
Erdem Yazaroğlu
KÖKLERDEN GÖKLERE DOĞRU-5
Bir Yudum Feraset-10
1-"Selam kutsal davamızın inananları, yakında Türkiye’de bir seçim olacak ve bizler bu seçimi çok önemsiyoruz. Erdoğan’sız bir Türkiye hiç uzakta değil. Büyük İsrail projesinin önünde hiçbir lider duramaz. İlk zamanlar bizle çok güzel oynuyordu. Ardından çıkarlarımıza hep çomak çoktu. Bizi hep o bölgelerden ayırdı. Şimdi onu kopartma zamanı geldi."
(İsrailli bir hahamın sözleri)
Kaynak: Yeni Akit Gazetesi
2-"Efendiler uyanınız!
Müslümanların dünya çapında ölüm kalım kavgası var. Var olmak ya da tarihten silinmek kavgası!"
Merhum Sezai Karakoç.
3-Yakutistan'da bulunan Mamut Kemiğinden Yapılmış 1000 Yıllık
Türk Takısı Üzerinde Yazan Yazı:
"Kurdu Çakala Boğdurma!”
4-“Milletin kürsüsünden el hareketi çekenden Cumhurbaşkanı olmaz.
-Ülkesini, yabancı ülkelerin büyükelçilerine mektupla şikâyet edenden Cumhurbaşkanı olmaz.
-15 Temmuz’un faili FETÖ’cüleri bir KHK ile kamuya geri alacağım diyenden Cumhurbaşkanı olmaz.
-Mavi vatan için gemilerimiz Akdeniz'deyken "Libya'da ne işimiz var?" diyenden Cumhurbaşkanı olmaz.
-Türkiye'nin sınırında terör koridoru hayalleri kuranlar varken tezkereye "hayır" diyenden Cumhurbaşkanı olmaz.
-Şehit yakınlarına küfür edenlere sessiz kalanlardansa Cumhurbaşkanı da olmaz, başbakan da olmaz.”
Selman Özboyacı. Milletvekili.
5-“Bir adam Cuma namazını hangi camide kılacağını niçin billboard’a yazdırır,
bu dini siyasete alet etmek değil midir, bu takiyye değil midir?”
Abdurrahman Uzun
6-“Eğer onlar tam Müslüman olsalardı bugünler başımıza gelmezdi.
Onlar, kabukta kalmış adamlar…Bizim istediğimiz bir nesil var:
Allah'ın Sevgilisinin beklediği bir nesil. Bu nesil, siz olacaksınız. Mükellefsiniz.
Ya olun,
Ya ölün!”
Necip Fazıl
7-Düşmanın büyüklüğü değil, İmanınızın zayıflığı sizi endişelendirsin!
2. Abdülhamid Han
8-İngilizler dün de bugün de yarın da dişini etimize geçiren çakaldır.
Ya kurt olup çakalları kovalayacağız ya da koyun olup çürümeye mahkûm olacağız.
2. Abdulhamit Han
9-Zalimin köpeği olacağına garibin Aslan'ı ol ki öldüğünde mezar taşına it değil, yiğit yazılsın.
Ertuğrul Gazi
10-Allah, Peygamber korkusu bilmez alçaklar!
Unutmayın ki, intikam gecikir ama asla yaşlanmaz!
Sultan IV. Murad
11-Birûni 27 yaşındayken 18 yaşındaki İbn Sina ile yazılı bir münakaşaya giriyor. Konu nedir biliyor musunuz? "Işığın sürati ölçüsüz müdür yani lâ mütenahi midir, yoksa zamanla ölçülebilir mi?" Ne müthiş bir şey değil mi! Böyle bir şey bugünün Türkiye'sinde bile olmaz.
Prof. Dr. Fuat Sezgin
12-Bizim aydınımız din düşmanı değil, İslam düşmanı!
Cemil Meriç
13-Bu ülkede banka soyarken kar maskesi,
Ülke soyarken de Atatürk maskesi taktılar!
Uğur Mumcu
14-Bu millet iyidir, yalnız bir kusuru var, çabuk unutur!
2. Abdulhamit Han
15-Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar.
Yavuz Sultan Selim
16-Düşmanın en sevdiği hilesi, dostu dosta kırdırmaktır.
Ertuğrul Gazi
17-Defol ey Sefil!
(Yahudiler için toprak satın almak isteyen Emanuel karasuya
2. Abdülhamit hanın cevabı)
18-“İstanbul'un Türk mahallelerinde ne ağlayan bir kadın sesi duyulur, ne de ağlayan bir çocuk vardır. Hattâ ve hattâ ürkek bir hayvan bile göremezsiniz. Türk kedileri insandan kaçmaz. Çünkü onlar hiçbir zaman hayvanlara kötü muamele etmezler.”
