Yüzüklerin Efendisi Ahmet Keser

Yüzüklerin Efendisi Ahmet Keser

Çubuk’un önemli ekonomik kaynaklarından olan Çubuk Agat taşını gümüşle buluşturarak yüzük başta olmak üzere takı yapan Sarraf ve Sadekar Ahmet Keser ile Hüseyin Keser, Ortadoğu ve balkanlar başta olmak üzere tasarladıkları takıları yurt dışına ihraç ediyo

Çubuk’un önemli ekonomik kaynaklarından olan Çubuk Agat taşını gümüşle buluşturarak yüzük başta olmak üzere takı yapan Sarraf ve Sadekar Ahmet Keser ile Hüseyin Keser, Ortadoğu ve balkanlar başta olmak üzere tasarladıkları takıları yurt dışına ihraç ediyor.

İlçede ‘Yüzüklerin Efendisi’ lakabıyla tanınır hale gelen Sarraf ve Sadekar Ahmet Keser, Türkiye’nin dört bir yanından yüzük ve kolye siparişi alıyor.

-Çubuk’ta Üretiyorlar Dünyaya Satıyorlar

Taşa olan ilginin çok artmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Keser, yeni siparişlerle birlikte talebi karşılamakta güçlük çektiklerini ve daha çok üretim yapılması için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.

İlçenin yeraltı kaynağının bugüne kadar yabancılar tarafından yurt dışına kaçırıldığını vurgulayan Keser, ”Yaklaşık yedi yıldır ilçe yöneticilerimizin de katkılarıyla bu yarı değerli taşı ekonomiye kazandırdık. Ancak bizde talebi karşılayamıyoruz. Yetişmiş eleman sıkıntısı çekiyoruz. Yeteri kadar taşı işleyecek atölye olmadığı için taşı farklı yerlerde işletmek zorunda kalıyoruz. Acilen taş işleme atölyelerinin çoğaltılması gerekiyor’’ dedi.

-Hayallerini Tasarlıyorlar

Mesleğinde her şeyin hayal edip tasarlamakla başladığını söyleyen Ahmet Keser, özel olarak tasarladığı figürleri ve tarihi güzellikleri yüzüklere işliğini belirtti.

Yüzüklerinde her şeyi en ince ayrıntısına kadar işlediğini sergileyen Ahmet Keser, “Kendi tasarladığım eserlerin yanında, benden ne istenirse ben onu yaparım. Genellikle de özel koleksiyon tasarımlarıdır benim yaptığım. İstanbul kapalı çarşı piyasasına da çalışıyorum. Kapalı çarşıya yüzükler, kolyeler, küpler ve bileklikler yapıyorum. Onlarda yurt dışına ihraç ediyor” diye konuştu.

Kendine has bir tarz oluşturduğunu kaydeden Ahmet Keser, “İnsan aklının hayal edipte, karakalemin çizdiği her şeyi bu tezgahta yapıyorum” dedi.

-Festivallerin İlgi Odağı Çubuk Agat Taşı

Eserlerini festivallerde sergilediklerini ve insanların ilgi ve alakasından mutlu olduklarını söyleyen Sarraf ve Sadekar Hüseyin Keser ise, yaptıkları her eserin bir ruhu ve duygusu olduğunu belirtti.

Eserlerine metal gözüyle bakılmaması gerektiğini isteyen Hüseyin Keser, “Gece uyarken birle bir şeyler düşünürüm ve uyandığımda hemen onu çizerim. Bir şey kafama takılırsa sabaha kadar uyumam, sabaha kadar onun çizimini yapacağım diye uğraşırım. Yaptığım her eserde bir emek var. Sabahlara kadar biz bu ürünleri yapmak için uğraşıyoruz. İlçemizin taşını değerlendirmeye çalışıyoruz. Bizim bu emeğimizin maddi olarak karşılanması mümkün değildir” dedi.

-Hazır Yapıma El Emekleri Göz Nurlarıyla Direniyorlar

Küreselleşmenin gelişmesi ve teknolojideki hızlı ilerlemenin sonucu olarak hazır yapımın yaygınlaşmasıyla mesleklerinin yok olmaya yüz tuttuğunu söyleyen Hüseyin Keser, gelecek nesillere meslekleriyle ilgili bir şeyler bırakmak için bazı koleksiyonlar hazırladığını belirtti.

-Her Eser Kendine Özel, Bir Benzeri Yok

Çubuk Agat taşının özelliğinden dolayı yaptıkları eserlerin bir benzerinin olamadığını iddia eden Hüseyin Keser, şöyle konuştu:

“Artık bu sanata eskisi gibi değer verilmiyor. Çırak olmadığı için usta da yetişmiyor. Biz ürünlerimizi tamamen hayallerimizle çizerek elde yapıyoruz. Şair şiirle anlatır duygularını biz sanatkarlar da yaptığımız işle anlatıyoruz duygularımızı. Bu gördüğünüz taşların bir başka benzeri olmuyor. Her kesimde farklı desen ve şekiller ortaya çıkıyor. Bu nedenle de bu taşların değeri benzerlerinden çok yüksek oluyor. Biz istesek dahi aynı benzer desenini bulamıyoruz. Her yaptığımız eser kişiye özel olmuş oluyor”

 

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.