ŞÖNİM’DEN ÖĞRENCİLERE “ŞİDDETİ ÖNLEME EĞİTİM SEMİNERİ”...

ŞÖNİM’DEN ÖĞRENCİLERE “ŞİDDETİ ÖNLEME EĞİTİM SEMİNERİ”...

Ankara Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından ‘kadına yönelik şiddet ve aile içi iletişim eğitimi’ semineri düzenlendi.

Şuayip YAMAN

Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) tarafından Hayri Aslan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Toplantı Salonu’nda “ŞİDDET ÖNLEME” konusunda öğrencileri bilgilendirmek amacıyla bir “EĞİTİM SEMİNERİ” düzenledi.

 

Çubuk Hayri Aslan Mesleki ve teknik Anadolu Lisesi’nde verilen eğitimde,  Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından verilen eğitimlerde; kadına yönelik şiddetin tanımı, şiddetin türleri, şiddete uğrayan kadınların takip edecekleri yol ve yöntemler, Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi’ne (ŞÖNİM) ulaşmanın yolları, 183 ihbar hattının önemi üzerinde duruldu.


Aile içi iletişiminin önemi, sağlıklı iletişimin yolları, aktif dinlemenin ne demek olduğu, “ben dili” ve “sen dili”nin hakkında farkındalık oluşturacak örneklerin verildiği seminerde; aile içi iletişimi engelleyen nedenler, empati (duygudaşlık) kavramının önemi, çocuklarda duygusal zekanın gelişimi ve aile içi iletişim konusunda örnekler verildi.
 

Kolluk kuvvetlerinin kadına yönelik şiddete müdahaleleri, iş ve işlemler, şiddet mağduruna verilecek koruyucu tedbir kararları ile 155 Polis İmdat ve Jandarma Alo 156 ihbar hattı hakkında bilgilerin de verildiği seminerde

 

Eğitim Semineri’nin sunumunu; Ankara Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi ŞÖNİM Müdürü Selda Koç TOKLU, Ankara Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Samiye KORKMAZ, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Ayşegül ÖZCAN ve Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü personeli Hamiyet ARSLAN yaptı.

 

Ankara Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Müdürü Selda Koç TOKLU, “Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) şiddet olgusunun nedenleri, varlığı ve sonuçları ile tek elden ve çok yönlü mücadele edilmesi amacıyla kurulmuştur.

 

ŞİDDET nedir?

 

Kadına yönelik şiddet; nerede yaşanırsa  yaşansın (evde, sokakta, işyerinde vb) kadınlara kadın oldukları için uygulanan ve fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik zarar veren eylemler veya bu eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına gelir.

 

Kadına yönelik şiddet suçtur.

 

Şiddet genellikle tek seferberlik değildir. Şiddet uygulayan pişmanlık yaşayıp değişeceğine söz verebilir., ancak dur denilmezse tekrar eder.

 

Şiddet uygulayan sizi suçlayabilir. Uyguladığı şiddete bahaneler bulabilir. Şiddetin nedeni siz değilsiniz. Kendinizi suçlu hissetmeyin. Utanmayın.

 

Sizinle aynı şeyleri yaşayan çok sayıda kadın var. Yalnız değilsiniz.

 

Size inana ve destek olan kurumlar yanınızda. Başvurun.

 

Şiddetin Türleri nelerdir?

 

Fiziksel Şiddet: Tokat atmak, vurmak, bir şey fırlatmak, tartaklamak, tekmelemek, sürüklemek, bıçak, silah gibi aletlerle zarar vermek vb.

 

Cinsel Şiddet: Zorla cinsel ilişkiye girmek, hamile kalmaya, doğurmaya veya doğurmamaya zorlamak, zorla ve erken yaşta evlendirmek.

 

Psikolojik Şiddet: Hakaret etmek, küfür etmek, aşağılamak, korkutmak, kendisini veya yakınlarını tehdit etmek, ailesiyle, arkadaşlarıyla, komşularıyla görüştürmemek, evden çıkmasına izin vermemek.

 

Ekonomik Şiddet: Çalışmaya engel olmak, zorla çalıştırmak, gelirini elinden almak, ev harcamaları için para vermemek, özellikle çocuklarla ilgili harcama ve sorumlulukları üstlenmemek, sahip olduğu malları satmaya veya devretmeye zorlamak.