“Benim indimde sevilmeye layık tek köpek cinsi, Türkiye’nin başıboş sokak köpekleri ırkıdır. …bunlar açtır fakat yaltaklanmazlar… Hür hayat bu hayvanlara Mirza ve Azor’da bulunmayan faziletler vermiştir: Türklerin sokak köpekleri-müslümanların acıdığı ve sevdiği köpekler, hür köpekler, ciddi, makul, mütefekkir ve filozoftur.
Türklerin Manevi Gücü (Claude Farrare)
19-Türk bayrağının üstünde 5 köşeli yıldız vardır ve İslam’ın 5 şartını simgeler.
Ay, İslam’ın sembolü olan hilali simgeler.
Kırmızı, bugüne kadar can vermiş tüm şehitlerimizin mübarek kanını simgeler.
Cezmi Yurtsever. Araştırmacı Tarihçi-Yazar
20-Millet rahat olsun.
Ülkenin başında Recep Tayyip Erdoğan varken, köpekler havlar, ısıramazlar!
Necati Şaşmaz. Oyuncu.
21-"Hakkın tesisi için çalışmamakla, bâtılın hakimiyeti için çalışmak arasında fark yoktur." Prof. Dr. Necmeddin Erbakan
22-Bundan 300 yıl kadar önce de Müslümanlar namaz kılıyordu şimdi de kılıyor. Ama 300 yıl önce, Pasifik'ten Atlantik'e kadar dünyaya hâkimdi, şimdi ise sürünüyor. Namazda bir değişiklik olmadığına göre, Müslümanlarda bir değişiklik var.
Roger Garaudy. Müslüman Fransız Düşünür, Yazar
23-Siyaseti önemsemeyen Müslümanları,
Müslümanları önemsemeyen siyasetçiler yönetir.
Prof. Dr. Necmeddin Erbakan
24-Evde misafirlere bir bardak çay vermeye üşenen kızın hostes olmak için çalmadığı kapı yok! Sebep? 2 kişiye çay vermek kölelik, 200 kişiye çay vermek özgürlük!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
25-Türkiye’de, Türk yurdunda, Türk kimliği altında gizlenip,
Türkleri arkadan vuranlar tespit edilerek ifşa edilmedikçe,
Hesap sorulmadıkça, Türk Milletinin işi çok zor!
Abdullah Çiftçi
26-Arapça ve Farsçayı dilimizden atarsak hiçbir şey diyemeyiz.
Çünkü “hiç” Farsça “şey” de Arapçadır.
İsmet Özel
27-Mazlum en az zalim kadar cesur olmadıkça,
zulümden, zilletten kurtulamaz.
Hz Ali (r.a)
28-Zor yola kolay insanlarla çıkarsanız,
Seni de satar, yolu da satar, yolcuyu da satar.
Merhum Muhsin Yazıcıoğlu
29-Haçlıların en büyük zaferi, tarih kitaplarımızdır.
Cemil Meriç
30-“Uykum geliyor, okuyamıyor, çalışamıyorum” diyen kardeşlerime;
Çalışma masanızın karşısındaki duvara bir dünya haritası koyun,
Doğu Türkistan’ın olduğu yeri kırmızı kalemle daire içine alın,
“Evine zorla Çinli erkek konan bacılarımız Ümmet’i bekliyor” diye yazın, uykunuz gidecek.
Dr. İhsan Şenocak
31-Biz oruç Farz deyince yobaz oluyoruz. Japon bilim adamı Yoshinori Oshumi:
-Yılda bir ay bedenin aç kalması lazım.” deyince Nobel tıp ödülü alıyor.
Aykut Fazıl
32-Müslüman çağın gözüyle islam’ a bakmaz,
İslam’ın gözüyle çağa bakar.
Rasim Özdenören
33-Avrupa, Osmanlı ülkesine papaz ihraç eder. Hıristiyanlığa davet için mi? Ne münasebet. Tek emeli, Osmanlı’yı dinsizleştirmektir. Dinsizleştirmek yani etnik bir toz haline getirmek.
Bir kelimeyle: dinsizlik, Batı’nın yükselen sınıfları için ne kadar hayırlıysa, bizim için o kadar meşumdur; onlar için ilerleyiş, bizim için çözülüş ifade eder.
Cemil Meriç
34-Osmanlı 1923’de değil 1909’da bitti. O gün Abdülhamid indirildi Şeyhülislamlığa ise Mason olan Musa Kazım Efendi getirildi. İşte her şey o zaman bitti. Gafiller farkında bile değildi!
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil
35-Türkiyenin günlük petrol ihtiyacı 650.000 varil.
