SAADET PARTİLİLER MİTİNG’ DE AK PARTİ’YE YÜKLENDİ

SAADET PARTİLİLER MİTİNG’ DE AK PARTİ’YE YÜKLENDİ

Saadet Partililer, Atatürk Parkı önünde Atatürk Caddesi üzerinde düzenledikleri Miting’de AK Parti’ye yüklendi.


                                                   Şuayip YAMAN

Saadet Partililer, Atatürk Parkı önünde Atatürk Caddesi üzerinde düzenledikleri Miting’de AK Parti’ye yüklendi.

 

Saadet Partisi Çubuk İlçe Başkanı Yusuf Mertoğlu,          “Gökçek, Yine Söz verdi. Gitti”

 

Saadet Partisi Çubuk İlçe Başkanı Yusuf Mertoğlu; kendilerinden önce miting yapan Gökçek’i eleştirdiği konuşmasında, “Gökçek, Biraz önce bu meydanda bir konuşma yaptı. Yine söz verdi, gitti.

 

Yıllar önce de bu meydanda söz verip gitmişti. Verdiği sözleri tuttu mu?

 

Çubuklu oyunu Bir çakmağa, bir kaleme, 100 liraya satacak kadar onursuz değildir. Oyunu satmaz.

 

Gökçek, “Sandıklara hile yapmak için öyle birilerini seçtiler ki, hile yapacaklar, dikkat edin” diyor. Oysa o sandıkların başında 5 Çubuklu hemşerim olacak. Sende kalkmışsın Çubukluları hilekâr ilan ediyorsun.

 

Sandık başında oturacaklar ilçemizin güzel insanlarıdır. Hangi partide olursa olsun onları hiç kimse hilekârlıkla itham edemez.
 

Gökçek, “Melihşah’ta termal var” diyor. Çubuk’a sanayi, işyeri lazım. Köylerde hayvancılığın kökünü kazıttınız.

 

Gökçek 20 yıldır bizim başımızda.. Gökçek, Bu Çubuk bizim yüzümüzü ak çıkarttı diyor. Ama o Çubuk’ta hangi hizmeti verdi? Hep mışlı konuştu. Turşu,  Agat Taşı, Elma, armut, vişne konuştu. Havaalanı’na Metro gelecekmiş miş... Seni burada alkışlayanlar hep senin adamın. Çubuklu ARGE’yi ne yapsın?

 

Mitinglerde;

 

Bayrak asma. 100 lira,

Mitinge gelme: 100 lira,

Araba getirme: 100 lira, ne güzel kazanç değil mi?

 

Köylülerle el birliği yapacakmış. Köylü diyor, köylü mü kaldı? Hepsini mahalle yaptın..

 

Yenice, Taşpınar'da herkese cayır cayır ceza   kestiler.

 

Bu mitinge Ankara'dan gelenler var mı? Girişte mitinge arabalarla Ankara'dan adam getirdiler. Sizleri arasında Ankara'dan gelen var mı?

 

Mansur Yavaş şöyle, Beypazarı böyle diyor.

 

 ASKİ, Atık Su’dan dünyanın parasını topluyor.

Çubuk’ta ahlak bitmiş, maneviyat bitmiş, hayvancılık bitmiş, tarım bitmiş..

 

Biz gönüllere talibiz. Biz seçimler ve makam için çalışmayız. Biz Allah rızası için çalışıyoruz” dedi.

 

Saadet Partisi Pursaklar Belediye Başkan adayı Resulü Küçük, “Zina Yasasını Çıkardılar”

 

“Çubuk Kuzey Yıldızı Salonu’nda ‘Çubuklular Gecesi’ düzenlenmiş.

 

Salon’da AKP’nin adayı Tuncay Acehan da vardı. Burada herkes tanıtıldı, beni tanıtmadılar. Neden tanıtılmadığımı sorunca da, “Sen AK Partili değilsin ki” dediler.

 

 Sayın Gökçek, senin yanında dalkavuklar varken, senin burnun pislikten kurtulmaz.