 

Tek Taraflı Israrlı Takip: Sürekli telefon ile aramak, kısa mesaj veya e-posta göndermek, sosyal medya yolu ile takip etmek, istemediği zaman ve mekânda karşısına çıkmak, istemediği halde hediye göndermek.

 

Şiddet Gördüğünüzde Başvurabileceğiniz Kurumlar:

 

  • Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü
  • Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)
  • Kolluk Birimleri (Polis / Jandarma)
  • Sağlık Kuruluşları
  • Adli kurumlar (Cumhuriyet Başsavcılığı, Aile Mahkemeleri)
  • Valilikler / Kaymakamlıklar
  • Barolar
  • Belediyeler
  • Kadın Danışma merkezleri
  • Sivil Toplum Kuruluşları

 

ŞÖNİM’ler şiddetin önlenmesi ile koruyucu ve önleyici tedbirlerin etkin bir biçimde uygulanmasına yönelik güçlendirici ve destekleyici danışmanlık, rehberlik, yönlendirme ve izleme hizmetlerinin verildiği; yeterli ve gerekli personelin görev yaptığı; tercihen kadın personelin istihdam edildiği ve çalışmaların yedi gün yirmi dört saat esasına göre yürütüldüğü merkezlerdir. 

 

ŞÖNİM’ler 2012 yılı Aralık ayı itibariyle öncelikle 14 ilde 2 yıllık pilot uygulama yapılması planlanarak Ankara, Adana, Antalya, Bursa Denizli, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Malatya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon illerinde hizmete açılmıştır.

 

Gerçekleştirilen araştırmalar ve pilot uygulamaların değerlendirme raporları çerçevesinde; ŞÖNİM bulunan illerde şiddet mağduruna hizmetlerin düzenli, hızlı, sağlıklı verildiği, kurumlar arası koordinasyonun güçlü bir şekilde gerçekleştiği ve bu süreçte mağdurların maruz kalabilecekleri ikincil travmaların azaldığı tespit edilmiş olup, ŞÖNİM’lerin tüm illere yaygınlaştırılması kararı alınmıştır.

 

ŞÖNİM Yönetmeliği ile illerde şiddetle mücadele kapsamında sunulan hizmetlerin etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla Vali başkanlığında ilgili kurum ve kuruluşlardan temsilcilerin katılımıyla Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İl Koordinasyon, İzleme ve Değerlendirme Komisyonları oluşturulmuştur.

 

ŞÖNİM’ler şiddet mağdurlarının ve beraberindeki çocukların farklı ihtiyaçlarına cevap vermek için farklı uzmanlık alanlarından ve yarı zamanlı/tam zamanlı personel görev yapmaktadır. Böylelikle şiddet mağdurlarının ve beraberindeki çocukların ihtiyaç duyduğu destek, işbirliği ile tek mekanizma tarafından sağlanmaktadır.

 

ŞÖNİM’de; çalışanlara, çalışma alanları ile ilgili mesleki geliştirmeye yönelik periyodik eğitimler düzenlenmektedir.

 

ŞÖNİM’de; Gerek şiddet mağduruna gerek şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişilere merkez bünyesinde koordinasyon hizmeti, eğitim ve mesleki destek hizmetleri, sağlık destek hizmeti, ekonomik destek hizmeti, müdahale ve yönlendirme hizmeti ve önleyici hizmetler sunulmaktadır.

 

Hâlihazırda 68 ilde hizmet sunan ŞÖNİM’lerin tüm illere yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.

 

Şiddete uğradığınızda ya da tanık olduğunuzda;

 

İlimizdeki ŞÖNİM hizmetine ilişkin bilgi almak için ALO 183 Destek Hattı (Sosyal Destek Hizmetleri)’nı arayabilir veya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne ve bağlı kuruluşlara, kolluk birimlerine “ALO 155 Polis İmdat, ALO 156 Jandarma İmdat, ALO 157 Yabancılar İletişim Merkezi (İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi) ve sağlık kuruluşlarına başvurabilirsiniz .

 

İlçe Kaymakamı İbrahim ÇENET, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” tüm dünyada ve Türkiye de olduğu gibi ilçemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Tüm kadınlarımızın bu gününü şimdiden kutluyorum. Onlara şimdiden sağlıklı, mutlu başarılı ve şiddetten uzak bir ömür diliyorum.

