RUHLARIMIZI DİNLENDİRELİM

1-Bedenlerin yorulduğu gibi ruhlarda yorulur. Ruhlarınızı, hikmetli sözlerle dinlendiriniz.

2-Bana filozofların değil, Peygamberlerin bahsettiği Allah'tan bahsediniz, zira çıldırıyorum!

3-Her an ölümlüyüm, ölümlüyüm diye haykıran dünya; her an ebed, ebed diye haykıran insan ruhunu asla tatmin edemez!

4-Eğer insanı Allah yarattıysa insan neden Allah'a isyan ediyor, eğer insanı Allah yaratmadıysa insan neden ancak Allah'a teslim olunca mutlu oluyor?

5-Allah'tan hoşlandığın şeyleri isterken, Allah'ın hoşlanmadığı şeyleri işlemektesin.

6-Sonu lezzetle biten elemleri, sonu elemle biten lezzetlere tercih ederim.

7-Fesuphanallah!  Yerin altında cehennem fokur, fokur kaynarken; yerin üstünde insan fıkır, fıkır oynamaktadır.

8-Şaşarım şu insanların aklına ki beş dakikalık bir zevk için, ebedi cehennemi satın alırlar.

9-Ömür bir gündür, o da bugündür, o da geçmede gümbür, gümbür!

10-Hiçbir şeyin farkına varmadan yaşıyoruz, unutturuyor yıldızları lambalar!

11-Yerin altındakilerin pişman olduğu şeyler için, yerin üstündekileri birbirini kırıp geçirmektedir.

12-Arabanın aküsünü tüketen farlarıdır, Mü'min’in imanını tüketen gözleridir.

13-En büyük keramet, son nefese kadar istikameti korumaktır.

14-Kiminle konuştuğunuzu bilseydiniz, namazdan hiç ayrılmazdınız.

15-Hz. Adem de şeytan da cennetten çıkarıldılar. Hz. Adem aleyhisselam hem dua etti, hem tevbe etti. Kabul edilmiş duası ve tevbesi ile çıkarıldığı Cennet’e, Allah'ın izniyle geri döndü. Şeytan ise sadece dua etti ve kabul edilmiş duasıyla ebedi cehenneme girdi.

16-Büyük masraflar, büyük maksatlar içindir. Bu dünya gezegeninde yapılan çok büyük masraflar, çok büyük bir maksada işaret etmez mi?

17-Bir uçak yere düştüğü zaman, karakutusu açılıyor ve yapılan bütün konuşmalar ortaya çıkarılıyor. İnsanda bir uçak misali yere düşünce( kabre girince) karakutusu (amel defteri) açılacak, bütün konuşmaları ve davranışları  ortaya çıkacaktır.

18-İnsanoğlu iki suyla paklanır:
Semavattan dökülen gözyaşlarıyla, bedenini paklar.
Nedametten dökülen gözyaşlarıyla, ruhunu paklar.
Gözyaşları ruhun abdestidir.

19-Ülfet öyle bir hastalıktır ki;
Sanat-ı ilahiye karşı hayretini,
İbadetlere karşı gayretini,
İlişkilerde de samimiyetini yavaş, yavaş öldürür!

20-Koyun insandan daha hassastır.
Çünkü çobanın seslenmesi koyunu otlamaktan alıkoyarken,
Allah’ın daveti karşısında insan oyunu bırakmamakta, oyunla oyalanmaktadır.

21-Güneşe bakıp da güneşin Rabbini göremeyen göz,
Rabbinin güneşi tarafından köz edilir köz!

22-Doğru işlemeyen bir akıl, keskinmiş neye yarar? Saatin iyiliği hızlı çalışmasında değil, doğru göstermesindedir.

23-Camları kirlenmiş bir gözlük temizlenince gözün görmesi ne kadar rahatlıyorsa,
günah nazarıyla kirlenmiş bir gözde nedamet gözyaşlarıyla temizlenince, gönül o kadar rahatlıyor. Çünkü gözler, gönlün dışarıya açılan penceresidir.

24-Nefis, lezzet ve ücret noktasında, şimdi ve buradacıdır. Yani lezzet ve ücreti hemen ister. Sorumluluk ve vazife noktasında, hep yarıncı ve sonracıdır. Sorumlulukları sürekli olarak erteler. Milyonlarca insanın hayatını bu şekilde mahvetmiştir.

25-Allah-u Teala gündüzleri güneşle aydınlatmış, yerleri seyredelim diye.
Geceleri yıldızlarla aydınlatmış, gökleri seyredelim diye.

26-En kötü mide, inançları eriten midedir.

27-Peygamber Efendimiz (s.a.v), Ebu Zer (r.a.):
-Ya Eba Zer! Çorbanın suyunu fazla kat ki kardeşinde istifade etsin buyuruyorlar.
Halbuki çorbanın suyu fazla olunca, lezzeti azalır. Demek ki asıl tadımız kardeşlik.

28-Namazda kıbleden şaşarsan, ibadetin bozulur. Namazın dışında kıbleden şaşarsan, istikametin bozulur.

29-Ahmaklar rivayetle,
Âkiller riayetle meşgul olurlar.

30-Namazı sık, sık kazaya kalan kişi, nefsi tarafından tüketilişini, sessizce seyreden kişidir.

31-Ey nefs-i emmarem! Bilesin ki her tatmin huzur vermez.
Sen dünyanın tadını çıkarırken, dünya da senin cılkını çıkarıyor farkında mısın?

32-Kâfirin kalbinde öyle bir Cehennem bulunur ki,
Ahirette ki Cehennem ona nisbetle serin kalır.

33-Bazı ateşler insanı yakar kül eder.
Bazı ateşler insanı yakar kul eder.
İşte yakıcı pişmanlık öyle bir ateştir.

Not: Bütün okurlarımızın ve Alem-i İslam’ın üç aylarını tebrik eder, iki cihan saadeti dilerim.