Geçen haftaki buluşmamızda "Çubuklular ve Çubuk'ta yaşayanlar olarak el ele verip kendi milletvekillerimizi seçtirmeliyiz ve seçmeliyiz." kampanyasının Çubuk kamuoyunda çok olumlu karşılandığı, Çubuk Platformu ve Çubuğumuzun diğer seçkin sivil toplum kuruluşu, Çudef işbirliği ile düzenlenen "Çubuk Milletvekilini İstiyor" İstişare Toplantısının başarılı ve verimli geçtiği, somut kararlar alındığı ve bu kararların Parti Teşkilatları tarafından da destek bulduğu konularını paylaşmıştık.

Bugün itibariyle gelmiş olduğumuz nokta; sorunların tespitinde ve gündemin yakalanmasında Çubuk Platformunun, platform tarafından organize edilen faaliyetlerin, yapılan görüş alış-verişlerinin Çubuk için ne kadar gerekli ve önemli olduğunu göstermiştir. Çünkü gündem çok hızlı değişmekte ve bu gündemi yakalamak, gündeme ayak uydurabilmek aynı derecede hızlı hareket etmeyi ve içinde bulunulan şartları iyi takip etmeyi gerektirmektedir.

Ülkemizde milletvekili seçimlerinin 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılması kararlaştırılmıştır. Çubuk Platformunun seçim tarihi henüz belli değilken başlattığı, çubuktan bir milletvekilinin seçilmesi gerektiği kampanyasının, zamanlama ve içerik açısından ne kadar önemli olduğu şimdi daha iyi anlaşılmıştır.

          Artık seçim startı verilmiştir. Kum saati işlemektedir. Her partide hummalı milletvekilliği adaylık süreci başlamıştır. İnşallah Çubuk için en hayırlı adaylar tespit edilecektir. Peki, aday adaylarımızın seçilebilir sıralardan aday olabilmeleri için başlatılan kampanyanın etkili ve sonuç alınabilir işbirliği stratejisi nasıl yürütülmeli ki bu olumlu çabalar çekişme ve ayrılığa neden olmamalıdır.

           Öncelikle parti teşkilatları ve sivil toplum kuruluşları, karşılıklı hoşgörü ve saygı temelinde kendi sınır, görev ve yetkisini bilmeli; kimse birbirinin sahasına müdahale etmemelidir. Daha açık ifade etmek gerekirse her parti teşkilatının yasadan kaynaklanan kendi partisinin tüzük ve dayandığı fikir tabanına uygun adayları seçme görev ve yetkisinin, en doğal ve en demokratik hakkı olduğu unutulmamalı, bu görev ve yetkilerin kullanılmasına kimse tarafından müdahale edilmemelidir.

            Siyasi Partiler Kanununda “siyasi parti”: “Anayasa ve kanunlara uygun olarak; milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzelkişiliğe sahip kuruluşlardır.” Olarak tanımlanmaktadır. Özetle siyaset yapmak-aday tespit etmek- siyasi partilerin işi olmalıdır.

           O halde bu kampanyada Çubuğun sivil toplum kuruluşları ne yapmalı, nasıl hareket etmeli ve hareket alanı ne olmalıdır?

           Sivil toplum kuruluşları yasal olarak “dernek” statüsünde faaliyet gösteren tüzel kişilikler olup “Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları,” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlamadan bir yol haritası çıkartacak olursak; Derneklerin amacı tüzüklerinde tespit ettikleri kamu yararı güden faaliyetlerini gerçekleştirmektir.

           Çubuk Platformu başta olmak üzere Çubuğun tüm sivil toplum kuruluşlarının en temel amacı şüphesiz Çubuk ve Çubukluya hizmettir. Bu nedenledir ki ilçemizi TBMM’de temsil edecek, Çubuğun sorunlarını çözmeyi kendine görev bilen, Çubuklunun kapısında beklemediği ve derdiyle dertlenen kısaca Çubuğa inanmış ÇUBUKLU bir milletvekilinin seçilmesinin Çubuğumuza yapılacak en iyi hizmet olduğunun bilincindedir.

            Hiçbir parti ayrımı yapmaksızın öncelikle bu amaca ulaşmanın ön koşulu, milletvekili aday adaylarının, partilerinden seçilebilecek bir sıradan aday olabilmelerinin sağlanması olup bunu sağlamak için bütün Çubuk halkı ve sivil toplum kuruluşlarının var güçleriyle Parti İl ve Genel Merkezlerine baskı oluşturulması için her meşru zeminde faaliyette bulunmaları kaçınılmaz olacaktır.

4 Kasım 2007 tarihinde yapılması düşünülen Milletvekili seçimleri artık önümüze gelmiştir. Sandık görülmüştür. Platform gündemi tam on ikiden yakalamıştır. Gün çalışma ve işbirliği günüdür. Herkes; ÖNCELİKLE kabul edilebilir, reddedilmesi zor, güçlü aday adayları ile siyasi parti ilçe teşkilatları, sivil toplum kuruluşları ve Çubuk halkı gücünün arkasında durarak, inisiyatif alarak ne yapıp edip özelde Çubuktan; genelde Ankara’nın kuzeyinden -Çubuk, Akyurt, Esenboğa, Saray, Sirkeli…- bir “MİLLETVEKİLİ”nin seçilmesi sağlanmalıdır.

             Milletvekili seçimlerinin Çubuk için hayırlı olması, mutlu ve müreffeh bir Türkiye getirmesi temennisiyle…