 

Sevgili çocuklar, biraz sonra hanım konuşmacılar tarafından özel ve güzel bilgiler verilecek. Bu bilgiler ışığında şiddet ayrımına karşı çıkın, faydalanın...” dedi.

 

Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Ayşegül ÖZCAN, “ Hayatta büyük olacağız dedi. Rotanız olacak. Gelecekte ne olmak istiyorsunuz?

 

Bana doğru rol olan öğretmenlere minnet borcumuz var. hedef koymak çok önemli. Sevdiğiniz işi yapmak çok önemli..

 

Konfüçyüs, “İnsan sevdiği işi yapıyorsa bir gün dahi çalışmış olmaz.” Demiştir.

 

Öncelikle kendi gücünüzü analiz edip yürümek önemli.

 

Sevdiğim işi yaptım. Hayal kurdum ve başarılı oldum.

 

Bu ülkeyi şaha kaldırmak için cesaretli olun. Bu ülkenin size ihtiyacı var. İnsanların ne yaşadığı önemli değil.

 

Atatürk ne demişti, “Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.”

 

Sizlerde faydalı olun.

 

"EGO'NUN TEK BAYAN ŞOFÖRÜ HAMİYET ARSLAN..."

Ankara'nın tek kadın belediye otobüs şoförü olan 50 yaşındaki Hamiyet ARSLAN ise toplumda 'erkek işi' olarak tanımlanan otobüs şoförlüğünde 11. Yılına giriyor. EGO'nun açtığı sınavlara girerek otobüs şoförü olan ARSLAN, mesleğe başlangıcının ilginç hikâyesini şöyle anlatıyor:

"1987-88'li yıllarda eşim kamyon kullanıyordu, ben de direksiyonda uyumasın, yolda başına bir iş gelmesin diye eşimle birlikte uzun yola gidip geliyordum ve 1992 yılında da bu amaçla ehliyet almıştım. Ondan önce de traktörle başlayan bir sürücülük geçmişim vardı, bu şekilde otobüs şoförü oldum ve şu anda da işimi severek yapıyorum."

"İLK GÖREV YERİ BATIKENT"

EGO'nun açtığı otobüs şoförlüğü sınavlarını kazandıktan sonra ilk olarak Macunköy 2. Bölge'de Batıkent-Metro, Serhat Siteleri-Metro ring hatlarında görev yapan Hamiyet ARSLAN, şimdi Keçiören-Ulus-Kızılay hattında direksiyon sallıyor. Evli, üç çocuklu ve iki yaşında bir torun sahibi olan Hamiyet ARSLAN, EGO'da tamamı erkek olan mesai arkadaşlarından 'Hepsi pırlanta gibi' diyerek övgü ile söz ediyor.

ARSLAN hikâyesini şöyle devam ediyor, “Evde erkek çocuk olmadığı için babam beni erkek gibi yetiştirdi.

 

Traktör sürerek başladığım şoförlük hayatım otobüsle devam ediyor.

 

Evlendikten sonra eşimle birlikte bir ara kamyon kullandım.

 

35 yıldır evliyim. Torunlarım var.

 

Eşimle birlikte trafik kurallarına harfiyen uyuyoruz. Şimdiye kadar sadece bir defa trafik cezası yedim.

 

Sizler kaderinizi kendiniz yönlendireceksiniz.

 

Lütfen okuyunuz...

 

Sizlerin hem iş, hem ev ve hem de okul hayatınız var.

 

Gençlerimizi çok seviyorum.

 

2007 yılında EGO’nun açtığı şoförlük sınavına girdim. 2008’den beri de Keçiören Hattı’nda önce 2. Bölge de çalıştım. Şimdilerde de 4. Bölge’de çalışıyorum.

 

TRT 2’de “Bu benim hayatım” belgeseline çıktım. Bu program bir defa yayınlandı.

 

İşimi severek yapıyorum. Şu anda tırcılık yapmak istiyorum. Ama Eşim razı olmuyor.

 

Mesai arkadaşlarımı seviyorum. 600 çalışanın içinde tek kadınım. Beni bir aile, bir abla ve bir anne gibi görüyorlar.

 

İlla da herkes okuyacak, bir yerlere gelecek diye bir kayıt bir kural yok. Ama çalışma azminizi yitirmeyin.

 

Allah; el, ayak vermiş, çalışın.

