
Erdem Yazaroğlu
BABA...
Dağ gibi yüceyken,
Sa-bır gibi iki hecedir Baba.
Çoğu zaman sessizken,
Çoğu zaman sevgisiz bırakılandır Baba.
Kadın gibi çığırtkan değildir, dertlerini içine atan, mezara kadından önce yatandır Baba.
Evinin huzuru için huzurundan feda eden, yaşlanınca huzurevine kovulandır Baba.
Boşanınca donuna kadar haczedilen, kışın ağır soğuklarını kemiklerinde ısıtan ama yine de “kötü olan”dır Baba.
Sağken “hep ihmal edilen”
vefatında kıymeti “hep idrak edilendir” Baba.
Çocuğunu uzaktan birazcık görebilmek için, bir cüzzamlı gibi kuytularda saklanandır Baba.
Kadına hak görülen her şey için haklanan, hakkından gelinen ve hep haksızlığa uğrayandır Baba.
Mukaddes putları üzerine yemin etmis modern amazonlarin, kanli dişleri arasına sus payı olarak atılan avdir Baba.
Namertlere yüzünün suyunu dökmeyen, gerekirse çöplükten karnını doyuran, sokaklarda donarak onuruyla ölen bir kahramandır Baba.
Mezarında bile rahat bırakılmayan, çocuklarının pişmanlıklarını dinlemek zorunda kalandır Baba.
Hülâsa, görünüşte kaba ama binlerce hissiyattır Baba.
Öyle idealler vardır ki o yolda mağlup olmak bile bir şereftir. Tüm kahraman babalara selâm olsun.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.