 

Çubuk’ta üst üste hiç kimse Belediye Başkanı seçilemez. Aynı parti mevcut adayı durduruyor. Başkasını aday gösteriyor. Hâlbuki o da AK Parti adayını göstermiyor.

 

Siz Milli Görüş’ün Partisi’nden İsa Çınar kardeşimizi seçtiğinizde bu kardeşimizi seçmezseniz, bir sonraki seçimde pişmanlık fayda getirmez.

 

 Onlar zina yasasını çıkardılar. Homoseksüelliği meşrulaştırmak istediler. Tapeleri yapanlar bunlar değil mi?

 

Sen dindar gençliği nerede yetiştirdin?

 

Bunlar pılıyı, pırtıyı toplayıp kaçacak.

 

Gezi Parkı’nda 500 genç Başbakanın evine yürümek istedi. Gezicileri 15 polis durdurdu. Şimdi o polislerin tayinlerini çıkartıyorlar.

 

PKK’lılar 15 gün sonra özerklik isteyecekler

 

Cemaatin inine gireceğiz diyorlar. Karayılanın, PKK’nın inine niye inmiyorsun?

 

İşbirlikçiler var. ABD işbirlikçiliğine Kılıçdaroğlu’da girdi.

 

Ankara’da iki belediye başkanı olacak;

 

Çubuk’ta İsa Çınar,

 

Pursaklar’da Resulü Küçük” dedi.

 

Saadet Partisi Çubuk Belediye Başkan adayı İsa Çınar, “Rüşvet Alanda, Verende Melundur”

 

Peygamberimiz, “İşi ehline veriniz diyor.

 

Ehil nedir? Nasıl olur?

 

Bu bir kulluk vazifesidir.

 

Emaneti Ehline vermek lazımdır. Her yeri altınla kaplasanız Ahlak ve Maneviyat bitmişse Allah katında hiçbir değeri yoktur. Oy vermek onay vermek demektir. İlçemizin sorunlarını biliyoruz. Bu sorunları çözecek bilgi, birikim, tecrübe ve kadromuz hazırdır. 
 

“Rüşvet alanda, verende melun’dur”. Devlet malından bir aşır alan cephede şehit olsa bile şehit değildir. Bu bir kulluk vazifesidir. Bütün Müslümanlar hep beraber birlikte olup çalışmalıdır. Orta Doğu’da bir Türkiye kaldı

 

Buluğ çağındaki gençlerimiz sokaklarda evli çiftler gibi geziyorlar.

 

Ebu Suud, “Ya Süleyman sen kendini kurtardın ama biz ne yapacağız” demiş..

 

Diğer adayların düsturu yanlış birbirimizin önünü kesmek istiyorlar. Hakkı üstün tutmak, rüşveti önlemek, israfa dur demek lazım.

 

Kazandığımızda Belediye’nin kapısına 1994-1999 yılları arasında da olduğu gibi: “Rüşvet alanda, verende melundur” sözünü koyacağız. Belediye’yi duayla açacağız.

 

Ulaşımda otobüsler yetersiz. Hanımlar otobüsler rahatça binemiyor.

 

Hanımlar için her saatte bir otobüs kaldıracağız. (Japonya’da böyle).

   

İmarı biz çözeceğiz. Parklara kimse gitmiyor. Çünkü güvenlik yok.

 

Belediyenin görevi, yol, kanalizasyon yapmaktır. Asfalt yapmaktır. Ama gençliğe sahip çıkmadığımız müddetçe bu hizmetleri yapsak kaç yazar?

 

Bizim belediye başkanlığımızda kapımız herkese açık olacak.

 

Halk Meclisleri oluşturacağız.

 

Kimseye rant sağlamayacağız. Partizanlık yapılmayacak.

 

Halkla ilişkiye önem vereceğiz.

 

Asıl hedefimiz; Oyların sayılacağı gün değil, oyların tartılacağı gün olmalıdır.

Gün Saadet de birleşme günüdür.
 
Seçim çalışmalarımızı, ibadet aşkıyla ve Hakk’ı tavsiye edip, kötülüklerden men etmek gayreti içinde yapıyoruz. Kimseyle kavgamız yoktur. 
Amacımız Allah'ın izni, Halkımızın Desteği ile En Güzel Şekilde Hizmet Etmektir.