 

Allah çok güzel bir ülke vermiş. Bu ülkenin sizlere ihtiyacı var. Bizi dışarıdan yanlış yönlendirmek isteyenlere fırsat vermeyin.

 

En büyük idealim okuyup, öğretmen olmaktı. Ama olmadı.

 

Buradan Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa TUNA’ya, EGO Genel Müdürümüze, mesai arkadaşlarıma şahsıma gösterdikleri ilgi, destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Elerliyle tuttukları on, yüz, bin olsun...

 

Bazen, “Elinin hamuruyla erkeğin işine karışıyorsun” diyen erkekler oluyor.

 

Onlara buradan sesleniyorum, “Sizlerde erkeksiniz, peki, ne işiniz var fırında”.

 

Sevgili çocuklar lütfen! Başınızı öne eğmeyin.

 

ŞÖNİM Müdürü Selda Koç TOKLU, “Hayatta sadece öğretmen olmak yeterli değil. Hayatta öğreten ve değer katan biri olmak lazım.

 

Ankara Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Samiye  KORKMAZ, “ Sevgili çocuklar, sizlerle çok ortak yanlarımız var. 1969 Ankara (Çubuk-Güldarpı) doğumluyum. Annem ilk babam ortaokul mezunu, eşim asker (subay)..

 

Bu toprağın kızları çok değerli.

 

Türkiye guru duyulacak bir ülke.

 

İlk, Orta, Liseyi Ankara’da okudum. O zamanlar hayat daha kolaydı.

 

O zamanın aklıyla, “büyüdüğümde bir apartman alıp, şiddet gören kadınları ve çocuklarını içinde barındıracağım” dedim.

 

Ankara Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümü’nü bitirdim. Bu gün buraya geliş nedenim bu. Sizleri cesaretlendirmek için buradayım.

 

Meslek erbabı olurken kendinizi kesinlikle küçümsemeyin.

 

“Dünyayı bilgi yönetir”

 

Gelecek için sizden okumanızı istiyorum. Siz bilirseniz bilgiyi iyi yönde kullanırsanız hayat daha kolay olacak.

 

İlk görev yerim Saray Rehabilitasyon Merkezi idi. Eşim asker (subay) olduğu için Edirne’den Kars’a gidip-geldik.

 

Ailenizde, çevrenizde mağdur olan kadın-erkek, çoluk-çocuk, yaşlı, mağdur kim varsa onları ilgili makamlara (ALO 183-155-156-157) telefonlara bildirin. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın dışarıdaki broşürlerini her yere dağıtın.

 

2013 yılına kadar Ankara Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde İlçe Müdürlüğü yaptım. Sonra İl Müdürlüğüne geçtim.

 

Sonra bir yer bulduk, Şiddet mağduru kadınları oraya yerleştirdik. Böylece ortaokulda söylediğim bir söz gerçekleşmiş oldu.

 

Hayal kurun, hayal kurarsanız yaşarsınız. İyi insan olmak niyettir. Rutinden kaçın. Elbet farklı bir yol vardır. Sizlerde farklı olun. Benim kızım da aynı şeyleri söylüyor.

 

8 Mart Kadınlar Günü ile ilgili de bir şeyler söylemek istiyorum. Biz kadınımızla erkeğimizle biriz. Kadınlar fırsata ihtiyaç duyuyor. Haklarımızı, emeğimizi en üst düzeyde kullanabiliriz.Lütfen kendimizle yarışalım.. Öğrenelim, öğretelim.

 

Burada sizlere bir hikâye anlatmak istiyorum;

 

“Patates, Yumurta ve Kahve...”

 

Bir zamanlar, her şeyden sürekli şikâyet eden; her gün hayatının ne kadar berbat olduğundan yakınan bir kız vardı. Hayat, ona göre çok kötüydü ve sürekli savaşmaktan, mücadele etmekten yorulmuştu.
 

Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çıkıyordu karşısına. Genç kızın bu yakınmaları karşısında, mesleği aşçılık olan babası ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi.

 

Bir gün onu mutfağa götürdü. Üç ayrı cezveyi suyla doldurdu ve ateşin üzerine koydu.

Cezvelerdeki sular kaynamaya başlayınca, bir cezveye bir patates, diğerine bir yumurta, sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu. Daha sonra kızına tek kelime etmeden, beklemeye başladı. Kızı da hiçbir şey anlamadığı bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karşılaşacağı şeyi görmeyi bekliyordu.

