayır. Esnafı en az ay da bir gezeceğiz.

 

Köylerin ve köy halkının daima içinde olacağız.

 

Hayvan Pazarı’nı ve Sebze Pazarı’nı her hafta gezeceğiz.

 

Günü birlik halkın içinde olacağız. İnsanların sıkıntılarını ve dertlerini paylaşacağız.

 

Peki bunlar nasıl mı olacak? İşte burada biz devreye girecek CHP yöneticileri olarak biz çiftçiyiz, esnafız, pazarcıyız, memuruz. İnsanlarla olan iyi diyaloglarımızı Partimiz varlığına katkı ve desteğe dönüştüreceğiz.

 

Seçime on gün kala çiftçimiz tarlada ve ya bahçede ektiği ürünü elinden gitmek üzere yağmur yağmamış ya da hastalık gelmiş, mazot pahalı, gübreyi alamamış, ilaç parası yokken sen gider adamdan oy istersen vermez tabii ki...

 

Burada bizim yapmak istediğimiz şu; Çiftçi amcamdan oy istemeden önce amcamın ürününün sıkıntısı nedir? Onu çözmek, ona yardımcı olmak ve o insanların gönlünü kazanmak öncelikli hedefimizidir.

 

Mevcut ilçe Başkanı 3 yıldır yönetimde yer almış 6 yıldır da İlçe Başkanlığı yapmış bu 9 yıl içerisinde partimize ne katkı sağlamış ya da sağlayamamışsa takdir siz saygıdeğer delegelerimizindir.

 

 Ülkemizde devlet geleneğimiz son dönemlerde yok ediliyor. Yeniden CHP iktidarı ile saygın Türkiye Cumhuriyeti’nin hak ettiği yere gelmesi için çalışacağız.

 

Bugüne kadar partimize emek veren yöneticilere teşekkür ediyor, bizi seçerek görev verdiğinizde hedeflerimizi gerçekleştiremezsek görevi ehline verme erdemini de göstereceğiz sözünü veriyoruz. Hepinize en içten duygularla selamlıyor ve saygılar sunuyorum.

   

Yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve O’nun yolundan giden sizler ve bizler.

 

Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti Devleti...

 

Vural Çokcan, “Patimizin 9 Eylül 2019 tarihinde 96. Kuruluş Yıldönümü’nü kutladık.

 

CHP ve Cumhuriyeti kuran Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları çok başarılı hizmetler mücadeleler verdiler.

 

CHP gücünü Kuvay-ı Milliye ve Amasya Tamimi, Sivas ve Erzurum Kongreleri’nden alır.

 

CHP iktidara namzet partidir. En yakın zamanda da iktidara gelecektir.

 

Ülkede hayat pahalılığı aldı başını gidiyor.

 

Asgari ücret 2020 TL.

 

Aralık ayında 4 kişilik bir aile için açlık sınırı 2 bin 162 lira 70 kuruş, ...

 

Son bir yıl itibarıyla mutfağa gelen ek yük ise 222 lira oldu...

 

Nüfusun % 60’ı açlık ve yoksulluk sınırında boğuşuyor.

 

Sizlere 3 Y’den bahsetmeyeceğim.

 

Kanal İstanbul’dan bahsetmeyeceğim.

 

Möntre’den bahsetmeyeceğim.

 

Kanal İstanbul’un doğal felaketinden bahsetmeyeceğim.

 

Başkanlık Sistemi döneminden hiç bahsetmeyeceğim.

 

Saray’ın aylık elektrik faturası 853 bin lira. Vatandaş ise 100 liralık elektrik faturasını ödeyemez durumda. 700 bin öğretmen adayı ise atama bekliyor.

 

Örgütlü bir toplum olursak bunların üstesinden geliriz. Bu ülkede 12 milyon emekli var. Bunlar açlığa terk edilmiş durumda.

 

Bir koyup üç alacaklardı. Emevi Camii’nde nazma kılacaklardı. Ama 5 milyon Suriyeliyi kucağımızda bulduk.  Şimdi de Libya’dayız.

 

“Atatürk de Libya’ya gitti” O dönem Libya Osmanlı toprağı idi. Mustafa Kemal de Osmanlı Subayı idi.

 

Yeni binamıza geçince projelerimiz vardı.

 

Binamız üyelerimize açık. Binamızı üyelerimizin nişan merasimlerine açacağız.

 

31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakı olarak; Büyükşehir Belediye seçimlerinde’% 25, İlçe Belediye seçimlerinde ise % 18 oy aldık.

 

Genel Başkanımıza önceden planlanmış bir nezaketsizlik (Linç Girişimi)  ile karşılaştık.

 

Bazı kesimler “CHP İlçe teşkilatı bu linç girişimini neden önleyemedi” diyorlar. Böyle bir terbiyesizlik, ukalalık olamaz.

 

Bırakın bizi, linç girişimi esnasında Milli Savunma Bakanlığı’nın 700’e yakın askeri, İl Emniyet Müdürlüğü de teşkilat olarak orada idi. Oysa oradaki Şehit hepimizin şehidi idi.

 

Aynı gün İBB Başkan adayımız İmamoğlu’nun İstanbul’da konuşması vardı.

 

Şu anda olayla ilgili olarak Adli Soruşturma devam ediyor.

 

Bir Madımak Krizi’nden kıl payı döndük.

Bunların hesabını kim verecek?

Özlemlerimiz:

  • Demokrasi istiyoruz.
  • Hak, hukuk, adalet istiyoruz.
  • Özgürlüğün olduğu bir yaşam istiyoruz.
  • Bir aş istiyoruz.

Vural Çokcan, memleket özlemlerini dile getirirken Cahit Sıtkı Tarancı’nın aşağıdaki “Memleket İsterim” şiirini okudu.

Memleket İsterim

Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

 

İlçe Başkanlığında 3 dönemdir (8 yıl)  onurlu bayrağı taşıdım. Seçilirsem bir dönem daha sizlere hizmet etmekten onur ve gurur duyarım.”3 dönemdir onurlu bayrağı taşıdığını ifade ederek, kendisine yardımcı olan ve arkasında duranlara teşekkür ederim.

108 delegeden 99 ‘unun oy kullandığı seçimde Vural Çokcan 76, Murat Koçak ise 23 oy aldılar.

Vural Çokcan Başkanlığındaki Yönetim Kurulu üyeliklerine; Cumhur Aydos, Ömer Aydos, Şekip Baloğlu, Nahide Büyükateş, Alaaddin Cinalioğlu, İzzet Demirarslan, Ali Rıza Gökoğlu, İdris Kaderoğlu, Gülsüm Kahyaoğlu, Turhan Kaya, Erkan Kayhan, Eren Kuzukıran, Haydar Öger, Cuma Sarıkaya.

 

İl Kongre Delegeliklerine ise; Cumhur AYDOS, Alaaddin Cinalioğlu, Vural Çokcan, Can Kaderoğlu, Cuma Sarıkaya seçildiler.

dscn7418-tile.jpg

chp2.jpgchp1.jpg

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.