 

Allah yar ve yardımcımız olsun” dedi.

 

Ankara İl Başkanı Hüseyin Hacı Abdullahoğlu, “Milli Görüş Ayağa Kalkmalı”

 

 “Niyetimiz hiç kimseyi karalamak değil.. felaket tellallığı da değil.. Sesimizi kıssalar da ev ev, kapı kapı mesajlarımızı anlatacağız. Biz kırmızı plakalara, ceylan derili koltuklara oturmak için değil, hak ve adalet için varız.

 

Bizim amacımız zulmü ortadan kaldırmaktır. Seçim, tarihi fırsatlardan biridir. Tarihi büyük sorumluluklardan birisidir.

 

Bir oyla hem hayra ve hem de kötülüğe fırsat verirsiniz. Onun için bilerek, kavrayarak, düşünerek oy verelim.

 

Kendinden olmayanı düşman ilan ederek, Millet idare edilmez. Maksadımızı kimseyi rencide etmek değildir.  

 

Şahısları batağa çeken sistemdir. Bu da bizim derdimizdir. Bizim derdimiz bozuk sistemdir.

Ötekileştirme ile Millet yönetilemez.

 

Biz 72,5 milletin oluşturduğu bir kavimiz. İslam coğrafyasının görüşü Milli Görüş’tür. Milli Görüşçü değilim diyen olabilir mi? Milli Görüş’e sahip çıkma devri geldi de geçti bile..

 

Aldatma Tanzimat ile başladı. O günden bugüne verdikleri zehirli ilaçlarla bizi tedavi etmeye başladılar. İlaç zehirli ilaç, atın şu ilaçları diyecek, Milli Görüş ayağa kalkmalı. Atın artık şu Avrupa Gömleğini..

 

Sadece savunma sanayine değil, istihbaratına değil, ota bile muhtaç olduk. Biz hakikatleri paylaşmak için buradayız. İnsanlığa kurtuluşu Milli Görüş’ün iktidarı sağlayacaktır.

 

O medeniyet, kendi medeniyetine sahip çıkan Milli Görüş ile sağlanacak. Kişiler davaları kadar, teşkilatlarda davaları ile büyüktür. Saadet dünyanın en büyük Partisi’dir. Hedefe ulaştığı zaman insanlığı da kurtaracaktır.

 

Ne kirimiz, ne kinimiz var. Ne kasetimiz, ne de hasetimiz var. Bizim hesabımız Çanakkale’de sadece kahramanlık değil, zaferle imanlı direnişle kazanılır.

 

Derdimiz Asrı Saadet’tir. Çubuk’umuza (İsa) Çınar’ımızı dikeceğiz İnşallah...

 

“Kayıkçı Kavgası”

 

Ülke elbette büyüyor diyorlar. Dedemizin çifte koşacak bir öküzü yoktu. Ama şimdi Mercedesleri var. Eskiden haberleşme güçlüğü çekiyorduk şimdi kaliteli cep telefonları var.  Bunlar nerede üretiliyor. Dışarıda üretiliyor. İçeride tüketiciler var.

 

Üretenler, ürettiğini satanlar vardı. Şimdi üretileni tüketenler var. Bunlar ülkenin olan (Türk Telekom, Demir Çelik gibi) her şeyi sattılar. Toprakları sattılar. Her şeyin bir sonu var. Her şey satıldı. Satılacak ne kaldı? Bir Bayrağımız bir de cesedimiz var.

 

5 Nisan Krizi

 

Üçlü Koalisyon (DSP, MHP ve ANAP) 1999 ‘da kuruldu. 5 Nisan Krizi ile bu hükümet gitti. Yerine bunlar (AKP) geldi.

 

2001 Krizi mi iyi, yoksa şimdiki mi iyi?

 

O zaman et ithal etmiyorduk, bakliyat ithal etmiyorduk. Lozan’da gerçekleşen Tanzimat ideolojisi sonucu 2009’da karkas etin kilosu 19 lira, bugün 16,5 lira ..