 

Ama o kadar sabırsızdı ki, sızlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceklerini sormaya başladı.

Babası onun bu ısrarlı sorularına cevap vermedi. Yirmi dakika sonra adam, cezvelerin altındaki ateşi kapattı. Birinci cezveden patatesi çıkardı ve bir tabağa koydu. İkincisinden yumurtayı çıkardı, onu da bir tabağa koydu. Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boşalttı.

 

Kızına dönerek sordu:

 

  • Ne görüyorsun?

 

      — Patates, yumurta ve kahve? Diye alaylı bir cevap verdi kızı.

 

       — Daha yakından bak bir de dedi baba, patatese dokun.

 

Kız denileni yaptı ve patatesin yumuşamış olduğunu söyledi.

 

  • Aynı şekilde, yumurtayı da incele.
     
  • Kız, kabuğunu soyduğu yumurtanın katılaştığını gördü.

 

En sonunda, kızının kahveden bir yudum almasını söyledi.

 

Söylenileni yapan kızın yüzüne, kahvenin nefis tadıyla bir gülümseme yayıldı. Ama yine de bütün bunlardan bir şey anlamamıştı:

 

— Bütün bunlar ne anlama geliyor baba?

 

Babası, patatesin de, yumurtanın da, kahve çekirdeklerinin de aynı sıkıntıyı yaşadıklarını, yani kaynar suyun içinde kaldıklarını anlattı. Ama her biri bu sıkıntı karşısında farklı farklı tepkiler vermişlerdi.

 

Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar suyun içine girince yumuşamış ve güçten düşmüştü.

 

Yumurta ise çok kırılgandı; dışındaki ince kabuğun içindeki sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalınca, yumurtanın içi sertleşmiş katılaşmıştı.

 

Ancak, kahve çekirdekleri bambaşkaydı. Kaynar suyun içinde kalınca, kendileri değiştiği gibi suyu da değiştirmişlerdi ve ortaya tamamen yeni bir şey çıkmıştı.

 

— Sen hangisisin? Diye sordu kızına.

 

Bir sıkıntı kapını çaldığında nasıl tepki vereceksin?
 

Patates gibi yumuşayıp ezilecek misin? Yumurta gibi, kalbini mi katılaştıracaksın? Yoksa kahve çekirdekleri gibi, başına gelen her olayın duygularını olgunlaştırmasına ve hayatına ayrı bir tat katmasına izin mi vereceksin? Demiş...”

 

ŞÖNİM Müdürü Selda Koç TOKLU, “ Ülkeyi sevmek, kadın ve erkekle birlikte üretmektir.

 

İçimizdeki güçlü kadını Lütfen ortaya çıkartalım.

 

Oturduğumuz sıralar senin. Lütfen sansınızı iyi değerlendirin.

 

Gerek şiddet mağduruna gerek şiddet uygulayan ya da uygulama ihtimali bulunan kişilere merkez bünyesinde;

 

  • Koordinasyon hizmeti,
  • Psiko-sosyal desek hizmeti,
  • Hukuki destek hizmeti,
  • Eğitim ve mesleki destek hizmetleri,
  • Sağlık destek hizmeti,
  • Ekonomik destek hizmeti,
  • Müdahale ve yönlendirme hizmeti ve
  • Yönlendirme hizmeti ve önleyici hizmetler sunulmaktadır.

 

EGO Şoförü Hamiyet ARSLAN, “Şiddeti önlemek için haklarımızı bileceğiz. Güçlü olacağız. Farkında olacağız, bileceğiz.

 

Bu sıralardan güçlü olarak çıkacaksınız.

 

ŞÖNİM Müdürü Selda Koç TOKLU, “İyi insan olmak gerek. Çalışkan, güçlü, dürüst, namuslu, farkında olmak lazım.

 

Karşıdaki ne diyor” bunu bilmek lazım.

 

Değişim insanın kendisinde başlar. Kişi bu halkayı genişletirse çevresine de faydalı olur.

 

EGO Şoförü Hamiyet ARSLAN, “Aileye şiddet uygulayan acizdir.”

 

Konferans sonrası katılımcılara Okul Yönetimi tarafından teşekkür plâketi ve çiçek takdim edildi.

dscn0834-vert.jpg

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.