Musul ve Kerkükün günlük petrol üretimi 2.750.000 varil. Musul ve Kerkük 500.000 sterline ingiltereye satıldı. Düşünün, bir Porsche fiyatına! Ne yazık ki bu ihanet ülkemizde yıllarca zafer olarak kutlandı. İhaneti gör ey Türk Halkı!
Doç. Dr. Mehmet Hakan Sağlam
36-Harekattan vazgeçin, kötü olur mektubuna,
Mektupla değil, aynı gün harekâtı başlatarak cevap veren bir Türkiye. Ülkemle gurur duyuyorum.
Şevki Karabekiroğlu
37-“Vallahi, gündüzleri hep oruç tutsam, geceleri hep namaz kılsam, malımı Allah için kapı kapı dolaşarak dağıtsam; öldüğüm gün kalbimde, Allah’a itaat edenlere bir sevgi, Allah’a itaat etmeyip günah işleyenlere de bir tepki yoksa bu yaptıklarımın bana fazlaca faydası olmayacaktır.”
Abdullah bin Ömer (r.a)
(İmam Gazzalî, İhyâu Ulûmi’d-Din, II/246)
38-Halk Partisi bütün felaketlerin dikilitaşı olarak kurulmuş ve öyle gitmiştir bu memlekette…
Necip Fazıl (Hesaplaşma)
39-“…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı dönemin dışlanmış partisi Refah Partisi’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan kazanmıştı. Daha seçildiği anda başladı Erdoğan’a yönelik kuşatmalar. Felaket bir kuşatma altındaydı Erdoğan.
Öyle böyle değil.
Tablo, aşağı yukarı şöyleydi:
-Rejim... Erdoğan’a karşıydı.
-Medya... Erdoğan’a karşıydı.
-Bürokrasi... Erdoğan’a karşıydı.
-Hükümet... Erdoğan’a karşıydı.
-İş dünyası... Erdoğan’a karşıydı.
Çok iyi hatırlıyorum:
Dönemin İstanbul Valisi, Erdoğan’a randevu bile vermiyor, engelleme adına elinden geleni ardına koymuyordu.
Hapisle korkutma değil de doğrudan hapsin kendisi söz konusuydu.
Tak diye hapse atmışlardı daha görev süresini bile dolduramadan.
Bir sonraki seçime girmesine de yasak getirmişlerdi.
Erdoğan, İstanbul’a ne yaptıysa...
İşte bu koşullar altında yaptı.
Kapanmış kapılara rağmen... Daraltılmış alanlara rağmen... Kısıtlanmış kaynaklara rağmen... Önüne çıkarılan engellere rağmen...
İstanbul’a yaptığı hizmetlerin onun siyasette yükselmesinin en önemli dayanak noktası olduğu gerçeğini de, dostu da düşmanı da kabul eder herhalde.
Belediye başkanlığı yaptığı dönemde Erdoğan’ı yakından takip eden bir gazeteci olarak şu tanıklığı rahatlıkta yapabilirim:
Erdoğan, bir tek gün bile...
- Hizmet edeceğim ama engelleniyorum.
- Şunu yapacağım ama yaptırmıyorlar.
Türü bir yakınmayla halkın huzuruna çıkmadı.
Böyle bir gerekçenin arkasına saklanmadı.
Hatta ve hatta...
Yaptığı hizmetlerin açılışlarında...
“Biz bütün engellemelere rağmen bunları yapmayı başardık” bile demedi.
Hiç girmedi bu konuya.
İşine baktı.
Şimdi gelelim esas meseleye:
Ne yani?
Ekrem İmamoğlu’nun bugünkü koşulları, Tayyip Erdoğan’ın 1994’teki koşullarından daha mı kötü?
Tayyip Erdoğan, bütün engellere rağmen bir şeyler yapmayı başarabildiyse...
Ekrem İmamoğlu niye başaramasın?
İşin detaylarına girmeden söylüyorum:
Tuttuğunu koparacak denli hizmet hırsıyla dolu olan, İstanbul’a hizmet dendiğinde yırtıcı bir kaplana dönüşen, gece gündüz proje peşinde koşturan, büyük bir aşkla işine odaklanan...
Bir belediye başkanını...
Hiçbir güç, engelleyemez.
Böyle bir belediye başkanı...
Kükremiş sel gibi olur.
Bendini çiğner, aşar.
Dağları yırtar.
Enginlere sığmaz, taşar.
Ama tabii ki...
Sürekli yakınarak, mütemadiyen şikâyet ederek, devamlı “engelleniyorum” mazeretine sığınarak, hep ama hep “Cumhurbaşkanı imzayı atmadı, o yüzden hizmet yapamıyorum” diyerek... Bir sonuç almak da mümkün.
Ama 1994 örneği, bütün büyüyü bozuyor.
Ahmet Hakan. Gazeteci-Yazar
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.