 

Yemin kilosu (2001) ‘ de 24 lira, şimdilerde 50 lira, üretici ne yapsın?.

 

10 senedir buğdayın kilosu 50-65 kuruş, mazotun litresi 5 lira, köylüye üretme diyorlar. Siyaset döneminin en ağır dönemini yaşıyoruz. Millet kayıkçı kavgasında..Bu ülke ne ülkesi? Faiz ülkesi Hangi ülke yüksek faizle toparlanır? İktidarlar değişir, zihniyetler değişmez. Deveyi hamutuyla götürüyor birileri (küresel güçler).

 

İki defa iktidar ortağı olduk,

 

1974 yılında da 48 milletvekili ile Hükümet ortağı olduk. (1973 seçimlerinde Milli Selamet Partisi 48 milletvekili çıkardı. 17 Kasım 1974'de hükümet dağıldı).

 

Yine 1996 yılında Erbakan Hükümeti döneminde; memuru, köylüsü, esnafı, emeklisi, çiftçisi, sanayicisi, “Allah Erbakan’dan razı olsun” diyordu.

 

Çünkü o dönemde Milli Görüşçü bir iktidar vardı. Memura yüzde 120-130 zam yapıldı. Buğdaya yüzde 80 zam yapıldı. Ekmeğe bir kuruş zam yapılmadı. Hem üretici ve hem de tüketici zarar görmedi.

 

“Çözüm “Milli Görüş” Politikalarına Dönmektir”

 

Bugün Türkiye’de yaşanan sürecin çözümü; kendini milli görüşçü olarak tanımlayanların birilerinin yanlışlarını sahiplenmesi değildir.

 

Bugün rantiyeden, rüşvetten, iltimastan, istismardan, ihale komisyonculuğundan, haksız kazançtan yakınıyorsak, bütün bunlar ahlak nizamına değer vermeyen bozuk zihniyetlerin neticesidir. Milletimizin büyük çoğunluğu tarafından tasvip edilmeyen bu etkilerin giderilmesi kolaydır. Fakat bu iş ancak milletin özüne, tarihine uygun bir idarenin ortaya çıkmasına bağlıdır. Meselelerimizin halli böyle bir idareyi beklemektedir”

 

Unutulmamalıdır ki, Milli Görüş ülkemizin ve insanlığın tabii kurtuluş reçetesidir ve temsil edildiği yerde Saadet Partimizdir.


      “Saadet Partisi Sadece Hak’tan Yanadır”

 

Halkımız hep aldatılmak isteniyor.Partiler, insanlar değişiyor ama iktidarlar hep aynı. Önce Ahlak ve maneviyat diyen, Faizsiz ekonomi ve İslam Birliği diyen tek parti Saadet Partisidir.

 

Saadet Partisi hiçbir tarafın yanında değildir. İllaki her zaman ve zeminde, her platformda haktan ve adaletten yana olmuştur, olmaya devam edecektir.

 

 Saadet Partimiz Milletin özü, aslı ve gerçeğidir.

 

Yaşanabilir Türkiye,

 

Yeniden Büyük Türkiye

 

Ve yeni bir dünya ideallerimiz, Saadet Partimizin öncelikle yerel yönetimler iktidarında ve akabinde genel iktidarında gerçekleştirilecektir.

 

Bunun içindir ki; 30 Mart 2014 tarihinde yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimlerine en iyi şekilde hazırlıklarımızı yapmakta, Seçimi kazanacak ve emanetin ehli adayları tespit ettik ve onlarla yola çıktık.

 

  • Tüyü bitmemiş yetimin hakkına sahip çıkacağız.

 

  • Yolsuzluğun, usulsüzlüğün kökünü kazıyacağız.

 

  • Yandaş belediyeciliğinden vatandaş belediyeciliğine geçeceğiz.

 

30 Mart’ta dürüst, çalışkan, işi ehline veren, yetim malını gözeten, yolsuzluk yapmayan kadrolar işbaşına gelecektir. Bu millet buna mecburdur.

 

Zafer inananların ve zafer yakındır” dedi.

saadet14-vert.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.